Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/232 E. 2020/699 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/232 Esas
KARAR NO:2020/699

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:14/07/2014
KARAR TARİHİ: 10/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı 06/11/2010 tarihinde … ve … plakalı aracın kusuruyla sebep olduğu yaralamalı maddi hasarlı trafik kazasında ağır yaralandığını, kaza sırasında, araç sürücüsü olmadığını ve kusurunun bulunmadığını, davacının normal yaşama süresi içinde iş gücü kaybı oranında bakıcıya ücret ödediğinin sabit olduğunu ve bu giderlerin zaman içinde yapılacağı ve şuan için bu giderlerinin yapılmış olmasının gerekmeyeceğini, davacının kaza sonrasında uzun süre tedavi gördüğünü, 18 ay 5100 malul sayıldığını, ayrıca Adli Tıp Uzmanı bilirkişi raporunda da %66 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiğinin saptandığını, davalıların kusuru oranında söz konusu giderlerden sorumluluğunun mutlak olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle harca esas değer olarak 5.000-TL belirttiklerini, ancak alacak limit olmadığından HMK 109 gereği kısmi açılan bu davanın, bilirkişi hesabına göre değerini artırma haklarını saklı tuttuklarını, subüt bulunacak davalarının sonucunda, şimdilik, davacı için …’den 3.000-TL, …’den 2.000-TL olmak üzere toplam 5.000-TL bakıcı giderlerinin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, KTK 9 ve TTK 1292 gereğince, hükmedilen alacağa ilk başvuru tarihinden 8 iş günü sonra işleyecek ticari faizi, masraf ve vekalet ücretiyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı … Şirketinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi, 10/10/2009 – 10/10/2010 tarihleri arasında … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalandığını, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda azami 150.000-TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmadığını, davaya konu kazanın meydana gelme tarihinin, Zorunlu Trafik sigorta poliçesinin tanzim tarihinden sonraki bir tarih olduğunu, söz konusu kaza, sigorta poliçesinin bitiminden 1 ay sonrasında meydana geldiğini, bu nedenle poliçenin bitim tarihinden sonra meydana gelen risklerin teminat altında olabilmesi söz konusu olmadığını, davaya konu kazanın mezkur Zorunlu Trafik sigorta poliçesinin süresinin bitiminden sonra gerçekleşmesi hasebiyle, müvekkili sigorta şirketine hasarın tazmini sorumluluğunun yükletilemez olduğunu, bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, sigortalı araç sahibi İsmail Musaoğlu’nun 2010 yılında …’den trafik poliçesi tanzim ettiğinin tespit edildiğini, sigortalı araç sahibinin müvekkili sigorta şirketinden sonraki sigortacısı olan …’ye dava açılması usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu alacak talebinin zaman aşımına uğradığını, davaya konu 06/11/2010 tarihli kazadan yaklaşık 4 yıl geçtikten sonra açılan huzurdaki davanın zaman aşımı yönünden reddini talep ettiklerini, söz konusu dava niteliği itibariyle söz konusu dava görevsiz Mahkemede açıldığını, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, davacının talebine konu tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatından 6111 Sayıl yasanın 59. maddesi ile değiştirilen KTK 98 düzenlenmesi gereği, müvekkili sigorta şirketi değil, SGK’nın sorumlu olduğunu, davacınıngeçici iş göremezlik tazminat taleplerinin reddini talep ettiklerini, davacı tarafın sigortalı araçta sürücü konusunda olmaması, araçta yolcu konumunda olduğu çıkarımına sebebiyet verdiğini, bu nedenle hatır taşıması indirimi yapılmasını, davacı vekilinin kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine ilişkin talebin yerinde olmadığını, usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesi ile talep olunan ticari faiz talebinin haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu,yukarıda açıklanan nedenlerle, öncelikle davaya konu kaza, müvekkili şirket poliçe vadesinde meydana gelmemesi nedeniyle davacının talelerinin müvekkili şirket yönünden reddini, Sayın Mahkemeniz aksi kanatte olması halinde, hiçbir surette davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, dosyanın görevli olan İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesini, yapılacak yargılamada, sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, zenginleşme yasağı ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin gözetilmesini, meydana gelen kazada davacının yolcun konusunda bulunması hasebiyle hatır taşıması indirimi yapılmasını, kaza tarihinden itibaren avans faizi isteminin reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davaya konu 06/11/2010 tarihli kazaya karışan … plakalı araç, müvekkili nezdide 10/10/2010 – 10/10/2011 tarihleri arasında … sayılı Karayolları trafik zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı olduğunu, ölüm dahil tedavi giderleri dışındaki diğer tazminat taleplerinin kişi başına azami teminat tutarı 175.000-TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili zorunlu trafik mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu, poliçe limiti dahilindeki uğranılan gerçek zararlar sınırlı olduğunu, doğrudan doğruya poliçe azami limiti olmadığını, müvekkili sigorta kuruluşunun sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranına bağlı olduğunu, kazada, müvekkili şirkete sigotalı araç sürücüsünün kusur oranı dışındaki etkenler ile diğer araç sürücüsünün kusuru oranındaki taleplerinin müvekkili şirket yönünden reddinin gerektiğini, müvekkili şirket tarafından, davacıya vekaleten Av. …’na 25/09/2012 tarihinde 111.987,51-TL sürekli maluliyet tazminatı ödendiğini, müvekkili şirketin poliçe sorumluluğu ödenen miktar oranında eksildiğini, davacı tarafın, davadan önce bakıcı giderleri tazminatına ilişkin herhangi bir talebi ve müvekkili şirketin sözkonusu tazminat istemine ilişkin temerrüdü bulunmadığından, faizin dava tarihinden itibaren yürütülmesi gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle, fazlaya ve avans faizine ilişkin istemlerin reddi ile faizin tarihinden itibaren yürütülmesini,yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin dava taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE ,
Trafik kayıtları, ….Asliye Ticaret Mah. … E. sayılı dosyası, hastane kayıtları, sağlık raporları, sigorta kayıtları, sigorta poliçesi, SGK, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazminine ilişkin,davacının, normal yaşama süresi içinde, hayatını tek başına idame ettirememesi nedeniyle sürekli bakıma muhtaç olduğuna ilişkin bakıcı gideri davasıdır.
Davacı, 06/11/2010 tarihinde, … plakalı araç ile … plakalı araçların karıştığı çift taraflı trafik kazasında, yolcu olarak bulunduğunu ve bu kaza nedeniyle bedensel zarara uğradığını, her iki aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı … şirketlerince ZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle sürekli bakıcı giderinin davalı … şirketlerinden tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, dava dışı işletenler ile davalı sigortacıların sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, dava dışı sürücülerin sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup işletenler sürücülerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında dava dışı işletenler ve davalı sigortacılar, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı sigortacılarda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı sürekli bakıcı giderine ilişkin bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve sürekli bakıcı gideri ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
… Adli Tıp … İhtisas Kurulunun 02/07/2019 tarih ve … Karar nolu raporunda sonuç olarak: “…mevcut belgelere göre, … kızı, 28/05/1984 doğumlu, …’ın 06/11/2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, 11/10/22008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grupl Kabul olunarak:
Grl I (18Ba …. 35) A %39 X 1/5 = %7,8
E cetveline göre &6,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 06/11/2010 tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
… Adli Tıp … üst Kurulunun 09/06/2020 tarih ve ,,, Karar nolu raporunda sonuç olarak: “…. hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; mevcut belgelere göre, … kızı, 28/05/1984 doğumlu, Çiğde Savaş’ın 06/11/2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, 11/08/2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle,
Grupl kabul olunarak:
Grl I(18Ba….35)A %39 X 1/5 = %7,8
E cetveline göre &6,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 06/11/2010 tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, iyileşme süresi içerisinde 2 ay süreyle başka birisinin yardımına gereksinim duyabileceği…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Dosya kapsamı, düzenlenen … ATK 09/06/2020 tarihli maluliyet raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, mahkememizde de davacının, normal yaşama süresi içinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının reddine karar verilmiş, davalılar zorunlu dava arkadaşı olmadığından, her bir davalı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 54,40-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 25,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 29,20-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.000-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Ş.’ne verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.000-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Ş.’ne verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı Unico Sigorta A.Ş. vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda,miktara göre KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır