Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/414 E. 2018/999 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/414 Esas
KARAR NO : 2018/999
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 08/03/2013
BİRLEŞEN İSTANBUL 22. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİNİN 2014/44 E.-2014/145 K. SAYILI DOSYASINDA
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 03/02/2014
KARAR TARİHİ: 27/12/2018
Mahkememize açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; Taraflar arasında Yetkili Satıcı Sözleşmesi imzalandığını, başka bir anlaşma ile de yetkili servis ve yedek parça satış sözleşmesi imzalanarak, müvekkili tarafından davalının markalarını taşıyan araçların satış+servis+yedek parça faaliyetlerinin sürdürüldüğünü, davalı tarafından davacıya 10 Kasım 2010 tarihli ihtarname gönderildiğini, bu ihtarname ile davalının yeni bayilik ve yetkili satıcılık standartlarının belirlediğini, faaliyete devam edecek olan servis ve satıcıların tesislerini bu standartlara uygun hale getirmek üzere ihtarname ekinde gönderilen yatırım plan ve taahhütlerini imzalayıp, davalıya ulaştırmasının talep edildiğini, müvekkilinin kendisine gönderilen planı ve taahhütnameyi doldurarak davalıya gönderdiğini ve yeni yatırım için arsa temin ederek, tesis inşaatına başladığını, davalı tarafından müvekkiline 10 Nisan 2012 tarihli ihtarname gönderildiğini ve müvekkilinin Yetkili Satıcılık Sözleşmesinin 30 Nisan 2012 tarihinden geçerli olmak üzere feshedildiğinin bildirildiğini, ihtarnamenin 18 Nisan 2012 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, müvekkili tarafından davalının göndermiş olduğu ihtarnameye 30 Nisan 2012 tarihinde ihtarname ile cevap verildiğini ve müvekkilinin ticari faaliyetlerini sürdürmek istediğini, bir yandan tesis inşaatı devam ederken bu feshin tutarsız bir davranış olduğunun bildirildiğini, davalı tarafından müvekkiline yeni bir ihtarname çekildiğini ve…markası ile ilgili tüm görsellerin kaldırılmasının talep edildiğini, ayrıca davalı tarafından müvekkili aleyhine haksız rekabet iddialarına ilişkin olarak Fethiye … Asliye Ticaret Mahkemesinin… E. sayılı dosyası ile tazminat talepli dava açıldığını, davalı tarafından müvekkilinin servis sözleşmesinin de feshedildiğini, bu konuda müvekkili tarafından davalı aleyhine İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile haksız feshin tespiti davası açıldığını, müvekkili şirketin, haksız fesih sebebiyle gerek davalının sözleşme feshi tehdidi ile giriştiği yeni yatırım, gerekse mevcut tesislerinde yetkili satıcılık faaliyetini sürdüremiyor olması nedeniyle maddi ve manevi büyük zararlara uğradığını, 24 ay fesih öneli verilmeden yapılan feshin sözleşmeye ve kanuna aykırı olduğunu, yetkili satıcılık sözleşmesinin taraflar arasında sürekli borç ilişkisi kurduğunu, fesih için 24 aylık önel vermenin gerekli olduğunu, yetkili satıcılık sözleşmesinin 25. maddesinde bu durumun açıkça belirtildiğini, davanın tutarsız davranışlarıyla basiretli davranma yükümlülüklerine aykırı davrandığını, feshin haklı hiçbir yanı olmamakla birlikte yapılan feshin, ani feshe ilişkin düzenlemelere dahi aykırı olduğunu, haklı nedene dayalı ani feshin sözleşmenin 32.maddesinin a bendinde düzenlendiğini, bu madde de sözleşmeye aykırı olan hususların açık bir şekilde belirtildiği ihtarın gönderilmesinden itibaren 15 gün düzeltme için süre verilmesinin düzenlendiğini, davalının ihtarının müvekkili şirkete 18 Nisanda tebliğ edildiğini, feshin 12 gün sonra 30 Nisan itibariyle yapıldığını, feshin sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu, feshin sebeplerinin sübjektif ve tutarsız olduğunu, davalının KOTS limitine ilişkin ileride sürdüğü fesih sebebinin ani fesih için haklı neden oluşturmadığını, KOTS sisteminin (kredili otomatik ödeme sistemi) davalının yetkili satıcıları ile olan ticari ilişkisinde kullandığı bir ödeme ve nakit aracı olduğunu, bu sisteme göre yetkili satıcının davalı tarafa belirlenen tutarda bir limit üzerinden banka ile anlaştığını, satıcının davalıdan alım yaptığı ödemeyi yetkili satıcının hesabından ilgili bankaya yaptığını, müvekkili şirketinde davalı tarafından kendisine bildirilen tutarda KOTS limiti (kredili otomatik ödeme sistemi) üzerinden alımlarını gerçekleştirdiğini, bu yönden müvekkili şirketin üzerine düşenleri yerine getirdiğini, sözleşmeye aykırı bir davranışta bulunmadığını, KOTS sisteminin sadece bir ödeme ve teminat sistemi olduğunu, önemli olan müvekkili şirketin sözleşme kapsamında taahhüt ettiği alımları yapıp yapmadığı ve davalıya aldığı malın parasını zamanında ödeyip ödemediği olduğunu, müvekkilinin davalıya hiçbir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirketin performansının düşük olmadığını, müvekkili şirketin 2012 yılının Ocak ayında % 110, Şubat Ayında %150, Mart ayında %100, Nisan ayında ise % 135 oranında davalı tarafından belirlenen hedefleri gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin hak kazandığı primlerin performansının yeterli olduğunu kanıtladığını, müvekkili şirketin ulusal ve uluslararası kalite standartlarına sahip olduğunu, davalının feshin ani feshi haklı kılacak bir nedene dayandığını ispatla mükellef olduğunu, sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle müvekkili şirketin her şeyden önce 24 aylık kazancından mahrum kaldığını, 24 aylık gelirinin mahrum kalınan kazancının karşılık olarak ödenmesi gerektiğini, mevcut belgelerden bunun 200.000 TL den aşağı olmaması gerektiğini, müvekkili şirketin feshin haksızlığı sebebiyle hem yaptığı yatırımların, hem de yapmaya başladığı yatırımlar açısından ticari mahvına sebebiyet verecek büyüklükte maddi ve manevi zarara uğradığını, belirterek yetkili satıcı sözleşmesinin feshine yönelik işlemin haklı nedene dayanmadığını, sözleşmede düzenlenen usul ve esaslara ve hukuka aykırı haksız bir fesih olduğunu, somut olayın özelliklerine göre sözleşmenin tazminatsız fesih için 24 ay fesih öneli verilmesi gerektiğinin tespiti ile haksız fesihten kaynaklanan zarar ve ziyanların, kar kayıplarının, portföy ve denkleştirme tazminatlarının müvekkili şirketin itibarının zedelenmesi nedeniyle doğan maddi ve manevi zararların tespiti dahil olmak üzere asgari 330.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminatın, haksız feshin gerçekleştiği 30/04/2012 tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; davacının ileri sürdüğü taleplerle neredeyse aynı nitelikteki taleplere ilişkin olarak İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin… E. sayılı dosyasında dava bulunduğunu, derdestlik itirazlarının bulunduğunu, taraflar arasındaki sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşmenin birden fazla fesih yolunun bulunduğunu, davacı ve davalı ilişkisinin tabi olduğu… sayılı tebliğ uyarınca taraflar arasındaki belirsiz süreli sözleşmenin 2 şeklide son bulabileceğini, biricisinin 24 ay ihbar önelli fesih olduğunu, ikincisinin haklı nedenle fesih olduğunu, haklı nedenle fesihte taraflardan birinin sözleşmenin esaslı unsurlarını ihlal etmiş ise ihlalden etkilenen tarafın sözleşmeyi haklı sebeple feshedebileceğini, bu durumda sözleşmeye fesheden tarafın tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, aksine sözleşmeyi ihlal eden taraftan tazminat talep etme hakkının bulunduğunu, davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin de sözleşmede belirtilen prosedürlere uyarak davacının sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, davacının sözleşme yükümlülüklerini ihlal ettiğini, müvekkilinin de haklı fesih hakkını kullandığını, sözleşmenin her iki tarafının tacir olduğunu, sözleşmede haklı fesih sebeplerinin belirlendiğini, müvekkilinin bu kapsamda kendisi için çekilmez hale gelen sözleşmeyi feshettiğini, davacının uzun yıllar boyunca sözleşmeyi ihlal ettiğini, bu konuda pek çok yazılı ve sözlü ihtarda bulunulduğunu, davacının düşük performansı nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, davacının düşük performansını kabul edip, düzeltme taahhüdü içeren pek çok protokolleri – taahhütnameleri bulunduğunu, davacının düşük performansını kabul ettiğini ve bu düşük performansını düzelteceğini taahhüt ettiğini, davacının başlamasının hemen ardından 05/12/2017 tarihinde iş planı imzalandığını, burada davacının yerine getirmesi gereken hedef ve diğer hususların ayrıntılı olarak düzenlendiğini, davacının araç alımı için tahsis edilmiş olan KOTS limiti ödenmediğini, borçlarından dolayı kullanılmaz hale geldiğini, 17/11/2008 tarihinde davacının en üst düzey yetkilisi ile bir protokol imzalandığını, bu protokole rağmen yeterli işletme sermayesine bir türlü ulaşılamadığını, 07/09/2009 tarihinde finansal problem küçük araç satış performansı, düşük yedek parça alımı, düşük gizli müşteri faaliyeti ve müşteri memnuniyeti nedeniyle davacı ile yeni bir protokol imzalandığını, 09/12/2011 tarihinde yapılan incelemeler çerçevesinde davacının 2010 yılına ilişkin satış performansının öngörülen hedefleri tutturamadığı ve ülke ortalamasının altında kaldığının tespit edildiğini, bu hususlara ilişkin davacının aksiyon almayı bağımsız bir protokol ile taahhüt ettiğini, davacının bayilik ilişkisinin devamı sırasında bizzat imzalı ve kaşeli 30/03/2011 tarihli taahhütnamesi ile yetkili satış sözleşmesinin eksikliklerinin giderilmemesi durumunda bayilik sözleşmesinin feshedileceğinin bilincinde olduğunu açıkça kabul ettiğini, son olarak mevcut sözleşmesel ilişkinin devamı için davacının en üst düzey yetkilisinin 06/09/2011 tarihinde genel merkeze davet edilerek satış performansı, stok durumu, KOTS limit kullanımı, pazarlama aktivitesi değerlendirme sonuçlarının ortaya konulduğunu ve 31/12/2011 tarihine kadar gerçekleştirilmek üzere bir aksiyon planının hazırlandığını, ancak davacının 2011 yılı kapanış itibariyle satış, müşteri memnuniyeti, gölge müşteri ve finansal gereksinimler hedeflerini tutturmakta başarısız olduğu, tüm bu yazılı uyarılar ve karşılıklı görüşmeler sonucunda davacının kendini iyileştirmek ve sözleşme hükümlerine uyum sağlamak için bir çabası olmadığının tespit edildiğini ve bu nedenle …Noterliğinin 10/04/2014 tarih ve…sayılı ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshetmek durumunda kaldığını, davacının son dönemde müvekkilinden KOTS limiti kapalı olduğundan araç alamadığını, 2010 yılında en kötü durumda olan 5 şirket arasında davacının birinci olduğunu, davacının 2011 senesinde yapılan araştırmada 70 bayinin en kötü bayisi seçildiğini, davacı taraflar arasındaki sözleşmenin imzalandığı zaman olan 2007 yılında sözleşmeyi imzalamak ve bayi olmak için yapmak zorunda olduğu tesisi sanki taraflar arasındaki sözleşme devam ederken davacının yapmaya zorlanarak yatırımmış gibi yansıtıldığını, davacının yeni tesis standartlarına hiçbir zaman uymadığını, müvekkilinin yeni tesisin yapımına hiçbir zaman onay vermediğini, davacının portföy tazminat talep hakkının olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen dosyada verdiği dava dilekçesi ile; davalı…A.Ş.’nin müvekkili şirketin Yetkili Servis Sözleşmesinin feshine yönelik işleminin haklı bir nedene dayanmadığını, sözleşmede düzenlenen usul ve esaslara ve hukuka aykırı, haksız bir fesih olduğunu, somut olayın özelliklerine göre sözleşmenin tazminatsız feshi için 24 ay fesih öneli verilmesi gerektiğinin tespitini, haksız fesihten kaynaklanan zarar ve ziyanların, kar kayıplarının, portföy ve denkleştirme tazminatlarının, müvekkili şirketin itibarının zedelenmesi nedeniyle doğan maddi zararın tespiti dahil olmak üzere müvekkili şirketin uğradığı tüm zararların tespiti ve tahkikat sonucunda müvekkili şirketin maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 110.000 TL maddi tazminatın haksız feshin gerçekleştiği tarih olan 30/04/2012 tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili birleşen dosyada verdiği cevap dilekçesi ile; öncelikle derdesttik itirazlarının kabulü ile, davanın derdesttik nedeniyle reddini, kısmi dava açma hakkı şartları bulunmayan davanın dava şartı yokluğundan reddini, ayrıca bayilik sözleşmesinin haklı sebeplerle feshedildiğini, davacının tazminat taleplerinin de dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın esastan reddini talep etmiştir.
Dava ve birleşen dava; sözleşmenin haksız feshi iddiası ile tazminat istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, yetkili satıcı sözleşmesi ve yetkili servis sözleşmeleri, ihtarnameler, protokoller incelenmiş, bilirkişilerden rapor ve ek rapor alınmıştır.
Bilirkişiler Prof. Dr. …, Yard. Doç. Dr…. ve …Mahkememize sundukları 04/02/2016 tarihinde raporlarında; davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarname ile sözleşme ilişkisinin feshedildiğini, bu ihtarnamede davacının sürekli olarak performansın yerine getirilmediğinden dolayı bayilik ilişkisinin 30/04/2012 tarihinden itibaren feshedildiğinin bildirildiğini, ihtarnamenin tebliğ tarihinin 18/04/2012 olduğunu, davacının sözleşmede belirtilen 24 aylık sürenin tanınmaksızın sözleşmenin feshedildiğini ileri sürdüğünü, sözleşmenin 20.maddesinde 24 aylık fesih ihbar süresinin belirlendiğini, sözleşmenin 32/a maddesinde 15 günlük sürenin tanındığını, taraflar arasındaki sözleşmenin performans değerlendirilmesi başlıklı 20.maddesinde ise davalının zaman zaman davacıdan yeterli kabul edilmeyen performans seviyesini yükseltmesi için önlemler almasını isteyebileceği, davacının bu önlemleri almayı taahhüt edeceğinin belirtildiğini, davacının performansındaki başarısızlığını, davalının yazılı ihtarına rağmen karşılıklı belirlenen süre içerisinde davalının sözleşmeyi feshetme hakkının dahil olmak üzere gerekli önlemleri alma hakkının olduğunun belirtildiğini, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta uygulanması gereken sözleşme hükümünün 20.madde olduğunu, zira davalının, davacının performans düşüklüğü nedeniyle sözleşmeyi feshettiğini, 09/12/2011 tarihli protokolde davacının performans artışı taahhüdünde bulunduğunu, protokolün 09/02/2010 tarihinde yeniden gözden geçirileceği ve davacının taahhüdüne uymadığının belirlenmesi durumunda bayilik sözleşmesinin yeniden gözden geçirileceğinin hükme bağlandığını, bu tarihin sehven yazıldığı, 09/12/2012 tarih olarak anlaşılması gerektiğini, davacının 30/03/2011 tarihli belge ile 4 ana başlıklı altında çeşitli taahhütlerde bululuğunu, 30/09/2011 tarihinde bu taahhütleri yerine getirmemesi durumunda sözleşmenin feshedileceğinin belirtildiğini, 06/09/2011 tarihinde aksiyon planın da belirli performans artışlarının davacının üstlendiğini, bu taahhütlerden birinin de KOTS limit uygulamasına ilişkin olduğunu, sözleşmenin 20.maddesi gereğince davacının kendisinden beklenen performans artışını göstermemesi durumunda davalının 15 günlük veya 24 aylık süreleri tanımak zorunda kalmaksızın sözleşmeyi feshedebileceği kanaatine ulaşıldığını, davacının davalının kendisinden inşaat yapılmasını talep ettiği, bu talebe duyulan güven gereğince sözleşmenin feshinin mümkün olmadığı yönündeki beyanlarının da dikkate alınmadığını, zira inşaatın yapımını ilişkin davalı tarafından 10/11/2010 tarihli ihtarnamesi ile istendiğinin anlaşıldığını, bu ihtarnamenin 23/11/2011 tarihinde tebliğ edildiğini, bu talep tarihinin davacının performans artışında bulunduğunu tarihinden önce olduğunu, davacının performansının incelenmesine ilişkin olarak da 2010 yılı için 270 binek, 18 adet ticari araç satış hedefinin konulduğu, davacının 236 binek, 19 adet ticari olmak üzere toplam 255 araç satışı gerçekleştirdiği ve hedefin altında kaldığı, 2011 yılı için 275 araç satış hedefi konulduğu, davacı tarafından 223 araç satışı gerçekleştirildiği ve 2011 yılı hedeflerinin altında kaldığını, davacı şirket sahibi İsmail Bakırcının imzaladığı 06/09/2011 tarihli protokolde davacının performansının hedeflerin altında kaldığı bilgilerin ve performans artışı yer almasına rağmen bu taahhütlerin yerine getirilmediğini veya getirilemediğinin anlaşıldığını, buna göre davacının taahhütlerini ifa etmemesi halinde davalının sözleşmeyi feshetme hakkının doğacağının, davacının 2010 ve 2011 yılı araç satış taahhütlerini yerine getiremediğini, Mahkemece feshin haksız olduğu kanaatine varıldığı taktirde davacının davalıdan 82.261,72 TL portföy tazminatı talep edebileceğini, kar mahrumiyeti talebinin hesaplanabilmesi için 2013 ve 2014 yılı kar oranlarına ihtiyaç olduğunu, davacı yeni inşa ettiği bina ve dekorasyon ve iç döşeme malzeme harcaması gibi zararların varlığının ve miktarların belirlenebilmesi için bu giderlerin davacının neden olduğu artışların belirlenmesi gerektiğini, kira bedeline ilişkin tazminat talebi ile ilgili kira sözleşmelerinin karşılaştırılması gerektiğini, davacının sözleşmenin fesih nedeniyle şirketin değer kaybının varlığı ve miktarını belirlemeye yarayacak olguların dosyada olmadığını belirtmişlerdir.
Bilirkişiler Mahkememize sundukları 11/01/2017 tarihli ek raporlarında; davalı tarafın fesih gerekçesinin davacının performans düşüklüğü olduğunu, bu nedenle sözleşmenin 20.maddesinin uygulanması gerektiği ve davacıya 15 günlük veya 24 aylık süre tanınmasına gerek olmadığını, feshin haksız olması kanaatine varıldığı taktirde davacının davalıdan 121.561,62 TL portföy tazminatı talep edebileceğini belirtmişlerdir.
Bilirkişiler Prof. Dr…., Yard. Doç. Dr. … ve…ve Prof. Dr. … Mahkememize sundukları 11/04/2018 tarihli ek raporlarında; davalı tarafından yapılan feshin haklı nedene dayandığını belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı şirket arasında…yetkili satıcı sözleşmesi ve…yetkili servis sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmelerin davalı şirket tarafından fesih edildiği, davalı şirket tarafından davacıya gönderilen …Noterliğinin 10/04/2012 tarihli ve…yevmiye nolu ve … yevmiye nolu ihtarnameleri ile, yetkili satış sözleşmesinin 20.maddesi, yetkili servis sözleşmesinin 19.maddesi gereğince performans değerlendirmeleri sonucunda sözleşmelerle getirilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi, satış bazında beklenen seviyeye ulaşılmaması, servis bazında beklenen seviyeye ulaşılmaması nedeniyle her iki sözleşmenin 30/04/2012 tarihi itibariyle tek taraflı olarak feshedildiğinin bildirildiği, buna göre davalı tarafından yapılan her iki sözleşme feshinin performans nedenine dayalı olduğu, bu nedenle yetkili satış sözleşmesinin 20.maddesi, yetkili servis sözleşmesinin 19.maddesinin uygulanması gerektiği, bu nedenle davacıya fesih için 15 günlük ve 24 aylık sürelerin tanınmasına gerek olmadığı, davacının 2010 ve 2011 yılı satış hedefinin altında satış gerçekleştirdiği, davacı tarafından yapılan taahhütnameler, ihtarnameler, protokoller, yazışmalar, bilirkişi raporu ve tüm delillere göre davalı şirket tarafından yapılan sözleşmelerin feshinin haklı nedene dayandığı sonuç ve kanaatine varılarak asıl ve birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davanın REDDİNE,
2-Asıl davada; Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL harcın, peşin alınan 7.343,35 TL’den mahsubu ile artan 7.307,45 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Birleşen davada; Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL harcın, peşin alınan 1.878,55 TL’den mahsubu ile artan 1.842,65 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince asıl davada maddi tazminat için hesaplanan 25.750 TL, manevi tazminat için hesaplanan 2.180 TLolmak üzere toplam 27.930 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince birleşen dava için hesaplanan 11.550 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından asıl davada yapılan 100 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
8-Davalı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır