Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1593 E. 2021/455 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/1593 Esas
KARAR NO:2021/455

DAVA:Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/12/2014
KARAR TARİHİ:15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket 2001 yılında Türk bankacılık ödeme sistemlerinde çipli ödemeler alanında başlayan dönüşümle … yazılım geliştirmek üzere kurulmuş, bankacılık ve ödeme sistemleri sektöründe önde gelen şirketlerden birisi olduğunu, davalı müvekkili şirket ile belirsiz süreli iş sözleşmesi imzaladığını, 30/04/2008 tarihinde iş ilişkisi kurularak müvekkili şirkette işe başladığını, davalı İş Sözleşmesi ve ekleri hükümleri kapsamında müvekkili şirkette iş ilişkisi koşulları çerçevesinde 30/04/2008 tarihinden 18/01/2013 tarihine kadar Yazılım Uzmanı pozisyonunda çalışmış bulunduğunu, bu kapsamda iş sözleşmesine göre üstlendiği işi müvekkili şirkete karşı yerine getirme yükümlüğü altına girmiş bulunduğunu, söz konusu yükümlülüğü müvekkili şirkette çalışarak yerine getirmiş bulunduğunu, davalı, müvekkili şirket ile akdedilen iş sözleşmesinin eki niteliğinde olan Rekabet Yasağı ve Fikri Haklar Sözleşmesinin 4. Maddesinde rekabet yasağı hükmü bulunduğu, madde 4.2.1’e göre iş sözleşmesi herhangi bir nedenle sona erdikten 1 yıl süresince şirketin müşterilere sunduğu uygulamaları ve benzeri uygulama yazılımları konusundaki lisanlar ve bunlarla ilgili hizmetleri firmalarına ait …, … markalı kart yönetim sistemleri, ATM yönetim sistemleri, … yazılımları, switch, host, takas sistemleri konusundaki lisanslar, hizmetler ve sözleşmeler hakkında şirketteki görevi esnasında öğrendiği proje, yapılması planlanan araştırma veya geliştirme çalışmalarıyla rekabet halinde olan hiçbir işi kabul etmeyeceğini veya bu konudaki kişi kurum veya kuruluşlarda ücretli veya ücretsiz görev alamayacağını veya bunlarla herhangi bir iş/akdi bir ilişki içine girmeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğini, davalı, müvekkili şirketten edinilen bilgiye göre, müvekkili şirketteki işinden ayrıldıktan hemen sonra ve 1 yıllık süre dolmadan müvekkili şirket ile aynı iş kolunda bulunan …. A.Ş.’nde çalışmakta olduğunun öğrenildiğini, davalının rekabet hükmüne aykırı olarak işe başladığını ve rekabet yasağı hükümlerine aykırı hareket ettiğini, bu nedenle müvekkili şirkete 10 aylık brüt maaşı tutarındaki cezai şart bedelini ödemekle yükümlü bulunduğunu , 10 aylık brüt ücreti olan 36.927,80-TL’nin ödenmesini talep ettiklerini, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, fazlaya ilişkin her türlü haklarının saklı kalması kaydıyla, iş sözleşmesinden doğan cezai şart bedeli 36.972,80-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkili şirkete ödenmesini, vekalet ücretin ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; iş sözleşmesine ek nitelikteki rekabet yasağı ve fikri haklar sözleşmesinde yer alan ve sözleşmenin coğrafi sınırlarını tüm dünya olarak belirleyen rekabet yasağı maddesinin geçersiz olduğunu, sözleşmede belirtilen işleri yine sözleşmede belirlenen coğrafi sınırlarda yapmamak demek, müvekkilinin tüm dünya üzerinde hiçbir şekilde çalışmaması anlamına gelmekte olduğunu, böyle bir hükmün kanunun emredici maddesine aykırılıktan dolayı kesin hükümsüz olduğunu, rekabet yasağı sözleşmesi ile işçinin çalışma hakkının elinden alınamayacağını, müvekkilinin çalışmakta olduğu şirket ile davacı şirketin iş alanlarının aynı olmadığını, müvekkilinin iş akdini geçersiz nedenle ve işçilik alacaklarını ödemeksizin fesheden davacı şirket ile müvekkili arasında iş mahkemelerinde devam etmekte olan davalar olduğunu, bu davalarda müvekkilinin alacağı olduğunu gösterin bilirkişi raporlarının geldiğini, müvekkiline ödeme yapacağını anlayan davacı işbu davayı kötü niyetli ikame ettiğini, taraflar arasındaki iş sözleşmesi haklı nedenle sonlandırılmadığından bir an için rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olduğu varsayımında dahi iş veren tarafından iş ilişkisinin sonlandırıldığı hallerde rekabet yasağının sona ereceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için sözleşmenin geçerli olduğunu kabul edilse dahi söz konusu rekabet yasağının ve cezai şartın hakkaniyet gereği sınırlandırılması gerekmekte olduğunu, rekabet yasağı işin gereğine uygun olarak sınırlandırıldığında müvekkilin halihazırda çalışmakta olduğu iş, rekabet yasağı kapsamı dışında kalacağını, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, fazlaya dair her türlü talep ve dava haklarının saklı kalması nedeniyle, taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinin geçersiz olmasından mütevellit davacı tarafından mesnetsiz olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
….İş Mahkemesi’nin … E. ,….İş Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyaları, Ticaret sicil kayıtları, SGK kayıtları, Belirsiz Süreli İş İş Sözleşmesi ve ekleri, iş yeri kayıtları, ticari defter ve kayıtlar, dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 444 ve devamı maddeleri uyarınca, işçinin rekabet yasağına aykırı davrandığı iddiasıyla açılan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı ile davalı arasında mevcut yazılı iş akdinin sonlanmasından kısa bir süre sonra, davalının aynı iş kolunda bulunan dava dışı ….A.Ş.’de çalışmaya başlaması nedeniyle, iş sözleşmesi ve ekleri hükümleri kapsamında yer alan, rekabet etmeme yasağını ihlal ettiği iddiası ile, sözleşmedeki cezai şartın davalı işçiden tahsiline ilişkin olup, sözleşme kapsamında cezai şart alacağının varlığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti için, dayanak belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Sözleşme Uzmanı Dr. … ve Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 16/02/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, “…davacı tarafça talep edilen cezai şartın ödenmesi gerektiği kanaatine varılması halinde cezai şart tutarının 38.165,40-TL olarak hesaplandığı, davacının talep ettiği 36.972,80-TL’nin hesaplanan bu tutarın altında olduğu, taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinde huzurdaki dava açısından TBK m. 444/I ve 445/I (eBK m.349) hükümlerine aykırılık tespit edilmediği, bununla birlikte, yasak kasamındaki iş türlerine sözleşme m. 4.2.1’de teknik tanımlarla getirilmiş sınırlandırmaların ve davacının hali hazırdaki işinin bu iş türlerine dahil görülüp görülmeyeceğinin bilişim alanında uzman bir teknik bilirkişi tarafından değerlendirilmesinin daha doğru olacağı, heyetimizde hali hazırda böyle bir teknik bilirkişinin bulunmadığı, taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinin TBK m. 444/II (eBK m. 348/II) hükmendeki geçerlilik şartlarını (haklılık koşullarını) taşıyıp taşımadığı hususunda davacı tarafça herhangi bir somut açıklama ve ispatın ortaya konulmamış olduğunu, sözleşmenin bu koşulları taşıdığını tespit edebilmek için davalı yazılımcının davacı şirkette hangi proje ve işlerde hangi pozisyonlarda çalıştığına, bu çalışmanın davalıyı ne tür iş sırlarına nasıl vakıf kıldığına, bu bilgilerin davacı şirket dışında ne şekilde kullanılabileceğine ve davacının nasıl bir zararına sebep olabileceğine dair davacı tarafça somut bir açıklama yapılması gerektiği, davacı tarafça bu somut açıklama yapılmadan ve açıklama bilişim alanında uzman bir teknik bilirkişi tarafından değerlendirilmeden taraflar arasındaki rekabet yasağının TBK m. 444/II (eBK m. 348/II) hükmünde belirtilen haklılık koşullarını taşıdığını ve geçerli olduğunu söyleyebilmenin dosyanın mevcut durumu itibariyle olanaklı olmadığı, yukarıda yapılan tüm açıklamalardan ayrı olarak, taraflar arasındaki hizmet akdinin davacı tarafça haklı sebep olmadan feshedildiği tespitini içeren …. İş Mahkemesi 03/09/2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararın kesinleşmesi durumunda taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinin ve ilgili cezai şart hükmünün uygulanamayacağı, bu açıdan, söz konusu İş Mahkemesi kararının kesinleşmesinin huzurdaki dava açısından bekletici mesele teşkil ettiği…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
….İş Mahkemesi’nin 03/09/2019 tarih, … E.-… K. sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde, davacı …’ın, davalı … Tek.Tic.Ltd.Şti.’ne, haksız ve geçerli bir neden olmadan iş akdinin feshi nedeniyle açılan tazminat davasında, “….Davacının eylemi en fazla sözleşmeyi geçerli sebeple fesih etme hakkı tanıyabilir, haklı sebep gerektirecek nitelikte bir eylem bulunmadığından ve fesihle eylem arasında ölçülülük olmadığından dolayı yapılan feshin haksız fesih olduğu mahkememizce kabul edilerek davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığının…” hüküm altına alındığı, ve kararın Yargıtay …HD. 12/02/2020 tarih, 2020/… E.-2020/… K. sayılı ilamı ile onandığı ve kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; iş mahkemeleri dava dosyaları, ticaret sicil kayıtları, SGK kayıtları, iş sözleşmesi ve ekleri, ticari defter ve kayıtlar ve tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, davacı ile davalı arasında, 30/04/2008 tarihli iş akdi bulunduğu, ….İş Mahkemesi’nin 03/09/2019 tarih, … E.-… K. ile iş akdinin davacı yanca haklı sebep olmadan fesih edildiğinin tespit edildiği ve kararın Yargıtay ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşıldığından, taraflar arasında mevcut iş sözleşmesinin davacı yanca haksız olarak fesih edildiği ve TBK.447/2 maddesi hükmü uyarınca, taraflar arasındaki rekabet sözleşmesinin ve ilgili cezai şart hükümlerinin uygulanamayacağı kanaati oluştuğundan, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 59,30-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 631,45-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 572,15-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.545,92-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır