Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/345 E. 2018/170 K. 13.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/345 Esas
KARAR NO : 2018/170
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 18/09/2014
KARAR TARİHİ : 13/03/2018
BİRLEŞEN İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
ESAS NO : 2013/383 Esas
KARAR NO : 2013/302 Karar
BİRLEŞEN DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVANIN ÖZETİ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;taraflar arasında yapılan 05.10.2009 tarihli Özel Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesine istinaden davalıya güvenlik hizmeti verildiği, 05.07.2011 – 07.02.2011 tarihleri arasında davalının işyerinde davacı … şirketinin İhmal vc kusuru bulunmayan bir hırsızlık olayı meydana geldiği, davalının bu olaydan davacı şirketi sorumlu tuttuğu ve … Noterliğinden gönderdiği 16.03.2011 tarihli ihtarname ile 62.517,00 TL. zarann tazmininin istendiği, davacı tarafından keşide edilen 25.03.2011 tarihli ihtarnamede ise bu sorumluluğa ilişkin iddia ve zarara ilişkin taleplerin reddedildiği, davalının … Polis Merkezinde olayla İlgili şikayetinde, 11.000,00 TL. kaybının olduğunu beyan ettiğine dikkat çekildiği belirtilmiş, daha sonra davacının 07.04.2011 tarihinde gönderdiği ihtarname ile Ocak, Şubat, Mart 2011 hizmet bedellerinin ödenmesini istediği, davalının ise cevaben gönderdiği 14.04.2011 tarihli ihtarname ile takas mahsup hakkım kullandığını beyan ettiği, hırsızlık olayının güvenlik hizmeti verilen alanda meydana gelmediği, iş yerinin depolama alanlarında güvenliğin çalışma saatlerinde müdahale edemediği, kontrol ve sayım yapmadığını davalı şirket personelinin kontrolünde olan ve güvenliğin giremediği iç iş alanında meydana geldiği buna karşın zararın davacıya yüklenmesinin hukuka aykırı olduğu iddia edilerek davalının 07.04,2011 tarihli ihtarnamede belirtilen 24.532,00 TL. ve Nisan 2011 döneminde ödenmesi gereken 10.333,00 TL’nn şimdilik 7.000,00 TL.’sinin ödeme yapılması gereken aydan itibaren en yüksek ticari faiz ile özel güvenlik hizmetleri sözleşmesinin 7.2 maddesi uyarınca yasal düzenlemelerden kaynaklanan ve tarafların inisiyatifi dışında gerçekleşen asgari ücret, vergi, işsizlik sigortası SSK taban ve prim artışları ile meydana gelen zamlar nedeniyle aylık 499.00 TL.’nin 4 aylık karşılığı olan 1.999,00 TL’nin l.000,00 TL.sinin ödemen yapılması gerektiği aydan itibaren uygulanacak cn yüksek ticari faiz ile özel Güvenlik Sözleşmesinin 7.5 maddesi uyarınca iki aydan uzun bir süre ödeme yapmayan müşterinin sözleşme bedelinin %10 oranında yükümlü olacağı 9.729,00 TL. ceza şartın 1.000,00 TL. tutarlı kısmının, davalının sözleşmeyi haksız nedenle feshetmesi nedeniyle sözleşme devam etseydi alınacak Mayıs-Eylül 2011 dönemlerine ail hizmet bedelinin 1.000,00 TL. tutarlı kısmının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının görevinin davalının 55 milyon değerindeki fabrikasını korumakla ytlkümlü olduğu ancak dava dilekçesinde hırsızlık olayının ne zaman olduğunun dahi bilinmediği ifadesi ile bu görevin gereği gibi ifa edilmediğinin görüldüğü, davah şirketin şikayeti üzerine davalı şirket personeli … vc …’in bina içinde hırsızlık ve konut dokunulmazlığım ihlal suçlarından Tuzla … Asliye Ceza Mahkemesinin…E. sayılı dosyasında sanık olarak yargılandığı ve dosyanın halen derdest olduğu, davacının iddiasının aksine davalı şirket yetkilisinin olay anındaki ilk kontrolü ile çalman mal miktarım 11.000,00 TL. olarak hesapladığı ancak daha sonra yapılan İnceleme ile bu tutarın 62.517,00 TL. olduğunun anlaşıldığı, davacının hırsızlık olayının kendi sorumluluk alanı dışında meydana geldiği yönündeki beyanının aksine davacı tarafından hazırlanarak Kaymakamlığa sunulan Koruma ve Güvenlik Plant ile güvenlik hizmetinin nereye ilişkin verildiğinin açık olduğu, ayrıca Sözleşmenin 4.maddesi gereği davacının hayatın olağan akışı içinde ortaya çıkan sorumlulukları bulunduğu, CD ler incelendiğinde de güvenlik görevlilerinin kusurunun görüldüğü bk 107maddesi gereği davacı personelinin hırsızlık olayına karışması karşısında feshin doğal bir sonuç olduğu, Sözleşmenin 10. maddesinin san fskrasımn davacının kusuru nedeniyle fesih gerçekleşmişse davalının uğradığı tüm zararların tazminini gerektirdiği, davalının uğradığı zararın 62.517,00 TL. hizmet faturasının 36.864,00 TL. olduğu bu bağlamda takas mahsup talep edildiği davacının 7.2 maddesinden kaynaklı alacak iddiasında bulunduğu ancak bu İddianın hırsızlık olayından sonra ileri sürüldüğü davacının düzenlediği faturalarla iddia edilen alacak miktarım sonlandırdığı,davanın reddini yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava dilekçesi, cevap layihası ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava;özel güvenlik hizmet sözleşmesi gereğince ödenmeyen aylara ait alacak ve cezai şart istemine ilişkindir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN TOPLANAN DELİLLERDEN:
Bilirkişi heyetince verilen 08/11/2013 tarihli raporda özetle;Ocak-Nisan 2011 Dönemi Hizmet Bedeli Talebi Davacının Ocak- Mart 2011 dönemleri hizmet bedelinin ödenmesi talebini içeren ihtarına karşı, davalının …Noterliğinden 14.04.2011 tarihinde … yevmiye numaralı cevapta 62.517,00 TL. tutarlı alacaklarının borç ile takas mahsuba tabi tutulduğu ve hırsızlık olayı nedeniyle uğranılan zarann ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin 30.04.2011 tarihi itibari ile feshedildiği,Davalının anılan dönemlere ilişkin hizmet bedeline herhangi bir itirazına rastlanılmamış, bilakis davacıya ait bu alacak tanınarak davacının var olduğu iddia edilen borcuna mahsup edilmiş olduğunu, Bu koşullar altında değerlendirilmesi gereken husus bu alacak kaleminin mahsup konusu olup olamayacağı, Bunun için öncelikle davacının yaşanan hırsızlık olayı kapsamında sorumluluğu olup olmadığı hususunun dikkate alınması, ikinci olarak ise davacının sorumlu olması halinde bu sorumluluğun maddi karşılığının belirlenmesi ve davalının takas mahsup beyanının karşılıklı borç alacak tutarına göre belirlenmesi, gerekmektiğini, davalının davacıya karşı takas mahsup hakkı dermeyan edebileceği düşünülmekte olduğunu, Nitekim konuyu düzenleyen BK. 118/2 hükmü münazaalı alacakların dahi takasa tabi tutulabileceğini açık olarak düzenlemektedir. Bununla beraber dosyanın mevcut kapsamı İtibari ile davacının kusuruna ilişkin değerlendirme ikinci planda kalmaktadır. Zira davacının kusurlu olduğunun kabulü halinde dahi sorumlu tutulabileceği tutar net bir biçimde belirlenememekte ve her halükarda bu hizmet bedelinden daha düşük kalmakta olduğunu,Gerçekten davacının alacak talebi 07.04.2011 tarihli ihtarnamede belirtilen Ocak-Mart 2011 dönemine ait 24,532TL ile Nisan 2011 dönemine ait 10.333,00 TL,Ancak davacının dosyaya sunduğu faturalar incelendiğinde, Ocak-Nisan dönemi için aylık hizmet bedelinin 8.107,99 TL. olduğu,Nisan 2011 dönemi için ilave kesilmiş bir faturaya da rastlanmadığından 10.333,00 TL. tutarlı talebin neye dayandığı anlaşılamamıştır. Davacının dosyaya sunduğu faturalar toplamı 4 aylık hizmet bedeli 8.107,99 üzerinden toplam 32.43l,96 TL.dir. Bu tutara Ocak ve Nisan aylan için kesilmiş iki adet fazla mesai açıklamalı faturalar (209,11+226,09=) toplam tutar 32.867,16TL’ ye ulaşılmaktadır. Davacı bu tutara ödeme yapılması gereken aydan itibaren faiz uygulanmasını talep etmekte olduğunu,Davalının takas mahsup talebi yönünden bakıldığında ise, dosyaya intikal eden … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davada, davacı sigorta şirketinin huzurdaki davanın davalısı şirkete 28.405TL tutarlı zararının 16.05.2011 tarihinde tazmin edildiği belirtilmektedir. Bir başka deyişle davalının sigortacısı hırsızlık nedeniyle tespit edilen 28.405TL tutarlı zararı tazmin etmiş ve bu tutar için huzurdaki davanın, davacısı olan Güvenlik Şirketine karşı Kadıköy… Asliye Ticaret Mahkemesinde rücu davası açmış olduğunu,Davalının 62.517TL olarak belirlediği zararına ilişkin olarak ise herhangi bir dayanak belge ya da liste sunulamamış bu zarann ne şekilde hesaplandığı açıklanmamıştır, yalnızca yukarıda da dikkat çekildiği üzere davalı tanığı olarak mahkeme huzurunda bulunan…’in hırsızlık nedeni ile oluşan zararlarının malın liste satış fiyatı üzerinden belirledikleri, zararı kısmen karşılayan sigorta şirketinin ise KDV dahil etmeksizin malın maliyet fiyatını dikkate aldığı, yönündeki beyanına rastlanmakta olduğunu, Dolayısıyla …’in beyanında geçen zararın, bayi satış fiyatları üzerinden hesaplanması, bu zarar hesabının içinde kar payının da bulunduğu anlamına gelmekledir. Oysa yukarıda dikkat çekilen taraflar arasındaki sözleşmenin 4.6. maddesine göre yüklenici (davacı) personelinin ihmali ya da icrai hareketleri nedeniyle doğduğu kabul edilebilecek dava konusu zarar iddiası kapsamında davalının kar mahrumiyetinin takas mahsup talebine konu etmesi de mümkün bulunmamakta olduğunu,Bununla beraber 3095 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun 30, maddesine göre dava konusu çalmtı malın indirim konusu yapılması mümkün bulunmamakta dolayısıyla çalınan malın KDV’si de davalı şirketin uğradığı zarar kalemlerinden birini oluşturmaktadır. Aynı şekilde sigorta şirketinin de mal bedelini belirlerken muafiyet uygulamış olması da mümkündür. Bu durumda davalının sözleşmenin 4.6.hükmüne rağmen davacıdan talep edebileceği alacak kalemleri doğabilecektir. Ancak bu konuda hiçbir beyan ve bilgi verilmemiş olması karşısında davacının hizmet bedeli talebinin mahsup edilebileceği bir alacak tutarına dosyanın mevcut haliyle rastlanmamakta olduğunu,Dolayısıyla 32.867,16TL tutarlı toplam fatura bedelinin davacıya ödenmesi nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak Üzere mümkün olduğunu,Son olarak davacının faiz talebinin değerlendirilmesi gerekmekte olduğunu, Davacı faturaların ödenmesi gerektiği tarihten itibaren işletilecek faizle beraber hüküm kurulmasını talep etmekte olduğunu,Ancak davalının takas mahsup beyanı 14.04.2011 davalının sigorta şirketinden tazminat aldığı tarih ise 16.05.201l’dir.Bu durumda davacının takas mahsup beyanı ve bundan sağladığı hakları sigorta şirketinden 16.05.201) tarihinde aldığı ödemeye kadar kullanması mümkün olabileceğini, Davalının davacıya ödeme yükümlülüğü 16.05.2011 tarihli tazminat Ödemesinden sonra doğmalıdır. Dolayısıyla nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak Üzere 16.05.2011 tarihinden önce faiz işletilmemesi gerekeceğini,Taraflar arasındaki ilişki ticari nitelik taşıdığından dava dilekçesinde talep edildiği gibi ticari faize hükmedilmesi mümkün olabileceğini,Asgari Ücret Kaynaklı 4 Aylık Artış Bedeli Talebi Davalı vekili cevap dilekçesinde bu talebin hırsızlık olayı sonrasında İleri sürüldüğü ve ilgili aylara ilişkin faturaları düzenleyen davacının bu kapsamdaki alacak haklarını sonlandırdığı İddia edilmiş olduğunu, Ancak sözleşmenin 7.2 maddesinde bu kalem ödemelerin davacı tarafından otomatik olarak ücretlere yansıtılacağı yönündeki hüküm ve davacının bu kısım haklarından vazgeçtiğini gösteren herhangi bir işlemi bulunmaması karşısında bu kalem alacağa da hak kazanacağı sonucuna ulaşılmakta olduğunu, Bununla beraber bu kaleme İlişkin alacak hesabının nasıl yapıldığı anlaşılamamış olduğunu, 2011 yılı ocak temmuz dönemi asgari ücret %4,74 oranında artırılarak 796,50TL’ye çıkarılmıştır. Fark talep ettiği ocak nisan dönemi fatura tutan ise 8.l07,99TL. Asgari ücretteki yüzdelik artışın bu fatura bedeli üzerinden uygulanması halinde aradaki fark 8.107,99TL X %4,74 = 384,31 TL. olarak hesaplanmakta olduğun,Davacı taraf dava dilekçesi ekinde taraflar arasındaki sözleşmeyi sunmuşsa da, sözleşme metninde geçen ve sözleşme ekinde olduğu belirtilen maliyet analiz tablosu dosyada mevcut bulunmamakta, bu hesabın ne şekilde yapılacağına İlişkin başkaca bir bilgi de yer almamakta olduğunu, Bu koşullar altında davacının bu başlık altında talep edebileceği tutar 384,31 x 4= 1.537,24TL ile sınırlı olduğunu,Davacının üçüncü talebi sözleşmenin 7.5 maddesi göre iki aydan uzun bir süre ödeme yapılmaması halinde sözleşme tutarının %10’u oranında cezai şart uygulanacağı yönündeki düzenlemesi gereğince cezai şart talebi olduğunu, Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunun 158, maddesinin birinci fıkrasına göre akdin icra edilmemesi halinde cezai şart öngörülmüş ise alacaklı taraf ya sözleşmenin ifasını ya da cezai şartı talep edebilecektir. Aynı maddenin huzurdaki davaya konu olayla Örtüşen ikinci fıkrası ise sözleşmenin belirli bir süre içinde ifa edilmemesi halinde öngörülen cezai şartın sözleşmenin ifası ile beraber talep edilebileceğini hüküm altına almaktadır. Davacının talep ettiği cezaî şart sözleşme konusu yerine istenen bir mahiyet taşımamakta, sözleşme konusu edimin vaktinde yerine getirilmemesi nedeniyle talep edilmekte olduğunu, davalı 16.05.2011 tarihinde sigorta şirketinden tazminat almış, davacıya karşı başkaca tazminat hakları konusunda herhangi bir delil sunmamıştır. Bu koşullar altında davacıya karşı olan hizmet bedeli ödeme yükümlülüğünü 2 ayı aşkın bir süredir yerine getirmediği sonucuna ulaşılmaktadır. Davacının bu nedenle fesih tarihi itibari ile güncel sözleşme bedeli üzerinden cezai şart ödemeye mahkum edilmesi mümkUndür. Davacı taraf güncel sözleşme bedelinin 9.729TL olduğunu İddia etmiştir. Bu tutar davacının kestiği fatura bedelleri olan 8.107,99TL aylık bedel üzerinden hesaplanan yıllık bedel olan 97.295TL’ye tekabül etmektedir (8.107,99 \ 12= 97,295TL), Dolayısıyla sözleşmenin 7.5 maddesi gereği bu tutarın %10’una denk gelen 9.729,00 TL. tutarında cezai şart söz konusu olabileceğini,Erken Fesih Nedeniyle Tazminat TalebiDavacının dördüncü talebi taraflar arasındaki sözleşmenin 10. maddesi gereğince sözleşmenin haksız feshedildiği iddiasıyla sözleşme devam edecek olsa idi ücret alınacak mayıs-eylül 2011 dönemi ücret bedellerinin ödenmesidir. Bu noktada feshin haksız nitelikte olup olmadığı tartışması önem kazanmakta olduğunu,davacının işveren sıfatı ile, Davalının fabrikasında yaşanan hırsızlık olayından sorumlu olduğuna yönelik ciddi veriler bulunmaktadır. Bunun yanında hırsızlık olayı davalının İddia ettiği şekilde gerçekleşmemiş olsa dahi, davacıya ait … personelin, talimatlara aykırı bir biçimde… fabrika içine aldıkları ve bu durumun kayıt defterlerine işlenmediği sabit olup her halükarda davalının aradaki sözleşmeyi fesih için, haklı nedeni bulunmakta olduğunu,Dolayısıyla nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, Davacının bu talebinin haklılık taşımadığı kanatine vardıklarını bildirmişlerdir.
Yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.Bilirkişi heyetince verilen 17/06/2014 tarihli raporda özetle: … esas sayılı dosya üzerinde yapılan incelemede … Şti.nin Davalı …Şti.den 01.01.2014/30.04.2014 dönemini kapsayan 31.01.2011 tarih ve 209034 sayılı 8.107.99.-TL , 28.02.2011 tarih ve 209042 sayılı 8.107,99.- TL., 31.03.2011 tarih ve 209055 sayılı 8.107,99.-TL , 30.04.2011 tarih ve … sayılı 8.107.99.-TL tutarlı toplam 4 adet aylık güvenlik hizmet bedeli karşılığı kesilen faturalardan dolayı kdv dahil toplam 32.431,96.-TL kadar alacaklı bulunduğu, Güvenlik şirketinin sözleşmenin fesih tarihine kadar güvenlik hizmeti vermesi ve bu hizmeti aldığı konusunda davalının bir itirazı olmaması nedeniyle davacının toplam 32.431,96.-TL. ana para alacağının bulunduğu ve bu alacağın iki av içinde ödenmemesi nedeniyle de yıllık alacak tutarının %10 oranında cezai sart isteyebileceği, buna eöre davacının cezai sart alacağının 9.729,00.-TL. olduğu, davacı 7.4.2011 tarihinde temerrüt ihtarı gönderdiğinden bu ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 09.04.2011 den itibaren alacağı için ticari avans faizinin ödenmesini isteyebileceği,Bu faturalara ek olarak çıkartılan 31.01.2011 tarih ve …sayılı 209,11.-TL. 30.04.2011 tarih ve 209068 sayılı 1.999,27.-TL , 30.04.2011 tarihli 209067 sayılı 226,09.-TL tutarlı ödemeler ile ilgili olarak davacı firmanın hesaplamayı nasıl yaptığı anlaşılamadığı, 2011 döneminde 2010 yılına göre asgari ücrette meydana gelen artış % 4,74 oranında olduğundan, aylık hizmet bedeli üzerinden 8.107,99X% 4,74= 384,31.- TL aylık olarak , dört dönem için 4 X 384,31 = 1.537,24.- TL olarak hesaplanacağı, yani 2011/Ocak-Nisan dönemi asgari ücret artışından dolayı kesilebilecek ilave fark ücretinin en fazla 1.537,24.-TL olabileceği, Davacı … şirketinin denetim görevini yerine getirmediğinden gerekli tedbirleri zamanında almayıp, davalının iş yerinin soyulmasına sebebiyet verdiği ifadelerden ve 07.05.2013 tarihli Yrd. Doç. Dr,… tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 12 nolu kameranın yönünün değiştirilmesinin kasıtlı olduğu anlaşıldığından ve güvenlik görevlerinin talimatlara rağmen saat 19:50 sırasında güvenlik görevlilerinin fabrikanın giriş kapısından sivil bir aracı fabrika giriş kapısını açarak içeri aldıkları ve kamera görüntülerinin dışında kalan alana park ettirdikleri tespit edildiğinden davacının güvenlik görevlilerinin görevlerini gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek yaptıkları ve bunun sonucunda fabrikanın deposundaki hırsızlık olayının meydana gelmesine sebebiyet verdiklerinin anlaşıldığı buna göre, Güvenlik şirketinin kendi elemanının ağır kusuru sonucu sözleşmenin feshedilmesine neden olduğu, bu nedenle sözleşmenin feshedilmesinden sonra ileriye dönük ortaya çıkacak alacakları için yani, 2011/Mayıs-Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül dönemlerine ait dönem için herhangi bir atacak talebinde bulunamayacağı,davacı … Şirketinin kusurlu olduğu,güvenlik şirketinin sözleşmenin haksız yere feshedildiğine ve tazminata ilişkin talebinin yerinde olmadığı,Birleşen dava yönünden, davalı … Şti, nin hırsızlık nedeniyle takas mahsup iddiaları yerinde olmadığı, çünkü takasın karşılıklı ve muaccel alacaklar için mümkün olduğu, buna karşılık …Şti.’nin hırsızlık nedeniyle 62.517,00.-TL ’lik zararının bulunduğunu ispatlayamadığı, ayrıca ortaya çıkan zararını sigorta şirketinden tahsil ettiği, dosya içeriğinde yer alan belgelere göre, birleşen davanın davacısının (işbu davada davalının) zararını ispatlayama yönelik belgeler sunamadığı, bu nedenle davalının (birleşen dava davacısının) takas talebi ve birleşen davadaki talebinin yerinde olmadığı,Davacının 32.431,96.-TL asıl alacak, 1.537,24.-TL ilave fark ücreti ve 9.729,00.-TL cezai şart olmak üzere toplamda 43.698,20.-TL alacaklı olduğu, ancak davacı ödenmeyen aylara ilişkin 7.000,00 TL, cezai şart bedeli olarak 1.000,00 TL. ve yasal vergi artışı prim vb. nedenlerle 1.000,00 TL. istediğinden (toplamda 9.000,00 TL.), taleple bağlılık gereği bu tutara hükmedilebileceği, davacının 1.000,00 TL. tutarındaki fesih nedeniyle uğranılan zarar talebinin yerinde olmadığını bildirmişlerdir.
Yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetince verilen 15/12/2016 tarihli raporda özetle:lstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve … K.sayılı, Istanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ve İstanbul …Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyaları üzerinde yapılan incelemede …ŞTİ’nin davalı … ŞTİ’DEN 2014/ocak-Şubat-mart-Nisan aylarına ait yedi adet güvenlik hizmet bedeli karşılığı Fatura düzenlendiği ancak 31.01.2011 tarih ve …sayılı, 209,11,TL,30,04,2012 Tarih 209068 sayılı 1,999,27TL ve 30.04.2011 tarih ve … numaralı 226,09TL tutarındaki faturaların davacı firma tarafından nasıl hesaland iğinin anlaşımadaığndan davacının 32.431,96TL alacaklı olduğu fesih tarihine kadar hizmet verdiği, davalının da hizmet aldığı konusunda bir itirazının olmadığı bu alacağın iki ay içinde ödenmemesi nedeni ile yıllık güvenlik hizmet bedeli tutarının aylık ücret 8.107,99TLX12 Aylık tutar 97,295.88TL’nm %10 oranında cezai şart isteyebileceği. Buna göre cezai şart alacağının (97,295,88x%10)=9.729,00 TL. Olduğu, 07.04,2011 tarihinde temerrüt ihtarı gönderdiği, davahnın bu İhtan 09.04.2011 tarihinde tebellüğ ettiği davacının takdiri mahkemenize ait olmak üzere bu alacağı için ticari faiz isteyebileceğini,Yasal düzenlemelerden kaynaklanan tarafların iradesi dışındaki asgari ücret vergi, işsizlik sigortası SSK Taban prim artışlanndan kaynaklanan zamların yüklenici firma tarafında otomatik olarak fıatlara yansıtılacağı ancak davacı firmanın hesaplamayı nasıl yaptığı anlaşılamadığından 2011 döne m inde 2010 yılına göre asgari ücrette meydana gelen artış 964,74 oranında olduğundan aylık hizmet bedeli 8,107,9x%4,74 artış=384,31TL. aylık artış olduğundan 4 aylık asgari ücret artışıX aylık artış 384,31TL=1.537,24 TL. olabileceğini, Davacı … şirketinin denetim görevini yerine getirmediğinden, gerekli tedbirleri zamanında almadığı ve davalının işyerinin soyulmasına sebebiyet verdiği ifadelerden ve 07,05,2011 tarihli Yard.Ooçent Dr … tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 12 nolu kameranın yönünün değiştirilmesinin kasıtlı olduğu anlaşıldığından ve güvenlik görevlilerinin talimatlara rağmen ¸ saat 19.50 sırasında güvenlik görevlilerinin fabrikanın giriş kapısından sivil bir aracı fabrika giriş kapısının açarak içeri aldıklan ve kamera görüntülerinin dışında kalan alana park ettikleri tesit edildiğinden davacının güvenlik görevlilerinin görevlerini gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek yaptıkları ve bunun sonucunda fabrikanın deposundaki hırsızlık olayının meydana gelmesine sebebiyet verdikleri anlaşıldığından buna göre güvenlik şirketinin kendi elemanlarının ağır kusuru sonucu sözleşmenin feshedilmesine neden olduğu ve bu nedenle sözleşmenin feshedilmesinden sonra ileriye dönük talep edilebilecek alacaklar için 2011/Mayıs-Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül dönemlerine ait herhangi bir alacak talebinde bulunamayacağı, Takdiri Mahkemenize ait olmak üzere davacı … şirketinin kusurlu olduğu,Güvenlik şirketinin sözleşmenin haksız yere feshedildiğine ve tazminata İlişkin taleplerinin yerinde olmadığı kanaatına varılmıştır. Tuzla Cumhuriyet Başsavcılığının 06.06.2011 tarihli iddianamesi ile İstanbul Anadolu …Asliye ceza mahkemesinde açılmış olan … esas sayılı kamu davasında 23,06,2015 tarihinde … karar numarası ile verilen karar da davacı firmanın adı geçen personeli… hakkında bina içersinden hırsızlık eylemine uyan 5237 sayılı TCK’NUN 142/1-b maddesi uyarınca dikkate alınarak suçun İşleniş biçimi, suçun işlendiği yer ve zamanda, sanığın kastının yoğunluğu dikkate alınarak takdiren 2 yıl hapis cezası İle cezalandırılmasına,sanık eylemini gece vakti gerçekleştirmiş olduğundan TCK‘nun 143 Maddesi uyarınca sanığıgrcezasının takdiren 1/6 oranında arttırılarak sanığın 2 yıl dört ay hapis cezası ile cezalandırılma görüldüğünden ceza mahkemesinin bu kararı ile davacmın hizmet akdini ifa ederken kusurlu olduğu mahkeme kararı ile kesinleştiğinden davalının hizmet sözleşmesini feshinde haklılığı birdefa daha ortaya çıktığını,Yapılan inceleme ve değerlendirmelerde YARGITAY …HUKUK DAİRESİNİN … ESAS VE … nolu kararında tarafların aralarında güvenlik sözleşmesi imzaladıktan, davacı taraf davalı … şirketinin kusuru neticesi hırsızlık olayı meydana geldiğini ve bu hırsızlık olayında yerel mahkeme güvenlik şirketinin kusurlu olduğundan tazminat ödemesine karar verdiği ve bu kararın Yargıtay … Hukuk Dairesince onaylandığı görülmüş olduğunu,yine Yargıtay …Hukuk Dairesinin … esas ve … nolu kararında aynı tür bir davasa yine Güvenlik hizmeti veren şirket hakkmdakı Bursa …Asliye Ticaret Mahkemesi Kararının onandığı görülmüş olduğundan takdiri mahkemenize ait olmak üzere güvenlik hizmeti veren şirketin kusurlu olduğu,Birleşen dava yönünden davalı …Şti’nın hırsızlık nedeni ile takas mahsup iddialannın yerinde olmadığı, karşılıklı muaccel alacaklar İçin mümkün olduğu davalının hırsızlık nedeni ile 52,517,00 TL. zararının olduğu ancak bunu ispat edemediği aynca ortaya çıkan zararın sigorta şirketinden tahsil ettiği ,zaranna yönelik belgeler sunmadığı, davalının takas talebinin yerinde olmadığı,Davacının 32,431,96 TL. asıl alacak,+1.537,24TL iIave fark ücret ve 9.729,00 TL. Ceza-i şart olmak üzere toplamda 43.698,20 TL.alacaklı olduğu ancak davacıya ödenmeyen alacaklarına ilişkin 7,000,00TL+Cezai şart 1.000,00 TL.+ YASAL VERGİ artışı prim v,s için l.000,00 TL. talebi bulunduğundan toplamda 9.000,00TL alacağının bulunduğu,davacının 1.000,00TL tutarındaki fesih nedeni ile uğradığı zarar talebinin yerinde olmadığı kanaatına varıldığını bildirmişlerdir.
Alınan ilk raporda hizmet bedeli olarak 32.867,00 TL. Ocak nisan 2011 arası 1.537,00 TL. 4 aylık artış bedeli 9.929,00 TL. Cezai şart bedeli isteneceğine dair …, … ve …’nin verdiği rapor üzerine davacının ıslah ettiği, davalının hırsızlık nedeniyle çalınan mallardan dolayı 62.517,00 TL. Zararının sigortadan tahsil ettiği ve bakiye zararının ispatlanamadığı 17/06/2014 tarihli bilirkişi raporunda 32.431,00 TL. Asıl alacak 1.537,00 TL. ilave fark ücreti 9.729,00 TL. Cezai şart olmak üzere 43.698,00 TL. isteyebileceği davacının toplamda 9.000,00 TL. Cezai şart istediğinden davacının sözleşme gereğince isteyebileceği konusunda rapor verildiği bilhare 3 bilirkişi raporunda benzer nitelikte olup, Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin 11/01/2016 tarih … sayılı kararında kusur oranına göre ve yine Yargıtay ….Hukuk Dairesi’nin … sayılı kararında benzer nitelikte olup, davalının hırsızlık nedeniyle sigortadan parasını aldığı, 62.517,00 TL. üzerindeki zararının ispat edemediği, davalının takas talebinin yerinde olmadığından 32.431,00 TL. asıl alacak 1.537,00 TL. ilave fark ücreti 9.000,00 TL. Cezai şart ile ilgili talebinin yerinde olduğuna dair 3 adet bilirkişi raporu doğrultusunda açılan davanın kabulü cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM;Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacı vekilinin açmış olduğu davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 42.969,00 TL.nin 9.000,00 TL.sinin dava tarihinden itibaren 33.969,00 TL.sinin 03/12/2015 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Birleşen 1.ATM nin 2013/383 sayılı dosyasının davasının reddine,
3-KÖK DAVADA;
3/a-Peşin alınan 148,50 TL. +Islah harcı 650,00 TL. olmak üzere toplam 798,50 TL. peşin harçlar toplamının, 492 sayılı Harçlar Kanunun 15.maddesi gereğince 0.06831 oran üzerinden hesaplanan 2.935,21 TL. nispi karar ve ilam harcından mahsubu ile geriye kalan 2.136,71 TL. nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, Hazine adına İRAD KAYDEDİLMESİNE.
3/b-Dava açılırken davacı tarafça yatırılan 18,40 TL. başvurma harcı+148,50 TL. peşin harç+2,90 TL. vekalet harcı+ ıslah harcı olarak yatırılan 650,00 TL. olmak üzere toplam 819,80 TL harcın, davalıdan alınmasına, davacıya verilmesine.
3/c-Davacı tarafından yapılan 2.752,00 TL. yargılama giderinin kabul-red oranına göre hesaplanan 2.679,34 TL.nin davalıdan alınmasına, davacıya verilmesine.
3/d-Davalı tarafından yapılan 1.535,20 TL. yargılama giderinin kabul-oranına göre hesaplanan 40,52 TL. yargılama giderinin davacıdan alınmasına, davalıya verilmesine.
3/e-Davacı davasını vekille takip ettiğinden Av.Asg.Üc.Tarifesinin 13/1.maddesi gereğince, III.kısımda belirtilen oranlar üzerinden hesaplanan 5.076,59 TL. nispi vekalet ücretinin davalıdan alınmasına, davacıya verilmesine.
3/f-Red olunan miktar yönünden; davalı aleyhine açılan davayı vekille takip ettiğinden, Av.Asg.Üc.Tarifesi gereğince; 13/2.maddesi gereğince; 1.164,40 TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan alınmasına, davalıya verilmesine.
4/A-Birleşen …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2013/383 esas sayılı dosyası ile ilgili,
4/a-Peşin alınan 85,40 TL. nispi harçtan, 492 sayılı Harçlar Kanununun 15.maddesi gereğince alınması gereken 35,90 TL. maktu karar ve ilam harcından mahsubu ile geriye kalan 49,50 TL. harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı veya vekiline iadesine.
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri yapmadıklarından, davacı lehine yargılama gideri taktirine yer olmadığına.
6-Davalı yargılama gideri yapmadıklarından, davalı lehine yargılama gideri taktirine yer olmadığına.
7-Davalı … aleyhine açılan davayı vekille takip etmediğinden davalı lehine vekalet ücreti gideri taktirine yer olmadığına.
Dair, duruşmada bulunan taraf vekillerinin yüzüne karşı, İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır