Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1054 E. 2019/773 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/930
KARAR NO : 2019/759
DAVA : Haksız Rekabet Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 14/12/2012
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
Mahkememize açılan Haksız Rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; Müvekkili şirketin 2002 yılında gümrük müşavir firması olarak kurulduğunu, davalı …’ın kurucu ortak ve en büyük hissedar olduğunu, davacı şirketin büyümesi ve daha geniş kitlelere hizmet verebilmek amacıyla davalı … ile dava dışı …A.Ş.’nin sahibi … arasında 25.07.2007 tarihinde hisse devir sözleşmesi akdedildiğini, 05.02.2008 tarihinde davalı …’ın yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini, davalı …’ın halen davacı şirkette ortak olduğunu, Davalı …’ın 2011 yılının sonlarında davacı müvekkili şirket aleyhine hareket etmeye başladığını, davacı ile aynı sektörde faaliyet gösteren …’ni kurduğunu, söz konusu şirketi kurmadan önce …şirketinde çalışmaya başlamaları konusunda davacı şirket çalışan personeli haksız ve hukuka aykırı şekilde etkilediğini, baskı kurduğunu ve hatta bu amaçla davacı şirketin Türkiye’deki tüm şubelerinde gizli toplantılar yaptığını, davalıların ortak hareket ve eylemleriyle davacı şirkette çalışan birçok personelin yeni kurulan davalı şirkette çalışmak üzere davalı …’ın işe aldığını, ayrıca müvekkili şirketin gizli bilgilerini, müvekkili şirketten aldığı müşterilerden aldığı belge ve evrakları kullanarak müşteri portföyüne yönelik çalışmalar yaptığını, internet sitelerinde yeni şirketi tanıtırken davacı şirketin devamıymış ve davacı şirketin yeni bir oluşuma girmiş gibi gösterildiğini, davalının tüm bu eylemlerinin, gerek taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine gerek T.T.K.’nın haksız rekabet hükümlerine açıkça aykırı olduğunu, davalı …’ın kurduğu şirketin haksız rekabet teşkil ettiğini anladığı ve bu eylemlerden dolayı davacı şirketin hukuki yolları müracaat edeceğini idrak ettiği zaman davalı şirketteki hisselerini kardeşi …’a devrettiğini, müvekkili şirket tarafından …Noterliğinin 16/10/2011 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı şirkete haksız rekabet yasağına aykırı davranışına son verilmesinin ihtar edildiğini, ayrıca …Noterliğinin aynı tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesinin davalı …’a gönderilerek rekabet yasağını ihlal ederek dolaylı yoldan davacı şirketin personellerine yeni bir gümrük müşavirliği şirketi kurduğunu, müvekkili şirketin müşterilerini ayartmaya çalıştığını ve bu eylemler nedeniyle hukuki yollara müracaat edileceğinin bildirildiğini, davalı şirketin ticaret sicil gazetesi incelendiğinde neredeyse her ay ve hatta zaman zaman ayda 2 kez hisse devirleri yapıldığı hususu göz önüne alındığında, işbu şirket hissesi olan kişilerin aslen gerçek ortaklar olmadığı, tamamen kağıt üzerinde hissedar oldukları ve şirketin asıl sahibinin ve şirketi yönetenin davalı …’ın olduğunun açıkça belli olduğunu, davalı …’ın kısa bir süre de olsa davalı şirketteki hisseleri devralarak şirketin arka plandaki asıl sahibinin kendisi olduğunu açıkça gösterdiğini, müvekkili şirketin birçok çalışanının aynı tarihte işten ayrıldığını, toplantıda …’ın yeni kurulan şirkete geçerler ise davacı şirketten kazandıkları kıdem tazminatını karşılayacağını, davacı şirket aleyhine dava açtırıp kıdem tazminatlarını almalarını sağlayacağını, parasını mahkeme kanalıyla alamayanların kıdem tazminatlarını kendi karşılayacağını taahhüt ettiğini, davacı şirkette çalışan kişilerin davalı şirkete ait evrakları ve ticari sır niteliğindeki belgeleri davalı …’ın talimatı ve hatta çalışanlara gönderdiği e-mail ile ve davalı … şirketi lehine kullanmak için istediği ve müvekkili şirketten aldığı … ve …’a ait belgelerin kamera kayıtları ile sabit olduğunu, halen davalı şirkette çalışan ve davalı şirketin internet sayfasında yetkili kişiler olarak gösterilen kişilerin tamamının davacı şirketin eski çalışanları olduğunu, tüm çalışanlar tarafından çekilen ihtarnamelerin neredeyse aynı gün veya bir gün önce veya bir gün sonra ve hepsinin de aynı noterden keşide edildiği hususu göz önüne alındığında, söz konusu bu eylemin davalılar tarafından organize edildiği ve çalışanların anlaşmalı ve organize bir şekilde hiçbir şekilde gerçek olmayan birtakım uydurma gerekçelerle istifa ettiğinin açıkça görüleceğini, davalı şirketin görünürdeki hissedarı olan müvekkili şirket çalışanlarının haricindeki yaklaşık 55 hatta daha fazla kişinin aynı anda aynı gerekçelerle aynı noterlerden ve aynı tarihlerde gönderdikleri ihtarname ile istifa etmelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve özellikle davalı şirketin kurulduğu tarihte istifa etmelerinin ve bu şirkette çalışmaya başlamalarının davalılar tarafından durumun organize edildiğini gösterdiğini ve bu durumun alenen haksız rekabet teşkil ettiğini, davalı şirketi görünürde kuran vekalet üzerinde kurucu hissedarları gibi görünen kişilerin, davalı şirketi kurdukları tarihte davacı şirket çalışanı olduğu ve davacı şirkette devam ederken davalılar lehine gizlice çalıştıklarını, davacı şirketin müşteri portföyünün, ticari sırlarını davalılar için kullandıklarını, davalıların birlikte hareket ederek ve haksız rekabet olacak şekilde davacı çalışanlarının hukuka aykırı bir şekilde gizli toplantılar düzenleyerek haksız rekabet eylemlerini gerçekleştirdiklerini, …’in savunma yazısının ekinde sunulan …’a ait savunma yazısında; …’ın müvekkili şirkete ait evrakları davalı …’ın talimatı ile aldığını kabul ettiğini, CD çözümünden de anlaşılacağı üzere müvekkili şirkete ait evrakların davalı …’ın talimatı ile hareket ettiklerini ikrar eden … ve …’in kolilerle belgeleri aldığının açıkça görüleceğini, davalıların müvekkili şirketten edindikleri belge, ticari sırlar ve müşteri portföyünün haksız rekabet yaparak kendi lehlerine kullandıklarını, davacı şirket ile ticari ilişkisi devam eden şirketleri aldatıcı hareketler ile davalı şirket ile çalışmaları konusunda aldattıklarını, davalıların haksız rekabet ile ilgili hükümleri ihlal ettikleri gibi Davalı …’ın taraflar arasında akdedilen hisse devir sözleşmesinin 8. maddesindeki rekabet yasağı hükmünü açıkça ihlal ettiğini, sonuç itibariyle davalıların planlı şekilde uyguladıkları eylemlerinin gerek mülga TTK’nın 57. maddesi gerekse yürürlükte bulunan TTK’nın 55. maddesi gereğince açıkça haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek davalıların haksız rekabetinin önlenmesine, haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, rekabet yasağına aykırılık ve haksız rekabet nedeniyle tespit edilecek maddi ve manevi zararların tespitine, yargılama esnasında tespit edilecek maddi zararlar ile şimdilik 100.000 TL maddi ve 250.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 14/06/2017 tarihli talep arttırım dilekçesi ile; maddi tazminat taleplerini 416.876,63 TL’ye çıkarttıklarını belirterek tamamlama harcını yatırmıştır.
Davalılar vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; müvekkili …’ın uzun yıllar gümrük işleri yaptığını ve 2002 yılında … A.Ş.’ni kurduğunu, müvekkilinin dava dilekçesinde bahsedilen …şirketinin asıl ortağı, dava dışı …A.Ş.’nin sahibi … ile anlaştığını, dava dışı …’ın davacı şirketin % 51 hissesini satın aldığını, müvekkilinin kalan hisselerin alınacağına olan inancıdan dolayı ve güven karşılığında şirketteki yönetim kurulu başkanlığı görevinden 02/02/2008 tarihinde istifa ettiğini, şirketle ortaklık haricinde hiçbir bağının kalmadığını, müvekkili …’ın 2011 yılının son aylarında …’ın kendi şirketi olan …’dan ortağı olduğu davacı şirkete yaklaşık 20.000.000 TL tutarında içeriği itibariyle sahte faturalar keserek içini boşaltığını duyduğunu, bu nedenle müvekkili … ve …’ın arasında uyuşmazlık çıktığını, davacı şirket çalışanlarına … tarafından baskılar yapılmaya başlandığını ve müvekkili …’ın kötülendiğini, çalışanların huzursuz edildiğini, buna ilişkin ihtarnameler gönderildiğini ve suç duyurusunda bulunulduğunu, dava dışı …’ın davacı şirket ile ilgili olarak hukuka aykırı işlemler yaptığını, davalı şirketin içini boşalttığını, şirketi zarara uğrattığına ilişkin çekilen hiçbir ihtara cevap vermediğini, müvekkili …’ın diğer davalı şirket ile hiçbir ortaklık bağının bulunmadığını, davacı şirketin gümrük hizmeti verdiğini, ürettiği kendine ait bir sır kapsamına girecek herhangi bir şeyin bulunmadığını, diğer gümrük şirketleri gibi müşterilerinin gümrük işlemlerini yaptığını, gümrük işlemleri ile ilgili bakanlık tarafından yayınlanan ücret tarifesi bulunduğunu, tüm gümrük şirketlerinin buna göre hizmet verdiğini, davalı şirket ortaklığı İlter …’un ve bazı çalışanların emeklilik hakkını kazandıkları için istifa ettiklerinin beyan edildiğini, …’un 15 yıllık çalışma süresini doldurarak emekliliği hak ettiğine dair …’dan yazı alınarak buna ilişkin iş akdini feshedildiğini, tazminatı ödenmeyince dava açtığını, davada tarafların sulh olduklarını, çalışanların Barsan şirketi içinde çalıştıkları, fazla mesai yaptıkları, baskı altına alındıklarını …’nın açıkça ifade ettiğini, çalışanların fazla mesailerinin ödenmemesi, çalıştıkları şirketten başka bir şirketin işlerinin yaptırılması,baskı altına alınması,huzursuz edilmeleri nedeniyle çalışanların iş sözleşmelerini haklı nedenlerle feshetmelerinin İş Kanunundan doğan hakları olduğunu, davalı şirketin 1982 yılından beri faaliyet gösterdiğinin beyan edilmesinin haksız rekabet teşkil etmeyeceğini, müvekkili şirketin kurucularının 15 yıldır sektör içinde olduklarını, internet sitesinin 2012 yılı Nisan ayında açıldığını, internet sitesi açılmadan müşterilerle çalışmaya başlandığını, çalışanların kendi tercihlerinin haksız rekabet olarak yorumlanamayacağını ayrıca zamanaşımı itirazında bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Taraf delilleri incelenmiş, ticaret sicil ve … kayıtları celp edilmiş, bilirkişi heyetinden rapor ve ek raporlar alınmıştır.
Bilirkişiler Prof. Dr. …, Prof. Dr. … ve …Mahkememize sundukları 31.05.2015 tarihli raporlarında; Davacı şirketin davalı …’ın % 99,75’ine sahip hakim ortak olarak 2002 yılında kurulduğunu, dava dışı … ile davacı şirket ve davalı … arasında 31/07/2007 tarihinde hisse devir sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin 01/12/2001 tarihinde tescil ederek kurulduğunu, davalı şirketin kurucularından ve yönetim kurulu üyeliğine seçilen İlter …’un davalı şirketin kuruluşunun tescil edildiği tarihten 5 gün sonra 1987 yılından beri çalıştığı davacı şirketten istifa ettiği, istifa ettiği tarih itibariyle davalı şirketin hem ortağı hem de imza yetkilisi yönetim kurulu üyesi olduğu, davalı şirketin 29/12/2011 tarihli ticaret sicil gazetesine göre İlter … ile …’nın 1.758 hissesinin davalı …’a devrettiklerini, davacı şirket tarafından davalılara ihtarnameler gönderildiğini, bu ihtarnameler ile haksız rekabet oluşturan fiillerin önlenmesini talep edildiğini, 27/12/2011 tarihindeki devir sözleşmesi ile davalı …’ın hisselerini devrettiği ve şirket ortaklığından ayrıldığını, davacı şirket ile davalı şirketin her ikisinin de gümrük müşavirliği hizmeti vermekte olduğunu, davalı şirketin kuruluş tarihinde toplam 5 kişinin (… ve İlter …’un davalı şirket korucu ortağı olduğu) çeşitli sebeplerle işten ayrıldıkları, toplam 43 kişinin 2012 Ocak döneminde çeşitli sebeplerle işten ayrıldığını, toplam 17 kişinin … Noterliğinden fesih ihbarı gönderdiği, işten ayrılan personelin tekrar 5 farklı iş numarası olan değişik iş yerlerinde işe giriş yaptıkları, bu iş yeri sicil numaraların davalı şirkete ait olması halinde toplu personel kaydırma operasyonundan bahsedilebileceğini, dava konusu olayın yeni TTK’nın yürürlüğe girmesinden öncesine ait olduğundan, mülga 6762 sayılı TTK’nın haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davalı şirketin kuruluş aşaması ve gerekse diğer davalı …’ın davalı şirkete ortak olması ve sonraki süreçteki davalı şirketin ortaklık yapısındaki ani değişikliklerin ve davacı şirket personelindeki ani istifa ve fesih işlemleri birlikte değerlendirildiğinde, davalıların fiil ve eylemlerinin haksız rekabet kapsamında değerlendirilebileceği, davacı şirketin 2012 yılında bir önceki yıla göre toplam 5.184.218,39 TL tutarında ciro kaybına maruz kaldığı, davacının azalan bu cirosunun % 88,98 oranında davalı şirketin portföyüne kaydığını belirtmişlerdir.
Bilirkişilerin Mahkememize sundukları 31.05.2017 tarihli ek raporlarında; Davalı …’ın davalı şirkete ortak olması ve sonraki süreçteki davalı şirketin ortaklık yapısındaki ani değişikliklerin ve davacı şirket personelindeki ani istifa ve fesih işlemleri ve davacı şirketten ayrılan 42 personelin davalıya ait personelin davalıya ait iş yerlerinde çalışmaya başlaması birlikte değerlendirildiğinde, Davalıların fiil ve eylemlerinin haksız rekabet kapsamında değerlendirilebileceği, davacının 5.184.218,39 TL ciro kaybı kadar satış yapabileceği, hizmet satışına binaen hizmet maliyetlerinin yanında bir takım faaliyet giderlerine katlanmak mecburiyetinde kalacağı gerçeğinden hareketle mahrum kaldığı kar hesaplamasında faaliyet kar marjı oranına göre hesaplama yapılması gerektiği, davacının 416.876,63 TL faaliyet kar mahrumiyetini talep edebileceği belirtilmişlerdir.
Bilirkişilerin Mahkememize sundukları 18/12/2017 tarihli raporlarında; Davacının davalı şirkete haksız rekabet nedeniyle keşide etmiş olduğu ihtarnamelerin, 16/12/2011 tarihli olduğunu, davanın 14/12/2012 tarihinde açıldığı, buna göre 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde davanın açılmış olduğunu belirttikleri görülmüştür.
Davacı taraf davalıların haksız rekabeti nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Haksız rekabete ilişkin olayların 6102 Sayılı TTK’nın yürürlüğe girmesinden önceki döneme ait olduğundan davada mülga 6762 Sayılı TTK’nın haksız rekabete ilişkin kurallarının uygulanması gerektiği, davacı tarafından davalı şirkete gönderilen haksız rekabete ilişkin ihtarnamenin 16/12/2011 tarihli olması ve davanın 14/12/2012 tarihinde açılması göz önüne alındığında zamanaşımı süresi dolmadan davanın açıldığı bu nedenle davalıların zamanaşımı itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Mülga 6102 Sayılı TTK’nın 56. maddesinde haksız rekabettin; aldatıcı hareket veya hüsnüniyet kaidelerine aykırı sair suretlerle iktisadi rekabetin her türlü suistimal olduğunun açıklanıdğı, 57. maddenin 8. bendinde; hüsnüniyet kaidelerine aykırı bir şekilde elde edilen veya öğrenilen imalat veya ticaret sırlarından haksız yere faydalanmanın haksız rekabet olacağı düzenlenmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı şirketin davalı …’ın % 99,75’ine sahip hakim ortak olarak 2002 yılında kurulduğu, dava dışı … ile davacı şirket ve davalı … arasında 31/07/2007 tarihinde hisse devir sözleşmesi imzalandığı, davalı şirketin 01/12/2001 tarihinde tescil ederek kurulduğu, davalı şirketin kurucularından ve yönetim kurulu üyeliğine seçilen İlter …’un davalı şirketin kuruluşunun tescil edildiği tarihten 5 gün sonra 1987 yılından beri çalıştığı davacı şirketten istifa ettiği, istifa ettiği tarih itibariyle davalı şirketin hem ortağı hem de imza yetkilisi yönetim kurulu üyesi olduğu, daha sonra İlter … ile …’nın 1.758 hissesinin davalı …’a devrettikleri, davacı şirket ile davalı şirketin her ikisinin de gümrük müşavirliği hizmeti vermekte olduğu, davalı şirketin kuruluş aşaması ve davalı …’ın davalı şirkete ortak olması ve sonraki süreçteki davalı şirketin ortaklık yapısındaki ani değişiklikler olması ve davacı şirket personelindeki ani istifa ve fesih işlemleri, davacı şirketten ayrılan 42 personelin davalıya ait iş yerlerinde çalışmaya başlaması birlikte değerlendirildiğinde, Davalıların fiil ve eylemlerinin haksız rekabet kapsamında olduğu, davacı şirketin 2012 yılında bir önceki yıla göre toplam 5.184.218,39 TL tutarında ciro kaybına maruz kaldığı, davacının azalan bu cirosunun % 88,98 oranında davalı şirketin portföyüne kaydığı, davacının 5.184.218,39 TL ciro kaybı kadar satış yapabileceği, mahrum kalınan kar hesaplamasında faaliyet kar marjı oranına göre hesaplama yapılması gerektiği, bilirkişilerin hesabına göre davacının 416.876,63 TL faaliyet kar mahrumiyetini talep edebileceği anlaşıldığından mülga TTK’nın 58. maddesi gereğince davacının zarar ve ziyanını tazminini talep edebileceğinden davacı şirketin maddi tazminat davasının kabulüne karar verilmiştir.
Davacı taraf haksız rekabet nedeniyle manevi tazminat talep etmiştir. Davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemleri neticesinde mülga TTK’nın 58 maddesi gereğince davacı şirketin manevi tazminat talep edebileceği anlaşıldığından, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, haksız rekabet eylemi, bu eylemden tarafların etkilenme durumları ile hak ve nesafet kuralları gereğince 50.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; Davalıların eyleminin haksız rekabet olduğundan 416.876,63 TL maddi tazminatın 100.000 TL sinin dava tarihinden, kalan 316.876,63 TL sinin talep arttırım tarihi olan 19.06.2017 tarihinden itibaren, 50.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 31.892,34 TL harçtan peşin alınan 5.197,50 TL ve tamamlama harcı 5.411,46 TL’nin mahsubu ile geriye kalan 21.283,38 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
3-Davacı tarafından yatırılan başvurma, peşin ve tamamlama harç toplamı 10.630,11 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi gereğince; maddi tazminat için hesaplanan 30.625,07 TL ile manevi tazminat için hesaplanan 5.850 TL olmak üzere toplam 36.475,07 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi gereğince; reddolunan manevi tazminat yönünden 5.850 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 3.359,70 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 2.352,11 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … tarafından yapılan toplam 20.00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 6 TL’sinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
9-Davalılar tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davalılara iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalılarının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır
¸Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.