Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1631 E. 2021/813 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/1631 Esas
KARAR NO:2021/813

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:05/12/2014
KARAR TARİHİ:07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; dava dışı araç sürücüsünün sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … istikametinden … istikametine seyir halinde iken karşıdan karıya geçmekte olan müvekkiline çarptığını, meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını, kazanın hemen ardından olay yerine gelen 112 acil ekiplerince müvekkilinin öncelikle … … Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığını ve kendisine derhal ilk müdahaleler yapıldığını, müvekkilinin vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar olduğunu ve kısmi felç geçirdiğinin tespit edildiğini ve hastanede 29 gün yattığını, daha sonra müvekkilinin durumun ciddiyeti nedeni ile … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildiğini ve 35 gün kadar da burada yatmış olduğunu, müvekkilinin kazanın ardından hayatının doğal akışını devam ettirememiş bedeninde meydana gelen hasar sebebi ile hem maddi hem manevi açıdan yıpranan müvekkilinin kendi ihtiyaçlarını karşılamakta ve bedenini kullanmakta zorlandığını, meydana gelen rahatsızlık ve geçirdiği ameliyatlar sebebiyle çevresindeki kişilerden kendisine yardım etmelerini talep ettiğini, müvekkilinin bundan sonraki yaşamında da düzenli olarak hastaneye gitmek durumunda olduğunu, sürekli tedavi görmeye mahkum edildiğini, müvekkilinin düzenli olarak tedavi görmesi ve ilaçlar kullanmasının psikolojisini de etkilemiş olduğunu ve moral bozukluğuna sebebiyet verdiğini, manevi açıdan yıprandığını, yukarıda açıklanan nedenlerle; 20/07/2010 tarihli kaza sonucu yaralanan müvekkilinin şimdilik 3.000-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesini, sulh olma ihtimaline binaen hazırlık aşamasında dosyanın hesap bilirkişiye tevdi edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; … nolu poliçeden dolayı şirketlerine müracaat edilerek ihbarda bulunulmuş olduğunu ve şirketleri tarafından … numaralı hasar dosyasının açıldığını, tüm evrakların şirketlerine ibraz edilmesini takiben uğranan zararın tespiti için “Aktüer Hesabı” yaptırıldığını, bilindiği üzere kaza sonucu üçüncü kişinin ölümü veya yaralanması gerçekleştiği takdirde, sigortacının sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında destekten yoksun kalanlara tazminat ile yükümlü olduğunu, ancak tazminatın ödenebilmesi için davacıların ölen veya yaralanan kişi ile ilişkileri, davacıların yaşları ve ölüm olayı dolayısıyla destekten yoksun kalıp kalmadıkları, destekten yoksun kalmışlarsa bu zararlarının uzman bilirkişilerce ayrı ayrı hesap ettirildikten sonra sonuca göre karar verilmesi gerektiğini, normal prosedür gereği maluliyeti belgeleyecek tüm evraklarla beraber müvekkili şirkete başvuru yapılarak tüm evrakların destek zararlarının hesaplandırılması amacı ile aktüere gönderildiğini ve çıkan destek hesabının azami poliçe limiti dahilinde destekten yoksun kalanlara ödeniyor olduğunu, bu çerçevede aktüer hesabı yapılmış ve hesaplanan 8.057,97-TL bedelin 11/12/2014 tarihinde davacıya ödendiğini, bu nedenle davacının Maluliyet Tazminatına ilişkin talebinin reddi gerektiğini, izah edilen nedenle davacıya yapılan ödemenin kendilerinin ibraz ettiği tıbbi raporlarda belirtilen oran üzerinden hesaplanmış olduğundan, davacının maluliyetin daha fazla olduğu ve daha fazla tazminata hak kazanıldığı iddialarının mesnetsiz olup haksız ve hukuka aykırı olarak açılmış olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, söz konusu ödemenin müvekkili şirketin davaya konu edilen poliçeden doğan tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini ve davacının iddiasının aksine gerçek zararın tamamının ödendiğini göstermekte olduğunu, şirketleri tarafından yaptırılan aktüer hesabının tamamen doğru veriler çerçevesinde hesaplanmış olup şirketlerinin üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirmiş olduğundan ve davacıların talep etmiş oldukları destek tazminatlarının tam olarak ödenmiş olduğundan huzurdaki davanın reddini talep ettiklerini, mümkün olmadığı takdirde her durumda, davayı ve talebi kabul anlamına gelmemek üzere doğru bir değerlendirme yapılabilmesi için;
öncelikle tüm delillerin toplanmasını takiben dosyanın kusur tespiti için Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, sağlıklı ve gerçekçi bir tazminat hesaplaması yapılabilmesi için de destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talebin değerlendirilmesi amacıyla aktüer sıfatına sahip bir bilirkişinin görevlendirilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddialarını kabul etmediklerini, çünkü kusur konusunda bir değerlendirme yapılabilmesi için kazanın meydana geldiği yerin kaza şekli ve nedeni hususlarının bilinmesi gerektiğini, bu nedenle de kusur konusunda tüm itiraz haklarımızı saklı tuttuklarını ve davacının kusurla ilgili iddialarını kabul etmediklerini beyan ettiklerini, davacının faiz başlangıcına ve türüne ilişkin taleplerinin kabul edilemez nitelikte olduğunu, müvekkili şirketin başvuru neticesinde gerekli hesaplamalar yapılarak davacıya ödeme yaptığını, bu nedenle dava konusu edilen kesin maluliyete ilişkin alacağın muaccel bir alacak niteliğinde olmadığını, o halde alacağın muaccel bir alacak olmadığı göz önüne alındığında, davalı sigorta şirketinin aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermediğinin açık olduğunu, bu nedenle faiz başlangıcına ilişkin davacının taleplerinin kabul edilemeyeceğini belirttiklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle; … nolu poliçeden kaynaklanan sorumluluğun yapılan ödeme ile sona ermiş olması nedeniyle öncelikle haksız davanın reddini, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde; daimi maluliyet tazminatı bakımından tüm delillerin toplanması ve “Adli Tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesi” tarafından kusur tespitinin yapılmasından sonra müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; maluliyet oranının tespiti için yine davacının Adli Tıp Kurumu’ na sevk edilmesini ve müvekkili şirketçe sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda yine “Aktüer” sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile “sakatlıktan kaynaklanan “sürekli iş göremezlik” tazminatının hesaplanmasını, yapılacak yargılamada sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesi gözetilerek kusur ve tazminat miktarının hesaplanmasını, olay tarihinden itibaren avans faiz talebinin reddi ile dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Trafik kayıtları, ceza dosyası, kaza raporları, hastane film, rapor ve grafileri, hasar dosyası, SGK, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinden kaynaklanan bedensel zararın tahsili davasıdır.
Davacı, yaya olarak, kaza mahallinde karşıdan karşıya geçmekte iken, dava dışı …’in sevk ve idaresindeki ve adına kayıtlı, … plakalı aracın çarpması neticesinde, 20/07/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralandığını ve bedensel zarara uğradığını, kazaya karışan … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle bedensel zarar miktarının tespiti ile maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten ile davalı sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve davalı sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul 2. Adlî Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 16/03/2021 tarih, … karar numaralı maluliyet raporunda sonuç olarak; “… … kızı 09/11/1957 doğumlu, …’nın 20/07/2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası yaralanmasına bağlı gelişen kalıcı iş göremezlik (maluliyet) durumu hakkında; kişinin vefatı nedeniyle son durum muayenesinin yapılamaması ve dosyada mevcut 05/05/2016 tarihli ortopedi uzmanı imzalı ortopedik muayenesinde kayıtlı bulguların ise görüş bildirmek için yetersiz olması nedenleriyle dava konusu yaralanmaya bağlı sekel durumunun bilinmediği cihetiyle kalıcı iş göremezlik oranı hakkında görüş bildirilemediği, İyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi … ve … tarafından hazırlanan 27/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…1-Önceden teknik olarak belirlenmiş ( Yayaların uyması gereken kurallar. KTK 68. Md. ile; KT. Yönet. 138. Md.) kurallara karşı dikkat ve özen” yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve davacı iken daha sonra ölen yaya …’ nın “%75 Oranında Asli Kusurlu” olduğu;
2-Yine önceden teknik olarak belirlenmiş (KTK 47/c, 52/b. Md. Trafik İşaretlerine Uyma, Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlama) kurallara karşı dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen … plakalı otomobil sürücüsü dava dışı …’ in “%25 Oranında Tali Kusurlu” olduğu;
3-Kaza tarihinde … plakalı otomobilin Sigortası olan davalı … SİGORTA A.Ş.’ nin (KTK’
nun 91. Md. Sigorta) kurallar gereği araç sürücüsü dava dışı …’ in kusuru oranında ve sigorta kapsamında sorumlu olduğu;
Tazminat Yönünden:
1-Adalet Bakanlığı Adli tıp Kurumu Başkalığının 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen … sayı, 03.03.2021 tarih ve … Karar nolu Raporunda; 09.11.1957 doğumlu …’nın 20.07.2010 tarihinde geçirdiği trafik kazası yaralanmasına bağlı gelişen kalıcı iş göremezlik (maluliyet) durumu hakkında; kişinin vefatı nedeniyle son durum muayenesi yapılamaması ve dosyada mevcut 05.05.2016 tarihli ortopedi uzmanı imzalı ortopedik muayenesinde kayıtlı bulguların ise görüş bildirmek için yetersiz olması nedeniyle dava konusu yaralanmaya bağlı sekel durumun bilinmediği cihetiyle kalıcı iş göremezlik oranı hakkında görüş bildirilemediği,
– İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 (on sekiz) aya kadar uzayabileceğine oy birliği ile mütalaa olunduğu,
2-…’nın 20.07.2010 tarihinde geçirdiği trafik kazasın sonrası 18 aylık geçici iş göremezlik zararına dava dışı sürücünün %25 kusur oranın yansıtılmasıyla zararının 2.879,91 TL olacağı,
3-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından …’ya 11.12.2014 tarihinde 8.057,97 TL maddi tazminat ödemesi yapması nedeni ile davacının bakiye maddi zararının bulunmadığı,
4-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan ödemenin 27.09.2021 rapor tarihi itibariyle güncel değerinin 12.989,45 TL olduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Dava devam ederken, davacının, 01/12/2018 tarihinde vefat etmesi üzerine, … 2.Noterliği’nin … yevmiye nolu, 04/01/2019 tarihli mirasçılık belgesine istinaden, mirasçıları tarafından davaya devam edilmiş ve davacı vekilince mirasçıları adına usulüne uygun vekaletname dosyaya sunulmuştur.
Dosya kapsamı, düzenlenen kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, davacıların talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi tazminatı talebinin 2.879,91-TL. olduğu, davalı sigortacının, 11/12/2014 tarihinde 8.057,97-TL. ödeme yaptığı, dava tarihinin 05/12/2014 olduğu, davadan sonra yapılan ödeme nedeniyle davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının, davasının konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 59,30-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 25,20-TL harcın mahsubu ile eksik alınan 34,10-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.879,91-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 120,09-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacıların yapmış olduğu 2.000-TL bilirkişi ücreti + 240,80-TL tebligat-müzekkere + 820-TL ATK fatura masrafları olmak üzere toplam 3.060,80-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 2.938,06 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, geriye kalanın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davacılar tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın davacılara iadesine,
Dair davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda,miktara göre kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır