Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/333 E. 2019/758 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/333 Esas
KARAR NO : 2019/758
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 26/07/2011
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
Mahkememize açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili verdiği dava dilekçesi ile; Müvekkilinin Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu 13/12/1960 tarihli usulararası hava seyrüseferinin emniyeti için Avrupa teşkilatı (…) Sözleşmesi ile kurulduğunu, Avrupa’daki genel hava trafiğinin kontrolü ve emniyetini sağlamaya yönelik uluslararası bir teşkilat olduğunu, bu sözleşmenin 12/02/1981 tarihinde Brüksel’de imzalanan protokolle değiştirildiğini, Türkiye Cumhuriyeti’nin değiştirilmiş bu sözleşmeye ve 12/12/1981 tarihli yol ücretine ilişkin çok taraflı anlaşmaya 01/03/1989 tarihinde katıldığını, bu uluslararası anlaşma gereği uçak siciline uçağı işleten olarak kayıtlı kişilerin Avrupa’da belirli hava sahalarında yaptıkları her uçuş başına bu teşkilata belirli bir yol ücreti ödemek zorunda olduğunu, bu anlaşmaya göre …’ün görevlilerinden birinin yol ücretine ilişkin çok taraflı anlaşma uyarınca hava seyrüsefer hizmetlerini kullananlardan alınması gereken ücretlerin akit taraflar adına tespit ve tahsil etmek olduğunu, davalı şirketin 2290 Sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu kapsamında hava taşımacılığı yapmak üzere kurulduğunu ve Sicil Havacılık Kurumundan ruhsat aldığını, ancak bu ruhsatın daha sonra iptal edildiğini, davalının müvekkili şirkete olan yol ücreti borçlarını ödemediğini, bunun üzerine 684.093 EURO tutarındaki alacağın tahsili için davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının yersiz olduğunu ve iptali gerektiğini belirterek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili verdiği cevap dilekçesi ile; Davacının müvekkili aleyhine alacağı olduğu iddiası ile icra takibi yaptığını, takibe haklı itirazları üzerine icra takibinin durduğunu ve bunun üzerine bu davanın açıldığını, faturanın akdin yerine getirilme safhası ile ilgili ticari bir belge olduğunu, akdin şartlarını tespit eden değil, tespit edilmiş olan şartların bir kısmını gösteren ve akitle karşılıklı olarak borçlanılan edimlerin kısmen veya tamamen ifa edildiğini veya edilmediğini ve bazı şartlarda da tarafların temerrüdünü tevsik eden bir belge olduğunu, adına fatura tanzim edilen için aynı zamanda bir ödeme makbuzu olduğunu, bir akit olmayıp dayanağı olan temel borç ilişkisini de değiştirici niteliği olmadığını, faturanın verilmesine neden olan iş veya hizmetin yapılmış olduğunun, malın teslim edildiğinin kabulü anlamı taşımadığını, uyuşmazlık halinde işin yapıldığının ve malın teslim edildiğinin kanıtlanması gerektiğini, faturanın davalıya tebliğ edilmiş olmasının, fatura içeriğinin kesinleşmiş olduğunu göstermediğini, bu nedenle davacının dayandığı faturalardaki hizmetin müvekkiline verildiğinin ve müvekkilinin davacıya borçlu olduğunun davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, davacının teminat göstermek zorunda olduğunu ve talebin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava İ.İ.K.nun 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış,davacı tarafından sunulan belgeler, bankalar tarafından gönderilen cevabi yazılar, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü Seyrüsefer Daire Başkanlığı tarafından gönderilen bilgiler incelenmiş, bilirkişilerden rapor ve ek rapor alınmıştır.
Mahkememizdeki yargılama sırasında davalı aleyhine açılan iflas davası sonucunda davalı şirketin iflasına karar verildiği, kararın Yargıtay 23. Hukuk Dairesince bozulduğu ve bozmadan sonra yapılan yargılama sonucunda İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/11/2018 tarih ve … Esas, … Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Beyoğlu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine 684.093 EURO alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişiler Doç. Dr. …, … ve… tarafından sunulan 17/05/2013 tarihli raporlarında; Türkiye Cumhuriyeti’nin 04/01/1989 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Yol Ücretlerine İlişkin Anlaşma”nın tarafı olduğunu, bu anlaşma gereğince davacı …’ün her uçuş için yol ücretlinin belirlenmesinde kullanılacak formül ve yöntemi tespit etmeye yetkili olduğunu, davacı …’ün yol ücretlerine ilişkin anlaşma ile kurulduğunu, yetkileri arasında yol ücretlerine ilişkin çok taraflı anlaşma uyarınca hava seyrüseferi hizmetlerini kullananlardan alınması gereken ücretleri akit taraflar adına veya bu anlaşmaya taraf olan üye olmayan devletler adına tespit ve tahsil etmenin de bulunduğunu, davacı …’ün yetkileri uyarınca aldığı kararların yol ücretine ilişkin anlaşmanın icrai işlemleri olduğunu, bunların hükümsüz sayılması, anlaşmanın ihlali neticesini doğuracağını, yol ücretlerinin uçağı işleten kişi tarafından ödeneceğini, davacının bu ücretleri doğrudan sorumlusundan tahsil edebileceğini, tahsilat konusunda akit devletlerin davacıya kendi iç hukuk düzenlerinde benzer konularda tanınan her türlü imkanı tanıyarak Mahkemelerde ve icra dairelerinde dava ve takipte bulunma yetkisine sahip olduğunu, hava trafik kontrol ve hava seyrüseferinin güvenliğinin sağlanması kamu hizmeti olduğunu, her devletin kendi egemenliğinde bulunan sahasında bu hizmetleri verdiğini, hava taşımacılığının baskın, uluslararası niteliği bu hizmetin uluslararası tek bir kuruluş ve merkezden idaresi ihtiyacı sebebiyle bu hizmetin uluslararası kamu kuruluşu niteliğinde olan davacı … tarafından verildiğini, yol ücretlerinin de bu hizmetin bedeli niteliğinde olduğunu ve kamusal bir karakter taşıdığını, bu nedenle davacı … akit devletlerin hava sahalarını ve hava trafik hizmetlerini kullanan Türk uyruklu uçak işletmecisi gerçek ve tüzel kişilerden yol ücreti talep etmeye, ödenmediği takdirde adli yollara başvurmaya yetkili olduğunu, bu ücretlerin talep etme hakkının 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davacı tarafından sunulan hesap ekstreleri, faturalar ve belgelere göre alacak ve borç kayıtlarının bakiyesinin 662.415,78 € olduğunu, bu miktardan 2.627 € tutarındaki gecikme faizi tenzil edildiğinde davalının borcunun 659.788,78 € olarak hesaplandığını, davalının 15/11/2012 tarihli dilekçesinde yapmış olduğu ödemelere ilişkin iddiasının incelenmesinde; 16/07/2008, 05/08/2008 ve 15/10/2008 tarihli olanların ekstereye davalının alacağı olarak kaydedildiği, ilk iki ödemenin ekstre kaydında toplam 190 € tutarında eksiklik gözüktüğünü, bunun aracı bankanın aldığı komisyondan kaynaklandığını, 22/09/2008 tarihli bir alacak kaydının görünmediğini, davalının buna ilişkin herhangi bir delil sunmadığını, davalının her ne kadar faturaları almadığını iddia etmiş ise de; faturalara mahsuben çeşitli ödemeler yapmış olmasının fautaraları aldığının kanıtı olarak değerlendirildiğini, davalının ayrıca fatura edilen uçuşlardan bazılarının yapılmadığını, bazılarının uçak tipinin veya varış meydanlarının yanlış belirtildiği şeklinde itirazda bulunmuş ise de; DHMİ tarafından bildirilen 2008 yılına ait uçuş kayıtları incelendiğinde, faturalarda geçen uçuşların tamamının yapıldığının görüldüğünü, davacı … tarifesi ve hesap yöntemine göre yol ücretlerinin kendilerince hesaplandığını ve fatura eklerinde belirtilen tutarlarla karşılaştırıldığını, bu karşılaştırılmalarda uçan mesafeler, uçak tipleri ve hesaplama formülünün doğru kullanıldığının görüldüğünü, şüphe uyandıracak bir yanılgıya rastlanmadığını, yapılan inceleme sonucunda davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 680.320,60 € alacaklı olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişiler sunmuş oldukları 14/11/2013 tarihli ek raporlarında; davalı tarafın faturalalara yaptığı itirazların tek tek incelendiğini; faturalarda yer alan uçuşlarda DHMİ tarafından gönderilen uçuş listesinin karşılaştırılması suretiyle yapıldğını, itiraz konusu uçuşlarının hepsinin yapılmış olduğunu, varış ve kalkış meydanlarıyla uçak tiplerinin faturalara doğru şekilde yansıtıldığının tespit edildiğini, 14/02/2005 tarihli ekstereden kaynaklı borcun 50 $, 17/11/2008 tarihli ekstreden kaynaklanan borcun 50 $ olmak üzere toplam 100 $ olduğunu, 18/08/2008 tarihli ekstreden kaynaklı borcun 10 €, 15/03/2010 tarihli ekstreden kaynaklı borcun 20.257,50 €, 31/10/2012 tarihli borcun 659.788,78 € olmak üzere toplam EURO cinsi borç miktarının 680,056,28 EURO olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişilerin sunmuş oldukları 14/05/2015 tarihli ek raporlarında; Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda; davalı şirketin kayıtlarında 2008 yılında USD cinsinden faturalar ile ödemelerin kayıtlı olduğunu, davalı şirketin kayıtlarında 2006, 2007 ve 2008 yıllarında EURO cinsinden fatarular ile ödemelerin kayıtlı olduğunu, davacının icra takibini dayanak yaptığı 15/03/2010 tarihli ekstrede yer alan 14/10/2008 tarihli 10.804,50 € tutarındaki fatura ile 17/11/2008 tarihli 10.143 € tutarındaki faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalının ticari defterlerinde söz konusu faturalara karşılık herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığını, hesabın en son işlem gördüğü 17/11/2008 tarihi itibariyle davalının davacıya 20.947,50 € tutarında borcunun göründüğünün tespit edildiğini, faturaların bir kısmının davacı ve davalı kayıtlarında bulunduğunu, yapılan incelemeye göre 31/12/2010 tarihli ekstrede yer alan faturaların tutarının 2.336.358,32 € olduğunu, ekstrede yer alan faturalara karşılık yapılan ödeme tutarının 1.676.569,54 € olduğunu, buna göre bakiye ekstre borcunun 659.788,78 € olduğunu, davalı kayıtlarında 31/12/2008 tarihi itibariyle 320.03.02.E004 kodlu hesapta davacının 259.661,97 €, 320.03.02.E010 kodlu hesapta davacının 20.947,50 € olmak üzere toplam 280.609,47 € tutarında davacıya borçlu olarak göründüğünü, taraflar arasındaki bakiye farkının davalı kayıtlarında yer almayan davacı faturaları ile takip konusu olmayan faturalara karşılık yapılmış ödemelerden kaynaklandığını, sonuç olarak davacının davalıdan 100 $ ve 680,746,28 € alacaklı olduğunu belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı …’ün “Yol Ücretlerine İlişkin Anlaşma”ya taraf olan devletlerin hava sahaları üzerinde yapılan uçuşlar için hava trafik kontrol hizmeti ücretlerini belirlemeye, takip etmeye, tahakkuk eden ücretleri uçak işletmecilerinden talep ve tahsil etmeye yetkili olduğu, bu anlaşmaya katılmak suretiyle taraf olan Türkiye Cumhuriyeti Mahkemelerinde ve icra dairelerinde adli işlem yapma ehliyetine sahip olduğu, davacı …’ün akit devletlerin hava sahalarını ve hava trafik hizmetlerini kullanan Türk uyruklu uçak işletmecisi gerçek ve tüzel kişilerden yol ücreti talep etmeye, ödenmediği takdirde adli yollara başvurmaya yetkili olduğu, bu ücretlerin talep etme hakkının 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, davacı tarafından sunulan belgeler, davalının ticari defter ve belgeleri, bankalar tarafından gönderilen cevabi yazılar, … Daire Başkanlığı tarafından gönderilen bilgiler ile bilirkişi rapor ve ek raporuna göre; faturalarda yer alan uçuşlar ile DHMİ tarafından gönderilen uçuş listesinin karşılaştırılması sonucunda uçuşların hepsinin yapılmış olduğu, varış ve kalkış meydanlarıyla uçak tiplerinin faturalara doğru şekilde yansıtıldığı, davacı …’ün tarifesi ve hesap yöntemine göre yol ücretlerinin bilirkişilerce yapılan hesaplama ile fatura eklerinde belirtilen tutarlarla karşılaştırıldığında uçan mesafeler, uçak tipleri ve hesaplama formülünün doğru kullandığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda; davalı şirketin kayıtlarında 2008 yılında USD cinsinden faturalar ile ödemelerin kayıtlı olduğu, davalı şirketin kayıtlarında 2006, 2007 ve 2008 yıllarında EURO cinsinden fatarular ile ödemelerin kayıtlı olduğu, davacının icra takibine dayanak yaptığı 15/03/2010 tarihli ekstrede yer alan 14/10/2008 tarihli 10.804,50 € tutarındaki fatura ile, 17/11/2008 tarihli 10.143 € tutarındaki faturaların davalıların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının ticari defterlerinde söz konusu faturalara karşılık herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığı, hesabın en son işlem gördüğü 17/11/2008 tarihi itibariyle davalının davacıya 20.947,50 € tutarında borcunun göründüğünün tespit edildiği, faturaların bir kısmının davacı ve davalı kayıtlarında bulunduğu, yapılan incelemeye göre 31/12/2010 tarihli ekstrede yer alan faturaların tutarının 2.336.358,32 € olduğu, eksterede yer alan faturalara karşılık yapılan ödeme tutarının 1.676.569,54 € olduğu, buna göre bakiye ekstre borcunun 659.788,78 € olduğu, davalı kayıtlarında 31/12/2008 tarihi itibariyle 320.03.02.E004 kodlu hesapta davacının 259.661,97 €, 320.03.02.E010 kodlu hesapta davacının 20.947,50 € olmak üzere toplam 280.609,47 € tutarında davacıya borçlu olarak göründüğü, taraflar arasındaki bakiye farkının davalı kayıtlarında yer almayan davacı faturaları ile takip konusu olmayan faturalara karşılık yapılmış ödemelerden kaynaklandığı, buna göre 14/02/2005 tarihli ekstereden kaynaklı borcun 50 $, 17/11/2008 tarihli ekstreden kaynaklanan borcun 50 $ olmak üzere toplam 100 $ olduğu, 18/08/2008 tarihli ekstreden kaynaklı borcun 10 €, 15/03/2010 tarihli ekstreden kaynaklı borcun 20.257,50 €, 31/10/2012 tarihli ekstreden kaynaklı borcun 659.788,78 € olmak üzere toplam EURO cinsi borç miktarının 680.746,28 € olduğu, sonuç olarak davacının davalıdan 100 $ ve 680.746,28 € alacaklı olduğu, icra takibinde EURO cinsinden talepte bulunulduğu, buna göre 100 USD’nin çapraz kura göre EURO cinsine çevrilmesi gerektiği ve 100 USD’nin EURO cinsine çevrilmesi sonucunda 70.84 EURO olmak üzere davacının EURO cinsinden toplam alacağının 680.817,12 EURO olduğu, bu nedenle davalı tarafın bu miktar için yaptığı itirazın iptali gerektiği ve alacağın likit olması nedeniyle % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalı tarafından …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 680.817,12 EURO asıl alacak için yaptığı itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarınca bir yıl vadeli EURO mevduat hesabına uygulanan en yüksek oranda faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Kabul edilen alacağın % 20’si olan 305.537,11 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 104.356,20 TL harçtan peşin alınan 17.301,30 TL mahsubu ile geriye kalan 87.054,90 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yatırılan başvurma ve peşin harç toplamı 17.319,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 97.976,86 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davanın ret edilen bölümüne göre hesaplanan 15.087,96 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.793,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.629,04 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan toplam 7 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 0,64 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
8-Davalı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır
¸Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.