Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1213 E. 2021/48 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/1213 Esas
KARAR NO:2021/48

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:19/09/2014
KARAR TARİHİ:26/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; … davalı bankaya tahsil cirosu ile davaya konu bono ve çekleri teslim ettiğini, davalı banka tarafından tahsil edilmek üzere kabul edilen bono ve çekler müvekkile iade edilmediğini ve davalı tarafından da takip edilmeyerek zaman aşımına uğratıldığını, davalı bankaya borcu kalmayan … tarafından …. İcra Müdürlüğünün … numaralı icra dosyası ile bedelleri talep edildiği halde ne kıymetli evrak bedelleri ne de evrak asılları müvekkiline teslim edilmediğini, davalı bankanın haksız tutumu nedeniyle ekonomik gücü iyice zayıflayan … tarafından alacak kalemi müvekkili şirkete devredildiğini, davalı tarafından gerek işlem yapılmayarak hak zayiatına neden olunması müvekkili açısından gerekse tahsilatın imkansız hale getirilmesi nedeniyhe haklı olarak bono-çek bedellerinin ödenmesi talep edildiğini, ancak kötü niyetli olarak kendi kusurlu bilindiği halde kıymetli evrak değerlerini ödemeye ve evrakları iadeye yanaşmayan banka tarafından icra takibine itiraz edildiğini, tarafların tacir olması nedeniyle ilişkiye ticari faizin uygulanması gerektiğini, yukarıda arz edilen nedenlerle, davalının haksız itirazının İİK 68. madde ve devamı gereği kaldırılarak fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydı ile ticari faizi ile takibin devamına karar verilmesini, takibin %20’sinden aşağı olmamak üzere davalının inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesindeki tüm iddiaların haksız, mesnetsiz olduğunu, tamamen hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, …’yle imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden müvekkili banka tarafından ticari kredileri kullandırıldığını, ödenmemiş kredi borcu bulunmakta olduğunu, müvekkili banka tarafından kredi borçlusu … ve kefili hakkında …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, kredi borçlusu … kredi borçlarının ödenmesi amacıyla dava konusu çekleri temlik cirosu ile müvekkili bankaya devir ve temlik ettiğini, dava konusu çekleri süresinde ibraz edilmiş ise de karşılıkları çıkmadığını, bazı çeklerde ise ödemeden men kararının bulunduğunu, bu nedenle müvekkili banka kredi alacakları ödenmediği gibi oluşan teminat açığı için müvekkili bankaya yeni muteber teminat da verilmediğini, Genel Kredi Sözleşmelerinin ilgili hükümleri gereğince …. Noterliğinin 08/04/2009 tarih ve … Yevmiye sayılı ihtarnamesi ile banka alacağının ödenmesinin istenildiği, bu ihtarnameye karşın ödemede bulunulmadığından kredi borçlusu … ve kefiller hakkında …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, usul yönünden işbu davanın süresinde açılmadığını, süresinde açılmayan davanın usulden reddini talep ettiklerini, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davacı çekleri üzerinde hak sahibi olmadığını, ciranta sıfatıyla borçlu olduğunu, davacının doğmuş bur zararının bulunmadığını, huzurdaki davanın dinlenebilmesi için, davacının öncelikle kredi borçlarını ödeyerek çekleri teslim alması ve yetkili hamil sıfatını haiz olması, çekleri hakkında takip yapıp aciz vesikası alması, çeklerin tahsil edilememesinden bankanın sorumlu olduğunu ispatlaması gerektiğini, esas yönünden, imzalanan sözleşme gereğince davacı, çeklerin karşılıksız çıkması halinde, kredi borcunu nakden ödeyeceğini kabul ettiğini, ancak bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, yine sözleşme gereğince davacı çek ve senetleer takibat yapılmasının kendi sorumluluğunda olduğunun kabul etmesine rağmen bu hususta hiçbir girişimde bulunmadığını, imzalanan sözleşme gereğince, çeklerin zaman aşamına uğramış olması tamamen davacının kendi sorumluluğunda olduğunu, yine çekler incelendiğinde, tahsil kabiliyeti olmayan çekler olduğunun anlaşıldığını, çekler hakkında hukuki işlem başlatılmış olsa bile herhangi bir tahsilat sağlanması mümkün olmadığından ortada çekler hakkında hukuki işlem başlatılmamış olması nedeniyle doğmuş bir zarar da bulunmadığını, ayrıca çeklerden bir kısmı içinde ödemeden men talimatının bulunduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin her türlü hak, dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla, işbu davanın süresinde açılmaması nedeniyle usulden reddini, davacının dava konusu çekler üzerinde hamil sıfatı olmaması dolayısı ile de çekler üzerinde hak sahibi olmaması nedeniyle davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddini, dava konusu çekler ile ilgili davacı taraf tüm hukuki yolları tüketerek aciz vesikası ibraz edemediğinden dava şartı oluşmadığından davanın reddini, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, genel kredi sözleşmesi, temlik sözleşmesi, banka kayıtları, ticari defter ve belgeler,hesap kat ihtarnamesi ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı temlik alanın (temlik eden …) davalı bankaya tevdi edilmiş, işlem yapılamayarak zamanaşımına uğratılmış tahsili imkansızlaşmış çek bedellerinin tahsiline ilişkin, asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 177.479,04-TL. üzerinden ve asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek %13,75 temerrüt faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borca, faize, faiz oranına ve fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacının (temlik alan) takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Dava dışı takip alacaklısı …’nin, ….Noterliği’nin 03/04/2013 tarih, … yevmiye nolu, Temlikname ile, …. İcra Dairesinin … Esas nolu dosyasından, 106.405-TL.’lik alacağını, davacı …. Ltd. Şti.’ne temlik ettiği görüldü.
Davacı yanca, davalı banka ile imzalanan genel kredi sözleşmesinin tarafı olan dava dışı (icra dosyasını temlik eden) …’nin kredi borcunun kalmadığı, davalı bankaya tahsil cirosu ile verilen takibe konu çeklerin, dava dışı (icra dosyasını temlik eden) …’ye iade edilmediği gibi davalı banka tarafından da süresinde tahsile konulmayarak zamanaşımına uğratıldığı böylelikle, tahsilatlarının davalı bankaca imkansız hale getirildiği iddiası ile uğranılan zarara ilişkin olarak , çek bedellerinin faizi ile birlikte ödenmesi için ve itirazın iptali davası açtığı görülmüştür.
İhtilaf, icra takibine konu çekler dolayısıyla, davalı bankanın sözleşmelere ve banka teamüllerine aykırı davranıp davranmadığı, davalı bankanın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacının zarara uğrayıp uğramadığı ve davacının, davalıdan takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Mali Müşavir … ve Emekli Banka Müdürü … tarafından hazırlanan 28/12/2020 tarihli raporda “…mevcut delil durumuna göre davalı bankaya somut olayda sözleşmesel bağlamda bir kusur isnat ettirilmemiş olduğu…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Davalı banka dava dışı (icra dosyasını temlik eden) … arasında, Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, iş bu sözleşmeye istinaden kredi kullandırıldığı, kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine 06/04/2009 tarihinde hesabın kat edildiği ve ….İcra Müdürlüğü’nün, … E. sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde, dava dışı (icra dosyasını temlik eden) …’nin , anapara, faiz ve fer’ileri olmak üzere toplam 116.553,43-TL.’den ilamsız takibe geçildiği anlaşılmıştır.
Genel Kredi Sözleşmesinin, “19-D-Ticaret Senet Temliki ve Rehin başlıklı, maddesi, “Bu taahhütname ile açılan kredinin kısmen veya tamamen ticari senetler karşılığı senet avansı kredi işlemlerinde, iskonto, iştira muamelelerinde kullanılması halinde, öte yandan senet ve vesika temliki, ayrıca senetlerin teminat olarak tevdi ve sair şekli ve suretle Bankanız emrine ciro edeceğimiz, aval veya kefil olacağımız ya da kabul edeceğimiz adi veya vesikalı, YTL ya da yabancı ile birlikte aşağıdaki hükümlerin de geçerli olacağının kabul ve taahhüt ederiz.
d)Vadesinde ödenmeyen teminat senetlerinin veya çeklerin karşılığı hesabın marjının müsait olup olmadığına bakılmaksızın tarafımızdan Bankanıza nakden ödenecektir.
e)Teminat olarak tevdi edeceğimiz senetlerin veya çeklerin borçlu, kefil, ciranta ve muhatapları aleyhinde takibat yapılması ve dava açılması ile ilgili işlemler tarafımızca yapılacaktır. Ancak Bankanızın, dilediği takdirde, her türlü masrafı bize ait olmak üzere söz konusu takip ve dava işlemlerini re’sen yapabileceğini kabul ve beyan ederiz.
f)Teminat olarak senet avansı hesabı için tevdi ettiğimiz ve edeceğimiz bütün senetlerimizin borçlu ve cirantalarını takip edip etmemekte Bankanız serbest olacaktır. Teminat senetlerimizi sorumlularından biri veya tümü aleyhine Bankanızca kanuni takip işlemine başlanmaması halinde bu senetlerdeki veya çeklerdeki haklar zaman aşımına uğrasa dahi Bankanız sorumlu olmayacaktır. Keza senede veya çeke bağlı hakların zaman aşımına uğraması halinde, Bankanızdan herhangi bir şekilde talepte bulunulmayacaktır. Bu konuda bankanızın tarafımıza ihbar yükümlülüğü bulunmamaktadır….” hükümlerini ihtiva ettiği görüldü.
Davalı bankanın, 18/04/2019 ve 27/11/2019 tarihinde verdiği cevabi yazılar ile, dava dışı (icra dosyasını temlik eden) …’nin, 18/04/2019 tarihi itibariyle davalı bankaya, 180.562,61-TL. borcunun bulunduğunun davaya konu çeklerin, dava dışı (icra dosyasını temlik eden) …’ye kullandırılan kredilerin teminatı olmak üzere verildiğinin bildirildiği ve çek bilgileri ile birlikte ve çek fotokopilerinin gönderildiği görülmüştür.
Davaya konu çeklerin, dava dışı (icra dosyasını temlik eden) … tarafından, kredilerin geri ödenmesinin temini amacı ile temlik cirosu ile davalı bankaya teslim ve tevdii edildiği, davalı banka ile dava dışı (icra dosyasını temlik eden) … arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandırılan kredi borcunun halen devam ettiği, dava dışı (icra dosyasını temlik eden) …’nin, aynı zamanda tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla, davaya konu çeklerden dolayı da davalı bankaya borçlu olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, genel kredi sözleşmesi, temlik sözleşmesi, banka kayıtları, ticari defter ve belgeler,hesap kat ihtarnamesi ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş ve tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, dava dışı (icra dosyasını temlik eden) … ile davalı banka arasında, genel kredi sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşmeye istinaden kredi kullandırıldığı ve kredinin geri ödenmesini teminen davaya konu çeklerin davalı bankaya temlik cirosu ile tevdi edildiği, sözleşmenin 19-D maddesi, d, e ve f bentleri gereğince de davalı bankaya tevdi edilen teminat senetlerinin, zaman aşımına uğraması halinde dahi davalı bankanın sorumlu olmadığının imza altına alındığı, dava dışı (icra dosyasını temlik eden) …’nin, dava tarihi itibariyle davalı bankaya kredi borcunun devam ettiği, kredi borcunun teminatı olarak bankaya tevdi edilen çeklerden kaynaklanan borcunun da devam ettiği, çek bedellerinin davalı bankadan tahsilinin talep edilebilmesi için, çeklerin asıl borçlu/larından tahsilinin olanaksız hale gelmiş olması, bu nedenle davacının zararının doğması gerektiği (Yargıtay 11.HD.04/05/2015 tarihli, 2014/15993 E.-2015/4802 K. sayılı ilamı, İstanbul BAM 12.HD.21/12/2017 tarihli, 2017/324 E.-2017/616 K. sayılı kararı) davacının öncelikle temel ilişkiye dayalı takip ve dava haklarını kullanarak çek bedellerinin tahsili için çek borçlu/ları aleyhine tüm hukuki yollar tüketilmeden, doğrudan davalı banka aleyhine açılan iş bu davada zararın doğması şartının henüz gerçekleşmediği kanaati oluştuğundan, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 25,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 34,10-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 14.049,93-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalının yapmış olduğu 50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır