Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/392 E. 2019/1461 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2014/813 Esas
KARAR NO: 2019/1462

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 31/10/2003

BİRLEŞEN İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ‘NİN
2004/810 E. 2005/817 K. SAYILI DOSYASI

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 05/07/2004
KARAR TARİHİ: 21/11/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili verdiği dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin sermayesinin tamamının devlete ait 406 sayılı Telgraf ve Telefon kanunu uyarınca her türlü telekomünikasyon hizmetlerini yürütmeye yetkili kılındığını, bununla ilgili altyapı işletmesi ve iletiminde tekel hakkına haiz kamu görevi ifa eden şirket olduğunu, 406 sayılı yasanın 19. maddesi ve abonman sözleşme hükümleri uyarınca telekomünikasyon alanında faaliyet gösteren müesseseleri gerek gördüğü takdirde denetleme yetkisine sahip olduğunu, yasalarla belirlenen bu hizmet kapsamında davalı firma ile kiralık data devreleri üzerinden görüntü iletimi yapılmak üzere sözleşme imzalandığını, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası ile …B Santralinde delil tespiti yapıldığını, neticesinde davalı şirketin kendisine tahsis edilen data hatlarından 406 sayılı yasanın 2/c maddesine aykırı olarak ses iletimi yaptığının tespit edildiğini, davalı şirketin 406 sayılı yasa ve sözleşmeye aykırı olarak kendisine tahsis edilen … hatları üzerinden ses iletmek suretiyle 3. kişilere telefon görüştürmeleri yaptırması üzerine müvekkili şirketin büyük zarara uğramış olduğunu, PRI portlarına ait kontör değerleri esas alınarak yapılan hesaplamalar sonucu zararlarının 3.546.549,96 TL olarak tespit edildiğini belirterek bu tutar zararının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili verdiği cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin telekomünikasyon alanında Telekomünikasyon Kurumundan aldığı Genel İzin Belgesi kapsamında faaliyet gösteren…(Internet servis sağlayıcı) şirket olduğunu, davacı şirketin ise 4502 sayılı yasa kapsamında her türlü telekomünikasyon alt yapı hizmetlerini sunma hakkını tekel olarak elinde tuttuğunu ancak davacı şirkete bu imtiyazı veren yasa koyucunun, aynı yasanın geçici 3. maddesi ile davacı kurumun kamu kurumu vasfını ortadan kaldırdığını, özel hukuk hükümlerine tabi özel şirket haline dönüştürüldüğünü, hal böyleyken davacı şirketin sektörde çalışan firmaları yok etme, piyasadan çekilmeye zorlama yönünde yoğun eyleme giriştiğini, davaya dayanak yapılan bilirkişi raporunun yokluklarında icra olunan keşif sonucunda düzenlendiğini, bu haliyle keşfin usulsüz olduğu beyan edilerek, talep edilen maddi zararın hiçbir maddi ve hukuki temeli bulunmadığını, internet üzerinden ses iletimi olgusunun davacının tekel haklarını ihlali anlamına gelmeyeceğini iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili verdiği dava dilekçesi ile, 406 sayılı Telgraf ve Telefon kanunu uyarınca her türlü telekomünikasyon hizmetlerini yürütmeye yetkili kılındığını, bununla ilgili altyapı işletmesi ve iletiminde tekel hakkına haiz kamu görevi ifa eden şirket olduğunu, 406 sayılı yasanın 19. maddesi ve abonman sözleşme hükümleri uyarınca telekomünikasyon alanında faaliyet gösteren müesseseleri gerek gördüğü takdirde denetleme yetkisine sahip olduğunu, yasalarla belirlenen bu hizmet kapsamında davalı firma ile kiralık data devreleri üzerinden görüntü iletimi yapılmak üzere sözleşme imzalandığını, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… D. İş sayılı dosyası ile … B Santralinde delil tespiti yapıldığını, neticesinde davalı şirketin kendisine tahsis edilen data hatlarından 406 sayılı yasanın 2/c maddesine aykırı olarak ses iletimi yaptığının tespit edildiğini, davalı şirket tarafından İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu, 23/06/2003 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile data hatlarının dava sonuna kadar 10.000 TL teminat karşılığında açılmasına karar verildiğini, ihtiyati tedbir kararının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosaysında 23/06/2003 tarihinde infaz edildiğini, yapılan iki denetimde de davalı firmanın yasalara aykırı olarak ses iletimi yaptığının tespit edilmesi üzerine İstanbul … Asliye Tİcaret Mahkemesinde tedbire itiraz edildiğini, Mahkemece 19/12/2003 tarihinde davanın reddine ve tedbirin kaldırılmasına karar verildiğini belirterek haksız ihtiyati tedbir kararı ile açılan … hatları üzerinden ses iletmek suretiyle oluşan 4.227.334,88 TL zararının ihtiyati tedbir kararı ile açıldığı tarih olan 25/06/2003 tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı veikli birleşen davada verdiği cevap dilekçesi ile; derdestlik ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesindeki davanın bekletici mesele yapılmasını, davacı şirketin yapmış olduğu ilk savcılık başvurusu üzerine müvekkili şirket müdürü hakkında İzmir Ağır Ceza Mahkemesine açılan davada beraat kararı verildiğini, bu karara rağmen aynı gerekçelerle müvekkili şirket müdürünün defalarca Savcılık makamına şikayet edildiğini, ön ödeme kararı verildiğini, ön ödeme kararını yerine getiren şirketin suçu kabul etmediği, ön ödeme kararının bir tazminat kararına olumlu veya olumsuz hiçbir etkisinin olmayacağının genel uygulama olduğunu, tazminata konu zararının gerçeğe aykırı olarak hesaplandığını, davacı şirket tarafından yaptırılan tespitlerin davalı şirketin yokluğunda yaptırıldığını, bilirkişilerin tamamının tespit halinde müvekkili şirketin genel izin belgesinin varlığından habersiz olduklarını, açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Yagılamının yapıldığı İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/12/2006 tarih ve …E- … K sayılı kararı ile asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi neticesinde temyiz incelemesini yapan Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20/07/2009 tarih ve 2009/7698 E. 2009/8854 K. sayılı ilamı ile; ” … Taraflar arasındaki davalarda çekişmeli yön davalının internet üzerinden yasa ve sözleşmeye aykırı olarak ses iletimi yapmak suretiyle davacının zararına sebebiyet verip vermediği noktasındadır. Davalı … Şti. tarafından davacı … A.Ş.’ne karşı açılan muarazanın giderilmesi ve davalının tekel hakkını kullanarak zorla tahsil ettiğ paranın istirdatı istemine ilişkin olarak İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açılan davanın yapılan yargılaması sonunda anılan mahkemece 406 sayılı yasa ile davalıya tanınan ses tekeli hakkının davacı tarafından ihlal edildiği sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiş, bu kararın davacı … Şti tarafından temyiz edilmesi üzerine dairemizce davacı şirket yetkilisi hakkında ağır ceza mahkemesi tarafından verilen delil yetersizliğinden beraat kararının hukuk hakimini bağlamayacak olduğu, davacıya ait mekanda yapılan tespitte ses iletimi yapılması mümkün cihazların bulunduğunun anlaşıldığı hususları belirtilmek suretiyle kararın onandığı, karar düzeltmeden de geçmek suretiyle kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin devamı sırasında davalı … Şti nin davacıya yasa ile tanınan ses iletimine yönelik hakkını ihlal etmiş olduğu gerek kesinleşmiş yargı kararı gerekse yargılama sırasında … Üniversitesi Elektronik Mühendislik Bölümü öğretim üyelerinden alınan bilirkişi raporunda davalıdan VoIP’de (internet üzerinden ses (konuşma) iletimi) kullanılan cihazlara ait ağ devre diyagramlarının mevcut olduğunun anlaşıldığı hususunun da belirtilmiş olmasına göre davalının davacıya ait ses iletimi hakkını ihlal ettiği sonucuna varılmalıdır. Bu durumda davalının yasa ve sözleşmeye aykırı olarak davacıya verdiği zarar nedeniyle tazminat hesabı yapılabilmesi için ihlalde bulunduğu dönemin, bu dönemde yaptığı ihlalin sayısının niteliğinin belirlenmesi gerekmekte olup, bunun için davalının teknik imkanları, ihlale ilişkin tespit tarihleri, internet yolu ile ne kadarlık süre ve sayıda ses iletimi yapabileceği hususlarının nazara alınarak ve ses iletiminin ücretlendirilmesinde … A.Ş. tarafından milletlerarası görüşmelerde en sık uygulanan tarife hükümleri esas alınarak hesaplamanın yapılması, davacının davalının ihlali nedeniyle sarf etmediği giderler veya elde ettiği faydalar varsa bunların da tazminattan indirilmesi suretiyle davacının davalının yasa ve sözleşmeye aykırı ihlali nedeniyle uğrayabileceği zararın bu şekilde ve Borçlar Kanunu’nun 42. Maddesi uyarınca belirlenerek hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde davaların reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir. …” gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamına uyulmuş, bilirkişilerden rapor ve ek raporlar alınmıştır.
Mahkememizce en son alınan 19/02/2018 tarihli bilirkişiler … ve Yrd. Doç. Dr. … sundukları bilirkişi raporunda; huzurdaki davada taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının internet üzerinden yasa ve sözleşmeye aykırı olarak ses iletimi yapmak suretiyle davacının zararına neden olup olmadığı ve olmuşsa zarar miktarının hesaplama yöntem ve miktarı noktasında toplandığını, Davalının kiraladığı data hatları üzerinden 3. kişilere VoIP trafiği yaptırdığı, bilimsel bir teknik ölçüm ile belirlenmediğini, Davacı tarafından talep edilen tazminat miktarı, VoIP trafiği ölçümlerine ve bu konuda tutulmuş bilgisayar kayıtlarına da dayanmamadığını, Davalının VoIP faaliyeti ile ilgili davalı firmaya tahsis edilen … potları üzerinden aktığı söz konusu edilen davaya konu uluslararası ses trafiğinin, davacı şirketin uluslararası santrallerine iletmeden kiralanan data hatlarından veriye dönüştürülerek yapılması ve davacı şirketin de bu yapılan bu VoIP trafiğini başlama, sonlanma ve süre olarak kayıt etmemiş olması nedeniyle, ihlal dönemlerine ilişkin uluslararası ses trafiği ile ilgili davacı gelirkaybının/zaranın % 100 doğru olarak hesaplanması mümkün olmadığını, ancak burada davalının data hattından ses trafiği geçirmek suretiyle yasa ve sözleşmeye aykırılığı söz konusu olup, data hattının sözleşmeye aykırı kullanımı durumunda data hattı kira sözleşmesinin de, bu konuda her hangi bir ceza maddesi de içermediği anlaşıldığını, Huzurdaki asıl dava ile birleşen davada davacı şirket, davalıya tahsis edilen … portları DİN pilot numaralarına ilişkin Şehir içi ve Şehirler arası telefon trafiğine ait ihlal dönemi kontör değerlerini baz alıp ve yut dışı 4. bölgeden gelen ses trafiği kabul ederek, bu varsayımıyla zarar hesabı yaptığının görüldüğünü,Yargıtay bozma ilamındaki ses iletiminin ücretlendirilmesinde… A.Ş tarafından milletlerarası görüşmelerde en sık uygulanan tarife hükümleri esas alınarak hesaplamanın yapılması, davacının davalının ihlali neticesinde sarf etmediği giderler veya elde ettiği faydalar var ise bunlarında tazminattan indirilmesi şeklindeki hükmü dikkate alındığında, Türkiye’ye en fazla trafik gönderen ülkenin Almanya olması dikkate alındığında, davalıya tahsis edilen … portlarına ilişkin Şehir içi ve Şehirler arası telefon trafiğine ait ihlal dönemi kontör değerleri baz alınıp, yut dışı Almanya’dan başlayıp Türkiye’de sonlanan ses trafiği olarak kabul edilip, bu trafikle ilgili birim fiyat dikkate alınarak, davacı şirkete ait gelir kaybı/zarar hesabının yapılmasının % 100 olmasa da gerçeğe yakın bir yaklaşım olacağı kanaatinde olduklarını, bu doğrultuda 11.11.2015 tarihli bilirkişi kurulu 2. ek rapordaki ve 10.11.2016 tarihli bilirkişi kurulu 3. ek raporundaki SDR olarak hesaplanan asıl alacak hesaplama yöntemine aynen katıldıklarını, huzurdaki davada davacının gelir kaybı/zarar hesaplama yöntemine konu olan pilot telefon numaralarının aylık şehirler arası ve şehir içi kontör değerlerine göre, davacı tarafından davalıya ihlal dönem aylarında fatura düzenlenmiş ve bu fatura karşılıklarının da davalı tarafından davacıya aylık bazda ödenmiş olması gerektiğini, Ancak davacı şirketin aylık bazda davalı şirketin ödemelerine kayıtlarımızda rastlanılmamış şeklindeki beyanı karşısında, bu durumda da davalının bu konuda ödediği faturaları delil olarak sunması gerektiğini, Ancak davalının da böyle bir yaklaşımda olmadığının görüldüğünü, Bu durumda ihlal dönemine ilişkin aylarda şehirler arası ve şehir içi kontör değerlerine göre davalı tarafından bir ödeme yapılıp yapılmadığı belli olmadan, bu belirsizlik aydınlığa kavuşmadan varsayıma davalı bir hesaplama yaparak karşılığını da, davacının elde ettiği faydalar olarak kabul edip, hesaplanan zarar tazminatından düşülmesinin doğru bir yaklaşım olmayacağını, Asıl dava alacağı ve birleşen dava alacağı ile ilgili, dava tarihlerinden önce davalının temerrüde düşürüldüğüne dair bir bulguya, huzurdaki dava dosyaları içeriklerinde rastlanılmadığından mevcut dosya kapsamındaki verilere göre; İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait … E. sayılı dosyası ile 31.10.2003 tarihinde açılan asıl davada, 31.10.2003 dava tarihi itibariyle davacının davalıdan talep edebileceği asıl alacağın 1.486,07 TL, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine ait … E. sayılı dosyası ile 05.07.2004 tarihinde açılan birleşen davada ise, 05.07.2004 dava tarihi itibariyle 676.663,76 TL olması gerektiği belirtilmiştir.
Bilirkişiler … ve Yrd. Doç. Dr. …’dan alınan 03/01/2019 tarihli bilirkişi EK raporunda; Yargıtay bozma ilamında belirtilen, davalının yasaya aykırı olarak 3. taraf ses iletiminin ücretlendirilmesinde … A.Ş. tarafından milletler arası görüşmelerde en sık uygulanan tarife hükümleri esas alınarak hesaplamanın yapılmasına ilişkin zarar hesabı Kök raporda yapılarak bu zarara ilişkin tazminat tutarı; İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine ait … E, sayılı dosyası ile 31.10.2003 tarihinde açılan asıl davada, 31.10.2003 dava tarihi itibariyle 1.486.07 TL, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesine ait … E. sayılı dosyası ile 05.07.2004 tarihinde açılan birleşen davada ise, 05.07.2004 dava tarihi itibariyle 676.663,76 TL olduğunu,tarafların 19.02.2018 tarihli kök rapora yaptıkları itiraz dilekçelerindeki beyanlarının incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucu, zarar tazminatı ile ilgili bu tespitlerini değiştirecek bir durumun söz konusu olamayacağını belirtmişlerdir.
Bilirkişiler … ve Yrd. Doç. Dr. … sundukları 20/05/2019 tarihli 2. EK raporunda;
İhlal dönemi aylanna ilişkin 0212 310 15 00, 0212 310 15 01, 0212 310 15 02, 0212 326 42 00, 0212 326 45 00, 0212 326 45 01 nolu pilot telefon numaralarının aylık şehirler arası ve şehir içi kontör değerlerine göre davacı tarafından davalıya fatura düzenlenmiş ve bu fatura karşılıklarının da davalı tarafından davacıya aylık bazda ödenmiş olması gerektiği kanaatinde olmakla birlikte, talep edilmesine rağmen dava tarafları bu konuda her hangi bir belge ve bilgi sunmadıklarından bu fatura ile elde edilen gelir karşılığı, zarar tazminatından düşülemediğini,
Huzurdaki uyuşmazlık konusu dava ile benzer olan ve davalı tarafından 03/01/2019 tarihli ek rapora itiraz dilekçesi ekinde sunulan, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/11/2016 tarih ve … E. … K. sayılı yerel mahkeme kararı ile bu kararı onaylayan Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 06/01/2018 tarih ve 2017/965 E. 2018/679 K sayılı ilamı dikkate alındığında huzurdaki işbu davada da hesaplanan davacı gelir kaybı/zarar tutarından %25 aşınma payı karşılığı ve %25 işletme gideri karşılığının düşülmesi gerektiği sonucuna varıldığını,
Mahkemece işletme giderlerinin tazminata dahil edilmesi gerektiği sonucuna varıldığı takdirde;
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine ait … E sayılı dosyası ile 31/10/2003 tarihinde açılan asıl davada, 31/10/2003 dava tarihi itibariyle davacı gelir kaybı/zarar miktarı= 1.486.073,09 TL- 1.486.073,09 TL X 0,50 = 743.036,55 TL ,
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine ait… E sayılı dosyası ile 05/07/2004 tarihindre açılan birleşen davada ise 05/07/2004 dava tarihi itibariyle davacı gelir kaybı/zararı 676.663,76 TL – 676.663,76 TL X 0,50 =338.331,88 Tl olarak hesaplandığını belirtmişlerdir.
Davalı vekili İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine ilişkin bilirkişi ek raporu, kararı ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin onama ilamını sunmuştur. İncelenmesinde; benzer bir davada bilirkişiler tarafından davacının verdiği hizmetler için kullanılması gereken gerekli olan altyapı kaynaklarının işletme bedellerinin olması gerektiğini (%25’inin aşınma payı, -amortisman karşılığı ve %25’inin işletme giderleri) belirlendiğini, işletme giderlerinin tazminata dahil etmesi durumuna göre belirlenen tazminattan %50 indirim yapılarak hesaplama yapıldığı, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi bilirkişi ek raporunda belirtilen bu hesaplamaya itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 06/06/2018 tarih ve 2017/965 E. 2018/6799 K. sayılı ilamıyla onandığı görülmüştür.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; asıl ve birleşen davada davacı davalıya tahsis edilen data hatlarından yasa ve sözleşmeye aykırı olarak ses iletimi yapılması suretiyle davalının düşük ücretle telefon görüştürmeleri yaptırması nedeniyle uğranılan zararını tazmini talep ettiği, yapılan yargılama souncunda asıl ve birleşen davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesince “davalı tarafından davacı aleyhine muarazanın giderilmesi ve davalının tekel hakkını kullanarak zorla tahsil ettiği paranın istirdatına ilişkin İstanbul … Asliye Ticaret mahkemesinde açılan davanın sonucunda davacının 406 sayılı yasa ile davalıya tanınan ses tekeli hakkını ihlal ettiği sonucuna varıalarak davanın reddine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi neticesinde davacı şirket yetkilisi hakkında ağır ceza mahkemesi tarafından verilen delil yetersizliğinden beraat kararının hukuk hakimini bağlamayacağı, davacıya ait mekanda yapılan tespitte ses iletimi yapılması mümkün cihazların bulunduğunun anlaşıldığı hususları belirtilmek suretiyle kararın onandığı ve karar düzeltilmeden de geçmek suretiyle de kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, davalının davacıya yasayla tanınan ses iletimine yönelik hakkını ihlal etmiş olduğu, gerek kesinleşmiş yargı kararı, gerekse yargılama sırasında… Üniversitesi Elektronik Mühendisliği öğretim üyelerinden alınan bilirkişi raporunda davalıdan … ‘de kullanılan cihazlara ait ağ devre diyagramlarının mevcut olduğunun anlaşıldığı hususunun da belirtilmiş olduğuna göre davalının davacıya ait ses iletimi hakkının ihlal ettiği sonucuna varılmalıdır” gerekçesiyle kararın bozulduğu, mahkemece yargıtay bozma ilamına uyulduğu, buna göre davalının davacıya ait ses iletim hakkını ihlal ettiği, bu nedenle davacının zararlarını tazmin etme hakkının bulunduğu, Yargıtay bozma ilamında belirtilen usule göre bilirkişiler tarafından yapılan hesaba göre davacının asıl davada talep edebileceği, tazminat miktarının 1.486.073,09 TL, birleşen davada 676.663,76 TL olduğu, Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere davacının davalının ihlali neticesinde sarfetmediği giderler ve elde ettiği faydalar var ise, bunların tazminat tutarından indirilmesi gerektiği, davanın taraflarının bu konuda herhangi bir belge ve bilgi sunmadığı, benzer bir davada İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin hükmüne esas aldığı bilirkişi raporunda davacı gelir kaybı zarar tutarından %25 aşınma payı karşılığı ve %25 işletme gideri karşılığının mahsup edildiği ve bu rapora göre mahkemece verilen kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesince onandığı göz önüne alınarak bilirkişiler tarafından tespit edilen gelir kaybından %25 oranında aşınma payı karşılığı ve %25 işletme gideri olmak üzere toplam %50 oranında indirim yapılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, davacının asıl davadaki gelir kaybı olan 1.486.073,09 TL ‘den %50 indirim yapıldığında geri kalan 743.036.55 TL’nin davacı tarafından davalıdan talep edilebileceği, birleşen davada davacının gelir kaybı olan 676.663,76 TL’den %50 indirim yapıldığında geri kalan 338.331,88 TL ‘nin davacı tarafından davalıdan talep edilebileceği anlaşıldığından asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın KISMEN KABULÜ İLE, 743.036,55 TL nin 30.04.2003 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
1-a)Karar tarihinde yürürlükte bulanan harçlar tarifesine göre alınması gereken 50.756,83 TL harçtan peşin alınan 47,887,74 TL’nin mahsubu ile, eksik olan 2.869,09 TL harcın davalıdan tahsiline,
1-b)Davacı tarafından yatırılan 47,887,74 TL harç toplamının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
1-c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul edilen kısmına göre43.671,46 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
1-d)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın ret edilen kısmına göre 92.252,70 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
1-e)Davacı tarafından yapılan 10.838,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 2.270,75 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
1-f)Davalı tarafından yapılan 603,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 477,06 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
1-g)Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
2-Birleşen davanın KISMEN KABULÜ İLE, 338.331,88 TL nin 31.12.2003 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-a)Karar tarihinde yürürlükte bulanan harçlar tarifesine göre alınması gereken 23.111,45 TL harçtan peşin alınan 57.081,06 TL’nin mahsubu ile, fazla alınan 33.969,61 TL nin karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
2-b)Davacı tarafından yatırılan 23.111,45 TL harç toplamının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul edilen kısmına göre 26.249,91 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-d)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın ret edilen kısmına göre 104.090,13 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan
E-imzalıdır
Üye
E-imzalıdır
Üye
E-imzalıdır
Katip
E-imzalıdır

¸Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.