Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/466 E. 2019/139 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/466 Esas
KARAR NO : 2019/139
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/09/2014
KARAR TARİHİ: 05/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 22/08/2013 tarihli verdiği dilekçesi özetle;
Müvekkili şirketin Türkiye’nin hemen her yerinde mağazası bulunan bilişim teknolojisi, tüketici elektroniği, beyaz eşya ve küçük ev aletleri satışını gerçekleştiren lider ve öncü markalardan biri olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirkete ait Pendik Mağazası deposunda bulunan 97 adet ve toplam bedeli 119.256,59 TL olan ürünleri, birkaç aylık aralıklarla eski Pendik Mağaza Müdürü … ve eski Pendik Mağaza Outlu Sorumlusu …’in kötü niyetli suça iştiraklar anlamındaki insiyatifileri ile resmi kayıtlara işlemeden, otomatik denetim mekanizmasına takılmayacak şekilde sistem harici olarak elle doldurdukları sevk irsaliyeleri ile fatura kesilmeksizin depodan usulsüz çıkarttığını ve müvekkili şirketin içini boşalttığını akabinde ise …Kargo vasıtasıyla zilyetlerine geçirdiğini, söz konusu eylemin Mağaza Müdürü …’in 14/07/2013 tarihinde başka bir mağazaya tayin edilmesi üzerine müvekkili şirket Satış Direktörü …’e ve şirket merkezine attığı 200.000 – 250,000 USD miktarında “stok açığı bildirimi” maili üzerine yapılan inceleme sonucu şirket tarafından öğrenildiğini, …’in meydana gelen stok açığa sebep olarak “..Pendik Mağazasında meydana geldiğini iddia ettiği hırsız olaylarını” gösterdiğini, ancak yine …’in hırsızlık olayları durumunda şirket merkezine ya da Bölge Müdürüne herhangi bir bildirimde bulunmadığını, ki varsa hırsızlık olayları gibi bir durumda; kamera kayıtlarının muhafaza altına alındığını, bu olay sebebiyle mağaza içerisinde İdari Soruşturma ve İnceleme başlatıldığı ve mağaza çalışanlarının tek tek savunmalarının alındığını ve savunmaca “müvekkil şirket mağazsında meydana gelen stok açığının hırsızlık kaynaklı olmadığı ve olamayacağı, davalı şirket ile eski şirket personelinin beraber suç teşkil eden eylemleri neticesinde müvekkili şirket mağazasından, sistem harici olarak elle doldurmuş oldukları sevk irsaliyeleri ile fatura kesllmeksizin ürünlerin depodan çıkartıldığını ve Yurtiçi Kargo vasıtasıyla toplam bedeli 119.256,59 TL olan 97 adet ürünü davalı firmanın zilyetine geçirdiğini” nin anlaşıldığını, akabinde davalı şirkete faturalar ile ekinde Üsküdar 17.Noterliği’nin 06/08/2013 tarih ve 23148 yevmiye nolu ihtarının gönderildiğini ve fatura bedelinin ödenmesini talep ettiğini, ne var ki firmanın teslimatı yapılan ürünlere karşılık müvekili şirkete herhangi bir ödemede bulunmadığını, nitekim İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na “Özel Belgede Sahtecilik” , “Hizmet Nedeni İle Güveni Kötüye Kullanma” ve “Dolandırıcılık” suçlarından davalı, başka şirket ve müvekkil şirket eski çalışanları hakkında şikayette bulunulduğunu ve 2013/99742 s. numarası ile soruşturma başlatıldığını, yukarıda arz edilen gerekçelerle suç teşkil eden eylem neticesinde usul ve yasaya aykırı olarak herhangi bir ödeme yapmadan ürünleri alan davalı şirketten 119.256,59 TL’nin alacağın ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri gibi vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasını talep ve dava etmişlerdir.
Davacı vekili Av. …’ın vermiş oldukları 03/04/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile davaya esas olan 119.256,39 TL’yi 9.372,80 TL daha arttırarak alacak miktarlarını 128.629,39 TL’ye ıslah ettiklerini bildirmişlerdir.
CEVAP
Davalı vekili 06/11/2013 tarihli verdiği dilekçesi özetle;
Müvekkilinin …’ta yer alan işyerinde, toptan ve perakende satış değerinin biraz daha altına almış olduğu teknolojik aletleri ticari olarak …’ta yer alan diğer tüm ticari işletmelerin faaliyetlerine de uygun olarak tüketiciye sunmakta olduğunu, ticari hayatına bu şekilde devam ettiğini, “…” şirketi ile ticari faaliyette bulunduğunu ve müvekkilinin “…” şirketinin davacı … şirketinden temin ettiğini düşündüğü ürünleri hiçbir şüphe yaşamadan bedelini kredi kartı ile davacı Bimeks şirketine toplam 140.323,00 TL olarak ödediğini ve bunun kredi kartı dökümü ile de açıkca görüldüğünü, davacı şirketin kendisinin dolandırıldığını ve zarara uğratıldığını beyan ettiğini ancak kendisine yapılan ödemelerden bihaber olduğunu, böylece davacı şirket ile aralarında herhangi bir ticari ilişki olmadığını ve tüm ürünlerini “…” şirketinden satın aldığı gibi davacının iddia ettiği müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını ve hatta davacının stok açığı ve zarara uğratılmasının bizzat kendi bünyesinde SSK’lı olarak çalışan Mağaza Müdürlerinin yetki ve nüfuzunu kötüye kullanmaları sebebiyle oluştuğunu, bunun davacı tarafın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na vermiş olduğu şikayet dilekçesinde de “..sevk irsaliyesi dahil hiçbir belge olmaksızın depo görevlisine de Mağaza Müdürünün “benim bilgim var”, “ben faturasını keseceğim sen merak etme” diyerek yetki ve nüfuzunu kötüye kullanarak depoya yanaştırdıkları nakliye araçları ile zilyetlerine geçirmiş ve müvekkil şirketi toplamda 1239 adet ürünle toplam 1.253.428,94 TL bedel miktarında dolandırarak zarara uğrattığını” şeklindeki beyandan da açıkca görüleceğini, dolayısıyla müvekkilin davacının uğramış olduğu zararda herhangi bir kusur ya da kastının bulunmadığını, hülasa davacı tarafın eski Pendik Mağaza Outlet Sorumlusu … ile “…” isimli şirket yetkilisi ve sahibi tarafından zarara uğratıldığını ve dolandırıldığını ve müvekkili şirketin uğramış olduğu zarar sebebiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda suç duyurusunda bulunacağı gibi yukarıda arz edilen gerekçelerle davacı tarafın haksız ve dayanaksız iddiaları ile davanın reddine ve yargılama gideri gibi vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER
Bilirkişi E.Banka Müdürü …’ın 12/12/2018 tarihli vermiş oldukları kök raporun incelenmesinde;
Davalı firma tarafından Davacı şirkete kredi kartı ile 140.323,67 TL bedelinde ödeme yaptığını ancak söz konusu bu ödemenin taraflarınca yapılan inceleme sonucu ile 142.219,67 TL olarak revize edildiğini ve yine Davalı firmanın, Davacı şirket defter kayıtlarına göre Davacıya 145.678,99 TL borçlu olarak göründüğü ve sonradan teyidi yapılabilen ödemelerin dikkate alındığında ise söz konusu borcun 3.459,32 TL olmasının gerektiğini belirtmişlerdir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, dava dışı kişilerin davacı şirkete karşı gerçekleştirmiş oldukları haksız eylemleri nedeniyle uğranılan zararın tazmini talepli alacak isteminden ibarettir.
Davacı şirketin eski çalışanları olan dava dışı kişilerin davacı şirkete ait olan ürünleri davalı şirkete sattıkları, davacı tarafın defterlerine göre davacının davalıdan 145.678,99 TL alacaklı olduğu, davalının da bu ürünlere karşılık davacıya değişik tarihlerde toplam 142.219,67 TL ödemede bulunduğu, buna göre davacının karşılanmayan zararının 3.459,32 TL olduğu, her ne kadar davalı vekili, davacı tarafından sunulan ıslah dilekçesi ile davacının alacağının 128.629,39 TL olduğunu beyan ettiğini iddia etmiş ise de, ıslah dilekçesinde belirtilen 128.629,39 TL’nin daha önce tespit edilen ödeme miktarı olan 17.049,60 TL’nin toplam alacak miktarı olarak tespit edilen 145.678,99 TL’den mahsubu sonucunda ortaya çıkan rakam olduğu yani davacının alacağının 128.629,39 TL olduğunu iddia etmediği dosya kapsamına göre sabit olduğundan sonuç olarak bakiye 3.459,32 TL alacağın 23/08/2013 dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve yapılan ödemelerin tamamı dava tarihinden önceki tarihli olduğundan davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
3.459,32 TL alacağın 23/08/2013 dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 236,30 TL harcın peşin ve ıslah harcı olarak alınan 2.197,65 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 1.961,35 TL harcın kararın kesinleşmesine müteakip ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 13.040,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından başlangıçta yapılan 24,30 TL başvurma harcı + 236,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 260,60 TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.400,00 TL bilirkişi ücreti + 782,20 TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 2.282,20 TL yargılama giderlerinin kabul ve red oranına göre takdiren 61,37 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan toplam 300,00 TL bilirkişi ücreti + 16,00 TL tebligat-müzekkere gideri toplam 316,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 307,50 TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.