Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/343 E. 2021/357 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2013/343 Esas
KARAR NO:2021/357

DAVA:Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/11/2013
KARAR TARİHİ:27/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, 2006/Mayıs ayında davalılardan …’ın özel hastane açmak için kapora vermesi gerektiğini ve bunun için kendisine para gerektiğini söylemesi ve bu konuda kendisine kefillik yapmasını istemesi üzerine, kredi görüşmesi yapmak üzere davalı … ile önce … Bankası … şubesine gittiklerini, ancak müvekkilinin vergi açılışı 5 aylık olduğu için kefilliği kabul edilmediğini, kredi talebinin reddedildiğini, daha sonra kredi başvurusu için davalı … ile birlikte … … şubesine gittiklerini, müvekkiliin de kendi kefilliği ile kredi alınamayacağını, kefilliğinin yeterli olmayacağını söylediğini, davalı da kendisinin taşınmazları olduğunu, ipotek verebileceğinin söylediğini, müvekkili ile davalı diğer davalının şubesine kredi başvurusu için gittiklerini ve kredi başvurusu yapıp oradan ayrıldıklarını, müvekkilinin aynı gün davalı banka tarafından arandığını ve kendisinden 2004-2005 yılı vergi levhası istendiğini, müvekkilinin vergi açılışının 2006 yılına ait olduğunu 5 aylık vergi kaydının bulunduğunu belirttiğini, davacı müvekkili bir gün sonra davalı bankaya çağrıldığını ve kredinin ipotek yolu ile davalı …’a verileceği söylendiğini ve bu şekilde ipotek karşılığı verilecek olan kredi sözleşmesini müvekkilinin de imzaladığını, daha sonra davalı banka tarafından davalı …’dan maaş bordrosu istendiğini, davalı … …’da çalıştığını söylediğini, davalı banka kendisine … vatandaşı olduğundan kendisine kredi verilemeyeğini söylediğini, davalı … minibüsü olduğunu ve …’da minübüs çalıştırdığını söylediğini, davalı banka da kendisinden vergi levhası istediğini, vergi levhasının 2006 yılına ait olması ve matrahının düşük olması nedeniyle bu kredi talebini de reddedildiğini, kredi taleplerinin rededilmesi üzerine davacı müvekkili 2 gün sonra bankaya giderek evraklarını almak üzere istediğini söylediğini, ancak davalı banka yetkilileri işlerinin yoğun olması nedeniyle kendisine daha sonra gelmesini söylediklerini, müvekkilinin de iş nedeniyle sürekli şehir dışı seyahet yaptığından evraklarını almaya gidemediğini, müvekkilinin 2007/Ocak ayı içinde davalı banka tarafından arandığını ve …’ın kredisine kefil olduğu için 3.500-TL devre faizinin ödenmesi gerektiğini söylediklerini, müvekkili davalı bankaya giderek kredinin onaylanmadığının söylediğini, davalı banka da kredi sonrada verdiklerini söylediklerini, müvekkili de kredinin kendisinin haberi olmadan verildiğinin söylediğinde davalı banka yetkisinin de diğer davalı …’ın yurt dışında olduğunu, ancak onun aracının satarak borcu tahsil edebileceklerini söylenildiğini, davalı banka tarafından kendisine diğer davalı …’ın verdiği ipoek karşılığında değil, kendi kefilliği karşılığında kredi verildiğinin söylenildiğini, davalı banka tarafından müvekkili aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibi ile 45.000-TL’lik icra takibine başlanıldığını, bu icra takibinden önce müvekkiline herhangi bir ihtarname ve yazı gönderilmediğini, icra takabine geçildikten sonra gönderildiğini, müvekkili olayı araştırmak için davalı …’ın eniştesi ile birlikte ortağının yanına giderek olayın nasıl olduğunu, bu parayı nasıl aldıklarını sorduğunu, bu şahısta 50.000-TL’lik çekleri olduğunu yazılmasın diye davalı banka müdürüne giderek birkaç günlüğüne kullanmak için para istediklerini, iş bankasından kredileri onaylandığında ödeyeceklerini söylediği, davalı banka müdürünün de 8 adet senet çıkararak toplamda 65.000-TL’lik olmak üzere tanıdık kişiler adına düzenlediklerini, 50.000-TL alarak 15.000-TL’i bankaya yatırdıklarını sonra da kendinin ortaklıktan ayrıldığını, banka müdürünün kardeşinin de bu işin içinde olduğunu beyan ettiğini, davalı banka müdürünün kardeşi de olayı kendisine itiraz ettiğini, bu olay üzerine davacı müvekkili, davalı bankaya gidip evrakları istediğini, ayrıca davacı müvekkili vergi mükellefiyeti 2006 yılında başlamış olmasına rağmen kendisi adına sahte olarak 2004-2005 yılına ait davalı banka tarafından vergi levhası düzenlendiğini, davalı banka müdürüne sahte senetle kredi verdiği söylendiğinde, benim kardem sahte senet düzenlenişse de ne yapabilirim cevabının alındığını, davalı banka müdürü kendisinin yanında diğer davalı …’ı aradığını, …’da telefonda kredi ile alakası olmadığını, söz konusu borçla ilgili 65.000-TL’lik tek senet verdiğini, evrakların bankada kalmış olması nedeniyle davalı banka yetkilisinin bunu koz olarak kullandığını söylediğini, … CMS’nin … soruşturma dosyası ile şikayette bulunulduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle, 50.000-TL maddi tazminatın ödenme anından itibaren işleyecek faizi ile ayrıca 30.000-TL manevi tazminatın davalı yandan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilin … A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı, davalılardan hangisinden maddi, hangisinden manevi tazminat talebinde bulunduğunu, tazminata mesnet teşkil edecek açıklama koymuş olmadığını, Mülga BK’nun 60. maddesi gereğince haksız fiilden kaynaklanan tazminat davaları 1 ve 10 yıllık zaman aşamına tabi olduğunu, bir yıllık süre zarar görenin zararı ve haksız fiilden sorumlu olanı öğrendiği andan itibaren başladığını, somut olayda zaman aşımı sürelerinin dolduğunu, işbu davanın hali bakımından … Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini, … CBS’nin … sayılı ceza soruşturma dosyasında 14/02/2013 tarihinde müvekkili banka çalışanları hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, bu nedenle pasif husumet ehliyetinin olmaması nedeni ile davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, somut olayda davalı … bankalarının … şubesine başvurarak kredi talebinde bulunduklarını ve davacı kefaleti ile 24/05/2006 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, akdedilen GKS’ne istinaden kredi kullandırılmış olduğunu, GKS davacı tarafından okunup kefil sıfatı ile imzalandığını, davacı taraf GKS’ni imzalamadığını iddia etmediğini, bu nedenle kefaletin feçersiz oludğu gibi bir durumun söz konusu olmadığını, imzalanmış GKS’nin iptali için tarafların karşılıklı imzalarını havi bir fesihnamenin veya bir iptal sözleşmesinin imzalanması gerekmekte olduğunu, davacı tarafça müvekkili banka şubesine gelinerek sözleşmeyi sözlü olarak iptal ettiğini beyan etmesi ve sözleşmenin iptal olduğunu düşünmesi şeklindeki hukuken kabulü mümkün olmayan iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, davacı borçlu ve diğer davalı … tarafından takip konusu borca, faize itirazda bulunulmadığını gibi şikayet yoluna da başvurulmadığını, istirdat davası açma hakkı kullanılmadığını, haksız ve kötü niyetli olarak huzurdaki alacak davası ikame edildiğini, mevcut davada borcun davacı tarafından ödendiğine ilişkin ödeme belgeleri dosyaya ibraz edilmediğini, ödemelerin davacı tarafça ispatlanması gerekmekte olduğunu, davacının soyut iddialara dayanak manevi tazminat talebi dayanaktan yoksun olduğunu, manevi tazminat şartlarının oluşmadığını, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle ve durumlar karşısına resen nazara alınacak sair hususlara binaen, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, zaman aşımı, yetki, pasif husumet itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddini, usule ilişkin itirazlarımıza halel gelmemek kaydıyla, esasa ilişkin itirazlarının kabulü ile davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalı asil …’ın cevap dilekçesinde özetle; Davacının dilekçede yazdıklarının doğru olduğunu, … kendisiyle gittiğini ve ilk gidişlerinle beraber vergi levhasından kredinin olmadığını, kredi aldığı zaman davacının ismini hiç söylemediğini ve onun adına bir begle imzalamadığını, onun isminin krediye karıştığından haberinin olmadığını, ne yapılmışsa o zamanki … Müdürünün yaptığını, kendisi ve davacı ile 2008 yılında … buluştuğunu ve bir senet verdiğini söylediğini, krediye adının karıştığını davacıdan öğrendiğini, hiçbir zaman …ı mahrum etmediğini, şahsının 2012 senesinde … Mahkemesinde iflas yaptığını, geçiminin devletin yardımıyla yaptığını, maddi durumu yüzünden duruşmalara gelemediğini, kredi konusunda herhangi bir suçunun olmadığını, ne yapıldıysa banka müdürünün yaptığını bildirir cevap dilekçesi sunduğu görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası, ….Ağır Ceza Mah….E. sayılı dosyası, Genel Kredi Sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, cari hesap ekstresi, senet fotokopisi, banka kayıtları ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yapılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, davalı banka tarafından, davacının kefaleti ile Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında, diğer davalı …’a, kullandırılan kredinin geri ödenmesini temine, davalı bankaya verilen ve icra takibine konulan senetten dolayı, davacının, davalı bankaya yaptığı ödemeden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İhtilaf, davacının, davalı …’a kullandırılan kredinin, usulsüz kullandırıldığı ve dolandırıldığı gerekçesi ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu senetten dolayı yaptığı ödemeden kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini talebi sebebi ile davacının davalı bankaya yaptığı ödemeler ve davalılardan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Banka Emekli Müdürü ve SMMM … tarafından hazırlanan 08/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda: “…davalı …Ş. ile diğer davalı… arasında 50.000-TL limitli bila tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin imzalandığını, 50.000-TL limitli bila tarihli Genel Kredi Sözleşmesini davacı …’ın müşterek müteselsil borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, 50.000-TL limitli bila tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davalı …Ş. tarafından diğer davalı …’a 24/05/200 tarihinde 50.000-TL nakit kredi kullandırıldığı, davalı … tarafından diğer davalı …’a kullandırılan 50.000-TL tutarlı kredinin teminatında alacaklısı davalı …Ş. borçlusu diğer davalı …, kefili davacı … olan 24/05/2006 düzenleme tarihli 05/12/2006 vadeli 65.000-TL bedelli senet ile bir kısım teminat senedinin bulunduğu, kredi borcunun, kredi teminatı olarak alınan kefili davacı … olan 65.000-TL bedelli senedin ve kredinin teminatındaki diğer senetlerin ödenmemesi üzerine davalı bankanın …. AHM’nin… D.İş dosyasından 65.000-TL’lik bono alacağının 45.000-TL’lik kısmı için 25/01/2007 tarihinde senet borçlusu davalı … ile senet kefili davacı … hakkında 25/01/2007 tarihinde ihtiyati haciz kararı alarak ve 65.000-TL’lik senedi dayanak yaparak 31/01/2007 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile senet borçlusu … ile senet kefili davacı … hakkında haciz yoluyla takip başlattığı, …. Ağır Ceza Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası ile görülmete olunan davada davacı … ile davalı banka müşteki, diğer davalı … ve davalı bankanın eski şube müdürü dava dışı … sanık durumunda olmakla ve dava sürmekle birlikte, takdir ve değerlendirmesi münhasıran Yüce Mahkemenize ait olmak üzere, kredinin tesisi ve kullandırılması konusunda davalı bankanın ve davalı banka yetkili personolenin usulsüzlüklerinin bulunmadığı, kredinin usulsüz olarak tesis edildiğine ve kullandırıldığına ilişkin olarak dava dosyasında somut delil bulunmadığı, kredinin tesisi ve kullandırılması konusunda davalı bankanın ve davalı banka yetkili personelinin usulsüzlüklerinin bulunduğunu, bunun sonucunda davacının davalı bankadan alacağının doğduğunun davacı tarafından sumet deliller ile ispatlanamadığı, bu nedenle davacı …’ın davalı bankadan herhangi bir alacak talebinde bulunamayacağı, Somut olayda davacının kefil sıfatıyla borçlusu bulunduğu davalı banka alacağının 31/01/2007 takip tarihi itibariyle muaccel hale geldiği, davalı banka tarafından davacı kefil ile davalı kredi asıl borçlusu … hakkında takip işlemlerine girişildiği, takip dosyası borcunun davacının kefil sıfatıyla 07/05/2007 tarihinde ödediği toplam 41.60-TL ödeme ile kapatıldığı, davacının bu miktar alacağı Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 496. maddesi hükmü uyarınca davalı …’dan talep edebileceği, bu kapsamda da; 28/11/2013 dava tarihi itibariyle davacı …’ın davalılardan …’dan 41.600-TL asıl alacak ve 54.939,14-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 96.539,14-TL alacaklı bulunduğu, 41.600-TL tutarındaki asıl alacağa 28/11/2013 dava tarihinden itibaren %13.75 ve değişen oranlarda avans faiz talep edilebileceği, davacının manevi tazminat talebinin münhasıran Yüce Mahkemenizin takdirlerinde bulunduğu, …. ACM’nin …Esas sayılı dosyası ile görülmekte ve sürmekte olunan davanın bulunduğu hususunun değerlendirilmesinin münhasıran Yüce Mahkemenizin takdirlerinde bulunduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Davacı vekilinin tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, davacı vekilinin itirazlarını değerlendirir ek rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişi tarafından hazırlanan 09/07/2018 tarihli ek raporda sonuç olarak: “….davacı vekilinin kök raporumuza karşı vermiş olduğu beyan ve itiraz dilekçesi doğrultusunda yapılan ek incelemeler ve değerlendirmeler sonucunda, kök raporumuzda belirtilen görüş ve tespitlerimizde herhangi bir değişikliğin olmadığı…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalılardan … A.Ş.’nin, davacı ve diğer davalı … aleyhine, 24/05/2006 tanzim, 05/12/2006 vade tarihli, lehdarı … A.Ş., borçlusu …, kefili … olan, 65.000-TL. bedelli bonodan kaynaklı, olarak, asıl alacak, işlemiş faiz ve fer’ileri olmak üzere toplam, 49.588,76-TL.’nin tahsili amacıyla,kambiyo senetlerine özgü haciz yolu icra takibi yaptığı takibin kesinleştiği görülmüştür.
….Ağır Ceza Mahkemesi’nin …E. sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde, müştekisinin …, … A.Ş. ve dava dışı …, sanıkların … (… Şube Müdürü) ve … olduğu, sanıklar hakkında Resmi Belgede Sahtecilik, Banka veya Kredi Kurumlarınca Tahsis Edilmemesi gereken Krediyi Sağlamak Amacıyla Dolandırıcılık suçlarından dava açıldığı, dosyanın tefrik edildiği, ….Ağır Ceza Mahkemesi’nin 09/01/2020 tarih, … E.-… K. sayılı dosyasından, sanık … hakkında, “…..Her ne kadar sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan dolayı cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmış ise de sanığın müsnet suçtan dolayı cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin, somut, inandırıcı ve yeterli delil elde edilemediğinden CMK’nun 223/2-e maddesi gereğince beraatine…”, diğer sanık … hakkında,”… TCK’nın 158/1.j maddesinde düzenlenen suç yönünden yakalama kararı henüz infaz edilmediğinden bu yöndeki davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına, bu sanık yönünden sair hususların tefrik edilen dosyadan değerlendirilmesine,…… TCK’nın 157/1. Maddesinde belirtilen dolandırıcılık suçunun, suç tarihinden itibaren TCK’nın 66. maddesinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin dolduğu, belirlendiğinden CMK’nın 223/8 maddesi uyarınca bu suçtan açılan kamu davasının düşürülmesine, TCK’nun 204/1 Maddesinde belirtilen resmi belgede sahtecilik suçunun, suç tarihinden itibaren TCK’nın 66. maddesinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin dolduğu belirlendiğinden CMK’nın 223/8 maddesi uyarınca bu suçtan açılan kamu davasının düşürülmesine…” karar verildiği, her iki sanık yönünden kararın istinaf edilmeden, 25/02/2020 tarihinde kesinleştiği, sanık … yönünden tefrik edilen dosyanın ….Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasından derdest olduğu görülmüştür.
Mahkememizce, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; icra ve ceza dosyaları, Genel Kredi Sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, cari hesap ekstresi, ticari defterler, senet fotokopisi, banka kayıtları ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yapılan inceleme sonucu alınan kök ve ek bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğu, mahkememizde de, davalı … (… Şube müdürü) hakkında açılan ceza davasında, CMK’nın 223/2-e bendi gereğince beraatine karar verildiği ve yüklenen suçun maddi olgular saptanarak iş bu davalı tarafından işlenmediğinin açık olarak yasal delillerle tespit edilemediğinin anlaşıldığı, 6098 sayılı TBK’nın 74. ceza mahkemesinin vermiş olduğu beraat kararının hukuk hâkiminin bağlamayacağı maddesi gereği, davacının davalı banka yetkililerinin de usulsüz kredi kullandırımı ile dolandırıcılık eylemi içerisinde yer aldığı iddiası karşısında, davalı bankanın adam çalıştıranın sorumluluğu nedeniyle bu davaya maruz kaldığı ancak, davacının genel kredi sözleşmesi ve kredinin ödenmesini teminen verdiği senet üzerindeki imzaları inkâr etmemesi, davalı bankanın kredinin veriliş işlemleri sırasında bankacılık kurallarına, mevzuata ve yasalara aykırı işlem yaptığının, kredinin dolandırıcılık amacı ile usulsüz kullandırıldığının, davalı banka çalışanının, diğer davalı ile işbirliği yaptığının somut delillerle ispat edilemediğine kanaat getirilerek, davacının, davalı banka yönünden maddi ve manevi tazminat davasının reddine; diğer davalı …’a, davalı banka tarafından taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında, davaya konu kredinin kullandırıldığı, davalı … tarafından, 03/08/2015 tarihli mahkememize gönderilen dilekçe ile, “..davacının, dava dilekçesinde belirttiği, davaya konu krediyi kullandığını, davalı tarafından yapılan ödemeleri davalıya ödeyeceği kabul ettiğine …” dair beyanları karşısında, davacı yanca kefil sıfatı ile davalı bankaya ödenen, bilirkişi tarafından tespit edilen tutarı davalıdan TBK 596 hükmü kapsamında talep edebileceğine kanaat getirilerek, davacının, davalı … yönünden maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 41.600-TL.’nın 07/05/2007 ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacı dava dilekçesinde, manevi zarara uğradığı iddiasıyla, davalı …’dan manevi tazminat talep etmiş ise de manevi tazminatın dayanağı 4721 sayılı TMK.nun 24 ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58.maddesi gereği, manevi tazminata hükmedilirken şahsiyet haklarına hukuka aykırı şekilde bir saldırının varlığın aranması ve kişinin bedensel ve ruhsal ve sosyal bireyliğinin korunması gerektiği açık olup, somut olayda davacının şahsiyet haklarına bir saldırının bulunmadığı, manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak , manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının, davalı …Ş. yönünden REDDİNE,
2-Davacının davasının davalı … yönünden KISMEN KABULÜ ile, 41.600-TL.’nın 07/05/2007 ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 2.841,69-TL harçtan peşin alınan 1.366,20-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.475,49-TL harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 6.208-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, maddi tazminat yönünden, 4.080-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı …Ş.’ye verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, manevi tazminat yönünden, 4.080-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı …Ş.’ye verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 24,20-TL başvurma harcı + 1.366,20-TL peşin harç toplamı olan 1.390,40-TL’nin davalı …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.500-TL bilirkişi ücreti + 246,70-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 1.746,70-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 908,28-TL’nin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … … A.Ş.’nin yapmış olduğu 50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … … A.Ş.’ye verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin ve diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır