Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1203 E. 2021/602 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/1203 Esas
KARAR NO:2021/602

DAVA:Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :19/09/2014
KARAR TARİHİ:05/10/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/06/2013 tanzim tarihli, 15/04/2014 vade tarihli, 32.500-TL’lik bono senedinin … A.Ş. … Şubesi’ne tahsil için koyulduğunu, davalı şirketin bankaya tahsil için koyduğu senetteki keşide yerindeki imzanın müvekkilinin olmamasına ve müvekkilinin davalı şirkete borçlu olmamasına rağmen müvekkilinin bankadan ihbar gelince başka alacaklılara verdiği senetler ile bu senedi karıştırarak ödediğini, bankaya ödeme yaptıktan birkaç gün sonra senet asıllarını bankadan aldığında senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, senede dikkatlice bakınca öğrendiğini, senedin arkasında sırası ile alacaklı gözüken … … ve …, … İnş. Taah. İth. İhr. San ve Tic Ltd Şti ve …’in cirolarının bulunduğunu ancak müvekkilinin cirantalara da hiçbir borcu olmadığı gibi bu cirantaların hiçbirisine bu senedi vermediğini, davalı şirketin sashte olarak tanzim ettiği senedi bankaya vererek müvekkilinin yanlışlıkla bu senet bedelini ödemesine sebebiyet verdiğinden, ödediği 32.500-TL’nin tahsili için Mahkememize müracaat etme zaruretinde kaldığını, yukarıda açıklanan nedenlerle; müvekkilinin davalı şirkete hiçbir borcu olmadığından ve 32.500-TL parayı borcu olmadığı halde banka kanalı ile davalı şirkete ödediğinden, bankaya tahsil için konulan senetteki imzaların müvekkilinin olmadığı anlaşıldığından 32.500-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; aralarında müvekkil şirketin de bulunduğu birçok banka ve finans kurumunun organize bir dolandırıcılık şebekesi tarafından milyonlarca Türk Lirası tutarında dolandırıldığını, davacının bu dolandırıcılık şebekenin fiillerinden haberdar olduğunu, fiil ve eylemleri ile bu şebekenin işini kolaylaştırdığı yolunda ciddi delil ve emareler mevcut olduğunu, dolandırıcılık şebekesi tarafından yapılan işlemlerden haberdar olduğunu, borçlusu olmadığı senetleri durumu bile bile ödediğini, fiil ve davranışları ile dolandırıcılık şebekesinin amacına ulaşmasına vasıta olan davacının taleplerinin Medeni Kanunun 2. ve 3.maddesinde tanımlanan objektif hüsnüniyet ve subjektif hüsnüniyet kaideleri ile bağdaşmadığını, tacir sıfatını haiz olan davacının hareket tarzının basiretli bir tacirin hareket tarzı ile örtüşmediğinin tespit edilebileceğini, müvekkilinin dava konusu edilen senetleri faktoring işlemi neticesinde iktisap ettiğini, müvekkil şirketin bir faktoring şirketi olup, dava dışı … ile 19/07/2013 tarih ve 22071 sayılı Genel Faktoring Sözleşmesini akdetmiş olduğunu, anılan sözleşme kapsamında 02/09/2013 tarihinde yapılan faktoring işlemi ile … tarafından, tanzim olunan 3 adet faturadan kaynaklanan hak ve alacakların 1.164.914-TL tutarlı kısmı temlik alınmış olduğunu ve karşılığında 1.040.000-TL faktoring ödemesinin yapılmış olduğunu, dava konusu edilen 15/01/2014 tarih ve 32.500-TL bedelli bedelli senetin, faktoring işlemi ile temlike konu faturanın borçlusu olan dava dışı … İnşaat San ve Dış Ticaret Ltd.Şti tarafından ciro edilerek …’e verilen, onun tarafından da ciro edilerek müvekkil şirkete teslim edilen senetlerden birisi olduğunu, davaya konu edilen senetlerde ciranta olan ve çok büyük taahhüt işleri yürütmekte olan … İnşaat San ve Dış Ticaret Ltd.Şti. finans darboğazı içine girdiğini ve ödemelerini zamanında yapamama riski ile karşı karşıya geldiğini, şirket yöneticilerimim bu durumdan kurtulmak amacıyla, yaptıkları taahhüt işlerinde birlikte çalıştıkları, mal alışverişinde bulundukları, ticari iş ilişkisi içerisinde bulunduğu şirketlerin ortakları adına ve bu kişilerin bilgileri dahilinde sahte senetleri tazmin ettiklerini, tanzim olunan sahte senetlerin, gerçek senet ve çeklerle birlikte aralarında dava dışı … ve …‘un da bulunduğu kişiler tarafından bankalarda, faktoring ve finansman şirketlerinde nakte çevrilerek ,elde edilen finansmanın … İnş.San.ve Dış Tic. Ltd.Şti’ne aktarıldığını, adına sahte senet düzenlenen ve bu durum bilgileri dahilinde olan kişiler ise, senetler vadelerinde … İnşaat San ve Dış Ticaret Ltd.Şti tarafından ödendiğinden duruma ses çıkarmadıklarını, … İnşaat San ve Dış Ticaret Ltd.Şti ile olan ticari iş ilişkilerinin bozulmaması için yapılan işe bir tepki göstermediklerini, bu şirketen aldıkları paralarla sahte senetleri ödemeye devam ettiklerini, bir süre sonra … İnşaat San ve Dış Tic.Ltd.Şti. ‘nin sahte senetleri ödeyemez hale geldiğini, alacaklılar tarafından icra takipleri başlatılıp, icra takipleri bu sahte senetlerin keşidecilerine kadar uzayınca da; adına sahte senet tanzim edilen kişiler tarafından takibe itiraz, menfi tespit ve istirdat davalarının açıldığını, ödenen sahte senetlerin ile ilgili de istirdat davaları ikame olduğunu, bu istirdat davalarının ikamesindeki en büyük nedenin; evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından yapılan soruşturmada, bir kısım sahte senetlerin de keşideciler tarafından bankalardan ödendiğinin tespitiyle birlikte savcılık makamının bu sahte senetleri durumu bilerek ödeyen keşidecileri de soruşturmaya dahil etme endişesi olduğunu, Mahkememiz davasının sebepsiz zenginleşme temeline dayalı olup, sebepsiz zenginleşme şartlarının oluşmamış olduğunu, davacının dava dışı … İnş.taah.dek.san.dış Tic.ltd.şti ve … ile olan bağlantısının senetteki imzanın kendisine ait olmadığını bildiği halde ödediğini gösterdiğini, huzurdaki davayı ikame eden davacının, dava konusu senedi ödediği tarihte … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı ….Ltd Şti ünvanlı şirketin ortağı olduğunu, bu şirketin diğer ortağı ise …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …-E.ve … 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin …/…-E. sayılı dosyalarının davacısı olan … olduğunu, davacı … tarafından ikame olunan huzurdaki dava ile ortağı … tarafından ….Asl.Tic.Mahk.nin 2014/…-E. ve ….7.Asl.Tic.Mahk.nin 2014/…-E. sayılı davalarının noktasından virgülüne her şeyi ile birbirinin aynı olan davalar olduğunu, bu davaların ….Ltd.Şti nin ortağı olan davacılar tarafından ikame edilmiş olduğunu, her üç davada da davacıların ödemeye ilişkin ihbar gelmesi üzerine başka alacaklılara verilen senetler ile karıştırarak hataen ödediklerini, ödeme yaptıktan birkaç gün sonra senet asıllarını bankadan aldıklarında senetlerdeki imzanın kendilerine ait olmadığını gördüklerini ifade ederek ödenen bu meblağın istirdadını talep ettiklerini, bu üç davada aynı ciro silsilesine havi, toplam değeri 182.500-TL olan beş adet senedin farklı tarihlerde banka şubesinden borçlu olunduğu zannıyla ödendiğinin iddia edildiğini, aynı şirketin ortağı olan iki davacının da aynı anda kendilerini borçlu sanarak farklı tarih ve meblağlardaki senetlere banka gişesinden ödeme yapmalarını, üstelik ödeme yapılan senetlerinde aynı ciro silsilesine sahip senetler olmalarının bir tesadüf olamaz olduğunu, aynı şirketin ortağı olan davacıların aynı ciro silsilesini havi toplam değeri 182.500-tl olan beş adet senedi farklı tarihlerde borçlu olunduğu zannıyla ödedikleri iddiası basiretli bir tacirin hareket tarzına uygun olmadığı gibi, hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, bir senedin hataen, kendisini borçlu sanarak ödenmesi için aynı vade, tarih ve meblağda tanzim edilmiş gerçeğinin bulunması, diğer bir deyişle gerçek senedin klonlanmış olması gerektiğini, gerçek bir senedin klonlanmış olması ihtimalinin sözkonusu olmadığının davacılar tarafından ifade edildiğini, böyle bir ihtimalde bulunmadığına, davacıya senetlerle ilgili ödeme ihbarı tebliğ edildiğine göre; davacının nasıl olupta bu senedi kendisini borçlu zannederek ödediğini izah etmek durumunda olduğunu, senetlerin bankadaki ödeme işleminden birkaç gün sonra bankadan alındığına ilişkin beyanların gerçek dışı olduğunu, banka kayıtlarının da bunu teyit etmekte olduğunu, sebepsiz zenginleşme şartlarının huzurdaki davada oluşmadığı dikkate alınarak huzurdaki davanın reddi ile sair savunmalarının dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava; davacı tarafından davalıya ödenen senedin hataen ödendiği iddiasına dayalı TBK 78 vd. Maddeleri hükümleri dairesinde ödenen bedelin istirdadına ilişkindir.
Dava konusu senet incelendiğinde; 22.06.2013 keşide tarihli,15.01.2014 vade tarihli,32.500-TL bedelli olduğu keşidecisinin davcı …, lehtarının ….olduğu, arka tarafında cirantaların ise …Ltd.Şti, … ve son hamilin davalı Faktoring şirketi olduğu görülmüştür.
Davalı tarafından sunulan faktoring sözleşmesi incelendiğinde; 19.07.2013 tarihinde 500.000-TL limitli dava dışı ( senedi faktorin şirketine cirolayan) …’le davalı arasında faktoring sözleşmesinin imzalandığı görülmüştür.
… Bankasından celbedilen tahsilat makbuzu sureti incelendiğinde; davacı … tarafından 32.500-TL senet bedelinin 16.01.2014 tarihinde ödendiği anlaşılmıştır.
… Bankasından celbedilen dava konusu senet sureti incelendiğinde; senet suretine ödendi kaydının düşüldüğü, aslını teslim aldım yazısı altına davacı … ad soyadı ve imzasının olduğu tarihin ise 16.01.2014 yazıldığı görülmüştür.
… Bankasından calbedilen senet ihbar evrakı sureti ve tebligat evrakları incelendiğinde; tarihinin 17.09.2013 olduğu, davacı … … hitaben hazırlandığı, senet turanın 32.500 TL vade tarihinin 14.01.2014 olarak belirtildiği görülmüştür. Yine … imzasına tebliğ edildiği, tebliğ saatinin 10:30 olarak yazıldığı, … Gönderi İzleme ekran çıktısında gönderinin veriliş tarihinin 17.09.2013 tarihi yazdığı, gönderi hareketlerinde 26.09.2013 tarihi … yazdığı, gönderi durumunun kendisine teslim şeklinde yazıldığı görülmüştür.
Davacının işlem hacminin tespiti bakımında bankalara yazılan müzekkere cevaplarında;
Mahkememizce celbedilen davacı …’e ait … banaksı hesap hareketleri incelendiğinde; hesap hareketinin genel olarak yüksek meblağlar içermediği, en yüksek hareketin 20-21.11.2013 tarihi 10.000-Tl’lik hareket olduğu görülmüştür.
… Bankası tarafından gönderilen 07.05.2019 tarihli cevabı yazıda 1 adet senedin protestolu şekilde 2 adet senedin ise protestosuz olarak … A.Ş’ye iade edildiği anlaşılmıştır
… Bank tarafından verilen 29.04.2019 tarihli cevapta …’le ilgili herhangi bir hak ve alacağa, hesaba rastlanmadığı bildirilmiştir.
… Bank tarafından verilen 30.04.2019 tarihli cevapta …’le ilgili 2014 yılı ocak şubat aylarında yaptığı senet ödemesi, hesabı ve bankacılık işleminin bulunmadığı bildirilmiştir.
Vakıf Bank tarafından verilen 26.04.2019 tarihli cevapta …’le ilgili 2014 yılı ocak ayında senedinin bulunmadığı şubat ayında alacaklısı … Ltd.Şti olan iki adet protesto edilen senedinin olduğu ve senedin iade edildiği bildirilmiştir.
… tarafından verilen 22.04.2019 tarihli cevapta hesabın olduğu 01.01.2014-28.02.2014 tarihleri arasında hesap hareketinin olmadığı bildirilmiştir.
… tarafından verilen 16.04.2019 tarihli cevapta …’ün borçlu sıfatıyla senet ödeme işlem kaydına rastlanılmadığı bildirilmiştir.
… tarafından verilen 16.04.2019 tarihli cevapta …’ün 2014 yılı ocak-şubat aylarında senet ödeme işlem kaydına rastlanılmadığı bildirilmiştir.
… tarafından verilen 22.04.2019 tarihli cevapta …’ün 01.01.2014-28.02.2014 tarihleri arasında senet işlem kaydına rastlanılmadığı bildirilmiştir.
… Bankası tarafından verilen 15.04.2019 tarihli cevapta …’ün belirtilen döneme ait borçlu olduğu senet bulunmadığı bildirilmiştir.
… tarafından verilen 19.04.2019 tarihli cevapta …’ün hesap ve senet işlem kaydına rastlanılmadığı bildirilmiştir.
… Bank tarafından verilen 19.04.2019 tarihli cevapta …’ün herhangi bir hesabına rastlanılmadığı bildirilmiştir.
… tarafından verilen 1804.2019 tarihli cevapta …’ün senet ödeme bilgisine rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Ticaret Sicil Müdürlüğünün5.10.2019 tarihli cevabı yazı ve ekleri incelendiğinde; … Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketinin Ana sözleşmesinin 28.06.2013 tarihinde tescil edildiği, ortaklar arasında … Ve …’ün de olduğu, …’ün hissesini 25.02.2014 tarihinde noterden …’ye devretti görülmüştür.
Mahkememizce Alınan ATK raporunda sonuç olarak; inceleme konusu senetteki atılı basit tersimli borçlu imzası ile …’ün mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işlekli derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’ün eli ürünü olmadığı hususlarını bildirdikleri anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacının işlem hacminin araştırılması bakımından bankalara yazılan müzekkere cevapları incelendiğinde davacının büyük bir işlem hacminin olmadığı, hesap hareketlerinde yüksek meblağlı hareket olmadığı ve en yüksek meblağın dava edilen miktarın yaklaşık 1/3′ ü kadar olduğu, … Bankası tarafından gönderilen evraklardan senede ilişkin protestonun ödemeden aylar öncesinden yapıldığı ve davacının senet bilgisine ulaştığı, yine davacı dava dilekçesinde senedi sonradan aldığını iddia etmiş ise de … Bankası tarafından gönderilen senet sureti üzerine yazılan yazıda senedin teslim tarihinin 16.01.2014 yazdığı ve ödeme tarihi ile aynı olduğu, kaldı ki dava konusu senetler kambiyo senedi olduğu gibi gelen ticaret sicil kayıtlarına göre davacı senedin tanzim ediliği tarih itibariyle tacirdir ve basiretli bir tacir gibi davranması, ödeme yaparken senet üzerindeki imzanın kendisine ait olup olmadığını incelemesi gerekirken basiretli bir tacir gibi davranmadığı anlaşıldığından kendi rızası ile yapmış olduğu ödemeyi hataen yaptığını ispat edemeyen davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 59,30-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 179,11-TL harçtan fazlaca alınan 119,81-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 4.875,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 17,40-TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf Vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır