Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1254 E. 2020/271 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1254
KARAR NO : 2020/271

DAVA : Maddi- Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/06/2013
KARAR TARİHİ : 25/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan maddi ve manevi tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili verdiği dava dilekçesi ile; müvekkili …’ın babası, müvekkili …’ın eşi olan …’ın 21.01.2013 tarihinde müvekkilli … adına kayıtlı … plakalı… Model … markalı araç ile kaza yaptığını ve bu kaza sonucu hayatını kaybettiğini, muris …’ın kullandığı … markalı aracın bazı hava yastıklarının kaza sırasında açılmadığını, Afyonkarahisar … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. İş delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporunda; emniyet kemeri takılı ve gerekli çarpışma şiddeti var iken, sol yan perde ve sol ön koltuk içi hava yastıklarının açılmamasının imalat hatasından kaynaklandığının belirtildiğini, kaza ile ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, … model aracın hava yastıklarının bazılarının açılmaması, özellikle de …’ın başına darbe aldığı ve başında travma oluşturan bölgeyi koruması gereken hava yastıklarının açılmaması nedeni ile müteveffanın ölümünde başlıca etken olduğunu, her halükarda ortada ayıplı bir mal olduğunu, bu ayıbın kaza sonrasında farkedildiğini, bu nedenden dolayı aracın üreticisi yahut distribütörü konumundaki … A.Ş. ile aracı ayıplı olarak satan davalı…Şti. ‘nin kazanın meydana gelmesinde ve sürücü koltuğundaki müteveffanın tam olarak korunmamasında kusur ve sorumluluklarının bulunduğunu, davalı … şirketinin ise, aracın hem kasko hem de zorunlu trafik sigortalarını yapan şirket olduğunu, müvekkillerinin davalıların kusuru ve ihmalleri nedeniyle ayıplı maldan dolayı gerçekleşen kaza ve vefat nedeniyle maddi zararlarının oldukça büyük olduğunu, ayrıca müvekkillerinin çektiği acıların ve içine düştükleri psikolojik çöküntünün tarifine imkan bulunmadığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile her bir müvekkili için 1.000 ‘er TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, her bir müvekkili için ayrı ayrı olmak üzere 400.000’er TL olmak üzere toplam iki müvekkili için 800.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıların …Şti. ile …A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 26/06/2019 tarihli UYAP üzerinden gönderdiği e-imzalı ıslah dilekçesiyle; … için 1.000 TL olarak belirttikleri maddi tazminat taleplerini bu davacı bakımından 172.560,46 TL’ye, diğer müvekkilleri … için başlangıçta 1.000 TL olarak belirttikleri maddi tazminat taleplerini bu müvekkili bakımından 38.858,45 TL’ye, toplamda 2.000 TL olarak belirttikleri maddi tazminat taleplerini 211.418,91 TL’ye yükselttiklerini, tüm alacaklara kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini talep etmiştir.

Davalı … A.ş. vekili verdiği cevap dilekçesi ile; dava konusu aracın ayıplı olmadığını, somut olayda, sol yan ve perde hava yastıklarının açılması için gerekli şartların meydana gelmediğini, hava yastıklarının ilave güvenlik tedbiri olduğunu, her durumda açılmayacağı gibi her durumda koruma sağlamasının da mümkün olmadığını, araçlarda ön ve yan hava yastıklarının farklı sensörler tarafından kontrol edildiğini, yan hava yastıkları bakımından da, sağ taraf ve sol tarafta ayrı darbe sansürlerinin mevcut olduğunu, bu sistemlerin birbirinden bağımsız olduğunu, hava yastıklarının açılıp açılmayacağının, ilgili hava yastığını kontrol eden darbe sensörüne yeterli şiddette ve gerekli açıdan darbe gelip gelmemesine göre belirlendiğini, yan hava yastıklarının darbe sensörünün aracın her iki tarafında kapı direğinin alt iç kısmında bulunduğunu, davacının şikayetine konu olan sol yan hava yastıkları bakımından, sol kapı direğinin alt iç kısmında bulunan sensöre herhangi bir darbe gelmediğini, bu nedenle sol yan hava yastıklarının açılmamasının normal olduğunu, dava dilekçesinde bahsi geçen tek taraflı tespit raporuna itiraz ettkilerini, bu raporun delil olarak kabulünün mümkün olmadığını, tespit raporunun somut olayın özelliklerine ve bilimsel gerçeklere uygun olmadığını, emniyet kemeri sensörü şeklinde bir ifade kullanıldığını ancak araçta böyle bir sensör olmadığını, yan hava yastıklarının münhasıran aracın o yanındaki kapı direğinin alt iç kısmında bulunan sensöre bağlı olduğunu, emniyet kemerinin sıkışıp görevini tam yapamadığını, bu sebeple de sol yan hava yastığının açılmadığı gibi bütünüyle soyut ve bilimsellikten uzak bir ifade kullanıldığını, araçtaki sürücü hava yastığının açılması sonucunda emniyet kemeri gergi sistemi devreye girerek olması gerektiği gibi çalıştığını, gerdiricili emniyet kemerlerinde sistemin çalışmasını müteakiben geri sarma mekanizmasının kilitleneceğini ve sistemin yenisiyle değişimi gerektiğini, ölüm olayına sebebiyet veren kazanın müteveffanın kusuruyla meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin hiçbir kusurunun olmadığını, hiç kimsenin kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. … nolu poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiğini, davalı şirketin sorumluluğunun, poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, ancak trafik sigortasının bir meblağ sigortası olmayıp bir zarar sigortası olduğunu, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesinin söz konusu olmadığını, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradıkları gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusur oranında bu gerçek zararın tazmini esas olduğunu, Karayolları Zorunlu (Trafik) Mali Sorumluluk Sigortasının kara yolunda motorlu araç işletenin işlettiği araç nedeniyle üçüncü kişilere verilen bedensel ve eşya zararlarından dolayı onun mali ve hukuki sorumluluğunu üçüncü kişilere karşı güvenceye alması nedeniyle pasif ve aynı zamanda zarar sigortası niteliği taşıdığını, sigortalı … plakalı aracın, 21.01.2013 tarihinde yaptığı trafik kazası nedeniyle, davalı … aleyhine açılan davaya istinaden … nolu hasar dosyası açıldığını, sigorta ettirenin veya onun gibilerin, kendi sorumluluk alanında ve kendisinin sorumlu olacağı bir trafik kazası sonucu ölümü halinde, bu olaydan yansıma yolu ile zarar gören yani ilgili olayda sürücünün desteğinden yoksun kalanların bu zararlarını tazminat hukuku çerçevesi içerisinde talep haklarının bulunmadığını, trafik kazası tespit tutanağı incelendiğinde, kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu anlaşılan müteveffa …’ın mirasçıları tarafından talep edilen destekten yoksun kalma tazminatının, kimse kendi kusurundan yararlanamaz gerekçesi ile reddedildiğini, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşürülmediğini, bu nedenle faiz sorumluluğunun ancak dava tarihinden itibaren sorumlu olacağını, aktüeryal hesaplama yapılmasının zorunlu olduğunu, zarar miktarının ve kusur oranının usulünce belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Şti. vekili verdiği cevap dilekçesi ile; sırf aracın satıcısı olması nedeniyle iş bu davanın müvekkiline yöneltilmesine hukuken olanak bulunmadığını, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, dava dilekçesinde yer alan tespit raporunun hukuken delil niteliği bulunmadığını ve raporun eksik ve yüzeysel olarak düzenlendiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde Afyonkarahisar …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş. sayılı dosyası ile tespit yapıldığını ve yapılan bu tespit neticesinde hava yastıklarının açılmamasının nedeninin imalat hatasından kaynaklandığını belirtildiğini, kaza yapan araçta tespit için tek başına makine mühendisinin yapacağı kontrollerin yeterlilik arz etmediğini, davaya konu aracın ayıplı olmadığını ve kaza esnasında hava yastıklarının açılması için gerekli şartların oluşmadığını, dava konusu kazanın müteveffanın kendi kusuru ile meydana geldiğini, müteveffanın ağır kusuru ile meydana geldiğinden müvekkili ile kazanın meydana gelmesinde hiçbir illiyet bağının bulunmadığını, müvekkili şirketin hiçbir kusuru bulunmadığını, kazanın oluşumuna ve zararın artmasına müteveffanın kusurlu hareketinin zarar vermesi durumunda tazminatın kaldırılması veyahut indirime gidilebileceğinin TBK.nın 52. maddesinde düzenlendiğini, müteveffanın tek ve asli kusurlu olması neticesinde söz konusu üzücü kaza meydana geldiğinden, tazminat miktarına hükmedilirken bu hususun özellikle dikkate alınması gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen Bozüyük Cumhuriyet Savcılığının … soruşturma numaralı dosyasında takipsizlik kararı verildiğini, bu karara yapılan itirazın Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildiğini, davacıların talep ettiği manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmadığını, somut olayın özellikleri göz önüne alınarak takdir edilmesi gerektiğini, müvekkilinin kaza oluşumunda hiçbir kusurunun bulunmadığını, kazanın müteveffanın ağır kusuruyla meydana geldiğini, bu nedenle maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı … .Asliye Hukuk Mahkemesi 18/07/2013 tarih ve … E. … K. sayılı ilamı ile görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi neticesinde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 13/01/2014 tarih ve 2013/21314 E. – 2014/74 K. sayılı ilamı ile kararın onandığı görülmüştür.
Dava; maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizdeki yargılamada; taraf delilleri toplanmış, Afyonkarahisar… Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası, sigorta hasar dosyası celp edilmiş, bilirkişi raporları ve Adli Tıp raporları alınmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığının… Soruşturma … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; olayla ilgili … şirket yetkilileri hakkında yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, bu karara karşı yapılan itiraz üzerine Eskişehir … Ağır Ceza Mahkemesinin 31/07/2013 tarih ve … D. İş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği, ayrıca Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce Eskişehir… Ağır Ceza Mahkemesinin kararı aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilmemesine karar verildiği görülmüştür.
Afyonkarahisar…Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı tespit dosyasında; Makine Mühendisi bilirkişi … tarafından hazırlanan 25/02/2013 tarihli raporda; aracın sürücü kısmında sadece direksiyon içine yerleştirilmiş olan hava yastığının açılmış olduğunu, sol yan perde ve sürücü koltuğunda bulunan hava yastıklarınn kaza sonucu açılmadığını, açılmayan hava yastıklarının tetikleyici sensörlerinin sol ön kapı ile sol arka kapı arasında bulunan direğin alt iç kısmına yerleştirildiğini, yapılan incelemede bu direğe dıştan bir darbe gelmediğinin görüldüğünü, bu kısımdaki sensörlerden birinin çalışmamasının normal olduğunu, emniyet kemeri sensörünün ise kaza esnasında kemerin girip çıktığı alanda sıkışması sonucu tehdidi tam olarak algılamadığını ve görevini yapamadığını, buradaki kusurun emniyet kemerinden kaynaklandığını, aracın sol önünde bulunan sensörün direksiyondaki hava yastığının açılmasını tetiklediğini ve fotoğraflardan da görüldüğü üzere şiddetli bir kazanın vuku bulduğunu, sol yan sensörlerin devreye girmese bile tıpkı sağ taraftaki yan perde ve sağ koltuk içi hava yastıklarında olduğu gibi araç önündeki sol sensörün bu hava yastıklarını açması gerektiğini, ancak emniyet kemerinin takılı ve gerekli çarpışma şiddeti varken sol yan perde ve sol ön koltuk içi hava yastıklarının açılmamasının imalat hatasından kaynaklandığını belirttiği görülmüştür.
Davacılar vekili tarafından sunulan Prof. Dr. … ve Prof. Dr. … tarafından hazırlanan uzman görüşünde; 21.01.2013 tarihli kazada kafa ve göğüs bölgesini travmalardan korumaya yönelik olarak geliştirilmiş ve ciddi yaralanma riskini önemli derecede azalttığının bilimsel olarak kanıtlanmış hava yastıklarının açılması halinde, sürücü …’da ölüme neden olan ciddi kafa ve göğüs travmalarının ağırlığının önemli derecede azalmasının bekleneceğini, travma profili değerlendirildiğinde hava yastıklarının oluşan yaralanmaları büyük ölçüde engelleyip, ağırlığını azaltıcı fonksiyon göreceğine dair tıbbi kanaatlerini belirtmişlerdir.
Bilirkişiler Prof. Dr . …, Doç. Dr. …, …, Yrd. Doç. Dr…. tarafından hazırlanan 17/10/2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda; sürücü …’ın sevk ve idaresindeki aracın seyir istikametine göre yolun sağ tarafındaki banket kenarındaki telefon direğine çarparak, uçuruma devrilmesi neticesi vuku bulan kazanın oluşumunda; …’ın kazanın oluşumunda %100 oranında tam kusurlu olduğunu, kazada … plaka sayılı…marka… tip … Model taşıt sürücü direksiyon, ön sağ perde, sağ ön koltuk hava yastıklarının açıldığını, sürücü koltuk içi ve sol perde hava yastıklarının açılmadığının tespitinin dosyada mevcut olduğunu, kaza sırasında sürücü hava yastığının tetiklenerek devreye girdiğini, ön gergi sisteminin de devreye girmesini gerektirecek şartların ortaya çıkmış bulunduğunu, fakat sistemin dosya bilgileri ışığında görevini ifa etmediğinin tespit edildiğini, devreye girmesini gerektirecek olayın vuku bulduğundan ve arızası bulunduğuna dair herhangi bir belge bulunmadığından taşıt ön gergi sisteminde imalat, montaj kaynaklı bir ayıba delalet ettiğini, ön gergi sisteminin devreye girmesi halinde sürücünün gövdesinin her üç doğrultuda sabitleneceği göz önüne alındığında kafa hareketlerinin kısıtlanacağı ve genliğinin düşeceği, dolayısıyla çarpma şiddetinde bir miktar azalma olabileceği, kaza esnasında devreye girmeyen pasif güvenlik sistemi elemanının taşıtta bir ayıp olarak ortaya çıktığını, pasif güvenlik elemanın devreye girmemesi nedeni ile ölüm hadisesinin yaşandığı hususunda kesin kanaat oluşturulmasının mümkün olmadığını, müteveffanın eşi …’ın nihai ve gerçek maddi zararının 172.560,46 TL, kızı …’ın nihai ve gerçek maddi zararının 38.858,45 TL olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişiler Prof. Dr. …, Prof. Dr. …, …,… Dr. … Mahkememize sundukları 20/06/2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda; meydana gelen trafik kazasında müteveffa sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunu, dava konusu … plakalı … marka, … tipi, 2009 model otomobilin hava yastığı sisteminin devreye girmesi gerektiği şartta devreye girmemesi ile anlaşılan hava yastığı sistemi arızası nedeniyle gizli ayıplı mal niteliğinde olduğunu, ölüm sebebinin doğrudan ve duraksama olmaksızın hava yastığının açılmamasına bağlanması mümkün olmamakla birlikte tıbbi belgeler ve otopsi raporunda tarifli yaralanmaların özellikle de sol sekiz ve dokuzuncu kaburga kırıklarının sol hava yastığı ile önemli ölçüde azalacağı noktasındaki kaburga kırıkları ve akciğer yaralanmasının da ölüm olayıyla doğrudan bağlantılı olması yönündeki kanaatlerinin tereddütsüz olduğunu ve sürücü …’da oluşan bedeni yaralanmaların ve müteakiben gelişen ölümün, dava konusu … plakalı aracın sol yan hava yastığı ve sol perde hava yastığının devreye girmemesi ile açıklanabilir olduğunu belirtmişlerdir.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulunun 15/05/2019 tarih ve 2486 karar sayılı raporunda; Adli dosyada kayıtlı bilgilerde ve tıbbi belgelerde kişinin; 20/01/2013 tarihinde araç içi trafik kazasında yaralandığı, yaygın akciğer kontüzyonu, sağ humerus kırığı, yaygın travmatik SAK, subdural hematom masif beyin ödemi tespit edildiği, operasyona alındığı, kraniektomi ve subdural hematom boşaltılması ameliyatı yapıldığı, hastanede tedavisi devam ederken 02/02/2013 tarihinde öldüğü, otopsisinde sol temporoparietalde 10×12 cmlik kraniektomi defekti olduğu, beyin dokusunun formasyonunu ileri derecede kaybetmiş olduğu, sağ arka kafa çukurunda sağ petroz kemikten sağ oksipitale kadar uzanan 10 cmlik lineer kırık hattı, bilateral orta kafa çukuruna uyan bölgede, 0,5 cm kalınlığa ulaşan subdural hematom görüldüğü, kalp kapak, boşluk ve myokard kesitlerinde makroskopik patolojik özellik görülmediği, her iki akciğer yüzeyleri gergin, şiş, parlak, yayın subplevral peteşial kanamalar ve kontüzyon alanları izlenmiş olup her iki akciğer kesitlerinde yaygın kontüzyon alanları, sıkmakla kırmızı renkli muhtemel ödem sıvısı çıkışı izlendiği, sağ böbrek lojunda az miktarda koagüle kan izlenmiş olup sol böbrek yüzeyinde ve her iki böbrek kesitlerinde makroskopik patolojik özellik görülmediği dikkate alındığında, kişinin ölümünün trafik kazası sonucu genel beden travmasına bağlı kafatası, kaburga ve humerus kırıklarıyla birlikte beyin kanaması, beyin doku harabiyeti, pnömotoraks ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu, tıbbi belgelerinde kayıtlı bulgular, olay yeri ve kaza yapan araca ait görüntüler, ölü muayene ve otopsisinde kişinin vücudunda tespit edilen ve ölümüne neden olan travmatik değişimlerin ağırlıkları, lokalizasyonları ve özellikleri dikkate alındığında; sorulduğu üzere hava yastığının ve sol yan perde yastığının açılmamasının ölüm olayında etkisi ve katkısı olduğunun kabulü gerektiği bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu …İhtisas kurulunun 23/10/2019 tarih ve 5065 karar sayılı raporunda; 20/01/2013 tarihinde araç içi trafik kazası sonucunda yaralandığı hastanede tedavisi devam ederken 02/02/2013 tarihinde öldüğü bildirilen Mustafa oğlu, 06/09/1968 doğumlu … hakkında düzenlenmiş adli belgelerde ve otopsi raporunda bulunan veriler değerlendirildiğinde; Adli dosyada kayıtlı bilgiler, olay yeri ve kaza yapan araca ait görüntüler, ölü muayene ve otopsisinde kişinin vücudunda tespit edilen ve ölümüne neden olan travmatik değişimlerin ağırlıkları, lokalizasyonları ve özellikleri, kişinin kaza sonrası hastanede tedavisi devam ederken öldüğü dikkate alındığında; sorulduğu üzere sol yan perde ve sürücü koltuğunda bulunan hava yastıklarının açılmamasının ölüm olayında etkisi ve katkısı olduğunun kabulü gerektiği, sol yan perde ve sürücü koltuğunda bulunan hava yastıklarının açılmış olması durumunda kişinin ölümüne neden olan travmatik değişimlerin meydana gelmeyebileceği ancak bu hususta kesin bir değerlendirme yapılamayacağı bildirilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı …’ın eşi, davacı …’ın babası …’ın; 20/01/2013 tarihinde saat 06:15 sıralarında,… Yolu 15. km’sinde sürücü … yönetiminde Bozüyük yönüne seyir halinde olan, davalı …Ş.’ne sigortalı, … plakalı …marka… tipi …model otomobilin yolun sağ tarafında bulunan telefon direğine çarpması ve şarampole yuvarlanması sonucunda …’ın yaralandığı ve 02/02/2013 tarihinde tedavi gördüğü hastanede vefat ettiği, geriye mirasçı olarak davacı eşi … ve kızı …’ı bıraktığı, kaza tarihinde geçerli Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ve Maksimum Kasko Poliçesinin davalı … tarafından yapıldığı, Mahkememizce alınan her iki bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, kazanın meydana gelmesinde müteveffa …’ın %100 tam kusurlu olduğu, Afyonkarahisar …Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında yaptırılan delil tespitinde sunulan rapora göre aracın sürücü kısmında sadece direksiyon içine yerleştirilmiş olan hava yastığının açılmış olduğu, sol yan perde ve sürücü koltuğunda bulunan hava yastıklarının kazada açılmadığı, yine bu raporda ve Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere, devreye girmesini gerektirecek olayın vuku bulmasına rağmen sol yan perde ve sol ön koltuk içi hava yastıklarının açılmamasının imalat hatasından kaynaklandığı ve dava konusu aracın gizli ayıplı mal niteliğinde bulunduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Mahkememize sunulan 15/07/2013 tarihli uzman görüşü ile 17/10/2016 ve 20/06/2018 tarihli bilirkişi raporları ve Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulunun 15/05/2019 ve 23/10/2019 tarihli raporları göz önüne alındığında; sürücü koltuğunda bulunan hava yastığının ve sol yan perde yastığının açılmamasının ölüm olayında etkisinin ve katkısının bulunduğu, sol yan perde ve sürücü koltuğunda bulunan hava yastıklarının açılmış olması halinde kişinin ölümüne neden olan travmatik değişimlerin meydana gelmeyebileceği, bu nedenle kazada yaralanan sürücü …’ın ölümüyle sol yan perde ve sürücü koltuğunda bulunan hava yastıklarının açılmamış olması arasında illiyet bağı olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
21/01/2013 kaza tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4/3. maddesine göre davalılar…A.Ş. ve …Şti.’nin aracın gizli ayıplı olması nedeniyle davacılara karşı sorumlu olduğu, davalı … şirketinin ise kaza tarihinde yürürlükte bulunan Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesinin ve Maksimum Kasko Poliçesinin davalı …Ş. tarafından düzenlenmesi nedeniyle davacılara karşı sigorta poliçeleri limitleri dahilinde sorumlu olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında yapılan hesaplamalara göre davacı …’ın eşinin ölümü nedeniyle maddi zararının 172.560,46 TL, davacı …’ın babasının ölümü nedeniyle maddi zararının 38.858,45 TL olduğu ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan TBK’nın 52. maddesindeki “zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş, yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim tazminatı indirebilir ya da tamamen kaldırabilir” hükmü göz önüne alınarak olayın oluş biçimi ve davacıların murisinin %100 kusurlu olması göz önüne alınarak Mahkememizce takdiren % 20 oranında indirim yapılması sonuç ve kanaatine varılarak davacıların maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacı … için 138.048,37 TL, davacı … için 31.086,76 TL tazminatın davalı … açısından teminat limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan tahsiline ve davanın kısmi dava olduğu davadan önce sigorta şirketinin temerrüde düşürülmediği göz önüne alınarak sigorta şirketi açısından dava dilekçesinde talep edilen miktarlar için dava tarihinden itibaren, ıslah dilekçesinde talep edilen miktarlar için ıslah tarihinden itibaren yasal faize, diğer davalılar için kaza tarihinden itibaren yasal faize karar verilmiştir.
Davacılar kaza nedeniyle davalılar…A.Ş. ve …Şti. ‘nden manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
Manevi tazminat çekilen elem ve üzüntü karşılığı olup tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alınarak, bozulmuş ruhsal ve bedensel huzurun düzeltilmesi için M.K.nun 4. maddesinde yer alan hak ve nesafet kurallarına uygun olarak ve bu arada sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak şekilde takdir ve tayin edilmesi gerekir.
Bu ilkeler çerçevesinde tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, çevre koşulları, davacıların olaydan etkilenme durumu, paranın satın alma gücü, davalıların ödeme gücü ile hak ve nesafet kurallarına göre olay nedeniyle davacıların çektiği elem ve üzüntüye karşılık müteveffanın eşi davacı … için 100.000 TL, kızı davacı … için 100.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/01/2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılar …A.Ş. ve …Şti. ‘nden alınarak davacılara verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE, davacı … için 138.048,37 TL, davacı … için 31.086,76 TL maddi tazminatın, davalı …Ş nin poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, davalılar….A.Ş. ve …Şti. açısından kaza tarihi olan 21.01.2013 tarihinden itibaren davalı … açısından (her bir davacı için 1.000 er TL.si için dava tarihi olan 12.06.2013 tarihinden itibaren, davacı … için 137.048,37 TL, davacı … için 30.086,76 TL için ıslah tarihi olan 26.06.2019 tarihinden itibaren) hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacıların manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE, davacı … için 100.000 TL, davacı … için 100.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21.01.2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılar …A.Ş. ve ..Şti. den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 25.215,62 TL harçtan, 2.739,25 TL peşin harç ve 715,28 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.454,53 TL harcın mahsubu ile bakiye 21.761,09 TL harcın davalılardan (davalı … şirketinin sorumlu olduğu miktarla orantılı olarak sorumlu olacak şekilde) müşterek ve müteselsilen tahsiline,
4-Davacının yatırdığı 2.739,25 TL peşin harç, 715,28 TL ıslah harcı ve 24,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 3.478,83 TL nin davalılardan (davalı … şirketinin sorumlu olduğu miktarla orantılı olarak sorumlu olacak şekilde) müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesine göre Maddi Tazminat için hesaplanan 20.017,84 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı … şirketinin sorumlu olduğu miktarla orantılı olarak sorumlu olacak şekilde) müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, Maddi Tazminatın reddedilen kısmının TBK’nın 52. maddesi gereğince yapılan indirim nedeniyle reddedildiğinden davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesine göre Manevi Tazminat için hesaplanan 22.950 TL vekalet ücretinin davalılar davalılar …A.Ş. ve …Şti.’den tahsili ile davacılara verilmesine,
7-Manevi Tazminatın reddedilen kısmı için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi gereğince 22.950 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak, davalılar…A.Ş.ve ..Şti.’ne verilmesine,
8-Davacılar tarafından yapılan 3.458,90 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.317,46 TL sinin davalılardan (davalı … şirketinin sorumlu olduğu miktarla orantılı olarak sorumlu olacak şekilde) müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
9-Davalı ….A.Ş. tarafından yapılan 104 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 64,39 TL sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davalıya verilmesine,
10-Davalı …Şti. tarafından yapılan 50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 30,96 TL sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davalıya verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

Davacılar vekilinin ve davalı…Şti. vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.