Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1400 E. 2019/403 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2014/1400
KARAR NO : 2019/403
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 14/10/2014
KARAR TARİHİ: 20/03/2019
Gaziosmanpaşa …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı 02/07/2014 tarihli dosyasında görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilen Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği 14/10/2014 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacının oğlu …’ın 19/11/2013 tarihinde …’un aracının çarpması sonucu vefat ettiğini, kazaya karışan aracın sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatını talep ettiklerini davacıların manevi olarak da zarara uğradıklarını izah edilen nedenlerle müteveffanın ölümünden dolayı destekten yoksun kalan davacılar için şimdilik toplam 1.000,00TL maddi tazminat (davalı sigortanın sorumlu olduğu limite kadar) ile toplam 80.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı …. vekili mahkememize verdiği 03/09/2014 havale tarihli dilekçesinde özetle; Kazaya karışan…plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle teminatın 250.000-TL. Olduğunu, davacının davalı şirkete başvurusunun bulunmadığını, davacının faiz talebinin haksız olduğunu, faiz uygulanması gerekir ise faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olarak uygulanması gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili mahkememize verdiği 03/02/2015 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davalının sürücüsü bulunduğu…plakalı aracın 70 km hız ile gittiğini, havanın karanlık olması sebebiyle sağ farına birşeyin çarptığını, aracın sola savrularak orta reflüje çarptığını, kazanın sol şeritte meydana gelmesi nedeniyle olayı fark edemediğini, kıraathanede çalıştığını, maddi durumu olmadığını, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kaza tutanakları, ifade tutanakları, Trafik sigortası genel şartları, Sigorta poliçesi, Gaziosmanpaşa…Asliye Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyası, trafik kayıtları, hastane kayıtları, Adli Tıp Kusur Raporu, trafik bilirkişi raporu, Kusura ilişkin bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya kapsamı.
Gaziosmanpaşa …Asliye Ceza Mahkemesi … Esas … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; Sanığın taksirle bir kişinin ölümüne sebep olmak suçundan dolayı 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı görülmüştür.
Gaziosmanpaşa… Asliye Ceza Mahkemesi’nin… Esas sayıyı dosyasında Trafik Bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre; olayda sürücü sanık …’un asli kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’ın kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
Adli Tıp Kurum Trafik İhtisas Dairesinin 07/09/2017 tarihli kusur raporuna göre; iki ihtimal esas alınarak yapılan tespite göre; birinci ihtimalde olayın; Müteveffa yayanın geçiş için kaplamaya giriş yaptığı sırada meydana gelmesinin kabulü halinde;
A-Davalı sürücü … yönetimindeki otomobil ile hareket alanını yeterince kontrol altında bulundurmayıp seyir yoluna giren müteveffa yayaya önlemsiz vaziyette çarpmış olmakla olayda %10 oranında kusurludur.
B-Müteveffa yaya …, taşıt yolunu etkin bir şekilde kontrol etmemiş, seyir halinde bulunan vasıtaların hız ve yakınlığını dikkate almadan yola girip davalı idaresindeki otomobilin sadmesine maruz kalarak kendi can güvenliğini tehlikeye düşürmüş, ilk geçiş hakkını vasıtaya bırakmamış, dikkatsiz, özensiz ve nizamlara aykırı hareket etmiş olup yaşı nedeni ile davranış faktörleri sonuç üzerine %90 oranında müessir olduğu,
II-Müteveffa yayanın emniyet şeridi üzerinde bulunduğu sırada meydana gelmesinin kabulü halinde;
A-Davalı sürücü … yönetimindeki otomobil ile yola gereken dikkati vermemiş, vasıtalara ayrılan yol bölümlerinde kalacak şekilde seyrine özen göstermeyip kontrolsüz bir şekilde emniyet şeridine girerek bu mahalde bulunan müteveffa yayaya önlemsiz vaziyette çarpmış, dikktasiz, özensiz ve nizamlara aykırı hareket etmiş olup %90 oranında kusurludur.
B-Müteveffa yaya …, sol tarafından gelmekte olan davalı idaresindeki vasıtadan korunma tedbiri almamış, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmış olup yaşı nedeni ile davranış faktörleri sonuç üzerine %10 oranında müessir olduğu tespit edilmiştir.
Kusur Bilirkişi Heyeti tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; davalı … şirketine ait…plaka sayılı aracın sürücüsü …’un gece vakti far ışığı altında görüşün açık olduğu yolda kısmen süratli olarak yaklaştığı, karşıdan geçmek için emniyet şeridine giren yayayı yeterli mesafeden görmediğini, aracın sürücüsü …’un olayda %10 oranında kusurlu olduğunu, taşıt trafiğini yeterince kontrol etmeden ve yolda seyretmek olan vasıtanın hız ve mesafe durumunu dikkate almadan yaklaşan vasıtaya rağmen can güvenliğini tehlikeye atacak tarzda kontrolsüzce giriş yaparak Müteveffa …’ın olayda %90 oranında kusurlu olduğunu, somut olayda bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseye atfı kabil kusur imkanının bulunmadığını raporda belirtmişlerdir.
Hesap Bilirkişisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; Davacı …’ın nihai ve gerçek maddi zararının 11.157,94 TL. olduğunu, Davacı …’ın nihai ve gerçek maddi zararının 10.407,31 TL. olduğunu, temerrüt başlangıcının davalı … şirketi yönünden 12/06/2014 tarihi davalı … Çoşkun’un yönünden 19/11/2013 tarih ve işleyecek faizin yasal faiz olduğunu raporunda bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacılar tarafından davalı … şirketi ve davalı şahıs aleyhine açılan trafik kazası sonucunda oluşan TBK’nın 53. maddesinde yer alan ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları zararlar sebebi ile açılan maddi tazminat davasından ibarettir. Buna göre destek yoksun kalma tazminatı TBK 55. maddesindeki ; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
Davacı taraf oğlu …’ın 19/11/2013 tarihinde …’un kullandığı aracın çarpması sonucu vefat ettiğini, kazaya karışan aracın sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatını talep ettiklerini, manevi olarak da zarara uğradıklarını beyan ederek maddi ve manevi tazminat talep etmişlerdir.
Davalı … şirketi davacının davalı şirkete başvurusunun bulunmadığını, davacıların destekten yoksun kaldıklarını ispatlamaları gerektiğini, davacının faiz talebinin haksız olduğunu, beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı sürücü şahıs ise sol şeritte meydana gelmesi nedeniyle müteveffayı fark edemediğini, kıraathanede çalıştığını, maddi durumu olmadığını, kazada kusuru bulunmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini aksi halde hakkaniyete uygun tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu olay 19/11/2013 günü saat:17:20 sıralarında … İlçesi, Sultançiftliği Mahallesinde yeni çevre düzenleme yolu üzerinde davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü davalı … yönetimindeki…plaka sayılı aracı ile Habibler istikametinden Edirnekapı istikametine seyir halindeyken elektrik trafosu önlerine geldiğinde yolun sağındaki kaldırımdan sokağa geçmek için yola çıkan müteveffa küçük …’a emniet şeridi üzerinde çarpması sonucu ölümlü ve maddi hasarlı bir trafik kazası meydana gelmiştir. Bu kazada davacıların desteği olan küçük … hayatını kaybetmiştir.
Zorunlu mali mesuliyet sigortasında rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesinin yollamasıyla anılan Kanunun 85. maddesine göre belirlenmektedir. Buna göre; sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucu meydana gelen kişinin yaralanması veya ölmesinden kaynaklanan bedeni zararlara dayalı maddi tazminat ile tedavi giderleri ve maddi hasarlar sigortacının poliçe limitleri dahilinde tazminle zorunludurlar.
Mahkememizce ceza dosyasındaki kusur raporları ile ATK tarafından düzenlenen yüzdesel kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporları çelişkili olduğundan ayrıca İTÜ Trafik kürsüsünden bilirkişi raporu alınarak raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve ATK raporundaki ihtimalin netleştirilmesi sağlanmıştır. Mahkememizce alınan kusur raporlarından İTÜ heyeti tarafından düzenlenen ve ATK kusur raporunda birinci ihtimalde belirtilen durumda olduğu şekilde müteveffa yaşı küçüğün yola kontrolsüzce girmek suretiyle karşıya geçmek istemesi nedeniyle can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü kanaatine varıldığından, bu durumda meydana gelen kazanın oluşumunda davacıların yaşı küçük oğulları …’ın %90 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’un ise %10 oranında kusurlu olduğu bu yüzden kusurlu sürücü ile birlikte sürücünün sevk ve idaresindeki…plaka sayılı aracı sigortalayan davalı … şirketi poliçe limiti dahilinde davacıların TBK 53. maddede sayılan desteklerini kaybetmeleri nedeniyle meydana gelen zarardan ve ölüm nedeniyle müteveffanın cenaze ve defin giderlerinden sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce kazaya karışan araç sürücülerinin tespit edilen kusur durumları ve buna göre davacının talep edebileceği tazminat tutarının belirlenmesi için aktüer bilirkişi heyetinden alınan rapora göre; davacıların destekten yoksun kalmaları nedeniyle Davacı …’ın nihai ve gerçek maddi zararının 11.157,94 TL olduğunu, Davacı …’ın nihai ve gerçek maddi zararının 10.407,31 TL olduğunu, temerrüt başlangıcının davalı … şirketi yönünden 12/06/2014 tarihi davalı … ‘un yönünden 19/11/2013 tarih ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu belirtilmiştir.
Davacının sakatlanmasına sebep olan kazaya karışan … plakalı aracın,… poliçe numarası ile 20/04/2013-2014 tarihlerini kapsar şekilde davalı … şirketi tarafından sigortalanmıştır. Sigorta poliçesine göre kişi başına ölüm sakatlık tazminatı poliçe limitinin 250.000 TL olduğu, buna göre davacının işbu dava ile talep ettiği ve bilirkişi incelemesi ile belirlenen maddi tazminat tutarından davalı taraf sigorta poliçe limitleri dahilinde sorumludur.
Bu haliyle davacıların yaşı küçük çocuklarının vefat ettiği trafik kazası sonucu davacının zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında davalı kusurlu sürücü ve işleten ile davalı … şirketinden poliçe limiti dahilinde destekten yoksun kalma tazminatı talep hakkı mevcut olup, TBK ve KTK’da yer alan yasal düzenlemeler gereği sigorta şirketlerinin sigorta poliçesindeki limite kadar meydana gelen trafik kazalarından dolayı sorumlu oldukları açıktır. Mahkememizce tarafların kanaat edilen kusur durumuna ve tazminat hesabına ilişkin bilirkişi raporlarının dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle, bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davacının destekten yoksun kalma sebebiyle talep edebileceği maddi tazminat Davacı … için 11.157,94-TL olduğunu, Davacı … için 10.407,31-TL olduğu, hem ceza dosyasındaki hem de dosyamızda alınan kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporu ile kazanın meydana gelmesinde davalı şirket tarafından sigortalı … plakalı araç sürücüsünün %10 oranında kusurlu olduğu, müteveffanın kazanın gelişiminde %90 kusurlu olduğu anlaşılmakla, zorunlu mali mesuliyet sigortası; işletenin ve kusurundan sorumlu olduğu sürücünün 3. kişilere karşı sorumluluğunu üstlenmekte olan bir sigorta türü olup, davalı şirket hesap edilen tazminat tutarından sigorta poliçe limitleri dahilinde sorumludur. Davalılar açısından temerrütün davalı … şirketi yönünden ilk dava (Gaziosmanpaşa Asliye Hukuk Mahkemesindeki dava) tarihinde gerçekleşmesi nedeniyle aşağıda belirlenen maddi tazminatlarındavalı … yönünden kaza tarihi olan 19/11/2013 tarihinden, davalı … Şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 12/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davacı taraflar uğradıkları manevi zararlara ilişkin manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber, hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli; manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Ayrıca Yargıtay HGK’nın 23.6.2004 tarih ve 2004/13-291E.-2004/370K.sayılı kararında manevi tazminat ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede; “Manevi tazminat, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplarından çıkarılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini ortaya koymakta; kişi haklarının her şeyin önünde geldiğini önemle vurgulamaktadır. Bu ilkeler gözetildiğinde; aslolan insan yaşamıdır ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ızdırabı hiçbir değerin telafi etmesi olanaklı değildir. Burada amaçlanan sadece bir nebze olsun rahatlama duygusu vermek; öte yandan da zarar veren yanı da dikkat ve özen göstermek konusunda etkileyecek bir yaptırımla, caydırıcı olabilmektir.” denilmek sureti ile manevi tazminatın belirlenmesine caydırıcılık unsuru ve insan yaşamının önemine özellikle vurgu yapılmıştır.
Davaya konu somut olay anılı yasal düzenlemeler ve yukarıdaki ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazası neticesinde, davacıların kaza sonrası küçük oğullarının vefat etmesi nedeniyle destekten yoksun kaldıkları, kazada davalı işleten şirketin sürücüsü …’un tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Bu haliyle Mahkememizce kazanın oluş şekli, kaza tarihi, tarafların kusur oranı, maluliyetin türü ve oranı ile tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının ve müteveffanın yaşları, ülkenin ekonomik koşulları, paranın alım gücü birlikte değerlendirilerek kaza ve uğranılan maluliyetin davacılarda yarattığı elem ve ızdırabın ağırlığı ve manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin tüm ilke ve kurallar nazara alındığında davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile belirlenen ayrı ayrı 10.000,00-TL manevi tazminatın sorumlu olan davalı kusurlu sürücüden tahsiline fazlaya ilişkin istemin reddine dair oluşun vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Her ne kadar kısa kararın 3 numaralı bendinde harç giderine ilişkin sorumluluktan Halk Sigorta ibaresi ve temerrüt tarihi yerine hatalı şekilde dava tarihi olarak geçmişse de bunun maddi hata olması nedeniyle gerekçeli kararda bu husus düzeltilerek doğru olan şekilde Halk Sigorta yerine Güneş Sigorta, dava tarihi yerine temerrüt tarihi şeklinde gerekli düzeltme yapılmıştır.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı taraflarca maddi tazminat talebine ilişkin açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı …’ın uğradığı maddi zararlar karşılığı olan 11.157,94-TL maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan 19/11/2013 tarihinden, davalı … Şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 12/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
b) Davacı …’ın uğradığı maddi zararlar karşılığı olan 10.407,32-TL maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan 19/11/2013 tarihinden, davalı … Şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 12/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
2- Davacı tarafça manevi tazminat talebine ilişkin açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı …’ın uğradığı manevi zarar karşılığı 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Davacı …’ın uğradığı manevi zarar karşılığı 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3- Davacı taraflarca yargılama nedeniyle yatırılan peşin harcın ve ıslah harcının alınması gereken 2.839,32-TL (Davalı …. yönünden 1.473,12-TL) harçtan mahsubu ile bakiye 2.552,62-TL karar harcının (Davalı …. yönünden 1.186,42-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6- Davacılar tarafından dava açılırken yatırılan 351,00-TL harç ile 10,00-TL ıslah harcı gideri toplamı 361,00-TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı taraflara verilmesine,
7- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan 16 adet tebligat gideri 199,50-TL, posta masrafı 74,25-TL, bilirkişi ücreti 2.250,00-TL olmak üzere toplam 2.523,75-TL yargılama giderinin davanın kabul red durumuna göre 1.032,84-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmının davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
8- Davacı … maddi tazminata ilişkin yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
9- Davacı … maddi tazminata ilişkin yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
10- Davacı … manevi tazminata ilişkin yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/1’e göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine,
11- Davacı … manevi tazminata ilişkin yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/1’e göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine,
12- Davalı … manevi tazminata ilişkin yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2’ye göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’a verilmesine,
13- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacıların, davacılar vekilinin, Davalı … ve … vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imza*
Hakim …
e-imza*
* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.