Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/395 E. 2019/202 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/395 Esas
KARAR NO : 2019/202
ASIL DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 03/12/2012
BİRLEŞEN İSTANBUL 31. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2013/232 E-2013/251 K. SAYILI DOSYASI
BİRLEŞEN DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 30/07/2013
KARAR TARİHİ: 14/02/2019
Mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; Müvekkili ile davalı arasında 25/12/2009 tarihinde imzalanan “Sigorta Yapma ve Prim Tahsiline Yönelik Acentelik Sözleşmesinin” belirli süreli olarak kurulmasına rağmen, sözleşme süresinin 31/12/2010 tarihinde dolması üzerine, her iki tarafın da sözleşme gereklerini ifaya devam etmesi üzerine belirsiz süreli hale geldiğini, müvekkili şirketin …Şti.’nin, acentelik faaliyeti kapsamında 2006 yılından itibaren …A.Ş.’ye sigorta hizmeti vermek amacıyla … Sigorta ve …Sigorta (2007-2008-2009) acenteliği ve son olarak …(2010-201l-2012) adına hareketle sigorta işlerini yürütmek, tüm bilgileri onaylamak ve imzalamak üzere yetkili kılındığını, 28/06/2012 tarihinde davacı şirket tarafından …A.Ş.’nin 26/06/2012 tarihinden itibaren yeni dönem sigorta poliçelerinin tanzimi bakımından hiçbir sebep ve gerekçe göstermeksizin yetkisiz bırakıldığını ve Broker olarak hizmet veren bir başka kurumun tek yetkili olarak atandığının yazılı olarak bildirildiğini, müvekkili acentenin yetkisinin anılan biçimde kaldırılması ve bir başka acentenin yetkilendirilmesi sonucunda, müşteri firma ile önceki dönemlerde gerçekleştirmiş bulunduğu sigorta sözleşmeleri neticesinde hak kazandığı ücreti, yeni TTK. nın 113 ve 114. maddeleri kapsamında davalıdan talep hakkının doğduğunu, şimdilik 634.000 TL tutarında ve dava tarihine kadar tahakkuk etmiş olduğu tahmin edilen ücret alacağını talep ettiklerini, ayrıca TTK’nın 122. maddesi gereğince müvekkilinin denkleştirme talebinde bulunma hakkının bulunduğunu belirterek şimdilik 10.000 TL denkleştirme bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; davacının 18/12/2009 tarihli acentelik sözleşmesine istinaden müvekkili şirketin acentesi olduğunu, halen acentelik faaliyetlerinin devam ettiğini, müvekkili şirketin tamamen olayın dışında olduğunu, asıl meselenin davacı acente ile müşterisi arasında olduğunu, davacının müşterisinin davaya konu olayda kendisi ile çalışmak yerine bir Broker ile çalışmayı tercih ettiğini, davacı acente ile …otomotiv arasında yapılan sözleşmelerde, …Otomotivin bir başka aracı ile çalışmayacağına ilişkin bir sözleşme hükmü varsa, bunun ancak acente ile müşteri arasında geçerli olacağını, davaya konu olayda dava dışı …otomotivin, davacı acenteden hizmet almayı bıraktığını, dava dışı …otomotivin Brokere yetki verdiğini, davacıdaki yetkiyi kaldırdığını, …şirketinin istediği sigorta aracısı ile çalışma serbestisine sahip olduğunu, ayrıca davacıya münhasıran acentelik verilmediğini, denkleştirme isteminde bulunulabilmesi için acentelik sözleşmesinin sona ermesi gerektiğini, oysa taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin sona ermediğini ve halen devam ettiğini, dava konusu olayda bu şartın gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleştirilen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… E. sayılı dosyasında; davacı …vekili verdiği dava dilekçesi ile; müvekkili Sigorta Şirketi ile davalı …Şti. arasında 18/12/2009 tarihinde Acentelik Sözleşmesi imzalanarak acentelik ilişkisi kurulduğunu, acentelik ilişkisinin halen devam ettiğini, davalı acentenin müvekkili şirket adına acentelik Sözleşmesi yapma ve…Noterliğinin 18/12/2009 tarih ve… yevmiye nolu vekaletnamesiyle prim tahsil etmeye yetkili olduğunu, tahsil ettiği primleri (Nakit, çek, senet v.b.) sözleşme koşulları ve Sigortacılık Kanunu hükümleri uyarınca belirlenen sürelerde yasal kesintiler düşüldükten sonra müvekkili sigorta şirketine ödemek zorunda olduğunu, davalı acentenin, akdi ve kanuni yükümlülüklerine uymayarak müvekkili sigortaya ödemekle yükümlü olduğu prim borçlarını ödememesi üzerine, kendisine…Noterliğinin 17.01.2013 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, davalının karşı ihtar ile ödeme talebini reddettiğini, müvekkili şirket defter ve kayıtlarına göre 2013 yılı Nisan ayı itibariyle davalının borcunun 928.782,16 TL olduğunu belirterek bu miktarın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili birleşen davada verdiği cevap dilekçesi ile; Davacı tarafından iddia edilen borcun kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirketin davacıdan 634.000 TL ücret alacağı bulunduğunu, bu alacak ve 10.000 TL denkleştirme tazminatı talebi ile ilgili dava açıldığını, her iki davanın birleştirilmesini ve sonuçta davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dava alacak davasıdır.
Taraf delilleri toplanmış, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptlırılarak rapor ve ek rapor alınmıştır.
Şirketler arasında sözleşme yapma ve prim tahsiline yetkili acente sözleşmesinin bulunduğu, sözleşmenin 44.maddesinde; sözleşmenin 31/12/2010 tarihine kadar geçerli olmak üzere yapıldığının belirtildiği, 37.maddesinde; sigorta şirketinin başka acentelikler ile ve diğer sigorta aracıları ile teşkilat grup çalışmakta serbest olduğunu, acentenin bu gibi hallerde komisyon istemeye veya herhangi bir talepte bulunmaya hakkının bulunmadığının düzenlendiği, 47.maddesinde; her ne sebeple olursa olsun sözleşmenin feshedilmesi halinde veya sürenin bitiminde yenilenmemesi halinde acentenin şirketten herhangi bir nam altında hiçbir hak veya tazminat, portföy hakkı, maddi ve manevi zarar karşılığı veya kar kaybı gibi talepte bulunamayacağının düzenlendiği, 49.maddesinde; şirket önceden bir ihbar süresine bağlı olmaksızın acenteye verilen yetkilerden bir kısmı kısıtlandırmak ve sınırlandırmak yetkisine sahip olacağının düzenlendiğini görülmüştür.
26/06/2012 tarihli …şirketi tarafından sigorta şirketine gönderilen broker atama mektubunda; … Sigorta ve… A.Ş.’nin …şirketi adına hareket ile sigorta işlerini yürütmek, tüm bilgileri onaylamak ve imzalamak üzere … Sigorta şirketinde yetkili broker olarak atandığını, 26/06/2012 tarihi itibariyle davacı şirketin …şirketi adına … Sigortadan yürürlüğe girecek yeni poliçeler ile ilgili tüm işlemleri takip etmek, teslim almak, hasar tazminatı talep etmek ve teslim almak, prim ödemeleri almak ve prim ödemesi yapmak için yetkisiz kılındığını bildirdiği görülmüştür.
Asıl davanın davalısı birleşen davanın davacısı sigorta şirketi tarafından dosyaya sunulan Prof. Dr. …tarafından düzenlenen 21/02/2013 tarihli uzman görüşünde; davacının TTK’nın 113. ve 114. maddelerine göre sigorta şirketinden tazminat talebinde bulunamayacağını, zira davacı acentenin münhasır acente olmadığını, davacı ile dava dışı …Otomotiv arasında yapılan sözleşmenin yenilenmemesine ilişkin sorunun bu ikisi arasında çözümlenmesi gerektiğini, davacının bu müşteriyi kaybetmesi ve müşterinin sigorta poliçeleri için brokere yetki vermesi için davalı … şirketi için sözleşme yapmama nedeni olamayacağını, davacının müşterisi …Otomotivi kaybetmesinin davalı … şirketi tarafından da sigortalanmayacağı anlamına gelmediğini, müşteri üzerinde müşterinin iradesine bir sınırlama getirilemeyceğini, davacnın müşterisinin brokere yetki vermesinin davacıdan tazminat isteme nedeni oluşturamayacağını, davalı … şirketinin ancak acentenin müşterisinin brokere kaydırılması halinde yani diğer bir ifade ile kusuru halinde tazminat talebinin muhatabı olabileceğini, davacı ile davalı … şirketi arasında halen acentelik sözleşmesinin devam ettiğini, feshedilmediğini, denkleştirme isteminde bulunabilmesinin ilk şartının sigorta sözleşmesinin sona ermesinin olduğunu, bu şartın gerçekleşmediği içinde portföy tazminatı (denkleştirme istemi) talep edilemeyeceğini belirtmiştir.
Bilirkişiler Prof Dr …, Doç, Dr. … ve … Mahkememize sundukları 28/03/2016 tarihli raporlarında; acente ile sigorta şirketi arasındaki acentelik sözleşmesinin halen devam ettiğinin anlaşıldığını, sigorta şirketi tarafından noterden gönderilen ihtarname ile 2013 yılı Nisan ayı itibariyle 928.782,16 TL acentelik borçlarının ödenmesinin talep edildiğini, acente şirketinin bu talebi reddettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 49.maddesine göre sigorta şirketinin önceden bir ihbar süresine bağlı olmaksızın acenteye verilen yetkilerden bir kısmını sınırlandırmak yetkisine sahip olduğunun düzenlendiğini, bu kapsamda acentenin mevcut borç tutarının daha da artmaması için ekranın kapatıldığının anlaşıldığını, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 23. Maddesi ve TTK’nın 122. maddesi gereğince portföy tazminatından söz edilebilmesi için ilk şartın sözleşmenin sona ermesi olduğunu, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin halen devam ettiğini, bu şartın yerine gelmemiş olduğunu ayrıca fesih gerçekleşmiş olsa dahi acentelik sözleşmesinin 47.maddesinde acentenin şirketten fesih nedeniyle herhangi bir hak ve tazminat talep edemeyeceğinin hüküm altına alındığını, bu hususlar göz önüne alındığında acentenin denkleştirme (portföy) tazminatı talep hakkının bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 37.maddesine göre sigorta şirketi tarafından acenteye belirli bir yer ya da bölge için münhasır (tekel) acentelik verilmediğini, bu kapsamda acentenin TTK’nın 113.maddesi gereğince tazminat talebinde bulunamayacağını, ayrıca müşteri …firmasının işlemleri için başka bir aracıya yetki verdiğini, bu durumun sigorta şirketinin bu müşterisinin sigorta işlemlerini yapmayacağı anlamına gelmeyeceğini, acentenin sigorta şirketinden tazminat isteme anlamını oluşturmayacağını, sonuç itibariyle acenetinin sigorta şirketinden denkleştirme talep edemeyeceğini, hesaplara geçirilmiş poliçelerden kaynaklanan ücretler (komisyonlar) haricinde bir ücret (komisyon) talebinde bulunamayacağını, sigorta şirketinin kayıtları üzeride yapılan incelemede acente tarafından teminat olarak … Sigortaya verilen 50.000 TL’lik banka teminat mektubunun 2015 yılı içerisinde nakde çevrilerek acentenin hesabına alacak kaydı yapıldığını, buna karşılık poliçelerden kaynaklı olarak 126 TL’nin acente hesabına borç kaydı yapıldığını ve sonuç olarak 2016 yılı Mart ayı itibariyle hesap bakiyesinin 878.978,16 TL olduğunun tespit edildiğini belirtmişlerdir.
Bilirkişi heyeti tarafından Mahkememize sunulan 15/05/2018 tarihli ek raporda; acentenin sigorta şirketinden denkleştirme talep edemeyeceğini, hesaplara geçirilmiş poliçelerden kaynaklanan ücretler haricinde bir ücret (komisyon) talebinde bulunamayacağını, sigorta şirketinin defter ve kayıtlarının esas alınması gerektiği, ayrıca acentenin kayıtlarının da tetkike tabi tutulduğunu, bu kapsamda acentenin sigorta şirketine 878.908,16 TL borcu bulunduğunun belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; asıl davada davacı şirket davalı … şirketin ile yapılan acentelik sözleşmesi kapsamında acentelik hizmeti verdiğini, 26/02/2012 tarihinden itibaren … A.Ş.’nin sigorta poliçelerinin tazmini bakımından acentenin yetkisiz kılındığını ve broker olarak hizmet veren bir başka kurumun tek yetkili olarak atandığını, hiçbir haklı gerekçe gösterilmeksizin acente yetkisinin kaldırılması ve bir başka acentenin yetkilinderilmesi sonucunda müşteri firma ile önceki dönemde gerçekleştirilmiş bulunan sigorta sözleşmesinin neticesinde hak kazandığı ücretin TTK’nın 113. ve 114. maddeleri gereğince tahsilini, ayrıca TTK’nın 122.maddesi gereğince portföy tazminat (denkleştirme) talebinde bulunmuştur.
Birleşen davada sigorta şirketi taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan ve kendilerine ödenmesi gereken ödemelerin yapılmaması nedeniyle alacak talebinde bulunmuştur.
Taraflar arasındaki sözleşme yapma ve prim tahsilinde yetkili acentelik sözleşmesi, ihtarnameler, broker atama mektubu, uzman görüşü, bilirkişi rapor ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki sözleşmenin dava tarihi itibariyle sona ermediği, devam ettiği bu nedenle TTK.nın 122. maddesi kapsamında portföy tazminatı (denkleştirme talebi) isteminin yerinde olmadığı, kaldı ki sözleşmenin 47.maddesine göre sözleşmenin her ne sebeple olursa olsun sona ermesi halinde acentenin hiçbir hak veya tazminat, portföy hakkı, maddi ve manevi zarar veya kar kaybı gibi talepte bulunamayacağının düzenlendiği göz önüne alındığında davacı şirketin portföy tazminatı (denkleştirme talebi) davasının reddine karar verilmiştir.
Davacı acente sigorta şirketinden TTK’nın 113. ve 114. maddesi kapsamında ücret talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki sözleşmenin 37.maddesi göz önüne alındığnıda, sigorta şirketinin acenteye belirli bir yer ya da bölge için münhasır (tekel) acentelik verilmediği, bu nedenle davacının ücret talebinde bulunamayacağı, kaldı ki; davacı ile dava dışı Autolan Otomotiv şirket arasında yapılan sözleşmenin yenilenmemesine ilişkin sorunun davalı … şirketini ilgilendirmediği, davacının müşterisinin brokere yetki vermesinin davacıdan tazminat isteminin sebebi olamayacağı hususları göz önüne alındığında davacının ücret talebi davasının reddine karar verilmiştir.
Birleşen davada sigorta şirketi taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan alacak talebinde bulunmuştur. Tarafların ticari defter ve belgeleri, bilirkişi rapor ve ek raporu göz önüne alındığında, davacı … şirketinin davalı acenteden 2016 yılı Mart ayında 928.782,16 TL alacaklı olduğu, dava tarihinden sonra 2015 yılı içerisinde acente şirketinin sigorta şirketine verdiği 50.000 TL’lik banka teminat mektubunun nakde çevrildiği ve 126 TL’nin acente hesabına borç kaydı yapıldığı, bunların mahsubundan sonra kalan 878.908,16 TL’nin davalı acente şirketinden tahsilini talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılarak bu miktar için alacağın kabulüne, dava tarihinden sonra teminat mektubunun paraya çevrilmesi ve 126 TL’nin acente hesabına borç kaydı yapılması nedeniyle bu kısımlar hakkındaki dava konusuz kaldığnıdan bu bölüm ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-a)Asıl davanın reddine,
b)Asıl davada Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 9.563,40 TL’den mahsubu ile geriye kalan 9.519 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 39.710 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
d)Davacı tarafından yapılan Yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
e)Davalı tarafından yapılan toplam 4.800 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-a)Birleşen davanın kısmen kabulü ile; 878.908,16 TL nin birleşen dava tarihi olan 30/07/2013 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin kısım konusuz kaldığından, karar verilmesine yer olmadığına,
b)Birleşen davada; Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 60.038,22 TL harçtan peşin alınan 15.861,30 TL’nin mahsubu ile eksik olan 44.176,92 TL harcın davalıdan tahsiline,
c)Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL Başvurma harcı ve 15.861,30 TL Peşin harç olmak üzere toplam 15.885,60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 51.101,29 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır