Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1515 E. 2021/898 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/1515 Esas
KARAR NO:2021/898

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:17/11/2014
KARAR TARİHİ:30/12/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkilinin uluslararası alanda faaliyet gösteren bir sigorta şirketi olduğunu, müvekkili sigortalısı, …’de mukim bir … firması olan …. Ltd. firması olduğunu, müvekkilinin işbu dava ile kanuni halef olduğu ve temellük ettiği haklara dayanarak, müvekkili sigortalısı …. Ltd. firması vasıtasıyla Türkiye’ye getirilen ve 3 Kasım 2005 tarihinde …’da meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralanan Koreli yolculara ödediği sigorta tazminatının rücuen tahsilini talep ettiklerini, Davalı … Tur. … Org. ve Tic. Ltd. Şti.nin, 3 Kasım 2005 tarihinde …’da meydana gelen trafik kazasına sebebiyet veren … plakalı aracın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca, maliki ve işleteni olduğunu, … Sigorta A.Ş. nin, kazanın meydana geldiği tarih itibarıyla … nolu Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi tahtında, dava konusu kazaya sebebiyet veren aracın maliki ve işleteni olan Davalı … Tur. … Org. ve Tic. Ltd. Şti.ne ait … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğunu, … Sigorta Türk Anonim Şirketinin, 5 Ekim 2009 tarihinde, Davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından tüm aktif ve pasifiyle devralındığını, bu sebeple, işbu davanın … Sigorta Anonim Şirketi’ne karşı ikame ettirildiğini, davalıMerter Tur. … Org. ve Tic. Ltd. Şti.ne ait sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı otobüsün, 3 Kasım 2005 tarihinde, … ilçesinden Bozkırı ilçesi istikametine seyri sırasında, sürücü …’nun direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak sol yanı üzerine devrildiğini, meydana gelen bu trafik kazası neticesinde otobüste bulunan Koreli yolcuların yaralandığını, kaza sonrasında tanzim edilen Trafik Kazası Tespit Tutanağında bahsi geçen trafik kazasının sürücü …’nun kusurlu fiili neticesinde meydana geldiğinin belirtildiğini, 3 Kasım 2005 tarihinde meydana gelen ve yaralanmayla sonuçlanan trafik kazasına … plakalı aracın sürücüsü ağır kusuruyla sebebiyet verdiğinden, … plakalı aracın maliki ve işleteni olan davalı … Tur. … Org. ve Tic. Ltd. Şti.nin, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 85 uyarınca sorumlu olduğunu, … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan 2. Davalı … Sigortanın da, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 97 uyarınca, zorunlu mali mesuliyet sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sorumlu olduğunu, meydana gelen işbu trafik kazası neticesinde, müvekkili tarafından otobüste yaralanan Koreli yolculara, tedavi masrafları ve diğer masraflar dahil olmak üzere 481.545.350 Kore Wonu (KRW) karşılığı 913.496,00 TL tutarında sigorta tazminatı ödendiğini, oluşan zararın tazmini için Davalılara yapılan müracaatların sonuçsuz kaldığından, alacağın tahsili amacıyla, kanunda öngörülen zamanaşımı süresi içinde, 4 Kasım 2013 tarihinde, Davalılara karşı ilamsız …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, davalıların takibe itiraz ettiğini ve takip durduğunu, davalıların, işbu davaya dayanak teşkil eden …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası tahtında gönderilen ödeme emrine itiraz dilekçelerinde belirttiğinin aksine, işbu davaya dayanak teşkil eden icra takibinin, kanunda öngörülen süre içerisinde başlatıldığını, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 767/5 (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 855) uyarınca, yolcunun bir kaza sonucu bedensel bütünlüğünü zedeleyen bir zarara uğraması halinde istem hakları 10 yılda zamanaşımına uğradığını, ayrıca meydana gelen trafik kazasının aynı zamanda 5237 sayılı TCK’nın 89.maddesinde yer alan taksirli yaralama suçunu oluşturduğunu, bu suç için öngörülen zamanaşımı süresinin aynı kanunun 66.maddesi gereğince 8 yıl olduğunu, 2918 sayılı KTK’nın 102.maddesine göre fiil aynı zamanda Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil ettiğinden ceza zamanaşımı olan 8 yıllık sürenin göz önüne alınması gerektiğini, buna göre icra takibinin zamanaşımı süresi içerisinde yapıldığının açık olduğunu, davalıların, işbu davaya dayanak teşkil eden …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası tahtında gönderilen ödeme emrine itiraz dilekçelerinde, 6111 sayılı Kanun gereği, tedavi giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumlu olduğunu iddia ettiklerini, davalıların işbu iddiasının kabulü mümkün olmadığını, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından düzenlenen “Trafik Kazalarına Bağlı Tedavi Giderleri” konulu 7 Şubat 2012 tarihli 2012/5 sayılı Genelge’nin 1. bölümünün 5. maddesi, “Yabancı uyruklu kişilerin trafik kazalarına bağlı tedavilerinin devamını yabancı ülkelerde sürdürmeleri halinde yurt dışında verilen tedavi hizmetlerinin bedeli Kurumca karşılanmayacaktır.” hükmünü amir olduğunu, bu yönüyle, 3 Kasım 2005 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan yolcuların tedavileri yurt dışında yapıldığından işbu giderlerin tazmini talebinin Sosyal Güvenlik Kurumu’na yöneltilmesi mümkün olmadığını belirterek, davalıların itirazların iptaline ve takibin devamına ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Tur. … Org. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; davacı tarafın taleplerinin tamamı zamanaşımına uğradığından reddi gerektiğini, davacı tarafın taleplerinin 03.11.2005 tarihli trafik kazası nedeniyle yaralananlara ödemiş olduğu tazminatın davalılardan rücuen tazminine ilişkin olduğunu, 2918 sayılı KTK.nu m. 109/4’de “Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.” hükmünün düzenlendiğini, bu özel düzenlemeye göre de takip tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmuş ve davacının taleplerinin zamanaşımına uğramış olduğundan zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacı tarafça başlatılan icra takibine 15.11.2013 tarihinde itiraz etmiş olmalarına rağmen davacı taraf huzurdaki itirazın iptali davasını 17.11.2014 tarihinde ikame edildiğini, İcra ve İflas Kanunun itirazın iptalini düzenleyen 67. maddesinde alacaklının 1 yıl içerisinde itirazın iptalini isteyebileceği düzenlendiğini, fakat davacının bu süreyi geçirdikten sonra huzurdaki davayı ikame ettiğini, bu sebeple huzurdaki dava süresinde olmadığını ve süresinde olmayan davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın, 03.11.2005 tarihli kazada yaralananlara ödediği tedavi masraflarını talep ettiklerini, bu hususu dava dilekçesinde de ifade etmiş olmasına rağmen, yapılan ödemelere ilişkin gerekli açıklama yapılmadığını, yapılan ödemelerin ayrıntılı dökümünü dosyaya sunmadığını, davacı tarafça hangi kazazede için hangi tarihte ne kadar ödeme yapıldığını ve bu ödemenin ne için ve hangi gider kalemlerine mahsuben yapıldığını tek tek belirtilmesi ve taleplerin ayrıştırılması gerekirken bunun yapılmadığını, bu durumun usul ve yasalara aykırı olup bu sebeple davanın reddi gerektiğini, 6111 sayılı Kanunun 59. maddesiyle yapılan değişiklik sonrasında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi “Sağlık Hizmet Bedellerinin Ödenmesi” başlığıyla yeniden düzenlendiğini, yeni düzenlemenin “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanır.” şeklinde olduğunu, 6111 sayılı kanunun geçici 1. maddesi uyarınca bu düzenlemenin geçmişe şamil olmak üzere getirildiğini, ilgili düzenlemenin yapılmasından önceki dönemde meydana gelmiş olan dava konusu trafik kazası nedeniyle yapılan tedavi giderlerinin de bu düzenleme gereğince SGK tarafından ödenmek zorunda olduğunu, bu sebeple SGK’nın davaya dahil edilmesi gerektiğini, olayda müvekkili şirketin hiçbir kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bedeni zararlar halinde maddi tazminat talepleri için şahıs başına azami poliçe teminat limitinin 50.000 TL ile sınırlı olduğunu, talep konusu trafik kazası 03.11.2005 tarihinde meydana gelmiş olduğunu, olayın meydana geldiği tarih ile iş bu itirazın iptali davasına dayanak icra takibin açıldığı tarih itibariyle zamanaşımı süresinin geçtiğini, müvekkili sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat talebinden doğan sorumluluğunun; sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, poliçede azami teminat limitinin yazılı olmasının bu miktarın herhalükarda ödeneceği anlamına gelmediğini, KTK. Mecburi Mali Mesuliyet Sigorta poliçeleri meblağ sigortası niteliğinde olmayıp zarar sigortası niteliğinde olduğunu, bu tür poliçeler ile üçüncü kişiler için haksız zenginleşmenin bir yolu olmayıp bu şahısların maruz kaldıkları gerçek zarar teminat altına alınmakta olduğunu, kazanç kaybı talebi açısından hesaplamaların nasıl yapıldığı, neye dayanarak belirlendiği hususlarının değerlendirilmesi gerektiğini, kusur ve zarar durumunun tespiti/iş ve güçten kalma durumları, zarar görenlerin gelir durumu, veraset, tutanaklar ve diğer somut deliller eşliğinde yapılacak bilirkişi incelemeleri neticesinde belirlenip, zarar görenlerin yaş, usul, füruluk ile diğer sosyal ve medeni durumları da göz önüne alınarak ispat olunabilecek taleplerden olduğunu, Karayolları Trafik Kanunun 92. maddesi ve Sigorta Genel Şartlarına göre sigorta şirketlerinin sorumluluğu olmadığını, genel şartların, teminat dışı kalan haller başlığı altında teminat dışında kalan haller sayıldığını, 3. maddenin e bendine göre sigorta şirketlerinin manevi tazminat sorumlulukları olmadığını, dolayısı ile müvekkili şirket açısından manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, davacı Sigorta şirketi ödeme kalemlerini gösteren dökümde gelecekte varolacağına inandığı bir tedavi gideri kalemi göstermekte olduğunu, dayanak harcama belgesi olmayan, fatura edilmeyen yine tazminata eklediği bu kalemleri öncelikle neye dayanarak ödediğini ispatlanması gerektiğini, zira kazadan bu yana 8 yıl geçmiş olduğunu, mağdurlar tarafından harcanıp harcanmadığı belirli olmayan giderler talep ettiğini, Davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal mesnetten yoksun olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
İhbar olunun Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili sunmuş olduğu dilekçe ile; yasal düzenlemeler dikkate alınarak trafik kazaları nedeniyle oluşan tedavi, tıbbi malzeme, ilaç, refakatçi ve yol giderlerinin müvekkili kurumu tarafından Sağlık Uygulama Tebliği hükümleri uyarınca karşılandığını, ancak müvekkili kurum tarafından karşılanmayan iş göremezlik, maddi, manevi tazminat talepleri ve bakıcı giderleri yönünden ise sigorta şirketlerinin sorumluluğunun devam ettiğini belirtmiştir.
Dava; İİK’nın 67. maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, sigorta poliçeleri celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış, bilirkişilerden rapor ve ek raporlar alınmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine 913.496 TL alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalılar tarafından süresinde itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişiler …, … ve Prof. Dr. …’ın Mahkememize sundukları 16/01/2017 tarihli raporlarında; 03.11.2005 tarihinde … / …’da … plakalı otobüs sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybederek sol yanı üzerine devrilmesi sonucunda içindeki yolcuların yaralanmasından dolayı davalılardan … Turizm … Ltd.Şti.nin Karayolları Trafik Kanununun 85.maddesine göre işleten, Davalılardan … Sigorta A.Ş.nin ise karayolu taşımacılık mali sorumluluk poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olduğundan sorumlu olduklarını, 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun gereğince trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinden kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı ve yine aynı Kanunun Geçici 1’inci maddesinde; “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır.” şeklinde düzenleme yapılmış ise de; Sağlık Bakanlığının 07.02.2012 tarih 2012/5 nolu Genelgesinin 1/5 bendinde gereğince yabancı uyruklu kişilerin trafik kazalarına bağlı tedavilerinin devamını yabancı ülkelerde sürdürmeleri halinde yurt dışında verilen tedavi hizmetlerinin bedeli Kurumca karşılanmayacağının düzenlendiğini, Davalılardan … Sigorta A.Ş. nin sorumluluğunun şahıs başına 50.000 TL ile sınırlı olduğunu, Kazada yaralanmış olanların kazanç kayıpları ile manevi zararları poliçe teminatı kapsamında bulunmadığını, Listedeki ” gelecekteki tedavi masrafları” konusunda bir belge bulunmadığından değerlendirmeye alınmadığını, Davalılardan … Turizm … Ltd.Şti. ise ” taleplerin dökümü ” listesindeki tüm giderlerden sorumlu olduğunu, Kaza tarihindeki … Wonu para biriminin TL karşılığı bilinmediğinden dava konusu talebin TL karşılığı belirtilemediğini, Merkez Bankası kurları arasında … Wonu bulunmadığını, … Wonu’nun TL karşılığının tespit edilmesi halinde Davalıların sorumlu olabilecekleri tutarlar tespit edilebileceğini belirtmişlerdir.
Bilirkişi Op. Dr. …’ın Mahkememize sunduğu 10/06/2019 tarihli raporunda; 03.11.2005 tarihinde trafik kazasında yaralanan yolcuların tedavileri ve tedavi giderleri ile ilgili, yaralılara yapılan ve ilerde yapılması olası tedavilerin uygun ve geçirilmiş kaza ile illiyetli olduğu, yapılan ve yapılması muhtemel tedavi giderlerinin kadri maruf olduğu, Dava konusu tedavi giderleri yabancı uyruklu kişilerin yurt dışındaki tedavi giderleri olduğu için SUT hükümleri gereği SGK’nın sorumlu olmadığını belirtmiştir.
Bilirkişiler …, … ve Prof. Dr. …’ın mahkememize sundukları 02/12/2019 tarihli ek raporlarında; davalı … Tur. … Org. ve Tic. Ltd. Şti.nin, işleten olarak davacının taleplerinden tamamının sorumlu olduğunu, bilirkişi Op. Dr. …’ın yapmış olduğu hesaplamaya göre tedavi giderleri toplamının 356.675,240 Kore Wonu olduğunu, kazanın meydana geldiği 03/11/2005 tarihinde 1 USD’nin=1.039 KRW olduğunu, buna göre doktor bilirkişi tarafından hesaplanan 356.675.240 KRW/1,039 USD = 343.287 USD olduğunu, aynı tarihteki 1 USD’nin = 1,3518 olduğunu, buna göre 343.287 USD X 1,3518 TL = 464.055,42 TL olduğunu, davalı … Tur. … Org. ve Tic. Ltd. Şti.nin, 464.064,42 TL’nin tamamından sorumlu olduğunu, sigorta poliçesinde kişi başına 50.000 TL tedavi teminatı verildiğini, buna göre kaza geçiren 18 …’li yolcuya yapılan tedavi masrafları toplamı olan 170.245 TL tazminattan davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumlu bulunduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişiler …, … ve Prof. Dr. …’ın mahkememize sundukları 01/02/2021 tarihli ek raporlarında; davacı 913.491,53 TL talep ettiğini ve sunduğu tabloda zararlarını; tıbbi giderler, gelecekte yapılacak tıbbi giderler, kazanç kaybı, tıbbi uygulamalar ve manevi zararlar olarak gösterdiğini, doktor bilirkişi tarafından sunulan raporda yaralılara yapılan ve ileride yapılması olası tedavilerin ve tıbbi uygulamaların kadri marufunda olduğunun belirtildiğini, buna göre yeniden yapılan hesaplama sonucunda davalı … Sigorta A.Ş.’nin kazanç kaybı ve manevi zarar hariç 202.813 TL’den sorumlu olduğunu, davalı … Tur. … Org. ve Tic. Ltd. Şti.nin, ise işleten olarak zararın tamamından sorumlu olduğunu, yaralanan yolcular için yapılan tedavi giderleri, tıbbi harcamalar ve tıbbi uygulamalara göre toplam zararın 430.002.414 KRW olduğunu, kaza tarihi olan 03/11/2005 tarihinde 1 USD’nin=1,039 KRW olduğunu, buna göre doktor bilirkişi tarafından hesaplanan 430.002.414 KRW/1,039 USD = 413.862 USD olduğunu, aynı tarihteki 1 USD’nin = 1,3518 olduğunu, buna göre 413.862 USD X 1,3518 TL = 559.458 TL olduğunu, davalı … Tur. … Org. ve Tic. Ltd. Şti.nin, 559.458 TL’nin tamamından sorumlu olduğunu belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı sigorta şirketinin 03/11/2005 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan 18 Güney Koreli yolculara ödediği sigorta tazminatına ilişkin rücu talebi ile ilgili başlattığı icra takibine davalıların itirazı üzerine açtığı bu dava ile itirazın iptalini talep ettiği, davalıların zamanaşımı itirazı, tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanması gerektiği itirazı ile diğer itirazlarda bulunarak davanın reddini talep ettikleri görülmüştür.
Davaya konu trafik kazası 03/11/2005 tarihinde meydana gelmiş, davacı 04/11/2013 tarihinde icra takibi başlatmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 109.maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin zarar görenin zararı ve tazmin yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, dava cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresinin öngörülmüş bulunduğu takdirde maddi tazminat talepleri içinde ceza zamanaşımı süresinin uygulanacağı düzenlenmiştir. 5237 sayılı TCK’nın taksirle yaralamayı düzenleyen 89.maddesinde öngörülen ceza miktarına göre TCK’nın 66.maddesine göre zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu anlaşılmıştır. Buna göre kaza tarihinden takip tarihi arasında (03/11/2013 tarihi pazar gününe denk gelmiştir.) arasında 8 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından davalıların zamanaşımı itirazın reddine karar verilmiştir.
Davalılar 6111 sayılı yasa ile değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 98. maddesi gereğince tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine talep etmişler ise de; SGK’nın 07/02/2012 tarih ve 2012/5 numaralı genelgesinin 5. maddesinde yabancı uyruklu kişilerin trafik kazalarına bağlı tedavilerinin devamı yabancı ülkelerde sürdürmeleri halinde yurt dışında verilen tedavi hizmetleri bedelinin kurumca karşılanmayacağı, T.C. uyruklu kişilerin yurt dışı tedavilerinin ise kurumun ilgili mevzuatı çerçevesinde yürütüleceğinin düzenlendiği anlaşıldığından, bu hüküm çerçevesinde değerlendirildiğinde kazaya uğrayan yolcuların Türk vatandaşı olmadıkları, yabancı uyruklu kişiler oldukları ve tedavilerinin de yurt dışında yapıldığı anlaşıldığından tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davalıların buna ilişkin husumet itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davacı şirkete ait sigorta poliçesi ve sunulan tercüme evrakları, kazaya uğrayan yabancı uyruklu kişilerin bulunduğu araca ait sigorta poliçesi, trafik kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; 03/11/2005 tarihinde davalı … Tur. … Org. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait … plaka sayılı aracın … ilçesinde trafik kazası geçirmesi üzerine araçta bulunan … uyruklu 18 kişinin yaralandığı, davacı sigorta şirketi tarafından kazada yaralanan 18 kişiye çeşitli miktarlarda ödemeler yapıldığı, bu ödemelerin rücu için davalılar hakkında ilamsız icra takibi açıldığı, bu takibe yapılan itiraz neticesinde takibim durduğu ve bu davanın açıldığı, toplanan tüm deliller, bilirkişi raporlarına göre Doktor Bilirkişi tarafından sunulan 10/06/2019 tarihli raporda; kazada yaralanan 18 Güney Koreli yolcu için yapılan ve ileride yapılması olası tedavilerin uygun ve geçirilmiş kaza ile illiyetli olduğu, yapılan ve yapılması muhtemel tedavi giderlerinin kadri maruf olduğunun bildirildiği, kazaya karışan aracın davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı, bu nedenle sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu, bilirkişiler tarafından yapılan inceleme sonucunda kaza nedeni ile yaralanan 18 Güney Koreli yolcu için yapılan tıbbi giderler ve gelecekte yapılan yapılacak tıbbi giderler nedeni ile davalı … Tur. … Org. ve Tic. Ltd. Şti.nin, sorumlu olduğu miktarın 559.458 TL olduğu, manevi tazminat taleplerinin de eklenmesi ile bu davalının sorumlu olduğu miktarın 632.772,63 TL olduğu, manevi zararlar, poliçe kapsamında olmaması nedeni ile davalı sigorta şirketinin manevi tazminattan sorumlu olmadığı ve sigorta poliçesi kapsamında bilirkişilerce tespit edilen sorumlu olduğu miktarın 202.813 TL olduğu, davacının kazanç kaybı ile ilgili talebine ilişkin herhangi bir delil, belge sunulmadığından buna ilişkin talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak, davalı … Tur. … Org. ve Tic. Ltd. Şti.nin, 632.772,63 TL alacak için, davalı … Sigorta A.Ş.’nin 202.813 TL alacak için yapmış oldukları itirazın iptali gerektiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı her ne kadar icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş ise de; alacağın likit olmadığı ve yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı … Tur. … Org. ve Tic. Ltd. Şti. kötü niyet tazminat talebinde bulunmuş ise de; alacağın likit olmayıp yargılamayı gerektirmesi ve davacının takip talebinde belirtilen miktar kadar takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında;
a) Davalı … … ve Ticaret Ltd. Şti. açısından; 632.772,63 TL asıl alacak için bu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE,
b)Davalı … Sigorta A.Ş. açısından; 202.813 TL asıl alacak için bu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle, TAKİBİN DEVAMINA, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı ile davalı … … ve Ticaret Ltd. Şti.nin kötü niyet tazminat taleplerinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre, alınması gereken 43.224,70 TL harçtan peşin alınan 11.032,85 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 32.191,85 TL harcın davalılardan (davalı … Tur. … Org. ve Tic. Ltd. Şti.nin tamamından, davalı … Sigorta A.Ş.’nin 10.317,96 TL’sinden sorumlu olacak şekilde) tahsiline,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 25,20 TL başvurma harcı + 11.032,85 TL peşin harç toplamı olan 11.058,05 TL’nin davalılardan (davalı … Tur. … Org. ve Tic. Ltd. Şti.nin tamamından, davalı … Sigorta A.Ş.’nin 3.544,27 TL’sinden sorumlu olacak şekilde) alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10.maddesi gereğince maddi tazminat için hesaplanan 45.022,90 TL ve manevi tazminat için hesaplanan 10.330,90 TL olmak üzere toplam 55.353,80 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı … Tur. … Org. ve Tic. Ltd. Şti.nin tamamından, davalı … Sigorta A.Ş.’nin 16.321,56 TL’sinden sorumlu olacak şekilde) alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/3. maddesi gereğince maddi tazminat için 45.022,90 TL ve manevi tazminat için 5.100 TL olmak üzere toplam 50.122,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara (davalı … Sigorta A.Ş. açısından manevi tazminat talebi reddedildiğinden ve bu davalının sorumlu olduğu miktar göz önüne alınarak takdir edilen vekalet ücretinin tamamına hak kazandığı, diğer davalının ise manevi tazminat hakkındaki dava kabul edildiğinden ve sorumlu olduğu miktar göz önüne alındığından bu davalıya verilecek vekalet ücretinin 26.063,91 TL ile sınırlı olarak) verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 9.190 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre 6.365,85 TL’sinin davalılardan (davalı … Tur. … Org. ve Tic. Ltd. Şti.nin tamamından, davalı … Sigorta A.Ş.’nin 2.040,35 TL’sinden sorumlu olacak şekilde) alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … Tur. … Org. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan 130 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre 39,95 TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Davacı vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/12/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır