Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1482 E. 2019/745 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1482 Esas
KARAR NO : 2019/745

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 06/11/2014
KARAR TARİHİ: 14/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin uluslar arası nakliye ve taşımacılık işi yaptığını, müvekkili ile davalı borçlu arasında davalının malların nakliyesi için görüşmeler yapıldığını ve … Hizmeti ve detayları konusnuda müvekkilinin fiyat teklifinin davalı tarafından kabul edildiğini, böylelikle davalıya lojistik hizmeti verildiğini, taraflar arasındaki anlamaya göre 09-11 Ekim 2012 tarihleri arasında düzenlenecek “…futarına stand teslimi götürülmesi ve fuar bitiminde geri getirilmesi” için davalının malzemelerinin nakliyesiyle gilgili yaptıkları anlayamaya göre hizmet bedelinin %50’sinin yükleme günü peşin, %25’i stand tesliminde, kalan %25’inin ise malzemelerin Türkiye’ye dönüşünde gümrük işlemlerin yapılmadan ödeneceğini, anlaşmaya göre 1. Komple tırda Max 50m3 olarak normal mesai saatleri içinde fuar önceki direk araçtan standa, fuar sonrası ise direkt araca yükleme olarak anlaşılmasına rağmen davalının gidişte 80m3, dönüşte 70m3 yükleme yaptırdığını, davalının isteği doğrultusunda malların depoya tesliminin yapıdığını, dönüşte resmi tatil gününe/Cumartesiye denk gelmesi itibariyle araca yükleme işlemi yapıldığını, fiyata dahil olan ve olmayan hizmetlerin görüşmelerde e-mail yazışmalarında ve fiyat teklifinde açıkça düzenlendiğini, yukarıda açıklananlar haricinde davalıya m3 değeişikliği, depoya alınma, mesai saatleri dışında çalışma maliyeti, fiar esnasında boş kap depolama vs. Sözleşme harici hizmetler verildiğini, fiyat harici verilen hizmetlerin aşağıda olduğunu, davacı müvekkilin İspanya yetkili acentesinden davalının işi için aldığı hizmete dair düzenlendiği faturayı ödendiğini, neticede dökümü yapılan hizmetle ilgili düzenlendiği faturayı da davalıya tebliğe gönderdiğini, davalıya verilen fiyat harici hizmetler nedeniyle toplam 13.448,00 EURO alacağa dair tanzim edilen 06.06.2014 tarihli, 13.448,00-EURO bedelli faturanın davalı tarafından teslim alınmadığını, iade edildiğini, davalının verilen fiyat harici hizmetlere ilişkin düzenlene, yazılı uyarılara rağmen ödenmeyen fatura nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibin davalının haksız itirazıyla durduğunu, davalıya sunulan lojistik hizmetinin ispatını gösteren gümrük beyannameleri vs. Tüm belgelerle ispat olunduğu, ticari defterlerine göre borç sabit beyannameleri vs. Tüm belgelerle ispat olunduğu, ticari defterlerine göre borç sabit olduğu halde davalı borçlu müvekkilinin alacağının tahsilini geciktirmek için kötü niyetli olarak haksız itirazda bulunduğunu, müvekkilinin usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtlarının alacaklarını ispatladığını beyanla, davalının icra takibine yaptığı haksız itirazın iptali ile icranın devamına karar verilmesini, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama gider ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; “Faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıydığı tarihte itibaren azami yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiği, bu süre içerisinde düzenlenmeyene faturalıran hiç düzenlenmemiş sayılacağının” hükme bağlandığını, davacının müvekkiline 09-11 Ekim 2012 tarihlerinde sözde vermiş oldukları ekstra hizmet ve çalışma günleri için … nolu 06.06.2014 tarihli, “09-11 Ekim 2012 Navlun Hizmeti açıklamalı” 13.448,00-EURO’luk fatura keşide ettiğini, öncelikle yapıldığı iddia edilen işlerin yapıldığın kabul etmemekle birlikte, zamanında düzenlenmeyen fatura nedeniyle başlatılan takibin sonucnuda açılmış olan işbu davanın öncelikle bu yönden reddini talep ettiklerini, ı ile müvekkili arasında 09-11 Ekim 2012 tarihleri arasında düzenlenecek … fuarına stand teslimi ve geri getirmek üzere lojistik anlaşması yapıldığını, taraflar arasındaki sözleşmenin başlığı hizmet sözleşmesi olsa da, işin niteliği işin yapılışı ve taraflar arasındaki bağlantığı nedeniyle sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğunu, eser sözleşmesinin “iş sahibi” ile “yüklenici” arasında yapılan bir anlaşma uyarınca ve önceden kararlaştırılan belli bir bedel karşılığında (iş sahibinin denetimi ve gözetimi olmaksızın “bağımsız” bir çalışmayla) bir nesnenin “yapımı veya bıkımı-onırımı ya da üstlenilen bir işin yerine getirilmesi” olduğunu, hizmet sözleşmesinin ise, “çalıştırılan” ile “çalıştırılan” ilişkisi içerisinde, “çalıştıranın” göztemi, denetimi ve buyruğu altında, onun belirlediği gün ve saatlerde, belli aralıklarla düzenli ödenen bir ücret karşılığında hizmet edilmesi” olduğunu, müvekkili ile davacı arasında sadece geri getirmek için iş ilişkisi kurulduğunu ve hizmet sözleşmesinin önemi unsurları olun devamlılık ve düzenli ödenen ücret unsurlarının oluşmadığını, müvekkili şirket tarafından sözleşmede berilenen tutar bedelinde ücret verildiğini, davacı tarafından müvekkili fatura edilen işlerin yapılmadığını, davacı tarafından da dava dilekçesinin de ispatlanamadığını, davacının fiar önceki depolama, fuar esnasında boş kap depolama resmi tatilde çıkış elleçleme, fazla cbm giriş elleçleme, depodan standa teslim + 30cbm için gibi kalemler ile müvekkili şirkete fatura keşide edildiğini, HMK’nun 190 maddesine göre “ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan, kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir” denildiğini, aynı kanunun 200. Maddesine göre “bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuk işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar ve değerleri 2.500,00-TL’sine geçtiği taktirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar ve değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle 2.500,00-TL’den aşağı düşse bile senetsiz ispat olunmaz”denildiğini, davacının, söz konusu işleri davalıya vermediğini, davacı tarafından müvekkili şirketin standlarının ve mallarının depolama işlemleri olmadığını, bu bakımdan öncelikle karşı tarafın bu alacak kalemlerini kesinlikle kabul etmediklerini, davacı tarafından işlerin ve depolamanın yapıldığına ilişkin ve ilgili tutarların neye göre hangi kriterlere göre ücretlendirildiğinin belirtildiğini ve ispatlanmadığını, davacı tarafından resmi tatilde çalışıldığı iddia edilse de bu durumu belirten her hangi bir ispat sunulmadığını, davacının aynı tür iş olan “çıkış elleçleme-resmi tatil çalışma ücretinin” farkıl tutarda faturalandırılmasının ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, arz edilen nedenlerle “ilgili tutarların neye göre hangi kriterlere göre ücretlendirildiğinin belirtilmediğini ve ispatlanamadığını, Sayın Mahkemeye arz ettikleri üzere davacı şirket tarafından yapıldığı ispatlanamayan işlemler mevcut olmakla, söz konusu işlemlerin yapıldığına ilişkin tanık dinletilmesine de ilgili madde uyarınca muvafakat etmediklerini, yukarıda arz ve izah edilen sebeplerden dolayı, öncelikle davanın usulen reddini, mümkün olmaması halinde, haksız ve mesnetsiz olan borçlunun itirazının iptalini ve icra takibinin devamını, takibe kötü niyetli olarak itiraz eden davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazmiantına hükmedilmesine, fazlaya dair her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, masraflar ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep ile cevap verdiği görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, …Hizmet Sözleşmesi, faturalar, ticari defterler, cari hesap raporu ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalıdan, hizmet sözleşmesi kapsamında düzenlemiş olduğu fatura alacağından kaynaklı, 13.449-EUR. asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek en yüksek EUR (değişken-yıllık) %6,5 faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borca, faize ve fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında, 12.09.2012 tarihli sözleşme ve şartları konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır, ihtilaf, davacı alacaklının davalıdan, sözleşme şartlarına göre düzenlediği iddia edilen fatura alacağına dayalı takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, ancak alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler SMMM-KGK Bağımsız Denetçi Gümrük İŞlemleri Uzmanı Prof. Dr. …, Fuar Uzmanı Prof. Dr. …ve SMMM …tarafından hazırlanan 07/10/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, “…davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalının ticari defterlerini ise inceleme günü ibraz etmediği, bu halde davalının ticari defterlerini ibrazdan kaçınıp kaçımadığı hususunun takdirinin Sayın Mahkemeye ait olacağı, daa ve icra takip dosyası dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile davacının ticari defterleri üzerined yapılan inceleme sonucu, açıklanan nedenlerle Sayın Mahkemeninin kabulü halinde, davacı tarafın mahusebe kayıtlarında 2.07.2014 icra takip tarihined davalıdan 13.448,00-EURO karşılığında 38.571,55-TL alacaklı olduğunun göründüğü, davacıya 28.11.2012 tarihinde dava dışı …Logistik firması tarafından … nolu 12.362,23-EURO davacının davasına konu ettiği alacağına dayanak fatura kesildiği, davacının ise davalıya üzerine %10 komisyon eklemek suretiyle “… EKİM 2012″açıklaması ile 06.06.2014 tarihli …nolu fatura ile, 13.448,00-EURO fatura kestiği, iki fatura arasında (28.11.2012-06.06.2014) yaklaşık 19 ay kadar bir süre geçtiği ve bu durumun ticari hayatın olağan işleyişine aykırı olduğunun görüldüğü, davacı tarafından davalının ürünlerinin “mesai saati dışında çalışmaya maliyeti, fuar esnasında boş kap depolama vb. Gi.i, ek hizmetler için ek maliyetler” onay alındığına dair bilgilendirildiğine ve bu ek maliyetlerin davalıya bildirilerek onay alındığına ilişkin dava dosyası içerisinde herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığı, zira davacının dava dışı … Lojistik firmasından 12.362,23 EURO gibi yüksek miktarda davalı için aldığını iddia ettiği hizmeti alması için öncelikle davalıdan yazılı bir onay/teyit alması, akabinde davalı adına belirtilen masrafa katlanmasının gerektiğini, bunun TTK’nun basiretli tacir sıfatının gerekliliği olduğu, netice itibariyel davacının davasına dayanak ettiği alacağına ispat edemediği…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, davacı vekilinin itirazlarını değerlendirir ek raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişi tarafından hazırlanan 02/05/2017 tarihli ek raporda sonuç olarak: “…Dosyaya sunulan ek bilgi ve belgeler ile üzerinde yapılan ek inceleme sonucu, açıklanan nedenlerle, Sayın Mahkemenin kabulü halinde, Davacı tarafın muhasebe kayıtlannda 02.07.2014 icra takip tarihinde davalıdan 13.448,00 Euro karşılısında 38.571.55 TL alacaklı olduğunun göründüğü, Davacıya 28.11.2012 tarihinde dava dışı … Logistik firması tarafından … no.lu 12.362,23 Euro davacının davasına konu ettiği alacağına dayanak fatura kesildiği, davacının İse davalıya üzerine % 10 komisyon eklemek suretiyle “”… EKİM 2012” açıklaması ile 06.06.2014 tarihli …no.lu fatura ile. 13.448,00 Euro fatura kestiği, iki fatura arasında (28.11.2012-06.06.2014) yaklaşık 19 ay kadar bir süre geçtiği ve bu durumun ticari hayatın olağan işleyişine aykırı olduğunun görüldüğü, davacı tarafından davalının ürünlerinin “mesai saati dışında çalışma maliyeti, fuar esnasında boş kap depolama, v.b. gibi, ek hizmetler İçin ek maliyetler oluşacağına dair bilgilendirildiğine ve bu ek maliyetlerin davalıya bildirilerek onay alındığına ilişkin dava dosyası içerisinde herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığı, zira davacının dava dışı … Logistik firmasından 12.362,23-EURO gibi yüksek miktarda davalı için aldığını iddia ettiği hizmeti alması için öncelikle davalıdan yazılı bir onay/teyit alması, akabinde davalı adına belirtilen masrafa katlanmasının gerektiği, bunun TTK’nun basiretli tacir sıfatının gerekliliği olduğu, davacının davasına dayanak ettiği alacağını ispat edemediği…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, davacı vekilinin itirazlarını değerlendirir yeni bilirkişi heyetinden 2.ek rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişi Fuar/Pazarlama Satış Uzmanı Öğr. Üyesi Prof. Dr. …, İZÜ Hukuk Fak. Öğr. Grv. UND Yön. Kur. E. Müşaviri Doç. Dr. … ve Finans-Gümrük-Ekonomi Uzmanı Öğr. Üyesi Prof. Dr. S. … tarafından hazırlanan 20/08/2018 tarihli 2.ek raporda sonuç olarak: “… Bu meyanda, bir an için 50 cbm üstü takınacak mal olması halinde davacının bunun için ilave ücret isteyebileceği konusunda mutabakatın davacının işaret ettiği gibi tekemmül ettiği benrmsense bile, malları taşımanın başında alan taşımacının bunun muhtemel maliyetinin ne olacağı hakkında, davalıyı aydınlatması beklenir idi. Bu (aydınlatma yükümü), hukuki işlemin oluşması, yorumlanması ve uygulanmasında dürüstlük kuralının özel bir tatbikatı olarak tecessüm etmektedir. Aksi halde, sözleşmede genel anlatımda bulunularak izhar edilmiş şeylere taşıma tamamlandıktan sonra dayanmak ve bunu İşlemin tekemmülünden 19 ay sonra ileri sürmek, davacının savlarının bu alana ilişkin kısmı/anlatımı lafzi olarak yerinde bile bulunsa, asli takdir yüce Mahkemeye ait olmak kaydı ile “hakkın kullanılmasının sağlayacağı menfaat ile vereceği zarar arasında aşırı oransızlık bulunması” nedeniyle (bu konuda bkz: Prof. Dr. M. …/ Prof. Dr. …: Medeni Hukuk- İstanbul 20 W, 16, bası sh. 246 ve ayrıca sh.261) hakkın kötüye kullanılması olarak tavsif edilecek ve kabul görmeyecektir. Nihayetinde, davacı, ülkemizin en önde gelen uzman taşımacılık kuruluşlarından biridir ve bu uzmanlığın gereğine uygun davranmak da (TTK 18/2) hükmünün bir gereği olarak karşımıza çrkmaktadır. Aydınlatma yükümünün işlemesi bu somut olayda öyle çok önemlidir. Çünkü, aşağıda özel olarak değerlendirilecek hal bir an için bir yana bırakıldığında, davacının ek talebi, bidayette bu lojistik hizmeti için öngörülenin takriben 2 katına yaklaşan bir rakamı gündeme getirmektedir. Hal böyle ise de ve Kök ile 1. Ek Raporda yer alan görüşler özü itibariyle korunsa da, takdir muhterem Mahkemeye ait olmak üzere, TTK md. 20 hükmü de gözetilerek, bir başka seçenek üzerinde de sayın Mahkemece durulması düşünülebilir, Öngörülenden fazla hacime mal taşınması açısından durum yukarıda anlatılan gibi ise de, bir başka bakış açısı ile meseleye bakılması muhterem Mahkemece yerinde görülürse, bidayette hiç öngörülmeyen ve tamamen davalının istemi çerçevesinde gerçekleştiği düşünülen bir durum şu şekilde değerlendirilebilir: Taşıma, taşınan şeylerin fuar alanına indirilmesi taahhüdünü havidir. Davalının durumu/veya talebi karşısında taşınan şeylerin depoya indirilmesi, davacının taşımak mevkiinde olmadığı bir külfettir ve aynı zamanda fuarcılık alanında uzman bir firma da (davalı) bu depolama maliyetinin ne kadar olacağı işi gereği hakkında bilgi sahibi olmak mevkiindedir. Hal böyle olunca davacının *) 6.760,- Euro depolama ücreti **) 330,’ Euro depodan standa teslim ücreti ve **•) 550,- Euro karşılığı resmi tatil çalışma ücreti cem’an 7.640,- Euro davacı tarafından talep edilebilir mahiyette bulunabilir. Talebin icra takibinde TL olarak mı yabancı para cinsinden mi olduğunu bu aşamada icra dosyası tarafımıza verilmediğinden bilemiyoruz. Ancak Sayın Mahkeme bunu incelendiğinde konunun gereğini kolaylıkla tespit edilecektir. Buna göre, davacının talebi yukarıdaki gibi benimsenirse ve talep TL cinsinden ise, takip tarihinden itibaren davacının kısa vadeli avans faizi ölçüsünde ve yabancı para cinsinden ise, talep bir taşıma hasar vs. Olmadığından, 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesine göre faize hükmedilmesi değerlendirilecektir. İcra inkar tazminatı vs. Yüce Mahkemenin taktiri içindedir…”sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, taraflar arasında düzenlenen sözleşme, davacı şirket tarafından düzenlenen faturalar, ticari defterler ve belgeler, cari hesap raporları, tüm dosya kapsamına göre alınan 20.08.2018 tarihli ek bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, davacının TTK. hükümlerine göre yasaya uygun tutulmuş defterlerinde, dava dışı yurtdışı firması …Ltd. tarafından düzenlenen, 28.11.2012 tarih … nolu faturanın ve bu faturaya istinaden, davacının, davalıya yansıtma faturası olarak düzenlediği “… Ekim 2012” açıklaması ile 06.06.2014 tarih… nolu faturanın kayıtlı olduğu, taraflar arasında ihtilaf konusu olmayan sözleşmede, fiyat harici olan hizmetlerin yazılı olduğu, bu nedenle, fuar alanına direkt teslim edilmeyen malların depolanma ücreti, depodan standa teslim ücreti ve resmi tatil çalışma ücreti olmak üzere, fatura bedelinin 7.640-EUR. kısmını, sözleşmenin, fiyat harici olan hizmetler maddeleri gereğince davalıdan talep edebileceği kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın 7.640-EUR. asıl alacak üzerinden iptaline, 7.640-EUR asıl alacağa takip tarihinden itibaren, 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarınca bir yıl vadeli EUR mevduat hesabına uygulanan en yüksek ve değişen oranlarda faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen kısım üzerinden, alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafın İstanbul…İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, 7.640-EUR. asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarınca bir yıl vadeli EUR mevduat hesabına uygulanan en yüksek ve değişen oranlarda faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine
3-Davacının icra inkar tazminat talebinin kabulü ile kabul edilen 7.640-EUR. ‘nin (takip tarihindeki TL. Karşılığı olan 22.238,51-TL.nin) %20’si oranı olan 4.447,70-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine;
4-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 1.519,11-TL harçtan peşin alınan 472,80-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.046,31-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı taraf lehine …Ü.T. gereğince taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan …Ü.T. gereğince taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 25,70-TL başvurma harcı + 472,80 TL peşin harç toplamı olan 498,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 3.750,00-TL bilirkişi ücreti + 163,00-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 3.913,00-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre %56,81 oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan 46,00-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre %43,19 oranında davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırına iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.