Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1356 E. 2020/320 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1356
KARAR NO : 2020/320

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2014
KARAR TARİHİ : 07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı asillerin dava dilekçesinde özetle; alacaklı (davalı) ve vekili tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyası ile davacılar hakkında icra takibine konu olan borçla ilgili alacağının tahsili için yapılan icra takip ödeme emrinin taraflarına tebliğ edildiğini, kardeşler olarak araç kiralamak üzere davalı şirkete gittiklerini, davacılar ve davalı arasında araç kiralamak için sözleşme yapıldığını, ancak sözleşme harici senet veya başka bir belge imzalanmadığını, davalı şirket tarafından kiralanan aracın trafik sigortasının olduğunun belirtildiğini, araç kiralanıp yola çıkıldıktan sonra trafik polislerinin kiralanan aracı çevirdiklerinde aracın trafik sigortasının bulunmadığı anlaşıldığından aracın bağlandığını, bu nedenle davacılar davalı şirkete tekrar gittiğini, davalı şirket tarafından davacılar için yeni bir araç tahsis ettiklerini, daha sonra kiralanan aracın davacılar tarafından davalı şirkete hasarsız ve sorunsuz teslim ettiklerini, davalı şirket tarafından davacı …’a aracın hasarlı olduğunu iddia edilerek aracın resimlerinin gönderildiği, davacıların aracın kendilerinde olduğu süreçte iken hasar olmadığını ve kazaya karışmadıklarını belirttikleri, alacaklı davalıya senet borcu haricin borçlarının olmadığını, alacaklının kötüniyetli olduğunu, davalı şirket 24/02/2014 vade tarihli, 15.000,00-TL değerinde bir senette borçlarının olduğunu iddia etmesi ve alacaklı olduklarının beyan etmesinin doğru olmadığını, alacaklının usulsüz senet düzenlediğini, senetteki imzaların kendilerine ait olmadığını, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, alacaklı ve vekili tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile haklarında yapmış oldukların icra takibinin tedbiren durdurulmasını, icra takibine konu olan borçla ilgili senetlerin altındaki imzaların kendilerine ait olmadığının tespitini, takibe konu olan borçla hiçbir şekilde bir ilginin olmadığını, alacaklıya borcunun olmadığına dair itirazlarının kabulünü, taraflarınca yapılan dava giderleri ve harç masraflarının davalı üzerine bırakılmasını talep ile dava ettikleri görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; takibe konu bono üzerindeki imzalar borçlulara ait olduğunu, borçlular hür iradesi ile müvekkiline borçlandıklarını ve kıymetli bir evrakla borçlu olduğunu ikrar ettiklerini, borçlunun imzası ile onayladığı bono tüm unsurlarını içerir bir emre muharrer senet olduğunu, bu nedenle davacının davasının haksızlığı yapılacak imza incelemesi ile ortaya çıkacağını, davacıların davasını kabul etmediklerini, davacıların dava dilekçesinin (3) numaralı bendinde “ben ödemiş olduğum 24.02.2014 vade tarihli 15.000-TL değerinde bir senette borcumuzun olduğunu iddia etmesi” diyerek bono üzerindeki imzasını ikrar ettiğini ve bonoyu ödediğini iddia ettiğini, bu nedenle takibe konu bononun ödendiği davacı tarafından yazılı delillerle ispat edilmesi gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının davasının reddini, icra takibinin devamını, icra takip değerinin %20’si oranında icra inkar ödemesinin karşı yandan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Buna göre, somut uyuşmazlık, davacılar ile davalı şirket arasındaki araç kiralama ilişkisi kapsamında teminat olarak verilen senetten dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davalının ana sözleşmesi incelendiğinde, araç kiralama işi ile de uğraştığı anlaşılmakla, uyuşmazlık TTK’da düzenlenen kambiyo senetleri ile ilgili hükümlerden değil, taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Kira ilişkisinden doğan tüm uyuşmazlıkların çözümünde 6100 sayılı HMK’nun 4/1-a maddesi uyarınca görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. (Yargıtay 19. H.D. 04/03/2019 Tarih,2017/5286 E.- 2019/1328 K. sayılı ilamı)
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde, TTK 4. ve 5. Maddesi ve 6502 sayılı yasanın ilgili maddeleri gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmakla görevli İSTANBUL NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına
4- Süresi içinde gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.