Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1524 E. 2018/733 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1524 Esas
KARAR NO : 2018/733
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/11/2014
KARAR TARİHİ: 16/10/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket… şirketi olarak faaliyet göstermektedir. Davalı Şirket ile Davacı şirket arasında Bayilik sözleşmesi ve buna Ek Protokol akdedildiğini, davalı şirketin 14/10/2014 tarihinde davacı şirkete yaptığı ziyaret sırasında ticari hayatta kabulü mümkün olmayan davranışlara maruz kaldığı gerekçesi ile davacı şirkete Üsküdar … Noterliği 15/10/2014 tarih ve…yevmiye no.lu ihtarname ile tek yanlı ve haksız nedenlerle feshettiğini bildirdiğini, bu durumun gerçek dışı olduğunu, davalı şirket yetkilisinin sebebiyet verdiği ve suç teşkil eden eylemlerinin haklı bir fesih nedeni teşkil etmeyeceğini, davacı şirket ile davalı şirket arasında borçlarının tasfiyesi için yapılan görüşmeler sonunda 26/09/2014 tarihinde bir protokol imzalandığını, davalı şirketin protokolden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine… Noterliği’ nin 02/10/2014 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi keşide edilerek ve borçlarının üç gün içersinde ödenmesinin ihtar olunduğunu, davalı şirket yetkilisi …’in, 14/10/2014 tarihinde şirketi randevulu ziyaretinde davacı şirket yetkilisi Sn. … tarafından kabul edildiğini, davalı şirket yetkilisi …’in görüşmeye silahla gelmiş olup ilk andan itibaren agresif davranışlar sergilediğini, davalı şirket yetkilisinin daveti ile görüşmeye Yönetim Kurulu Başkanı Sn. …’ da, Sn. …’ ın odasındaki toplantıya katıldığını, davalı yetkilisinin Protokolün yanında olmadığını ileri sürmesi üzerine Sn. …’ın fotokopi çekmek üzere klasörden çıkarttığını, davalı şirket yetkilisi protokolü Sn. …’ ın elinden kapmış, geri almak istenince belindeki silahı göstermiş ve evrağı iade etmekten kaçınarak, evrakı iade etmesi için yapılan ricalara karşılık, davacı şirket yetkilisi …’ ı ve orada bulunanları yakmakla ve ölümle tehdit ettiğini, evrağı iade etmeden ofisi terkedemeyeği söylenince protokolü yırtıp ufaladığını, davacı şirket ve davalı şirket yetkilisinin karşılıklı olarak polisi aradıklarını, davalı şirket yetkilisinin planlı olarak silahla davacı şirket ofisini basması ve silah tehdidi ile protokol aslını alıp yırtmasının sadece ticari örf adetle değil, asgari insani duygularla bile izahının mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle 02/10/2014 tarihli ihtarnameye rağmen davacı şirkete olan borçların tediye edilmemesi nedeniyle taraflar arasında akdolunan Bayilik Sözleşmesinin davacı şirket tarafından haklı olarak feshedildiğini, bayilik sözlemesinin davalı şirket tarafından haksız, davacı şirket tarafından haklı nedenlerle feshedilmesi nedeniyle davacı şirket aşağıda açıklanan tutarlarda cezai şart, kâr mahrumiyeti ve yatırım bedelinin iadesi talebine hak kazandığını, 10.000 USD karşılığı 22.245 TL’nin 29/10/2014 tarihinden itibaren sözleşme uyarınca yıllık %36 faizi ile davalıdan tahsilini, 10.000 USD karşılığı 22.245 TL’nin 29/10/2014 tarihinden itibaren sözleşme uyarınca yıllık %36 faizi ile davalıdan tahsilini ve 10.000 TL kar mahrumiyeti alacağının 29/10/2014 tarihinden itibaren sözleşme uyarınca yıllık %36 faizi ile davalıdan tahsilini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu olan kar mahrumiyeti taleplerini ve dava dilekçesi muhteviyatını kesinlikle kabul etmediklerini, davacı kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağı iddiası ile dava açmış olup davacının talep edebileceği herhangi bir kar kaybı ve cezai şart bedeli bulunmadığını, cezai şart miktarı neye göre ve hangi kar kaybının hangi sürelere istinaden talep edilmekte olup bu hususların davacı tarafa detaylı şekilde açıklatılması gerektiğini, davayı kabul etmemekle beraber açıklandığı takdirde bu hususlara ilişkin cevap haklarını saklı tuttuklarını, satış taahhüdü ihlali nedeniyle cezai şart talebinin mümkün olmadığını, davalı şirket yetkilisinin randevulu olarak davacı şirket merkezine görüşme için gittiğini, görüşme sırasında davacı şirket yetkilisi müvekkili olduğu şirket yetkilisinin şirket merkezinden ayrılmasına izin vermediğini, şikayet sonucu tarafların emniyet güçleri eşliğinde karakola ifade için götürüldüklerini, ifade sırasında davalı şirket yetkilisi…’e karakol bahçesinde polislerin yanında davacı şirket ortaklarından …’ın oğlu … tarafından planlı olarak dışarıdan getirildiği düşünülen sert cam nesne ile başına defalarca vurulduğunu, polislerin araya girmesi ile soz konusu şahıs uzaklaştırılmış ve davalı şirket yetkilisinin başına yaralama olayı nedeniyle 5-6 dikiş atıldığını, hastanede gözlem altında kaldığını, müvekkili şirket yetkilisinin silahının olmadığı hususu arama tutanakları ve soruşturma dosyası içeriğinden açıkça anlaşılmakta olup ayrıca şirket girişinde X ray cihazı bulunduğunu, müvekkilinin bayilik sözleşmesini haklı nedenlerle feshetmiş olup davacı şirket yetkililerinin gerçekleştirdiği fiillerin haklı neden oluşturduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişiler … ve…’tan 14/08/2017 tarihinde alınan raporda sonuç olarak; taraflar arasında Ocak 2012 yılında LPG İle Çalışan Karayolu Taşıtları İçin İkmal İstasyonu ve Bayilik Sözleşmesi ve LPG İle Çalışan Karayolu Taşıtları İçin İkmal İstasyonu ve Bayilik Sözleşmesine Ek Protokol imzalanarak akdedilmiş olduğu, bu tarihten sonra davacı ile davalı arasında sözleşme ve ek protokol hükümlerine göre iş ilişkisinin başladığı, 2012-2013-2014 yıllarında davacının, davalıya 2012-2013-2014 dönemlerine ait 2012 yılında 260 adet 8.361.966,13 TL tutarında, 2013 yılında 364 adet 6.513409,67 TL tutarında, 2014 yılnda 340 adet 6.033658,83 TL tutarında fatura tanzim ettiği, davalının, davacıdan aldığı LPG Otogaz miktarının toplam 8.502.788,16 kg olduğunu beyan etse de (Tablo-4), davacının yerinde incelemesinde irasliyeler asılları ve faturalar asılları üzerinden inceleme yapıldığı, davacı tarafın 2012-2013-2014 yılı davalı tarafa kestiği faturaların tamamını BA/BS formlarında beyan ettiği, muavin defter kayıtlarında da muhasebe kayıtlarına gününde ve doğru olarak kaydedildiği ve incelemenin irsaliye ve fatura asılları üzerinden eşleştirilerek yapıldığı, davacının listesinin doğru olduğu, davalı tarafın 2012-2013-2014 yılları Mal alış listelerinin dikkate alınmaması gerektiği, ayrıca sözleşmenin 23. Maddesi gereği de davacı tarafın irsaliyelere dayanan davacıya ait Mal Satış raporunda belirtilen toplam 5.875.986.50 kg satıs miktarının dikkate alınması gerektiği, davacının, gerek kâr mahrumiyeti gerekse cezai şart olarak geriye doğru bir talebi olmadığı, davalının haksız, davacının haklı gerekçelerle sözleşmeleri feshetmesinden dolayı Sözleşme ve Ek protokolün ilgili maddeleri gereği kâr mahrumiyeti cezai şart tazminatlarını istediği, davacı tarafın 2014 yılında davalıya faturalarını vadesinde ödemediği için 3 adet toplam 476.129,68 TL vade farkı faturası kestiği, davacı tarafın 19/09/2014 tarihinde davalı firma ile imzalandığını ve, 14/10/2014 tarihinde davalı firma yetkilisi tarafından firma ziyareti sırasında yırttığını iddia ettiği Protokolün, davalının davacı tarafa verdiği çek ve senetlerin 26/09/2014 tarihine kadar defaten ödenmesi ile ilgili Portokolün 4-c maddesinde belirtilen çeklerden, 251.000 TL tutarlarındaki 27/10/2014 tarihli … nolu …bank çeki, 50.000 TL tutarındaki 17/11/2014 vadeli… nolu …bank çeki, 50.000 TL tutarındaki 24/11/2014 vadeli … nolu …bank çeki, 50.000 TL tutarındaki 08/12/2014 vadeli … nolu …bank çeki, 50.000 TL tutarındakil5/12/2014 vadeli … nolu…bank çeki, 50.000 TL tutarındaki 22/12/2014 vadeli …nolu …bank çeki, davacının, …Noterliği’ nin 02/10/2014 tarih ve 20601 yevmiye no.lu, davalının imzalanan protokole uymadığını tüm borçlarını 3 gün içerisinde ödemesi gerektiğini bildiren ihtarnameden sonra 08/10/2014 tarihinde ödendiği ve 9238 yevmiye maddesi ile kaydedildiği, çek vadelerinin ödeme tarihinden ileri bir tarih olduğu ve davalı borçlunun, yırtıldığı iddia edilen dosyada sadece sureti bulunan protokole uygun hareket ettiği, bu yüzden çekleri vadesi gelmeden ödediği, portokolün 4-c maddesinde belirtilen çeklerden, 14/10/2014 vadeli 95.000 TL tutarındaki davalıya ait olan çekin vadesinde karşılığı olmaması sebebi ile banka tarafından 16/10/2014 tarihinde arkası yazıldığı, davacının … Notreliği 17/10/2014 tarih …yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiğini bildirdiği, portokolün 4-c maddesinde belirtilen çeklerden, 21/10/2014 vadeli 95.0000 TL tutarındaki davalıya ait çekin vadesinde karşılığı olmaması nedniyle ve banka tarafından 22/102014 tarihinde arkasının yazıldığı, davalı tarafın, 14/10/2014 tarihinde davacı şirket merkezindeki ziyaretinde ve Polis Karakolundaki yargıya intikal eden olayları gerekçe göstererek sözleşmeyi tek tarafalı feshetmesi ile sözleşmeden doğan borçlarını ifa etmesine, sözleşmeden doğan cezai şartlar ve tazminat oluşmuş ise bunlardan muaf kalamayacağına, bu nedenle feshin haklı nedenlere dayandığını iddia etmesinin yerinde olmayacağı, (Sözleşme Madde 25, Ek Protokol Madde 3.2) sözleşmenin 25. Maddesi çok detaylı ve açık olduğu, davalı bayi bunları anlaşmayı imzalayarak kabul etmiş olduğu, davalının, sözleşmeden doğacak bir haklı sebep göstermeden tek tarfalı sözleşmeyi feshetmesi Sözleşmenin 25. maddesine ve Ek Protokol Bayinin Taahhütleri 3.2 Maddesine göre davacıya sözleşmenin feshinden doğan cezai şartların ve tazminatın tümünü talep etme hakkı doğuracağı, davacı taraf …Notreliği 17/10/2014 tarih… yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiğini bildirmesi, ihtarname her ne kadar davalı tarafından yırtıldığını iddia ettiği protokol esas alınarak yapılmış olsa bile, davalının cari hesap ve sözleşmeden doğan borçlarını ödemede geciktiğinin tespit edildiği (Ek Protokol Madde 4.2), bunun sözleşmenin Madde 22- a), b) şıklarına ve 24 maddesine göre yapıldığı bu nedenle davacı tarafın fesih ihbarının haklı olduğu, sözleşme gereği gene 24. maddesine göre” fesihin gerektirdiği müeyidelerin uygulamasını isteyebileceği “ bu durumun açık olduğu ve sözleşmenin her maddesinde fesih nedenlerinin açıkça belirtildiği, davacının fesih hakkının tek tarfalı ve nedensiz olduğunu iddia ederek “genel şart olarak sayılamayacağı”, sözleşmenin 25. Maddesi çok detaylı ve açık olduğu, davalı bayi bunları anlaşmayı imzalayarak kabul etmiş olduğu, davalının, sözleşmeden doğacak bir haklı sebep göstermeden tek taraflı sözleşmeyi feshetmesi Sözleşmenin 25. maddesine ve Ek Protokol Bayinin Taahhütleri 3.2 ve 3.6 Maddelerindeki davacıya sözleşmenin feshinden doğan cezai şartların ve tazminatın tümünü talep etme hakkı doğuracağı, davacının, Ek Protokol 3.2. maddesine göre 100.000 USD (vüzbin Amerikan Doları) davalıdan talep etmeye hak kazandığı, davacının, Sözleşmenin 25. maddesine göre. Ek Protokol 3.6. maddesindeki cezai şartı davalıdan talep etmeye hak kazandığı, cezai şarta esas tonaj 8.500.000 – 5.875.986,50 = 2.624.013,50 Kg. ( 2.624,01 Ton) olduğu, cezai şart miktarının 2.624,01 ton X 20 USD = 52.480.20 USD olduğu, davacı Sözleşmenin 25. Maddesine göre davalıdan kâr mahrumiyeti tutarında ayrıca cezai şart miktarını talep etmeye hak kazandığı, Hesaplama şekli fesih tarihindeki … satış fiyatı ile bayiye uyguladığı satış fiyatı arasındaki farkın beher ton için asgari kâr olarak hesaplanması gerektiği, Davalı Tarafın kâr mahrumiyeti tazminatı olarak 774.499.84 TL talep ettiği, Hesaplamanın sağlıklı olabilmesi için, Fesih tarihindeki (davalının fesih tarihi olan 15/10/2014 tarihinin esas alınmasının doğru olacağı) … satış fiyatının, ana dağıtıcı… A.Ş.’ den öğrenilmesi gerektiği, hesaplamanın aşağıdaki gibi yapılması gerektiği, … Satış Fiyatı + % 3 kar + 95 TL nakliye bedeli nihai satış fiyatı olarak kabul edilmesi gerektiği (Ek Protokol 4.1), nihai Satış Fiyatı – … Satış Fiyatı = Asgari Kâr, başka bir ifadeyle, (… Satış Fiyatı + % 3 kar + 95 TL nakliye bedeli) – … Satış Fiyatı = Asgari Kâr 12.624 Ton X Asgari Kâr = Kâr Mahrumiyeti Tazminatı Tutarı davalının sözleşmeden doğan borçları için, Sözleşmenin 22. Maddesine göre Türkiye’ de özel bankalar tarafından bir aylık ticari krediler için uygulanmakta olan en yüksek faiz oranına aylık dört puan ilave edilmek suretiyle temerrüt faizi uygulanması gerektiği, Konya …Asliye Ticaret Mahkemesine verilen Bilirkişi Raporunun 9.cu sayfasında davalı firmanın bilançoları üzerinden mali durum analizi yapılmış olduğu, Davalının finansal yapısının ve likidite durumunun yetersiz olduğu kısa vadeli yükümlülüklerini yerine getirmede zorlanacağı ifade edildiği, Bilirkişi raporunda verilmiş olan 4 yıllık bilanço rakamlar üzerinden yapılan analizler sonucu, Finans litaratürüne göre şirketin finansal yapısı ve likidite durumunun yeterli olmadığı ifade edildiği, rapor hazırlanırken dava dosyası kapağındaki Yargıtay Kararlarının dikkate alındığı, Tazminat ve cezai şartların toplamının davalının finansal yapısının ve likidite durumunun yetersiz olması sebebiyle mahvına sebep olabilecek kadar yüksek olduğu, Tazminat ve Cezai şartlardaki indirim konusunun Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
24/01/2018 tarihli ara karar ile ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 27/08/2018 tarihinde alınan ek raporda sonuç olarak; davacı tarafın “şirketin finansal yapısı ve likidite durumunun yeterli olmadığı” hususundaki itirazı sonucu tekrar değerlendirildiğinde; bu itirazın muhatabının Konya…Asliye Ticaret Mahkemesi talimat raporu olduğu, dava dosyası içeriği sözleşme maddeleri ve yasal defter incelemeleri neticesi bilirkişi heyeti, mesleki birikim ve tecrübeleri doğrultusunda görüş ve kanaat belirtmiş olup sözleşme feshinin hukuken haklı olup olmadığı, cezai şart ve tazminat talebinin hukuken haklı olup olmadığı feshin haklı nedenlere dayanıp dayanmadığı konularında hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, davacı tarafın … Noterliği 17/10/2014 tarih…yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiğini bildirmesi, ihtarnamenin her ne kadar davalı tarafından yırtıldığını iddia ettiği protokol esas alınarak yapılmış olsa bile, davalının cari hesap ve sözleşmeden doğan borçlannı ödemede geciktiği bu nedenle davacının 2012-2013-2014 yıllannda vade farkı faturaları kestiği (Kök bilirkişi raporu Tabk>-2-a,blc)l 2014 yılında tanzim ettiği vade farkı faturalannın toplamının 476.129,68 TL olduğu (Ek Protokol Madde 4.2 Bay, LPG alımlannı peşin yapacaktır.) fesih ihbannın sözleşmenin Madde 22- a), b) şıklanna ve 24 maddesine göre yapıldığı bu nedenle davacı tarafın fesih ihbarının haklı olup olmadığı, sözleşme gereği gene 24. maddesine göre” feshin gerektirdiği müeyyidelerin uygulamasını isteyip İşleyemeyeceği “ konusu ile davacının fesih hakkının, tek taraflı ve nedensiz olduğu iddia ederek “genel şart olarak sayılıp sayılamayacağı” hukuki değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, sözleşmenin 25. Maddesinin çok detaylı ve açık olduğu, davalı bayinin bunları anlaşmayı imzalayarak kabul etmiş olduğu, davalının, sözleşmeden doğacak bir haklı sebep göstermeden tek taralı sözleşmeyi feshetmesi Sözleşmenin 25. maddesine ve Ek Protokol Bayinin Taahhütleri 3.2 ve 3.6 Maddelerindeki davacıya sözleşmenin feshinden doğan cezai şartlann ve tazminatın tümünü talep etme hakkı doğurup doğurmayacağı konusunun hukuki değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, davacının, Ek Protokol 3.2. maddesine göre 100.000 USD (yüz bin Amerikan Dolan) davalıdan talep etmeye hak kazanıp kazanamayacağının hukuki değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, davacının, Sözleşmenin 25. maddesine göre …’ ın fesih tarihinde uygulamakta olduğu beher ton otogaz satış bedeli ile …’ ın bayiye uyguladığı satış bedeli arasındaki farkın beher ton için asgari Kâr olarak hesaplanmasını bayi kabul etmiştir. Bayinin satış taahhüdü vermiş olması halinde bu satış taahhüdü esas alınacaktırEk Protokol 3.6. maddesindeki cezai şartı davalıdan talep etmeye hak kazanıp kazanamayacağının hukuki değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, sayın mahkeme tarafından davacının kar mahrumiyetine hak kazanacağına hükmedildiği takdirde, fesih tarihindeki (davalının fesih tarihi olan 15/10/2014 tarihinin esas alınmasının doğru olacağı) … satış fiyatının, ana dağıtıcı … A.Ş.‘ den öğrenilerek yapılması gerektiği, hesaplamanın davacı ve davalılann talepleri doğrultusunda ve ek bilirkişi raporu ve makul süre belirlenmesi neticesi oluşacak kanaate göre seçenekli olarak yapılaması gerektiği, nihai hukuki değerlendirmenin Sayın mahkemenin takdirinde olduğu, dosya içeriği davalı itirazı sonucu tekrar incelenerek, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi talimat Bilirkişi raporunda davalının teslim aldığı Otogaz miktarian 2012 yılında 2.537,35 Ton, 2013 yılında 3.252,65 Ton, 2014 yılında 2.719,27 Ton toplam 8.509,27 ton olarak aşağıda rapordaki şekli ile aktanlan tablodaki gibi ifade edildiği (Tablo-1 Konya As.Tic. Mhk. Talimat Bilirkişi raporunda yer alan hesaplama tablosu). davalı şirketin 02.05.2017 tarihli Sayın Mahkemeye sunduğu Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi Talimat Bilirkişi raporu ile ilgili beyan dilekçesinin birinci sayfasında” Kısaca Rapordaki tespitler bölümünde “ Davalının 5 yılda 8.500 Ton alım taahhüdünün üç yılda yerine getirildiğinin tespit edildiği “ ifade edilerek davanın reddini talep ettiği, aynı raporun 3. Sayfasının 4) nolu bendinde “Raporda belirtildiği üzere müvekkil davalı şirketin eksik alımı bulunmamaktadır ve hatta 5 yıllık alım taahhüdü 3 yılda yerine getirilmiştir. Arz ettiğimiz sebeple davacının sözleşme baştangıç-fesih tarihleri arası dönem kar mahrumiyeti talepleri haksız ve hukuka aykmdır.” İfadesinin yer aldığı, dolayısıyla bilirkişi heyetince dosyadaki bilgilere göre ton üzerinden yapılan hesaplamada bir hatanın olmadığı, davalı İle ilgili Konya …Asliye Tic. Mahkemesi talimat bilirkişi raporunda alım miktannın It-kg dönüşümü yapılmadan 8.500 ton olarak ifade edildiği, davalının da 02.05.2017 tarihli dava dosyasına sunduğu beyan yazısında bu hesaplamayı esas alarak davanın reddini istediği, bu sebeple hesaplamaların da ton üzerinden yapıldığı, davalının, daha önce Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi talimat raporu ile Ton olarak tespit edilen ve gene aynı rapora istinaden 8.500 Ton olarak kabul ettiği alım miktannın It-kg dönüşümü yapıldığında davacının beyanının 5.875.986,50 kg, davalının beyanın ise 5.875.143,29 kg olduğu tespit edildi. Davacı ile davalı beyanlarının arasındaki farkın 843,21 kg olduğu, terkin az olması sebebiyle göz ardı edilmesinin makul olacağı ve otogaz alım miktan olarak mutabık oldukları, davalı tarafın, 14/10/2014 tarihinde davacı şirket merkezindeki ziyaretinde ve Polis Karakolundaki yargıya intikal eden olaykan gerekçe göstererek sözleşmeyi tek taraflı feshetmesi ile sözleşmeden doğan borçlannı ifa etmesine, sözleşmeden doğan cezai şartlar ve tazminat oluşmuş ise bunlardan muaf kalamayacağına, bu nedenle feshin haklı nedenlere dayandığını iddia etmesinin yerinde olup olmayacağının hukuki değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, (Sözleşme Madde 25, Ek Protokol Madde 3.2) davacının varolduğunu iddia ettiği protokolde belirtilen çeklerin davacı yasal defterlerindeki kayıtların incelenmesi sonucu fiHi durumu tespit edilerek, tarafların varmış gibi hareket ettiği ifadesi heyet bilirkişi raporuna yansıtılmış olup, protokolün var olup olmadığının, protokol üzerindeki imzalann incelenmesinin ve tespitinin hukuki değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, dava dosyasının içeriğinde, davacının ihtirazi kayıt koyduğuna dair bir evrak veya belgenin olmadığı, İhtirazı kaydın huzurdaki dava konusu ile ilgili durumunun hukuki değerlendirmesinin Sayın mahkemenin takdirinde olduğu, Bilirkişi incelemesinin, davacı tarafından var olduğu iddia edilen protokolde belirtilen çeklerin davacı tarafın yasal defterlerindeki durumunun tespitinden ibaret olduğu, davalının, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde davacıya bu çekleri hatır çeki olarak verdiğini beyan ettiği, davalının hatır çeki olarak nitelendirdiği çeklerin hatır çeki olup olmadığının değerlendirilmesinin davacı ve davalı arasında sözleşmeye dayalı ticari bir ilişkinin olması sebebiyle ayn bir inceleme konusu olduğu, 14.08.2017 tarihli kök bilirkişi raporunda anılan çeklerin davacı tarafından karşılığı olmadığı için arkalarının yazıldığının ifade edildiği, hiç ödenmemiş olduğundan söz edilmediği, davalının itirazı ve itiraz dilekçesinin ekindeki Konya … Asl.Tic. Mhk. 2014/1179E-20164K) mahkeme karan incelendiğinde kararın Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe bölümünde özetle” Tarafların arasındaki ticari ilişki sebei ile davacı şirket tarafından keşide edilen, 14.10.2014 vadeli 95.000,00 TL çekin vb 21/10/2014 vadeli 95.000,00 TL bedelli çeklerin 07/03/2014 tarihinde lehdar…AŞ. yetkilisine teslim edildiği, çeklerin vadesinde ödendiği, bedelleri ödenen çeklerin davalı…A.Ş. tarafından bankaya ibraz edildiği ve karşılıksız şerhi yazdırıldığı, bu çeklerle ilgili davacının borcunun olmadığı tespit edilerek kötü niyet tazminatının reddedildiği, davacı ile davalı arasında ticari bir ilişkinin olması sebebi ile; davalının var olduğunu ve yırtıldığmı iddia ettiği protokolde yer atan evraktan (çek ve senetleri), davalılardan alarak bankalara verdiği ve vadesinden evvel geri alarak iade ettiği aynca davacının davalıdan aldığı ve davalının ödediği çeklerin ve evraklarırn ticari gerçeklikle niteliği ve durumunun tespitinin ayrı bir iddia ve inceleme konusu olduğu, nihai hukuki değerlendirmenin Sayın mahkemenin takdirinde olduğu, dava konusu iptal edilen bayiliğin Konya-Selçuklu mahallinde, bölgesinde bulunduğu; oysa davacı yanın bu mahalde, bölgede yeni bir bayilik sözleşmesi akdetmek suretiyle istasyon işletmediği, yeni bir bayilik anlaşmasının yapıldığı Konya-Ereğli ilçesi1 nin çok uzak bir mahal, bölge olduğu, dolayısıyla aynı mahalde, bölgede bayilik kurulmadığının kabulü gerektiği, bu kapsamda, dava konusu kar mahrumiyeti hesabı İçin aynı bölgede yeniden bayilik kurulabilmesi, istasyonun işletmeye açılabilmesi için geçecek makul süreni ortalama 6 ay olarak değerlendirilmesinin uygun olabileceği, 5015 sayılı Petrol Piyasası ve 5307 sayılı LPG Piyasası Kanunu ve bağlı yönetmeliklerinde belirtilmiş olan şehir içi istasyonlar arasında 1 km asgarî mesafe tahdidi ve aynca da belediye imar planlannda İstasyon ruhsatı alınabilecek arsa bulma, gerekli ruhsat ve izin alma zorluğu, şehirlerarası yollarda İse 10 kilometre asgari mesafe tahdidi olması söz konusu makul sürenin belirlenmesini, dolayısıyla ne kadar sürede yeni bir bayilik kurulabileceğinin tespitini güçleştirdiği, davalı tarafın itirazı, davacı tarafın bilirkişi raporu ile İlgili beyanlanndaki talebi ile sayın mahkemenin talimatı doğrultusunda makul süre ile ilgili bilirkişi görüşüne göre taraflann taleplerini karşılayacak şekilde seçenekli olarak hesaplanması gerektiği, …’ ın 15.11.2017 tarih ve SDP-1057 sayılı yazısında Otogaz satış fiyatının KDV hariç 3.241,92 TL/Ton, KDV dahil 3.825,47 TL olduğu, 5-Davalı yanın itiraz dilekçesinde “Nihai satış bedeli -95 TL nakliye bedelh… satış bedeli formülüyle bulunan tular % 3 den fazla ise % 3, ez ise bulunan oran hesaplamada dikkate alınması gerektiği” şeklinde talep ettiği, altı aylık makul süre için kar mahrumiyetinin hesaplanmasında yıllık 1.700 Ton taahhüdün 6 aylık dönemine denk gelen 850 Ton olacağı, 6 aylık makul süre için Kar Mahrumiyeti tutarının Sözleşmenin 25. ve Protokol 4.1 maddesine hesaplandığında 178.286.00 TL olacağı, 6 aylık makul süre için Kar Mahrumiyeti tutannın, Davacı yanın Bilirkişi Raporuna karşı beyanında kar mahrumiyeti Hesaplanması ile ilgili talebine göre hesaplandığında; 269.050.50 TL olacağı, 6 aylık makul süre için Kar Mahrumiyeti tutannın, Davalı yanın Bilirkişi Raporuna karşı beyanında kar mahrumiyeti Hesaplanması ile İlgili talebine göre hesaplandığında; 97.546.00 TL olacağı, davacının dava dilekçesinde kar mahrumiyetinin 2.624 Ton üzerinden ve sözleşmenin 25. Maddesi ile Protokolün 4.1 maddesine göre hesaplandığında; kar mahrumiyeti tutarının 550.410.24 TL olduğu, davacının dava dilekçesinde kar mahrumiyetinin 2.624 Ton üzerinden ve Davacı yanın Bilirkişi Raporuna karşı beyanında kar mahrumiyeti Hesaplanması ile ilgili talebine göre hesaplandığında; kar mahrumiyeti tutarının 830.574.72 TL olduğu, davacının dava dilekçesinde kar mahrumiyetinin 2.624 Ton üzerinden ve Davalı yanın Bilirkişi Raporuna karşı beyanında kar mahrumiyeti Hesaplanması ile ilgili talebine göre hesaplandığında; kar mahrumiyeti tutannın 301.130.24 TL olduğu, davacının kar mahıumiyetine hak kazanıp kazanamayacağının ve eğer kazandığına hükmedilirse hangi şekilde hesaplanması gerekeceğinin nihai hukuki değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Dava, taraflar arasında 24/01/2012 tarihinde aktedilen akaryakıt bayilik sözleşmesi ve ek protokolünün davalı tarafça gerekçe gösterilmeksizin haksız nedenle süresinde önce feshedildiğinden bahisle 10000USD cezai şart, satış taahhüdü nedeniyle 10000USD cezai şart ve 10000TL kar mahrumiyeti istemine ilişkindir.Davalı feshin haklı gerekçe ile yapıldığını iddia ederek davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasındaki ihtilaf;sözleşmenin davalı tarafça nedensiz yere haksız olarak süresinden önce feshedilip edilmediği ve davacı yanın sözleşmeden kaynaklı alacak talebinde bulunup bulunamayacağı ve alacağın miktarı hususlarında toplanmaktadır.
Davalı şirket tarafından keşide edilen Üsküdar …Noterliğinden tasdikli 15/10/2014 tarih ve …nolu fesih ihbarnamesinden, davalının sözleşmeyi tek taraflı olarak 15/10/2014 tarihinde feshetmiş olduğu anlaşılmaktadır. Davalı yan;sözleşmeyi süresinden önce sona erdirmiş olup birtakım fesih nedenleri ileri sürmüş ancak fesih nedenleri mahkememizce kabul görmemiş bu nedenle davalı tarafça yapılan feshin haksız olduğu ve davalının ürün alımını durdurmak süretiyle sözleşmeyi ihlal ettiği mahkememizce benimsenmiştir. Açıklanan nedenle taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 25. Maddesi Ek Protokol Bayinin Taahhütleri 3.2 ve 3.6 maddelerindeki davacıya sözleşmenin feshinden doğan cezai şartların ve tazminatın tümünü talep etme hakkının doğduğu anlaşılmıştır.
Ek Protokol 3.2 maddesine göre davacı 100.000USD Amerikan Doları nı davalıdan talep etmeye hak kazanmıştır. Yine Ek Protokol 3.6 maddesi gereğince ve benimsenen 14.08.2017 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacının davalıdan talep edebileceği cezai şart miktarı 52.480,20USD dir.
Sözleşmenin 25.maddesine göre davacının davalıdan kar mahrumiyeti tutarında cezai şart talep edebileceği anlaşılmış, kar mahrumiyeti yönünden Yargıtay’ın yerleşik kararlarında kar mahrumiyeti talebinin değerlendirilmesinde, mahrum kalınan kârın, davacı şirketin aynı bölgede yeniden bayilik kurulabilmesi için geçecek makul süre için talep edilebileceği kabul edilmektedir. Buna göre belirlenen 6 aylık makul süre için sözleşmenin 25 ve protokolün 4.1 maddesine göre 27/08/2018 tarihli Ek Bilirkişi Raporunda tespit edilen 178.296,00TL kar mahrumiyeti tutarı kadar davacının davalıdan talep hakkının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Bu genel kabul sonrası tazminat ve cezai şartlar toplamının davalının mahvına sebep olabilecek kadar yüksek olup olmadığı hususu üzerinde durmak gerekli olmuştur. Konya …Asliye Ticaret Mahkemesinin …Talimat sayılı dosyası ile bu konuda rapor düzenlenmiş ve davalı şirketin finansal yapısının gerekli seviyede olmadığı, yeterli likit değere sahip olmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenle tazminat miktarlarında indirim yapılması gerektiği açıktır. Buna karşılık davacı tarafın talepleri talep edebileceği rakamların oldukça altında bulunduğundan ve talepten fazlasına karar vermek mümkün olmadığından tazminatlarda indirim yapılmasına gerek görülmemiş ve davacının taleplerinin tümüyle kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı ve davalı taraf arasındaki sözleşmenin davalı tarafça haksız olarak feshedildiği kabul edilerek talep ile bağlı kalınarak 10.000 USD karşılığı (dolar kuru = 2.2245) 22.245,00 TL ve 10.000 USD karşılığı (dolar kuru = 2.2245) 22.245,00 TL olmak üzere toplam 44.490,00 TL’nin 29/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte hesap edilerek davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Kar mahrumiyeti yönünden 10.000 TL’nin 29/10/2014 temerrüt tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3 – 492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 3.722,21 TL harçtan, peşin alınan 930,60 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.791,61 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf lehine Av. Asg. Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 6.343,90 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan, 25,20 TL başvurma harcı + 930,60 TL peşin harç + 3,80 TL vekalet harcı + 4.100,00 TL bilirkişi ücreti + 756,90 TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 5.816,50 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Kalan gider avasının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf’a kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır