Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1462 E. 2022/511 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2014/1462 Esas
KARAR NO:2022/511

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:31/10/2014
KARAR TARİHİ:30/06/2022

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı müflis bankaya yatırdığı mevduatının aynı gruba ait olan … Bankası … Ltd.’ne aktarıldığını, müvekkiline verilen banka cüzdanında … yazılarak yatırılan paranın başka bir bankaya gönderilmesinin müvekkilinin talimatı dışında gerçekleştiğini, Almanya’da yaşayan müvekkilinin hesabının bu şekilde bir işleme tabi tutulmasını bilmesinin mümkün olmadığını, iddia edildiği gibi … bankası … Ltd’nin ayrı bir tüzel kişilik olarak kabul edilmesinin söz konusu olamayacağını, zira … Bankası ile … Bankası … Ltd.’nin aynı kişilere ait olduğunu, devlet güvencesi altında yatırılan paradan … Bankası’nın birinci derecede sorumlu olduğunu, Davalı …’ın … Bankasının yönetim kurulu üyesi olduğunu, … Bankası … Limited Şirketinin de hakim ortakları arasında yer aldığını, bu şekilde yürütülen ve müvekkilinin zararına yol açan uygulamalardan birinci derecede sorumlu olduğunu, davalı …’ın TTK.nın ve BK.nın ilgili maddeleri gereğince müvekkiline karşı sorumlu olduğunu, BDDK tarafından banka yönetim kuruluna atanan …’ın ve temsil ettiği BDDK’nında zarardan sorumlu olduğunu, …’nin de bankaya el koyarak müvekkilini zarara uğrattığını, … Bankası … Ltd. adlı bankanın dava tarihinde bankacılık izninin ve hiçbir ticari faaliyetinin bulunmadığını, bu nedenle bu bankadan paranın tahsil edilmesinin mümkün olamayacağından müvekkiline ait paranın … Bankası A.Ş. bünyesinde bulunduğunun ve … Ltd.’ne aktarılmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 1.114.798,15 TL’nin davalılardan işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 2014/788 E. sırasına kayıtlı davanın yapılan yargılaması sırasında 09.07.2014 tarihli celsede davalı … hakkındaki davanın tefrikine karar verilmiş ve dava Mahkememizin 2014/1462 E. sırasına kaydedilmiş ve bu dosyada yargılamaya devam edilmiştir.
Diğer davalılar hakkında ise; 04.03.2015 tarihli karar ile davanın, … ve BDDK yönünden görev yönünden reddine, … Bankası yönünden hak düşürücü süre yönünden reddine, … yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, … Bankası … LTD. yönünden usulden reddine karar verilmiş, Mahkememizin bu kararı Yargıtay 11.HD.nin 16.01.2020 tarihli kararı ile onanmış ve aynı dairenin 09.12.2021 tarihli kararı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verildiğinden karar kesinleşmiştir.
Davalı … davaya karşı cevap vermemiştir.
Dava, şirket yöneticisinin sorumluğundan kaynaklanan tazminat davasıdır.
Davalı … hakkında ki davanın tefrik edilmesinden önce bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişiler Prof. Dr. …, Prof. Dr. … ve …’un sunmuş olduğu 05/12/2013 tarihli raporlarında; davacının kendi iradesi ile … hesabını açtırması, 5 yıl boyunca … hesabından yatırma bilinci ile hareket etmesi karşısında bu işlemlere aracılık eden davalı … bankasının kural olarak sorumlu olmadığını, ancak MK’nın 2.maddesi uyarınca belirtilen koşullar ışığında davalı … bankasının sorumlu tutulabileceği, … bankası tarafından … bank … Ltd. şirketine davacı nam ve hesabına 14.04.1998 tarihinde 7.756,70 TL, 14.04.2000 tarihinde 14.500 TL, 16.07.2001 tarihinde 60.000 TL ve 16.08.2002 tarihinde 16.0550 TL olmak üzere toplam 98.356,70 TL havale gönderdiğini, 16.08.2002 tarihinde 16.050 TL’nin iade edildiğini, buna göre … Bank … Ltd. Şti.’ye gönderilen ve geri ödenmeyen 82.306,70 TL’nin davalı … Bankasından talep edilebileceğini, ayrıca bu alacağın 268.076,79 TL tutarında işlemiş faizinin bulunduğunu, buna göre davacının davalı … Bankasından talep edebileceği toplam alacak miktarının 350.383,49 TL olduğunu, Mevduat Sigortası kapsamında olmadığından davalı …, hariçte mukim … Ltd. Şti. firmalarının faaliyetlerini düzenleme ve denetleme görev ve yetkisi BDDK’da olmadığından BDDK aleyhine açılan davanın reddi gerektiğini, davalı …’nın davalı bankada şahsen hissedar olmakla birlikte … Bankası ve … Bank … Ltd. Şti.’ye şahsi imzası ile temsil ve ilzama yetkisi ve bankacılık işlemlerinden kusur kanıtlanmadığından, davalı …’nın ise kamu görevlisi olup BDDK tarafından atandığından ve havalelerin gönderilme tarihinde görevde olmadığından bu davalılar hakkındaki davanın reddi gerektiğini belirtmişlerdir.
Mahkememizin benzer mahiyetteki 2015/… Esas ve 2016/… Esas sayılı dosyaları ve bu dosya kapsamına göre; T…. Bankası A.Ş.’nin yöneticileri hakkında … Bank … Ltd.’ne aktarılmayan paralar ile ilgili olarak dolandırıcılık yaptıkları iddiası ile, …. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/… Esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı, …, … hakkında ceza davasının sanıkların yakalanamadığı ve savunmasının alınamadığı gerekçesiyle ana dosyadan tefrik edildiği, ana dava dosyasında davalılar … hakkında zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırma, davalı … ve diğer sanıklar hakkında bır kısım suçlar yönünden mahkumiyet kararı verildiği, kararın kesinleştiği, kesinleşen ceza davasında mudi sahiplerinin iradeleri dışında bu hesapların adeta hesap sahibinin rızası varmışçasına … kıyı bankasına havale işleminin, müflis banka tarafından kağıt üzerinde yapıldığı, oysa hiçbir zaman bu paranın kıyı bankasına gönderilmediğinin belirlendiğinin anlaşıldığı, bu durumda … Bankası A.Ş.’nin yöneticileri hakkında açılan kamu davasında, davalılar …, …hakkında henüz bir karar verilmemiş ise de; davalı … yönünden ceza davasının beklenmesinde bir yarar elde edilemeyeceği, Mahkemece davalılar … hakkında ve dava dışı bir kısım yöneticiler hakkında zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırma ve mahkumiyet kararları nazara alındığında, davalı …’ın … Bankası A.Ş.’nin yöneticisi olması nedeniyle TBK’nın 49.maddesi (mülga BK’nın 41.maddesi) ve TTK’nın 371/5. maddesi (mülga TTK’nın 321/son) maddeleri uyarınca zarardan sorumlu tutulması gerektiği anlaşılmıştır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 10/12/2018 tarih ve 2017/1173 Esas, 2018/7750 Karar sayılı ilamı bu yöndedir. Mahkememizin benzer mahiyetteki 2015/… Esas ve 2016/… Esas sayılı dosyalarında da bu şekilde karar verilmiştir.)
…. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/10 Esas, 2013/11 Karar sayılı kararı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 10/12/2018 tarih ve 2017/1173 Esas, 2018/7750 Karar sayılı ilamı, Mahkememizin benzer mahiyetteki 2015/777 Esas ve 2016/1108 Esas sayılı dosyaları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; … bankası tarafından … bank … Ltd. şirketine davacı nam ve hesabına 14.04.1998 tarihinde 7.756,70 TL, 14.04.2000 tarihinde 14.500 TL, 16.07.2001 tarihinde 60.000 TL ve 16.08.2002 tarihinde 16.0550 TL olmak üzere toplam 98.356,70 TL havale gönderildiği, 16.08.2002 tarihinde 16.050 TL’nin iade edildiği, buna göre … Bank … Ltd. Şti.’ye gönderilen ve geri ödenmeyen 82.306,70 TL’nin ve 268.076,79 TL tutarında işlemiş faiz toplamı miktarının 350.383,49 TL olduğu, davacının davalı …’dan bu miktar alacağının tahsili talebinde bulunabileceği Mahkememizce kabul edilmiştir. Bu nedenle bilirkişi görüşüne itibar edilmeyerek davanın kısmen kabulü ile; 82.306,70 TL asıl alacak, 268.076,79 TL faiz olmak üzere toplam 350.383,49 TL alacağın, asıl alacağa dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; 82.306,70 TL asıl alacak, 268.076,79 TL faiz olmak üzere toplam 350.383,49 TL alacağın, asıl alacağa dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 23.934,70 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 23.909,50 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma ve 25,20 TL peşin harç toplamı 50,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 32.976,84 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 27 TL posta ücreti olan yargılama masrafının davanın kabul ve ret oranına göre 8,49 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/06/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır