Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1381 E. 2020/682 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/1381 Esas
KARAR NO:2020/682

DAVA: Maddi Manevi Tazminat (Trafik kazasından kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/09/2014
KARAR TARİHİ: 04/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Maddi Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili mahkememize verdiği 22/09/2014 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 25.03.2014 tarihinde, saat 20.30 da, …’dan, … hareket eden davalılardan … … Ltd Şti’nin işleteni ve maliki bulunduğu … plakalı yolcu taşıma otobüsünde, … seri no’lu biletle, 2 nolu koltukta yolcu olarak bulunmaktayken, söz konusu yolcu otobüsünün 26.03.2014 tarihinde, 03:30 sıralarında … İlinde tek taraflı trafik kazası yaparak, şarampole yuvarlanması neticesinde yaralandığını, müvekkilinin bir çok tedaviye tabi tutulduğunu ve buna rağmen iyileşmesinin mümkün olmadığını, halen ağrılarının geçmediğini ve zorlukla yürüyebildiğini, eğilip doğrulamamaktan dolayı, trafik kazasından önce sağlıklı iken gerçekleştirdiği hiçbir işi yapamadığını, yeni bir işe girip çalışamadığını, daha önce firmalarda temizlik, çaycılık yapan müvekkilinin kazadan sonra çalışması ve eski sağlığına kavuşmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin bu kaza sebebiyle malul kaldığını iddia ederek, müvekkilinin kazadan sonra 60 günlük raporlu olduğu döneme ilişkin kazanç kaybı olarak şimdilik 500 TL, maluliyet oranının tespitiyle ömür boyu oluşacak işgücü ve kazanç kaybından dolayı şimdilik 500 TL olmak üzere toplam 1.000 TL’nin davalı … A.Ş. Yönünden Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortasına ilişkin olarak meblağ sigortası kaleminden değerlendirme yapılmak üzere kaza tarihindeki poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, davalı … Sigorta Şirketi yönünden Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Poliçesi kapsamında değerlendirme yapılmak üzere kaza tarihindeki poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere kaza tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte, davalı … … Ltd. Şti. yönünden işleten olması sebebiyle kaza tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte tahsili ve müvekkilinin meydana gelen manevi zararlarına karşılık olmak üzere 10.000 TL manevi tazminatın (sigorta şirketleri hariç) kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı … … Ltd. Şti.den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … A.Ş. vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle;
25.03.2014 tarihli trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirkette … nolu poliçe ile karayolu zorunlu taşımacılık zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, daimi sakatlık teminatının 175.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacıların poliçeden yararlanması için otobüs yolcu listesinde koltuk numarasında kayıtlı olması, otobüs bileti olması gerektiğini, öncelikle davacıların hangi koltukta kayıtlı olduğunun tespiti gerektiğini, otobüs bileti ve yolcu koltuk listesinde adlarının bulunduğunun tespit edilmesi gerektiğini, karayolu zorunlu taşımacılık zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesine göre davacılarda meydana gelen uzuv kayıplarının genel şartlarda belirtilen oranlarda tespit edilmesi gerektiğini, davacının oranları ve organ kayıpları belirtilen sakatlanmaları dışında kalan hususlarda poliçe teminatı verilmediğini, karayolu zorunlu taşımacılık zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi genel şartlarına uygun olarak hazırlanmayan özürlü sağlık kurulu raporlarının kabul edilmeyeceğini, zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesinin bir meblağ sigortası türü olup, çalışılmayan günler için kazanç kaybı talebinin reddi gerektiğini, 6111 sayılı yasa ile trafik kazalarından kaynaklanan tedavi giderleri yükümlülüğünün Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilmiş olup, tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanması gerektiğini, İş kaybı ve kazanç kaybına yönelik taleplerin bu poliçe ile güvence altında olmadığını, Yargıtay 4. ve 17. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış içtihatlarında Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Kurulu dışında alınan raporlara itibar edilemeyeceğine hükmedildiğini, müvekkili şirkete tüm belgelerle birlikte kaza ve hasar ihbarında bulunulmadığını, bu nedenle KTK ve genel şartlara göre sigorta şirketlerine olayla ilgili tüm belgeleri ve özellikle de sigorta poliçesini ekleyerek müracaatta bulunulmasının zorunlu olduğunu, bu durumda müvekkili şirketin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, Müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini, beyanla davanın reddini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı … SİGORTA A.Ş. vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın sigortacı şirket tarafından tanzim edilen 09/02/2014-2015 vadeli … poliçe nolu zorunlu karayolu taşımacılık mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, zorunlu mali mesuliyet sigortasının meblağ sigortası olmayıp, zarar sigortası olduğunu, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararları aynı zamanda ispat etmesi gerektiğini, sürücünün tali kusurunun tespiti halinde ise TBK’nın 52. Maddesi çerçevesinde davacı yanın kusuru nazara alınarak tazminatın kaldırılmasını talep ettiğini, Karayolları Trafik Yönetmeliği madde 150. Maddesinin aynen “Emniyet Kemeri… Şehirlerarası otobüslerde arka koltuklar hariç olmak üzere, sürücüsü dahil en ön ve önünde boşluk olan arka koltuklarda … oturan yolcular için bulundurulması ve kullanılması zorunludur” hükmüne amir olduğunu, bu halde davacının emniyet kemeri kullanmaması nedeniyle talep konusu zararın doğmasında mütefarik kusurunun bulunduğunu, bu nedenle hakkaniyete uygun bir oranda tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davacının kazaya ilişkin maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için maluliyet durumu ve maluliyet ile kaza arasında illiyet bulunduğu hakkında rapor alınması gerektiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … … TURİZM LTD. ŞTİ. vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kazaya karışan aracın ruhsat sahibi olduğunu, işleten sıfatı ile davaya dahil edildiğini, bu halde manevi tazminat sorumluluğunun bulunmadığını, davacının maddi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, ayrıca maddi tazminat talebi yönünden faiz talebinin de reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafça davalılar aleyhine açılan trafik kazasından kaynaklı beden gücü kaybından dolayı uğranılan maddi ve manevi zarara yönelik tazminat istemine ilişkindir.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu 09/03/2016 tarihli raporunda; davacının “Trafik kazasına bağlı arızanın fonksiyonel araz bırakmadığından maluliyet tayinine gerek bulunmadığına, iyileşme (iş göremezlik) süresinin 2 aya kadar uzayabileceğine” dair görüş belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu …. Üst Kurulunun … tarihli raporunda; “… oğlu/kızı 1972 doğumlu…’ın 26.03.2014 tarihinde maruz kaldığı trafik kazasına bağlı;1-) Lomber vertebra transvers proçes kırığı yaralanması nedeniyle Geçici iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 2(iki) aya kadar uzayabileceği, kesin iş göremezlik süresinin kişinin tedavi ve takibini yapan hekimler (sağlık kuruluşu) tarafından düzenlenmiş istirahat veya çalışabilir raporu ile belirlenebileceği, Geçici iş göremezlik süresi içerisinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, Geçici iş göremezlik süresi sonundan itibaren lomber bölge transvers proçes kırığı nedeniyle olay tarihinde yürürlükte olan 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle meslek grup numarası Grup 1 (bir) kabul olunarak; Gr1 X (1C———-10)A %14E cetveline (yaşına) göre %14,3(yüzdeondörtvirgülüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, aynı yönetmelik çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı” bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 06/05/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacının geçici iş göremezlik sebebiyle talep edebileceği maddi tazminat tutarının 1.692,00 TL olacağı, davacının sürekli iş göremezlik sebebiyle talep edebileceği maddi tazminat tutarının 102.344,49 TL olacağını, davacının riziko nedeniyle uğradığı kısıtlılıkların, sigorta poliçesi genel şartlarındaki maluliyet cetveline göre karşılığının olup olmadığı yönde herhangi bir belgeye rastlanmadığından, ferdi kaza sigortası yönünden zararın hesaplanamadığını raporunda bildirmiştir.
Davacı vekili 02/07/2020 tarihli dilekçesi ile ve 04/11/2020 tarihli duruşmada alınan beyanına göre; maddi tazminat talepleri yönünden davalı … Sigorta Şirketi ile sulh olduklarını bu nedenle maddi tazminat talepleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiş, manevi tazminat talepleri yönünden davalarının devam ettiğini beyan etmiştir.
Davacı taraf uğradığı manevi zararlara ilişkin manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber, hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli; manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Ayrıca Yargıtay HGK’nın 23.6.2004 tarih ve 2004/13-291E.-2004/370K.sayılı kararında manevi tazminat ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede; “Manevi tazminat, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplarından çıkarılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini ortaya koymakta; kişi haklarının her şeyin önünde geldiğini önemle vurgulamaktadır. Bu ilkeler gözetildiğinde; aslolan insan yaşamıdır ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ızdırabı hiçbir değerin telafi etmesi olanaklı değildir. Burada amaçlanan sadece bir nebze olsun rahatlama duygusu vermek; öte yandan da zarar veren yanı da dikkat ve özen göstermek konusunda etkileyecek bir yaptırımla, caydırıcı olabilmektir.” denilmek sureti ile manevi tazminatın belirlenmesine caydırıcılık unsuru ve insan yaşamının önemine özellikle vurgu yapılmıştır.
Davaya konu somut olay anılı yasal düzenlemeler ve yukarıdaki ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazası neticesinde, davacının yolcu otobüsünde yolcu olduğu ve kendisine atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu haliyle Mahkememizce kazanın oluş şekli, kaza tarihi, tarafların kusur oranı, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, maluliyet türü ve oranı ile tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının yaşı, ülkenin ekonomik koşulları, paranın alım gücü birlikte değerlendirilerek kaza ve uğranılan maluliyetin davacıya yarattığı elem ve ızdırabın ağırlığı ve manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin tüm ilke ve kurallar nazara alındığında davacının manevi tazminat talebinin tam kabulü ile 10.000,00-TL manevi tazminatın sorumlu olan davalı … ….Tic.Ltd.Şti.’nden tahsiline dair oluşun vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacının maddi tazminat davasının sulh nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-)Davacının manevi tazminat davasının kabulü ile; 10.000TL’nin kaza tarihi olan 26/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … …. Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine,
3-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 683,10 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 187,90 TL harcın mahsubu ile eksik alınan bakiye 495,20 TL karar ve ilam harcının davalı … …. Tic. Ltd. Şti.’nden alınmasına,
4-)Davacının yatırmış olduğu 187,90 TL peşin harç ve 25,20 TL başvurma harcı ve 1.693,50TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.906,60 TL nin davalı … …. Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davalı taraflarca yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.400 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
7-) Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı; davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
04/11/2020

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*