Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/263 E. 2022/619 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/359 Esas
KARAR NO : 2022/687

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/12/2013
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin akaryakıt sektöründe faaliyet gösterdiğini, faaliyet çerçevesinde bizzat belirlediği noktalarda kendi marka ve logosu altında, … standartlarında kurulacak veya kurulu akaryakıt istasyonlarında akaryakıt satış faaliyetini gerçekleştirmek için öncelikle istasyonların kurulu bulunduğu kurulacak gayrimenkuller üzerinde, kira anlaşması veya intifa hakkı tesisi ile kullanım hakkına sahip olduğunu, gayrimenkul malikleri ile müvekkili şirket arasında akdedilen işbu anlaşmalar neticesinde, müvekkili şirketin kullanım hakkına sahip bulunduğu gayrimenkuller üzerinde kurulu veya kurulacak akaryakıt istasyonlarının işleticiliği/bayiliği malik veya malikle bağlantılı gerçek veya tüzel kişilere verebildiği gibi malikle hiç bağlantısı olmayan 3.kişilere tevdi edilebildiğini, bu kapsamda dava dışı …A.Ş ile müvekkili şirket arasında … ili, … ilçesi, … mevkiinde kain ve tapu sicilinde 6243 parselde kayıtlı bulunan gayrimenkulün müvekkili şirkete 15 yıl süreyle kiralanmasına ilişkin 28.09.2004 tarihli kira sözleşmesi akdedildiğini ve tapuya şerh edildiğini, kira bedelinin tamamı müvekkili şirket tarafından peşin olarak ödendiğini, daha sonra söz konusu taşınmazın davalı şirket tarafından satın alındığını, kira sözleşmesi nedeniyle müvekkili şirketin kullanım hakkına sahip olduğu gayrimenkul üzerinde kurulu akaryakıt istasyonunun işletmeciliği/bayiliğinin … marka ve logosu altında faaliyette bulunmak üzere akdedilen bayilik anlaşması ve ekleri gereğince davalıya tevdi edildiğini, müvekkili şirketin tesislerde kalıcı nitelikte yatırımlar yaptığını, rekabet kurulunun resmi internet sitesinde 12/03/2009 tarihinde gerçekleştirdiği akaryakıt sektörü ile ilgili genel bildirim ile bayilik sözleşmesi ile bağlantılı kredi sözleşmeleri, ekipman sözleşmelerinin uzun süreli kira sözleşmeleri ya da uzun süreli intifa hakkı tanınması gibi şahsi ya da ayni hakların da rekabet yasağı kapsamında değerlendirilebileceğini, 18/09/2005 tarihinden önce yapılmış olan ve süresi 5 yılı aşan sözleşmelerin rekabet kurulu tarafından uygulanan azami hadde indirme ilkesi gereğince 18/09/2010 tarihine kadar tebliğde yer alan muafiyetten yararlanabileceği, bu tarihten sonra muafiyet koşullarının ortadan kalkacağı, 18/09/2005 tarihinden sonra yapılan sözleşmelerin süreleri ne olursa olsun, yapıldıkları tarihten itibaren ilk 5 yıllık süre boyunca muafiyetten yararlanılabileceğine, 5 yılı aşan süreler bakımından tebliğde belirtilen muafiyet koşullarının ortadan kalkacağının bildirildiğini, … 3. Noterliğinin …tarih ve … yevmiye numaralı ve … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameleri ile bayilik anlaşması ve protokollerin 18/09/2010 tarihinden sonra davalı tarafça müvekkiline kullandırılmayarak sonlandırıldığını, davalının kiraya vereni bulunduğu gayrimenkul üzerinden müvekkili şirket lehine tesis edilen hukuksal tasarruf hakkı için ödenen peşin kira bedelinin geçersiz kılınan süresine (işlememiş süre) tekabül eden kısmı olan 891.542,10 TL’sinin denkleştirici adalet ilkesine göre tahsili, sabit yatırımların işlememiş süreye isabet eden kısmı olan 233.483,90 TL.nin 18.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesi, aksi halde davalı hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılacağı hususu davalıya ihtar edildiğini, davalı borçlunun ihtara rağmen borcu ödemekten imtina etmesi üzerine … 10.İcra Müdürlüğünün…esas sayılı dosyasından davalı aleyhine ipoteğin para verilmesi yoluyla takip başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek, davalının … 10.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline, takebin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesi ile; davacı tarafından açılan takibe karşı yetki itirazında bulunduklarını, davalının ikamet adresinin … ilçesinde olduğunu, tebligatın …’da yapıldığını, ipotek konusu taşınmazın … adresinde olduğunu, yetkili icra dairesinin ve mahkemenin … İcra Müdürlüğü ve Mahkemeleri olduğunu belirterek yetki itirazında bulunduklarını, davacı tarafından açılan davada talep edilen alacak haklarının zamanaşımına uğradığını, sebepsiz zenginleşme nedeni ile açılacak davalarda zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğunu, 18/09/2010 tarihinde sona eren sözleşmeden dolayı en geç 18/09/2012 tarihinde davanın açılması gerektiğini, BK.nın 158.maddesindeki 60 günlük ek sürenin de davanın esastan reddedilmiş olması nedeniyle bu davada uygulama imkanın bulunmadığını, dava konusu ipoteğin kaldırılması için … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, bu davada yapılan yargılama sonucunda; 19/12/2013 tarihinde davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verildiğini, kararın tebliğ aşamasında olduğunu, bu kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini, icra takibi ve daha sonra açılan işbu dava ile müvekkili şirketten talep edilen işlememiş döneme tekabül eden güncel kira bedelinin ipotek konusu olmadığını, kira sözleşmesi ile müvekkilinden önceki maliklere ödenen bedelin 28/09/2004 tarihinde yapılan kira sözleşmesi ile ödendiğini, oysa davaya konu ipoteğin 02/11/2007 tarihinde davacı şirket ile davalı şirket arasında yapılan bayilik sözleşmesinden dolayı verildiğini, buna göre davacı tarafından talep edilen kira bedelinin ipoteğin konusu olmadığının açık olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşmenin yasada belirtildiği şekilde kira sözleşmesi olmadığını, taraflar arasındaki yapılan sözleşmenin bayilik sözleşmesinin eki niteliğinde olduğunu, kira sözleşmesinin rekabet kurulunun…sayılı dikey anlaşmalarına ilişkin grup muafiyet tebliğinde yer alan hakların kullanılması ve bunun sonucunda uzun süreli bayilik sözleşmelerinin bayiler lehine 5 yıl ile sınırlandırılması neticesinde bayilik sözleşmesinin sona erdiğini, bayilik sözleşmesinin eki niteliğinde olan uzun süreli intifa hakkının da kira sözleşmesi ile sona erdiğini, yasal bir hakkın kullanımından dolayı sona eren kira sözleşmesinden kaynaklı bayiden bir hak talep edilemeyeceğini, kira şerhinin hiçbir çekince ileri sürülmeden kaldırıldığını, bu nedenle davacının güncel kira bedeli adı altında talepte bulunma hakkının bulunmadığını, davacının bayilik sözleşmesi gereği yapmak zorunda olduğu yatırımların istenemez nitelikte olduğunu, sözleşme süresinin 5 yıl olduğunu ve 02/05/2010 tarihinde sona erdiğini, bu nedenle 233.483,90 TL bedelin de müvekkilinden talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili … nin 5015 sayılı kanun ile ilgili mevzuat kapsamında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun tanzim ettiği “Dağıtıcı Lisansı” kapsamında akaryakıt sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, bu faaliyet çerçevesinde bizzat belirlediği noktalarda kendi marka ve logosu altında … standartlarında kurulacak veya kurulu akaryakıt istasyonlarında akaryakıt faaliyeti gerçekleştirmek için öncelikle istasyonların kurulu bulunduğu gayrimenkuller üzerinde kira anlaşması veya intifa hakkı tesisi ile kullanım hakkına sahip olduklarını, gayrimenkul malikleri ile müvekkili şirket arasında akdedilen işbu anlaşmalar neticesinde müvekkili şirketin kullanım hakkına sahip bulunduğu gayrimenkuller üzerinde kurulu veya kurulacak akaryakıt istasyonlarının işleticiliği/bayiliğinin, malik veya malikle bağlantılı gerçek veya tüzel kişilere verebildiği gibi malikle hiç bir bağlantısı olmayan 3. Kişilere de tevdii edebildiğini, bu kapsamda dava dışı … A.Ş. ile müvekkil şirket arasında … ili, … ilçesi, … mevkiinde kain tapu sicilinde 6243 parselde kayıtlı bulunan gayrimenkulün müvekkil şirkete 15 yıl süreyle kiralanmasına ilişkin 28/09/2004 tarihli kira sözleşmesi akdedildiğini ve tapuya şerh edildiğini, kira bedelinin tamamının müvekkili şirket tarafından peşin olarak ödendiğini, daha sonra söz konusu taşınmazın kaydındaki kira şerhi ile birlikte davalı şirket tarafından satın alındığını, bu kira sözleşmesi gereğince müvekkil şirketin kullanım hakkına sahip olduğu gayrimenkul üzerinde kurulu akaryakıt istasyonunun işleticiliğinin, … marka ve logosu altında faaliyette bulunmak üzere akdedilen Bayilik Anlaşması ve ekleri gereğince davalıya tevdi edildiğini, müvekkilinin kira hakkı süresince ürünlerinin satışının yapılacağı inancıyla akaryakıt istasyonunun faaliyetinin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi amacıyla önemli değere sahip kalıcı nitelikte yatırımlar yapıldığını ve demirbaşlar sağlandığını, davalının göndermiş olduğu … 3. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinde söz konusu yatırım ve demirbaş bedelinin 50.582,71 TL + KDV kısmının kabul ettiğini ancak bu tutarın ödemediğini, rekabet kurulunun 12/03/2009 tarihinde akaryakıt sektörü ile aldığı karar ile 18/09/2005 tarihinden önce yapılmış olan ve süresi 5 yılı aşan sözleşmelerin rekabet kurulu tarafından uygulanan azami hadde indirme ilkesi gereğince 18/09/2010 tarihine kadar tebliğde yer alan muafiyetten yararlanabileceği, bu tarihten sonra muafiyet koşullarının ortadan kalkacağı, 18/09/2005 tarihinden sonra yapılan sözleşmelerin süreleri ne olursa olsun, yapıldıkları tarihten itibaren ilk 5 yıllık süre boyunca muafiyetten yararlanılabileceğine, 5 yılı aşan süreler bakımından tebliğde belirtilen muafiyet koşullarının ortadan kalkacağının bildirildiğini, … 3. Noterliğinin… tarih ve … yevmiye numaralı ve 11/10/2010 tarih ve 18758 yevmiye numaralı ihtarnameleri ile bayilik anlaşması ve protokollerin 18/09/2010 tarihinden sonra davalı tarafça müvekkiline kullandırılmayarak sonlandırıldığını, davalının kiraya vereni bulunduğu gayrimenkul üzerinden müvekkili şirket lehine tesis edilen hukuksal tasarruf hakkı için ödenen peşin kira bedelinin geçersiz kılınan süresine (işlememiş süre) tekabül eden kısmı olan 891.542,10 TL’sinin denkleştirici adalet ilkesine göre tahsili ve sabit yatırımların işlememiş süreye isabet eden kısmı olan 233.483,90 TL.nin 18.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesi, aksi halde davalı hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılacağı hususunun davalıya ihtar edildiğini, davalının ihtara rağmen borcu ödemekten imtina etmesi üzerine … 18.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz etmesi sebebiyle takibin durduğunu, davalı tarafın yetki itirazının yerinde olmadığını, bayilik sözleşmesinin 24.maddesi ile kira sözleşmesinin 9.maddesinde yetkili icra dairelerinin ve mahkemelerinin İstanbul icra daireleri ve mahkemeleri olduğunun belirlendiğini, davalı tarafın derdestlik itirazının yerinde olmadığını, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – …Karar sayılı kararının davacının temyiz itirazları reddedilmek sureti ile kesinleşmiş olduğunu, sadece vekalet ücreti yönünden bozulduğunu, bozma üzerine … 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı dosyasında davanın esası ve harca ilişkin olarak verilen karar kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, .. 10. İcra Müdürlüğünde başlatılan takip yönünden de davalının derdestlik itirazının yerinde olmadığını, o dosyada ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip açıldığını, ipoteğin 1.500.000 TL limitli olduğunu, ipotek bedelinin davaya ve takibe konu alacağı karşılamadığının açık olduğunu ve her iki takibinde tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla açıldığını, davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığını, davaya konu alacakların daha önce … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …sayılı dosyasına konu edildiğini, bu davanın erken ikame edildiği gerekçesi ile ret edildiğini, bu kararın temyiz edilmesi neticesinde temyiz taleplerinin reddine karar verildiğini ve ilamın 04/03/2013 tarihinde tebliğ edildiğini, karar düzeltme süresinin 19/03/2013 tarihinde dolduğunu, BK’nın 158.maddesinde belirtilen 60 günlük ek sürenin ise 19/05/2013 tarihinde dolduğunu, … 10. İcra Müdürlüğündeki takibin bu tarihten daha önce 18/04/2013 tarihinde başlatıldığından zamanaşımı süresinin kesildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili sunduğu cevap dilekçesi ile; davacı tarafından açılan takibe karşı yetki itirazında bulunduklarını, davalının ikamet adresinin … ilçesinde olduğunu, tebligatın …’da yapıldığını, ipotek konusu taşınmazın … adresinde olduğunu, yetkili icra daire ve mahkemelerinin … İcra ve Mahkemeleri olduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, sebepsiz zenginleşme nedeni ile açılacak davalarda zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğunu, sözleşmenin 18/09/2010 tarihinde sona erdiğini, davanın 2 yıl süre geçtikten sonra açıldığını, BK.nın 158. maddesinde 60 günlük ek sürenin davanın esastan reddedilmiş olması nedeni ile uygulama yerinin bulunmadığını, icra takibinin 14/05/2015 tarihinde 60 günlük süre dolduktan sonra açıldığını, davacının taleplerinin aynı olduğu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başka bir takip daha yaptığını, onunla ilgili itirazın iptali davasının da devam ettiğini, bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını, yapılan kira sözleşmesinin yasada belirtildiği şekilde kira sözleşmesi olmadığını, bayilik sözleşmesinin eki niteliğinde olduğunu, kira sözleşmesinin rekabet kurulu kararına dayanılarak sonlandırıldığını, kira şerhinin, hiçbir itirazı kayıt ileri sürülmeden kaldırıldığını, kira bedelinin her defasında farklı hesaplandığının, tesisat ve yatırımların davacı tarafından yapılması gerektiğini, bu nedenle 233.483,90 TL bedelin müvekkilinden istenemeyeceğini, 4054 sayılı Rekabetin Korunması hakkındaki Kanunun 56.maddesi gereğince davacının iade veya bedel isteme hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve Birleşen dava İİK.nın 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davalarıdır.
…. İcra Müdürlüğünün 2013/1922 Esas sayılı dosyası, … 18. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas – … Karar sayılı gerekçeli kararın kesinleşme şerhli sureti, tapu kaydı, … 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı dosyası celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış, bilirkişilerden rapor ve ek rapor alınmıştır.
Asıl davaya konu … 10. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 891.542,10 TL işlememiş döneme tekabül eden güncel kira bedeli, 362.411,86 TL faiz, 233.493,90 TL kalıcı yatırım bedeli, 94.915,27 TL kalıcı yatırım bedeli faizi olmak üzere toplam 1.582.363,13 TL alacak için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapıldığı, bu takibe dayanak ipoteğin … İli, … İlçesi, … Mah. 6243 parsel numaralı taşınmaz üzerindeki 1.500.000 TL bedelli ipotek olduğu, davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Birleşen davaya konu … 18. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 891.542,10 TL işlememiş döneme tekabül eden güncel kira bedeli, 371.815,80 TL faiz, 233.493,90 TL kalıcı yatırım bedeli, 97.378,15 TL kalıcı yatırım bedeli faizi olmak üzere toplam 1.594.229,95 TL alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
… 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – 2013/186 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine ödenen peşin kira bedelinin geçersiz kılınan süreye tekabül eden kısmı, prim yatırım destek ve her ne nam altında olursa olsun ticari teşvik bedellerinin işlememiş süreye tekabül eden kısmı, akaryakıt istasyonunda gerçekleştirilen yatırımların işlememiş süreye tekabül eden kısmı olarak toplam 1.043.946 TL’nin davalıdan tahsili için … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda 10/11/2010 tarihli karar ile davacının sebepsiz iktisap kurallarına dayanarak bu aşamada dava açmakta hukuki menfaati bulunmadığı kanaatine varılarak erken açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, kararın taraf vekillerince temyiz edildiği, temyiz incelemesini yapan Yargıtay 19. HD’nin 12/11/2012 tarih ve 2012/12829 Esas – 2012/16464 Karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, davalı vekilinin temyiz itirazlarının vekalet ücreti yönünden kabulü ile davalı yararına nispi vekalet ücreti verilmesi gerekirken maktu vekalet ücreti verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile kararın davalı yararına bozulmasına karar verildiği, aynı dairenin 15/04/2013 tarihli kararı ile davacı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verildiği, bozmadan sonra dosyanın … 18. Asliye Ticaret Mahkemesine devredildiği, … 18. Asliye Ticaret Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda 08//07/2013 tarih ve … Esas – … Karar sayılı kararı ile davanın esası ve harca ilişkin olarak verilen karar kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 46.518,38 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine karar verilmiş ve bu kararın Yargıtay 19. HD’nin 16/10/2014 tarih ve 2014/1311 Esas – 2014/15274 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği görülmüştür.
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/12/2013 tarih ve … Esas – …Karar sayılı kararının incelenmesinde; dosyamız davalısı …Tic. Ltd. Şti. tarafından dosyamız davacısı … aleyhine asıl davanın konusunu oluşturan icra takibine konu ipotek olan … İli, … İlçesi, … Mah., 6243 Parsel sayılı taşınmaz üzerindeki … lehine verilen 1.500.000 TL bedelli ipoteğin kaldırılması talepli dava açıldığı, davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı yapılan temyiz talebinin Yargıtay 19. HD. tarafından reddine karar verildiği, karar düzeltme harcının süresinde yatırılmaması nedeni ile Yargıtay 19.HD. tarafından karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği ve kararın 01/03/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı şirket ile davalı şirket arasında işletmecilik sözleşmesinin bulunduğu, bu sözleşmenin 1. maddesinde … İli, … İlçesi, … mah., 6243 parsel sayılı taşınmazda akaryakıt satışı için davacı tarafından işletmeci davalı şirkete tevdii edildiğini, sözleşmenin 12.maddesinde sözleşmenin 5 yıl süreli olduğunun düzenlendiği, aynı yer ile ilgili davacı şirket ve dava dışı Kocabaş şirketi arasında 15 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiğini ve bu taşınmaz üzerine davacı … lehine 15 yıl süre ile kira şerhli verildiği, ayrıca 1.500.000 TL ipotek tesis edildiği görülmüştür.
… Tapu Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta; taşınmaz üzerindeki ipoteğin 16/05/2016 tarih ve 7210 yevmiye ile terkin edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişiler …, … ve …19/07/2016 tarihli raporlarında; dava konusu kira sözleşmesi dava dışı firma ile yapılmış olmakla birlikte daha sonradan kiralananın devriyle tapuya da şerh edilen kira sözleşmesinin kendiliğinden yeni malike, yani davalıya devredilmiş olacağını, dolayısıyla peşin para bedelinin işlememiş kısmının davacıya ödenmesinde davalının taraf olduğu, husumet yöneltilebileceği, işlememiş kira alacağı yönünden; Rekabet Kurulunun 12/03/2009 tarihli kararı ile uzun süreli bayilik ve kira sözleşmelerinde 5 yılı aşan süreler rekabet yasağı kapsamına alınmış olmakla, tarafların kira ilişkisini karşılıklı olarak sonlandırdığı, kira ilişkisinin sonlandığı 18/09/2010 tarihi itibarıyla kalan sözleşme süresi bakımından davalı kiralayanın asıl alacak yönünden hesaplanan 301.168,52 $ karşılığı fesih tarihli TCMB paritesi 1,4888 ile çarpımı suretiyle 448.379,70 TL’nin peşin ödenmiş kira parasının asıl alacak tutarı olarak davacı kiracıya ödenmesi gerektiği, sabit yatırım alacağı yönünden; dava dosyasına davacı tarafından sunulan belgelere göre davalı bayinin akaryakıt istasyonuna 233.483,90 TL demirbaş yatırımı yapıldığı, taraflar arasında imzalanan işleticilik sözleşmesinde davacıya ait sabit yatırım bedelinin sözleşme feshinden sonra iade edileceğinin kararlaştırıldığı, bunların teslimine ilişkin ise herhangi bir belge sunulmadığı, bu sebeple davacını takip tarihi itibariyle 233.493,90 TL kalıcı yatırım bedeli alacağını isteyebileceği, 15 yıllık düzenlenen mezkur bayilik/kira sözleşmesinin Rekabet Kurulu kararıyla 18/09/2010 tarihinde feshedilmiş sayıldığı, davacının davalıya gönderdiği 06/03/2012 tarihli Beyoğlu 17. Noterliğinin 04842 yevmiye numaralı ihtarnamenin davalıya 09/03/2012 tarihinde tebliğ edildikten sonra verilen 3 günlük ödeme mehili süresinin bittiği 12/03/2012 tarihinin alacağın muaccel tarihi olarak temerrüdün başladığı, bu şekilde 18/04/2013 takip tarihi arasında, davacının ticari avans faizi isteyebileceği, buna göre değişen oranlarına göre takip öncesi faizin, 448.379,70 TL kira alacağı için 72.064,58 TL, 233.493,90 TL sabit yatırım alacağı için de 37.527,66 TL olarak hesaplandığı, buna göre İşlememiş dönem kira alacağı: 448.379,70 TL, Sabit Yatırım Tutarı:233.493,90 TL, Kira Alacağı ve Sabit yatırım temerrüt faizi:109.592,24 TL olmak üzere toplam 791.465,84 TL alacağın hesaplandığını, açıklanan sebeplerle … 10. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına, 681.873,36 TL asıl alacak, 109.592,24 TL faiz yönünden davalının yapmış olduğu itirazın yerinde olmadığını, davacının icra inkar tazminatı talebinin mahkemenin takdirinde olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişiler …, … ve … 28/02/2017 tarihli ek raporlarında; Rekabet Kurulunun 12/03/2009 tarihli kararı ile uzun süreli bayilik ve kira sözleşmelerinde 5 yılı aşan süreler rekabet yasağı kapsamına alınmış olmakla, tarafların kira ilişkisini karşılıklı olarak sonlandırdığını, kira ilişkisinin sonlandığı 18/09/2010 tarihi itibarıyla kalan sözleşme süresi bakımından davalı kiralayanın asıl alacak yönünden hesaplanan $ 301.168,52 karşılığı ve fesih tarihli TCMB paritesi 1,4888 ile çarpımı suretiyle 448.379,70-TL’nin peşin ödenmiş kira parasının asıl alacak tutarı olarak davacıya ödenmesi gerektiğini, dava dosyasına davacı tarafından sunulan faturalı belgelere göre davalı bayinin akaryakıt istasyonuna 233.483,90-TL demirbaş yatırımı yapıldığını, taraflar arasında imzalanan işleticilik sözleşmesinde davacıya ait sabit yatırım bedelinin sözleşme feshinden sonra iade edileceğinin kararlaştırıldığını, bunların teslimine ilişkin ise herhangi bir belge sunulmadığını, davalının bu kalıcı yatırımlar ile ticari faaliyetine devam ettiği, ticari faaliyetine Petrol Ofisi ile devam ettiğinin tapu kayıtlarında ve dosyadaki diğer delillerden anlaşıldığını, bu sebeple de, davacının takip tarihi itibariyle, sökülüp götürülenler ile iş ve hizmet için olanlar hariç olmak üzere, 233.493,90-TL sabit ve kalıcı yatırım bedeli alacağını isteyebileceğini, 15 yıllık düzenlenen bayilik/kira sözleşmenin Rekabet Kurulu kararıyla 18/09/2010 tarihinde feshedilmiş sayıldığını, davacının davalıya gönderdiği, … tarihli … 17. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamenin davalıya 09/03/2012 tarihinde tebliğ edildikten sonra verilen 3 günlük ödeme mehili süresinin bittiği 12/03/2012 tarihinin alacağın muaccel tarihi olarak temerrüdün başladığını, bu şekilde 18/04/2013 takip tarihi arasında, davacının ticari avans faizi isteyebileceğini, buna göre değişen oranlarına göre takip öncesi faizin, 448.379,70-TL kira alacağı için 72.064,58-TL, 233.493,90-TL sabit yatırım alacağı için de 37.527,66-TL olarak hesaplandığını, buna göre davacının alacağının toplam 791.465,84-TL olarak hesaplandığı ve kök raporlarındaki görüş ve hesaplamaları değiştirecek ilave bir husus bulunmadığını belirtmişlerdir.
Bilirkişiler …, … ve … 09/07/2018 tarihli ek raporlarında; davacı taraf iade edilecek tutarla ilgili denkleştirici adalet ilkesi gereğince hesaplanacak güncellenmiş değerinin tespiti gerektiğini savunmuş ise de; takip talebinde “TL” cinsinden seçimlik hakkını kullandığından işlememiş dönem kirasını da takip tarihindeki TCMB döviz kuruna göre belirlenmesi gerektiği, KÖK raporda ise sözleşmenin fesih tarihindeki TCMB döviz kuru üzerinden (18/10/2010-1.4888) hesaplama yapıldığı, davacının TL cinsinden seçimlik hakkı takip tarihinde olduğundan davacının itirazının haklı olduğu, bu defa yapılan hesaplamada işlememiş dönem kirasının takip tarihindeki kur değerine göre 301.168,52 $ kira alacağı için 1.7976 kurdan 541.380,54-TL olarak hesaplanarak sözleşmenin 3.maddesinde kira bedeline KDV dahil olmadığından KDV’nin bu tutara ilave edilmesi gerektiğini, kök raporda temerrüt başlangıcının, keşide edilen ihtarnameye göre yapılmış olsa da, Mahkemenin sözleşmede fesih sonrası peşin ödenmiş kiradan kalan alacağın istenebileceği yönündeki hükmün geçerli olduğu kabul etmesi halinde, işlememiş dönem kira alacağı için geçerli olmak üzere temerrüt faizinin, 18/09/2010 tarihi ile 18/04/2013 takip tarihi aralığındaki 943 gün için işlememiş dönemde peşin ödenmiş 301.168,52 $ karşılığı takip tarihindeki 1.7976 kurdan 541.380,54-TL için 3095 s.k m.2/2 ıskonto avans faizi oranlarındaki değişimler dikkate alınarak 224.272,45-TL faiz hesaplandığını, davalı tarafın zamanaşımı itirazı ile yatırım tutarının istenemeyeceği, ya da istense de amortismana tabi tutulması gerektiği şeklindeki beyanlarının taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında belirlenmediğinden lehine değerlendirilemeyeceği, açıklanan gerekçeler ve yapılan hesaplamalar neticesinde davacı alacağının 774.874,44-TL asıl alacak, 261.800,11-TL faiz olmak üzere 1.036.674,55-TL olarak talep edilebileceğini belirtmişlerdir.
Bilirkişiler …, …ve … sundukları 20/03/2020 tarihli raporlarında; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle, 547.765,84-TL tutarında kira bedeli iadesi alacağı ve 225.783,30-TL işlemiş temerrüt faiz alacağı bulunduğunu, 140.636,37-TL yatırım bedeli iadesi alacağı ve 27.206,40-TL işlemiş faiz alacağı bulunduğunu, davacının asıl alacaklarının takip tarihinden itibaren işlemiş temerrüt faizinin tahsili gerektiğini belirtmişlerdir.
Bilirkişiler …, …ve … sundukları 20/01/2021 tarihli ek raporlarında; asıl dava bakımından; davacının talep ettiği alacakların takip ve dava tarihi itibariyle zamanaşımına uğramış olduğunu, eğer zamanaşımına uğramadığı farz edilecek olursa; davacının davalıdan, kira sözleşmesinin kullanılmayan süresine tekabül eden kira bedeli tutarının iadesine yönelik alacağı bulunduğunu, davalının kira sözleşmesinin konusunu oluşturan taşınmazın satın/devir aldığı ve bu suretle kira özleşmesinin tarafı haline geldiğini, davacının bu alacağının uyarlanmış tutarının 437,913,90 TL olarak hesaplandığını, davacının bu alacağının tahsilini, ilk olarak 01.10.2010 tarihli ihtarname ile talep ettiğini davalıya 7 günlük ödeme süresi tanıdığını, ihtarnamenin davalıya 06.10.2010 tarihinde tebliğ edildiğini, buna göre davalının 13.10.2010 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü; dolayısıyla davacının davalıdan 13.10.2010 tarihinden takip tarihi olan 18.04.2013 tarihine kadar talep gibi avans faizi oranı üzerinden işlemiş 174,992,20 TL temerrüt faizi alacağı bulunduğunu, davacının asıl alacağının takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiğini, davacının davalıdan Yatırım Bedelinin kullanılmayan kısmının iadesine ilişkin alacağı bulunmadığını, Birleşen Dava Bakımından; davacının talep ettiği alacakların takip ve dava tarihi itibariyle zamanaşımına uğramış olduğunu, eğer zamanaşımına uğramadığı farz edilecek olursa; davacının davalıdan, kira sözleşmesinin kullanılmayan süresine tekabül eden kira bedeli tutarını iadesine yönelik alacağı bulunduğunu, Davacının bu alacağının uyarlanmış tutarının 437.913.90 TL olarak hesaplandığını, davacının davalıdan 13.10.2010 tarihinden takip tarihi olan 15.05.2013 tarihine kadar, talep gibi avans faizi oranı üzerinden işlemiş 179,508,20 TL temerrüt faizi alacağı bulunduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişiler …, … ve … sundukları kök ve ek raporlarında; Kira ilişkisinden doğan hakların davalıya karşı ileri sürülebileceğini, Davalının zamanaşımı savunmasının yerinde olmadığını, Asıl dava yönünden davacının taleplerinin yerinde olmadığı, Birleşen dava yönünden ise kira sözleşmesinin kalan süresiyle orantılı olarak fazladan ödenen kira bedellerinin iadesinin talep edilebileceği, İadenin güncelleme yapılarak gerçekleştirilmesinin yerinde olmayacağı, İade edilecek kira bedelinin öncelikle kalan süre ile orantılı şekilde Amerikan doları üzerinden belirlenmesi, daha sonra söz konusu tutara yabancı para borçları bakımından uygulama alanı bulan 3095 sayılı Kanun madde 4/a uyarınca 14.10.2010 temerrüt tarihinden takip tarihine kadar değişen oranlarda temerrüt faizi yürütülerek takip tarihine kadar Amerikan doları üzerinden işlemiş temerrüt faizinin bulunması, son olarak bulunan tutarların davacının kullandığı seçimlik yetki dikkate alınarak 18.09.2010 vade tarihindeki döviz satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek takip tarihi itibarıyla alacak miktarının tespit edilmesinin gerektiğini, davalının kabulünde olan 50.852,71 TL’lik demirbaş bedelinin iadesinin talep edilebileceğini, bu tutara 21.12.2010 tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont avans faizi üzerinden temerrüt faizi işletilebileceğini, Kalıcı yatırıma ilişkin diğer taleplerin yerinde olmadığını, fazladan ödenen kira bedelinin “kira sözleşmesinin kalan süresiyle orantılı olarak” hesabının; Davacı … şirketi ile dava dışı Kocabaş şirketi arasında 28.09.2004 tarihli Kira Sözleşmesi kurulduğunu, rekabet kurulunun duyurusu üzerine kira sözleşmesinin taraflarca 18.09,2010 tarihinde sona erdirildiği kanaatine varıldığını, sözleşmenin 3. maddesinde, “..taşınmazın onbeş yıllık kira bedeli olarak stopaj ve KDV gibi vergiler …’ye git olmak üzere net 500.000 USD olup, sözleşmenin tapuya şerh verilmesini takiben peşin olarak ödeme günü ilan olunan TC Merkez Bankası USD döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak olan TL karşılığı olarak ve fatura karşılığında ödenir.” denmekte olduğunu, tarafların kira sözleşmesinde onbeş yıllık kira bedeli olarak stopaj ve KDV gibi vergiler davacıya ait olmak üzere 28.09.2004 – 01.10.2019 tarihleri arası 15 yıl 2 gün için 500.000 USD kararlaştırdıklarını, yıllık kira bedelinin 33.296,84 USDolduğunu, Davacının iadesini talep edebileceği tutarın 18.09.2010-01.10.2019 tarihleri arasındaki işlememiş kira süresi kalan süre ile orantılı olarak belirleneceğini, 28.09.2004 tarihinden 01.10.2019 tarihine kadar 500.000 USD kira tutarı ödenmiş ise, 18.09.2010-01.10.2019 tarihleri arasındaki işlememiş kira süresine karşılık 301.039,96 USD kira bedeli hesaplandığını, Birleşen dava yönünden kira sözleşmesinin kalan süresiyle orantılı olarak fazladan ödenen kira bedeli tutarı 301.039,96 USD olarak iadesinin talep edilebileceği, Kira sözleşmesinin kalan süresiyle orantılı olarak fazladan ödenen kira bedeli tutarı 301.039,96 USD davacının kullandığı seçimlik yetki dikkate alınarak 18/09/2010 vade tarihindeki 1.4959 USD döviz satış kuru üzerinden Türk lirasına çevrilerek (301.039,96 USD X 1.4959) = 450.325,68 TL 18/04/2013 takip tarihi itibarıyla davacı davalıdan alacaklı olabileceğinin tespit edildiğini, 18.04.2013 takip tarihine kadar yürütülecek temerrüt faizinin USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına kamu bankalarınca ödenen en yüksek faiz oranları üzerinden değişen oranlarda işletilmesi uygun olacağını, davacının 01.10.2010 tarihli ihtarname ile kira bedelinin iadesi için davalıya 7 günlük süre verdiğini, buna göre ihtarnamenin tebliğ tarihi 06.10.2010 tarihinden itibaren 7 günlük sürenin geçmesiyle 14.10.2010 tarihinde davalı temerrüde düştüğünü, hesaplanan faiz tutarının 82.162,05 USD olduğunu, davacının kullandığı seçimlik yetki dikkate alınarak 18.09.2010 vade tarihindeki 1.4959 USD döviz satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek (82.162,05 USD x 1.4959 ) = 122.906,21 TL olduğunu, 15.05.2013 tarihli …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip talebine göre; Kira sözleşmesinin kalan süresiyle orantılı olarak fazladan ödenen 301.039,96 USD kira bedeli tutarına hesaplanan faiz tutarı 84.333,25 USD olduğunu, davacının kullandığı seçimlik yetki dikkate alınarak 18.09.2010 vade tarihindeki 1.4959 USD döviz satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek (84.333,25 USD x 1.4959 ) = 126.154,11 TL olduğunu, sabit yatırımlar yönünden yapılan değerlendirmede; Davalı …’ın 2010 yılı ticari defterleri incelendiğinde, davacı … Petrol tarafından düzenlenen “…. sokülemeyen demirbasların faturası”, 283.483,90 TL KDV Dahil 08.12.2010 tarihli …. numaralı fatura davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığının tespit edildiğini, … yevmiye numaralı 2010 yılı yevmiye defterin 08.12.2010 tarihli … numaralı fatura dönemini kapsayan; 1826,1827,1828, 1829,1830,1831 sayfalarında herhangi bir kayıt olmadığının tespit edildiğini, davalının kabulünde olan 50.852,71 TL’lik demirbaş bedelinin iadesinin talep edilebileceğini, bu tutara 21/12/2010 tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont avans faizi üzerinden temerrüt faizi işletilebileceğini, Davalı davacıya göndermiş olduğu … 3. Noterliği … numaralı 23.12.2010 tarihli ihtarnamede belirttiği toplam ( 50.852,71 TL’lik + (KDV %18) 9.153,49 ) = 60.006,20 TL demirbaş bakımından malvarlığındaki artışı kabul etmiş olduğunu, buna göre ilgili faturanın alındığının belirtildiği 21.12.2010 tarihinden itibaren işletilecek reeskont avans faiziyle birlikte söz konusu tutarın talep edilebileceğini, Davacının 18.04.2013 takip tarihi itibariyle, kalıcı yatırımlar bedeli olarak, 60.006,20 TL kalıcı yatırımlar bedeli ve 20.813,93 TL Kalıcı yatırım bedeli faizi olmak üzere toplam ( 60.006,20 TL + 20.813,93 TL) = 80.820,13 TL takip tarihine kadar davacının dayalıdan alacaklı olabileceğinin tespit edildiğini, davacının takip tarihi itibariyle, 60.006,20 TL kalıcı yatırımlar bedeli ve 20.813,93 TL Kalıcı yatırım bedeli faizi olmak üzere toplam ( 60.006,20 TL + 21.413,17 TL) = 81.419,37 TL davalıdan alacaklı olabileceğinin tespit edildiğini, davacı alacağının kabulü halinde, davacının takip tarihi 18.04.2013 itibariyle (450.325,68 TL + 60.006,20 TL) = 510.331,88 TL asıl alacak ve (122.906,17 TL + 20.813,93) = 143.720,10 faiz alacağı olduğunu, 18.04.2013 takip tarihinden itibaren asıl alacağa reeskont avans (ticari değişen oranlarda) faiz talep ettiği, buna göre Davacının Takip Tarihi 15.05.2013 itibariyle (450.325,68 TL + 60.006,20 TL) = 510.331,88 TL asıl alacak ve (126.154,11 TL + 20.813,93) = 146.968,04 faiz alacağı olduğu belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile dava dışı Kocabaş şirketi arasında akdedilen 28.09.2004 tarihli kira sözleşmesi ile, dava dışı Kocabaş şirketine ait olan ve üzerinde akaryakıt satış ve servis istasyonu bulunan taşınmaz, davacı şirkete 15 yıllık süre için kiralandığı, davacı şirket ile dava dışı Kocabaş şirketi arasında kira sözleşmesinin kurulmasından sonra kiralanan taşınmazın davalı şirkete devredildiği, sözleşmenin 2.maddesine göre; 15 yıllık kira süresinin, sözleşmenin tapuya şerh edildiği tarihte işlemeye başlayacağı, sözleşmenin 3.maddesine göre; 15 yıllık kira bedelinin, net 500.000 USD olduğu, sözleşmenin tapuya şerh verilmesini takiben peşin olarak, ödeme günü ilan olunan TC Merkez Bankası USD döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak olan TL karşılığı olarak ve fatura karşılığında ödeneceğinin, sözleşmenin 7. maddesine göre kiracının ihtiyarı dışında, herhangi bir resmi makamın karar ve müdahalesi veya kamulaştırma gibi sebeplerle ve sair sebeplerle, kiracının esas gaye ve maksadı olan mecurda akaryakıt satış ve servisinin yapılmaması, bu kabil ticaretin devamına mani herhangi bir halin zuhur etmesi hallerinde kiracının işbu kira sözleşmesini feshetme hakkına sahip olacağının, Kiracının fesih hakkını kullanması halinde kiralayanın 15 yıllık süre için kendisine ödenecek olan peşin kiranın işlememiş bölümünü kiracıya derhal iade edeceğinin düzenlendiği ve kira sözleşmesinin 01.10.2004 tarihinde tapuya 15 yıl süreli olarak şerh edildiği, buna göre şerhin süresinin 01.10.2019 tarihinde sona ereceği, dolayısıyla kira sözleşmesinin süresinin de 01.10.2019 tarihinde sona ereceği anlaşılmıştır.
Davacı şirket ile davalı şirket arasında, 02.05.2005 tarihli İşleticilik Sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmenin konusunun, davalı Şirkete ait taşınmaz üzerinde bulunan akaryakıt istasyonunun davalı şirket tarafından, davacının bayisi olarak işletilmesi ve davacının ürettiği akaryakıtların burada satılmasına ilişkin olduğu, bu sözleşme bayilik sözleşmesi niteliğinde olduğu, sözleşmenin 12. maddesine göre işbu sözleşmenin süresinin imza tarihi olan 02.05.2005 tarihinden itibaren 5 yıl olduğunun düzenlendiği, buna göre sözleşmenin süresinin 02.05.2010 tarihinde sona ereceği, sözleşmenin 3/a maddesine göre satış yerinde halen mevcut ve davalının malı olan veya davacı tarafından davalıya verilmiş bulunan ve görülen lüzum üzerine davalı tarafından satın alınacak veya davacı tarafından verilecek pompa, kompresör ve sair teçhizat, alat ve edevat satış yerinde münhasıran davacının mallarının satılmasında kullanılacağının, sözleşmenin 3/c maddesine göre bu sözleşmenin feshi veya herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, davalının kendisine iareten verilen teçhizat, alat ve edevatı aynen davacıya kullanılır ve sağlam bir şekilde derhal iade ve teslim edeceğinin düzenlendiği ve taraflar arasındaki İşleticilik Sözleşmesinin 5 yıllık normal süresinin 02.05.2010 tarihinde sona erdiği anlaşılmıştır.
Davalı şirket gönderdiği 19.07.2010 tarihli ihtarname ile, sözleşmenin süresinin sona ermesi ile birlikte akdi ilişkinin 20.05.2010 tarihi itibariyle sona erdiğini, bu nedenle de kira sözleşmesi şerhinin terkin edilmesi gerektiğini bildirdiği, Rekabet Kurulunun 12.03.2009 tarihli Genel Duyurusu gereği, taraflar arasında akdi ilişkinin 5 yıllık süresinin dolmuş olması ve yeni bir 5 yıllık sözleşmenin taraflar arasında akdedilememesi nedeniyle bayilik akdi ilişkisinin ve kira sözleşmesi şerhinin 18.09.2010 tarihi itibariyle geçersiz hale geldiği, davacının kira şerhini terkin ettirdiği, kira sözleşmesinin 7. maddesine göre; kiracının ihtiyarı dışında, herhangi bir resmi makamın karar ve müdahalesi veya kamulaştırma gibi sebeplerle ve sair sebeplerle, kiracının esas gaye ve maksadı olan mecurda akaryakıt satış ve servisinin yapılmaması, bu kabil ticaretin devapmfla mani herhangi bir halin zuhur etmesi hallerinde kiracı, işbu kira sözleşmesini feshetme hakkına sahip olacağının düzenlendiği. kiracının fesih hakkını kullanması halinde kiralayan, 15 yıllık süre için kendisine ödenecek olan peşin kiranın işlememiş bölümünü kiracıya derhal iade edeceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Davacı şirket, kira sözleşmesinin öngörülen süreden önce 18.09.2010 tarihinde sona ermesi sebebiyle işlememiş kira süresine ilişkin olarak fazladan ödediği kira bedellerinin ve yaptığı kalıcı yatırımların bedelinin tahsili amacıyla davalı aleyhine biri ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla diğeri haciz yoluyla iki ayrı takip başlattığı, davalının itirazı üzerine takiplerin durduğu, asıl ve birleşen davaların bu takiplere itirazların iptaline ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davada uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunun 254. maddesi uyarınca, kira sözleşmesinin kurulmasından sonra taşınmaz kiraya veren tarafından bir başkasına devredilir ve yeni malik sözleşmeyi feshi ihbar etmez ise sözleşmeyi kabul etmiş sayılacağı, dava konusu kira sözleşmesinin bir taşınmaz kirası olduğu ve davalının feshi ihbarı bulunmadığı, sözleşmenin tapuya şerh edilmiş olduğu dikkate alınarak kira ilişkisinden kaynaklanan hakların taşınmazı sonradan devralan davalıya karşı ileri sürülebileceği kanaatine varılmıştır.
Asıl davada; davacı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine davalının itirazının iptalini talep etmiştir. İcra takibine konu ipoteğin, yargılama sırasında … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verildiği ve kararın 01.03.2018 tarihinde kesinleştiği, tapudan 16.05.2016 tarihinde terkin edildiği anlaşıldığından bu davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla asıl davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve tarafların davada haklılık durumlarına göre yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuşlardır.
Birleşen davada; davacı işlememiş döneme ait kira bedeli ve kalıcı yatırım bedeli için yapılan genel haciz yoluyla icra takibine, davalının itirazının iptalini talep etmiştir. Sözleşmenin 2.,3. ve 7. maddelerine göre; davacının işlememiş döneme ait kira bedelini talep edebileceği kabul edilmiştir.
Taraflar kira sözleşmesinde onbeş yıllık kira bedeli olarak stopaj ve KDV gibi vergiler davacıya ait olmak üzere 28.09.2004 – 01.10.2019 tarihleri arası 15 yıl 2 gün için 500.000 USD kararlaştırmışlardır. Yıllık kira bedeli 33.296,84 USD dir. Davacının iadesini talep edebileceği tutar bilirkişilerce 18.09.2010-01.10.2019 tarihleri arasındaki işlememiş kira süresi kalan süre ile orantılı olarak yapılan hesaba göre; 28.09.2004 tarihinden 01.10.2019 tarihine kadar 500.000 USD kira tutarı ödenmiş ise, 18.09.2010-01.10.2019 tarihleri arasındaki işlememiş kira süresine karşılık 301.039,96 USD kira bedeli hesaplanmıştır. Birleşen dava yönünden kira sözleşmesinin kalan süresiyle orantılı olarak fazladan ödenen kira bedeli tutarının 301.039,96 USD olarak iadesinin talep edilebileceği, döviz kuruna göre karşılığının 450.325,68 TL olduğu ve 15.05.2013 takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan bu miktar alacaklı olduğu, Davacının 01.10.2010 tarihli ihtarname ile kira bedelinin iadesi için davalıya 7 günlük süre verdiği, buna göre ihtarnamenin tebliğ tarihi 06.10.2010 tarihinden itibaren 7 günlük sürenin geçmesiyle 14.10.2010 tarihinde davalı temerrüde düştüğü ve bilirkişilerce yapılan hesaba göre faiz tutarının 84.333,25 USD olduğu ve döviz kuruna göre 126.154,11 TL faiz alacağı olduğu kabul edilmiştir.
Davacı kalıcı yatırım bedelinin tahsilini talep etmiştir. Sözleşme, tarafların ticari defter ve belgeleri, ihtarnameler ve bilirkişi raporlarına göre; davacı tarafından davalının kabulünde olan 50.852,71 TL’lik demirbaş bedelinin iadesinin talep edilebileceği, bu miktarın KDV dahil 60.006,20 TL olduğu, takip tarihi itibariyle işlemiş faiz miktarının da 20.813,93 TL olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacının … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/… E. numarası ile 10.03.2010 tarihinde açmış olduğu dava davacının talepleri yönünden reddedilmiştir. 12.11.2012 tarihli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/12829 E., 2012/16464 K. sayılı bozma ilamında davacının temyiz itirazları reddedilmiştir. Karar davacı vekili Av. …’a 19.02.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. davacı vekili Av. ….’ın vekalet ilişkisinin 28 Aralık 2012 tarihi itibarıyla sona erdiğine dair 20.02.2013 tarihli dilekçesine kadar söz konusu vekile tebligat yapılmamasını gerektirici bir belge dosyada bulunmadığından kararın vekalet ücreti dışındaki davacının talepleri yönünden 07.03.2013 tarihinde kesinleştiği sonucuna varılmıştır. Davacının 13.04.2013 tarihli ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibi ile birlikte Borçlar Kanunun 158. maddesinde (818 sayılı BK.nın 137. maddesi) tanınan 60 günlük ek süre kesilmiştir. Takip ipoteğe ilişkin olduğundan Medeni Kanunun 864. maddesi gereği asıl davanın devam ettiği süre boyunca zamanaşımı süresi işlemediğinden asıl ve birleşen dava bakımından davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. sayılı kararında davacının sebepsiz zenginleşmeden doğan alacağı ile ilgili her hangi bir değerlendirme yapılmadığından bu dava açısından kesin hüküm oluşturmayacağı bu nedenle davalının kesin hüküm itirazını yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle asıl davaya konu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takibe konu edilen ipoteğin … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/12/2013 tarih ve … sayılı ilamı ile ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleşmiş olduğu ve tapudan terkin edildiği anlaşıldığından asıl dava konusuz kalmış olmakla karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Birleşen dava yönünden ise davacının işlememiş döneme ait kira bedeli olarak 450.325,68 TL, kalıcı yatırım bedeli olarak 60.006,20 TL olmak üzere toplam 510.331,88 TL asıl alacak, kira bedeli için 126.154,11 TL kalıcı yatırım bedeli için 20.813,93 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 146.968,04 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 657.299,92 TL alacağı olduğu anlaşıldığından bu miktar için davalının yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın likit olmaması, yargılamayı gerektirmesi nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin ve davacının icra takibi yapmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın konusuz kalması nedeniyle asıl davada karar verilmesine yer olmadığına,
2-Birleşen davanın KISMEN KABULÜ İLE; …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında davalının, 450.325,68 TL işlememiş döneme ait kira bedeli ve 60.006,20 TL kalıcı yatırım bedeli olmak üzere toplam 510.331,88 TL asıl alacak ve 126.154,11 TL kira bedeli için, 20.813,93 TL kalıcı yatırım bedeli için işlemiş faiz olmak üzere toplam 146.968,04 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 657.299,92 TL alacak için yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak 510.331,88 TL ye takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacının icra inkar tazminatı ve davalının kötü niyet tazminat taleplerinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince asıl davada alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 19.111,05 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 19.030,35 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince birleşen davada alınması gereken 44.900,16 TL harçtan peşin alınan 19.254,40 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 25.645,76 TL harcın davalıdan tahsiline,
6-Davacı tarafından asıl davada yatırılan 24,30 TL başvurma harcı ile 80,70 TL ilam harcı olmak üzere toplam 105 TL. nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından birleşen davada yatırılan 25,20 TL başvurma harcı ve 19.254,40 TL peşin harç toplamı olan 19.279,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince asıl dava için 90.302,99 TL, birleşen dava için 90.302,99 TL olmak üzere toplam 180.605,98 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince asıl dava için 119.756,95 TL, birleşen dava için 121.062,30 TL olmak üzere toplam 240.819,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Asıl davada davacı tarafından yapılan 19.500 TL bilirkişi ücreti ve 936,60 TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 20.436,60 TL yargılama giderlerinin asıl davada davacının haklılık durumuna göre yapılan hesaba göre 8.489,19 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Birleşen davada davacı tarafından yapılan 27 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 11,13 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip…
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*