Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1543 E. 2018/405 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/1543 Esas
KARAR NO : 2018/405
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2014
KARAR TARİHİ : 22/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı yana 20/07/2012 tarihinde bir adet saat sattığını, yapılan satış işleminden sonra fatura konusu saatin bedeline dair kısmi ödemeler yapıldığını, davalı yan ile saatin taksit taksit ödeneceği hususunda anlaşma sağlandığını, bilahare davalı yan tarafından 02/08/2012 tarihinde … CHF, 11/09/2012 tarihinde… CHF kısmi ödemeler yapıldığını, bu ödemelerin elden yapıldığını, söz konusu ödemelerin ticari defterlerde kayıtlı olduğunu, davalı yanın bakiye borcunun ¸ ödemeyeceğini belirterek borcun kalanını ödemekten imtina ettiğini, yapılan tüm görüşmelerin olumsuz sonuç vermesi nedeniyle davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı yanın haksız bir şekilde takibe itiraz ederek durdurduğunu, bu nedenlerle itirazın iptalinin, takibin devamını, asıl alacağın %40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 18.175,60 TL asıl alacak olmak üzere alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi mali müşavir Hilmi Yaman Bilgilnden 21/05/2015 tarihli raporda sonuç olarak; davacı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davacı defterlerinin HMK 222 maddesine göre delil niteliğnide olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenin taktirinde olduğu, davacı yanın ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda davalı yandan takip tarihi itibarı ile kaydi olarak 18.175,60 TL alacaklı göründüğü, davalı yanın ticari defterlerini ibraz etmemesi hakkında takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, davacı yan tarafından düzenlenen faturaya davalı yanın kısmi ödeme yaptığı, bununla davalının birlikte fatura ve içeriğine itirazının olmadığı, dolayısı ile davacı yanın davalı yandan 18.175,60 TL alacaklı olduğu, davacı yanın davalı yanı takiple temerrüde düşürdüğü, TTk 1530.maddesine göre de faiz talebinin olmadığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Bilirkişi raporuna davalı tarafından itiraz edildiği, itirazlar doğrultusunda bilirkişi…den ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 10/06/2016 tarihinde alınan ek raporda sonuç olarak; kök raporumuzda davacı yanın ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda davalı yandan takip tarihi itibarı ile kaydi olarak 18.175,60 TL alacaklı göründüğü hususu tespit edilmiş, bu bağlamda Sayın Mahkemenizce davalı yana ait ticari defterler üzerinde inceleme yapılması istenmiş, davacı yan tarafından inceleme günü sadece 2013 yılına ait ticari defgterler ibraz edildiğini, dava konusu faturanın 2012 yılına ait olması nedeniyle sunulan ticari defterlerden herhangi bir tespit yapılamamıştır. Davalı yana ait 2012 yılı ticari defterlerinin ibraz edilmesi halinde sayın mahkemenin istemi olan tespitin yapılabileceği dolayısıyla kök raporumuzdaki görüşlerin aynen korunduğu kanaatine varıldığı anlaşıldı.
28/06/2016 tarihli celse 2.nolu ara kararı ile ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan 06/12/2016 tarihli 2.ek raporda sonuç olarak; davalı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onaylarına sahip olduğu, davalı yana ait ticari defterlerin HMK 222 ye göre delil niteilğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenin taktirinde bolunduğu, davalı şirket kayıtlarında davacı yana ait herhangi bir işlem ve kaydın bulunmadığı, davacı yanın sunudğu banka ödeme dekont fotokopilerinin yani başka bir deyişle davalı şirketin banka hesaplarından yaptığı ödemelerin kendi ticari defterlerinde kaydi olarak bulunmadığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
İddia, alının bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın alacağın takibinde itirazın iptaline ilişkin olduğu, davacı ¸tarafından davalı aleyhine 18.175,60 TL asıl alacak olmak üzere alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu, yasal 1 yıllık süre içerisinde İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açıldığı, alınan ve hüküm kurmaya elverişli olduğu mahkemece değerlendirilen bilirkişi kök ve ek raporları doğrultusunda, davacı ve davalı arasında ticari bir ilişki olduğu, ticari ilişki çerçevesinde davacı yanın davalı yana “…, 18 ayar pembe altın seramik bezeli otomatik…, akrep yelkovanı altın, klipsi altın kauçuk kayış” özelliklerine sahip bir adet saat sattığı, karşılığnıdan alacağını tahsil etmek amacı ile davalı yana fatura düzenlediği, faturanın 20/07/2012 tarihli, 021792 numaralı 79.920,22 TL bedelli olduğu, davacının ticari defterlerinde davalı yandan alacağına dayanak yaptığı bu faturanını bir kısmının ödenip 18.175,60 TL alacaklı olduğu, davaya konu saatin teslimatına ilişkin herhangi bir itirazının olmadığı, takip ve dava konusu 20/07/2012 tarihli 79.920,22 TL tutarındaki faturadan kaynaklı bakiye alacağa ilişkin olup, her ne kadar bu fatura davalı defterlerin de kayıtlı olmasa dahi, yerine delil niteliği taşıyan davacı defterlerine göre taraflar arasındaki ticari ilişkinin bulunduğu ve söz konusu faturaya davalı tarafça kısmi ödemelirini yapıldığının ayrıca banka dekontları ile de sabit olduğu, davalı tarafça faturaya karşı yapılan ve banka dekontları ile sabit olan ödemelerin dava ve takip konusu fatura dışında başka bir borç için yapıldığına yönelik bir iddiada ileri sürülmediği, dolayısıyla itirazsız faturaya yapılan kısmi ödemeler de gözetildiğinde davacı yanın davalıdan 18.175,60 TL alacaklı olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulüne, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünnü … E.sayılı dosyasındaki itirazının iptaline, takibin talepname koşulları ile devamına, kabul edilen 18.175,60 TL nin %20 tekabül eden 3.635,12 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 1.241,57 TL harçtan, peşin alınan 219,60 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.021,97 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf lehine av asg üc tarifesi gereğince taktir olunan 2.181,07 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 25,20 TL başvurma harcı + 219,60 peşin harç + 750 TL bilirkişi ücreti + 134 TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 1.128,80 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davalı tarafın yokulğunda davacı vekilin yüzüne gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf’a kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır