Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/302 E. 2020/433 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/302 Esas
KARAR NO:2020/433

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:17/09/2014
KARAR TARİHİ:22/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 11/05/2012 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken YOL-VER levhasını dikkate almaksızın direkt karşıya geçiş yapmak istediğini, karşıya geçmek isteyen müvekkili …’ın sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması neticesinde yaralamalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanan oluşumunda sürücü …’nin asli kusurlu olduğu, müvekkili …’ın ise kusur ihlalinin olmadığının tespit edildiğini, meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin ağır yaralandığını, kaza sonrasında Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı araç karışmış olduğu trafik kazası neticesinde müvekkilinin maluliyetine sebep olduğundan davalı şirketçe ödeme yapıldığını, her ne kadar davalı şirket tarafından müvekkillerinin vücut fonksiyon kayıt oranının tespiti yapılmış ve işbu oran üzerinden ödeme yapılmış ise de müvekkilinin vücut fonksiyonlarında meydana gelen kayıp belirlenen oranlardan oldukça yüksek olduğunu, müvekkili kaza neticesinde vücudu üzerinde meydana gelen olumsuzluklardan dolayı gelir kaybına uğradığını, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla, sigorta şirketi tarafından müvekkili …’a ödenen tazminat miktarı müvekkilinin mağduriyetini gidermediğinden ve ayrıca müvekkilinin vücut fonksiyonlarında meydana gelen kaybın daha fazla olması nedeni ile davalı … şirketinin poliçe limiti dahilinde ödemekle sorumlu olduğu miktarın şimdilik 1.000-TL’sinin, davalı şirkete başvurdukları tarihin 8. İş günün bittiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı taraftan tahmiline karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza tarihinde kaza dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç için, müvekkili şirketçe 21.04.2012-2013 tarihleri arasında … nolu poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, poliçe üzerinde ölüm/sakatlık halleri için kişi başına teminat limiti azami 225.000-TL ile sınırlandırıldığını, bu miktar maksimum talep edilebilecek miktar olduğunu, müvekkili şirketin asıl sorumluluğu gerçek zarar üzerinden belirlenebileceğini, müvekkili şirkete bu dosyayla ilgili başvurunun yapılmadığını, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesi söz konusu olmadığını, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusur oranında bu gerçek zararın tazmininin esas olduğunu, manevi tazminatların teminat dışı olduğunu, müvekkili şirket müdebbir bir tacir olarak genel kanunların ve poliçe genel ve özel şartlarının kendisine yüklediği tüm yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmiş olmakla herhangi bir temerrüdünden bahsedilmemesi gerektiğini, hiçbir hasar başvurusunda bulunmaksızın açılan işbu davada müvekkili sigorta şirketinin temerrüdünden bahsedilemeyeceği ve dava açılmasına sebebiyet vermediğinden dava masrafları ve ilgili ferilerinin istenilmesinin hukuki olmadığını, trafik kazasının 11/05/2012 tarihinde vukuu bulduğu gözetildiğinde dava zamanaşımına uğradığını, yukarıda açıklanan nedenlerle, sair hususlar hakkında cevap ve itiraz haklarının saklı kalması kaydıyla, haksız ve mesnetsiz açılan davanın tamamen reddini, masraf, faiz ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini, müvekkili şirketin temerrüdü bulunmadığından faizin yasal faiz oranında ve dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini, öncelikle genel şartlara uygun olarak tüm hasar evrakları ile birlikte hasar başvuru yapılması gerektiğini, hiçbir başvuru yapılmadan açılan davaya müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle dava masraflarından, faizden ve tüm ferilerden sorumluluğunun ve temerrüdünün bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE ;
….Sulh Ceza Mahkemesi … E. sayılı dosyası, trafik kayıtları, hastane kayıtları, kaza raporları, sağlık raporları, sigorta kayıtları, sigorta poliçesi, hasar dosyası ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinden kaynaklanan bedensel zararın tahsili davasıdır.
Davacı, sürücüsü olduğu … plakalı motorsiklet ile sürücüsü … olan … plakalı araçlar arasında 11/05/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralandığını ve bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı … tarafından ZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle bedensel zarar miktarının tespiti ile maddi tazminatın davalı … şirketinden tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, dava dışı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, dava dışı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve davalı sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü işleten ve davalı sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
… Adli Tıp kurumu Başkanlığı … İhtisas Kurulunun … tarih ve … karar sayılı raporunda sonuç olarak ;”…kişide mevcut işitme kaybının 11/05/2012 tarihinde geçirdiği kaza ile illiyet bağının bulunduğu, kişinin çene hareketlerindeki kısıtlılığın mandibula kırığına bağlı olup 11/05/2012 tarihinde meydana gelen kaza ile uyumlu olmadığından illiyet kurulamadığı, kişinin 2013 senesinde geçirdiği trafik kazası ile ilişkili temporal kemik travması ile kişide işitme kaybına yol açabilecek herhangi bir travma tariflenmediğinden işitme kaybının 2013 yılında geçirdiği kaza ile illiyet bağının bulunmadığı, … oğlu … doğumlu …’ın 11/05/2012 tarihli trafik kazasına bağlı işitme kaybı arızası sebebiyle … tarih ve … sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak;
Grl III (1B….13) A %17x %84=%14.28
E cetveline göre %13 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceğin, kişinin geçici veya sürekli bakıcı ihtiyacının olmadığı…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Kusur Bilirkişi … ve Aktüer uzmanı … tarafından hazırlanan 23/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda, “…sürücü …’nin (…) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 47/d, Madde 57/a, Madde 52/a-b ve Madde 84-h bendlerinde açıklanan; ASLİ KUSUR kuralını ihlal ettiği, Sürücü …’ın (…) 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı Yönetmeliğinde belirtilen kural ihlali görülmediği KUSURSUZ olduğu, 11/05/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %13 malul kalan davacı …’ın geçici iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 2.197,10-TL, sürekli iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının ise 116.434,09-TL olacağı…” sonuç ve kanaatine ulaştıkları görüldü.
… İl Müdürlüğü’ne yazılan yazı ile davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması neticesinde bildirilen 28/10/2014 tarih … sayılı cevapta, davacıya 157,60-TL. ödeme yapıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili HMK m.107 kapsamında miktarı belirsiz alacak davası olarak açmış bulunduğu davasında 04/03/2020 tarihinde, bedel arttırım dilekçesi ile 1.000-TL.olan maddi tazminat talebini, 117.631,19-TL. arttırarak, 118.631,19-TL. maddi tazminatın davalı şirkete başvuru tarihinden hesaplanacak 8. iş gününün bittiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ile eksik harcı ikmal etmiştir.
Dosya kapsamı, düzenlenen kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, davalı tarafından dosyaya sunulan poliçe kapsamında, aktüer bilirkişi tarafından hesaplanan tazminatın nitelik ve miktar olarak sigorta poliçesi teminat limiti dahilinde kaldığı anlaşıldığından, mahkememizde de davacının maddi tazminatı talep hakkı mevcut olduğu, davalı sigortacının, meydana gelen zarardan sorumlu olduğu kanaati oluştuğundan davacının davasının kabulü ile, 2.197,10-TL. geçici iş göremezlik ve 116.434,09-TL. sürekli iş göremezlik tazminatının, dosya kapsamında sigorta şirketine başvuruda bulunulduğuna dair bir belge bulunmadığından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile 2.197,10-TL. geçici iş göremezlik ve 116.434,09-TL. sürekli iş göremezlik tazminatının 17/09/2014 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 8.103,69-TL harçtan peşin alınan 25,20-TL + 402-TL ıslah harcı toplamı olan 427,20-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 7.676,29-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 15.219,96-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 25,20-TL başvurma harcı + 25,20-TL peşin harç + 402-TL ıslah harcı + 825,50-TL tebligat-müzekkere-ATK faturası + 1.500-TL bilirkişi giderleri olmak üzere toplam 2.777,90-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır