Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/326 E. 2019/1062 K. 16.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/326 Esas
KARAR NO : 2019/1062

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/11/2013
KARAR TARİHİ: 16/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 13/11/2013 tarihli verdiği dilekçesi özetle;…ne füze ve roket üretimi yapan …A.Ş’nin müvekkili şirketin müşterilerinden olduğu ve özel parça siparişi verdiğini, işbu sipariş gereği 05/07/2013 tarihinde uzman personel tarafından üretilen ve çok hassas olan ürünlerin davalı şirketin kargo vasıtasıyla gönderilerek KDV dahil bedelinin 42.480-TL bedelinde olduğunu, söz konusu ürünlerin müvekkili şirket tarafından davalı şirketin Başakşehir şubesine 01/07/2013 tarihinde … kargo takip numarasıyla teslim edilmek üzere 15 sandık halinde verildiğini, ancak 05/07/2013 tarihinde özel personel tarafından üretilen ve çok hassas olan ürünlerin ambalajlarının hasarlı olup, özel ambalajlarından çıkartıldığı, kargo kolilerine rastgele doldurulduğunu, öyle ki ürünlerin davalı şirketin … şubesinde bulunduğunu, hülasa …A.Ş’nin 02/07/2013 tarih ve … nolu hasarlı kargo tutanğı ile çekmiş oldukları fotoğraflarla kanıtlar nitelikte haklı sebebleri ile bu siparişleri kabul etmediklerini, bu vahim olay üzerinde müvekkil tarafından hem telefonla hem de yazılı olarak pek çok kere davalı kargo firmasına başvurularak müşterisi olan … ile ciddi sıkıntılar yaşayacağını belirterek ürünlerin bir an önce iadesini istediklerini, ancak hiçbir netice alınamadığını, bunun üzerine telefonla verilen şifahi bilgilere rağmen müvekkilin oyalanması üzerine davalı şirketin… Bölge Müdürlüğü’ne 08/07/2013 tarihli dilekçe ile başvurduklarını, başvurunun malların taşıma sırasında hasar görerek bozulmuş olması ile olan müşteri …’ın malları almaktan ve ödeme yapmaktan vazgeçerek siparişleri iptal etmiş olması ile iadesi olmayan malların fatura bedelinin ödenmesi ve gönderiler içinde yer alan kesilmiş faturaların iptal edilerek müvekkili firmaya iadesinin istendiğinin talep edildiğini, ancak Bölge Müdürlüğü tarafından hiçbir olumlu yanıt alınamadığını, yukarıda açıklı sebeplerle hiçbir netice alamayan müvekkilinin malların fatura bedelinin ödenmesi için davalı şirkete …Noterliği’nin 20/09/2013 tarih ve …yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ettiklerini, ancak bu ihtarnamenin de neticesiz kalması üzerine huzurdaki davayı ikame ettiklerini belirterek şimdilik 5.000 TL tazminatının 22/07/2013 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;01/07/2013 tarihinde davacı şirket tarafından herhangi bir içerik ve değer beyan edilmeksizin 15 adet koli cinsi 570 kg/desi ağırlığındaki kargo …’dan …’daki alıcısı … A.Ş’ye karayolu ile taşınmak üzere müvekkili şirkete teslim edilerek … nolu fatura düzenlendiğini, müvekkili şirket üzerine düşen edim yükümünü tam ve eksiksiz olarak ifa ettiğini, mezkur kargoyu tam ve hasarsız olarak süresi içinde alıcısına ulaştırarak teslim etmek istediğini, ancak alıcı tarafından “kargo açıldıktan sonra” hasarlı olduğu gerekçesiyle ile kargo teslim alınmaktan imtina edildiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından mezkur kargo bu defa gönderene iade edilmek istendiğini, ancak gönderen davacı da kargoyu iade almaktan imtina ettiğini, müvekkili şirkete taşınmak üzere teslim edilen ve fakat taraflarınca kabul edilmeyen kargo müvekkili şirket Bakırköy Bölge Müdürlüğü’ne bağlı … İrtibat Bürosuna çekilerek muhafaza edildiğini, müvekkili şirket tarafından …Noterliği marifeti ile davacıya gönderilen 20/12/2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile davacıya 3.699.30-TL depo ücretinin 3 gün içinde ödenmesi ve malların teslim alınması ihtar edilmiş ancak davacı tarafından depo ücreti şimdiye kadar ödenmediği gibi kargolarında teslim alınmadığını, davacı en başta hasarlı kargo göndermiş olup kargodaki hasar hiçbir şekilde taşımadan kaynaklanmadığını, mezkur taşımada müvekkili şirkete izafe edilebilecek hiçbir kusur bulunmadığını, teslim anında kargonun içeriği ve değeri müvekkili taşıyana bildirilmediğini, sırf ambalaj açıldı diye kargo içeriği parçaların hasara uğradığının iddia edilmesi mesnetsiz olduğunu, beyanlarında bulunarak davanın reddini talep etttiğini, ayrıca müvekkilinin borçlu olduğunun kabulü anlamına gelmemekle birlikte, işbu davada müvekkiline tevcih edilebilecek herhangi bir sorumluluk olduğu takdirde müvekkili şirketin davacıdan olan 3.699.30-TL ardiye ücreti ile 303.02-TL iade taşıma ücreti alacağının takas mahsubuna ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştlerdir.

DELİLLER VE GEREKÇE;
Teslim formu, faturalar, sipariş emri, yazışmalar, ihtarname, mahkememizce yapılan delil tespitine ilişkin keşif, fotoğraflar ve tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Taraflar arasında, 01/07/2013 tarihinde, davacı şirket tarafından, 15 adet koli cinsi 570 kg. ağırlığındaki kargonun, …’dan, …’da bulunan dava dışı alıcı … A.Ş’ne karayolu ile taşınmak üzere davalı şirkete teslim edildiği ve davalı şirket tarafından, … nolu fatura düzenlendiği, taraflar arasında taşıma sözleşmesi olduğu, ancak kargoya verilen ürünlerin, dava dışı alıcı … A.Ş tarafından, teslim alınmadığı konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır.
İhtilaf, davacı tarafından, davalıya teslim edilen mallarda meydana gelen hasardan davalının sorumlu olup olmadığı, davacının talep edebileceği tazminat miktarı noktasında toplanmaktadır.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Makine Mühendisi …tarafından hazırlanan 02/12/2013 tarihli bilirkişi raporunda; ” … Roket yedek parçaları bir tarafı kapalı manşon şeklinde metal parçalardır. 15 tane ahşap sandık içine yan yana ve üst üste dizilerek konulmuştur. Ahşap sandıkların kenarları darberele karşı metal profil ile güçlendirilmiştir. Kargo şubesinde büyükçe bir plastik kap içinde ahşap kutuların üst üste konulduğu ayrıcaa bazı parçalarında açıkta 2 tane plastik torba içinde doldurulmuş oldğu görülmüştür. Kutulardan bazılarının açılmış ve dökülen bazı parçaların plastik torbalar içine konulduğu anlaşılmaktadır. Kutular dışarıyar alındıklarında 7 tanesinin sağlam ve hiç açılmamış; 8 tanesinin ise açılmış ve tekrar kapatılmış; bazı kutularında kapaklarınnı plastik bantlar ile tutturulmuş olduğu; ayrıca 2 tane de plastik torbada dökülen paçalarnı toplandığı görülmüştür. Kutulardan birçoğunun açılmış dökülmüş, bantlanmış ve tekrar kapatılmış olduğu anlaşılınca 15 ahşap kasanın tamamı açılmıştır. 7 tane kutunun önceden açılmamış ve yedek parçaların kutu içinde düzgün bir şeklide bulunduğu görülmüştür. Kutu içinde yedek parçaların yan yana diziltikten sonra üzerlerine karton bir takaba konularak yeni bir sıra dizildiği görülmüştür. Hasarsız kutulardan birinde ki 2 yedek parçanın üst kısmında diğer parçalardan farklı olarak belli belirsiz hafif çöktüntü olduğu görülmüştür. Bütün parçalar tek tek incelenemediği için benzer çökünlerin başka parçalarda da olup olmadığı bilinmemektedir. Kutular açılmamış oldğu için söz konusu çöküntülerin nakliye ile ilgisi yoktur. Açılmış kutularda ki parçaların eksilmiş, boşlukların sünger konularak toler edilmeye çalışılmış ve parçaların kutu içinde karmakarış yığın şeklinde bulunduğu görüldü. Kutuların ve parçaların düzenli olduğu ve açılmış kutuların toplam sayısının 7 olduğu, içindeki parçaların karışık olduğu açılmış kutuların toplam 8 adet olduğu. Açılan kutulardan dökülen bazı parçalar 2 katen poşete konulmuş olduğu anlaşılmıştır…”sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Tüm deliller toplandıktan sonra, yeni bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Mali Müşavir …, İ.Ü. Ulaştırma ve Lojistik Y.O. Ticaret Hukuk Öğretim Üyesi İ.Ü. Yrd. Doç. Dr. … ve İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. … tarafından hazırlanan 06/01/2015 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, “…Davacı şirketin 2013 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterin delil niteliği taşıdığı, Davacı şirket ticari defterlerinde dava konusu 42.480 TL tutarındaki faturanın dava dışı şirket aleyhine kayıtlı olduğu, Davacı ile dava dışı şirket arasında ticari ilişki süreklilik arz ettiğinden, faturalarda birebir ödenmediğinden, dava konusu faturasının ödenip ödenmediği yalnızca ticari defterlerden anlaşılmayacağı, ancak, cari hesap bakiyesinin sürekli olarak dava konusu fatura tutarının üzerinden olduğundan, dava konusu faturanın dava dışı şirket tarafından ödenmediği kanaatine ulaşıldığı. Toplam 15 kutu ve aynı nitelikte emtianın taşımaya alındığı, bunlardan 4 kutunun taşıma sonrası varma yerinde açık olması sebebiyle alıcı tarafından tüm emtianın teslim alınmasının reddedildiği. Gönderen emir vc talimatı ile malın geri taşındığı ve geri taşıma sonrası toplam kutu hasarlı emtianın 8 kutu olduğu, buna karşın varma yeri esas alınarak zararın tespiti gerektiği. Malın varma yerinde alıcı-gönderilen tarafından reddedilmesinin gönderen ile arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklandığı ve malın doğal niteliğinden dolayı tüm malın reddedilmesine karşın sadece 4 kolide hasar olduğu, bunun da malın kendisinde eksilme veya hasra sebebiyet vermediği. TTK m. 878/1 -d) hükmü uyarınca taşıyıcının kendisine bildirilmeyen ve taşıyıcı tarafından Özel olarak üstlenilmeyen doğal niteliğe dayalı zararlardan sorumluluğu tutulamayacağı, davalının sorumluluktan kurtulma sebebinin bulunduğu, Sayın mahkemece farkımız kanaat ile davalının vaki zarardan sorumlu tutulması halinde ise TTK m.882 gereği hasarlı 4 koli bakımından 1.266,16 SDR karşılığı 3.661,61 TL miktarında sınırlı sorumluluğunun tespiti gerekeceği; 8 koli bakımından ise bu miktarın 7.323,22 TL miktarında denk geldiği, tamamı 570 kg üzerinden ise 13.731 Tl. sorumluluk üst sınırı belirlendiği…”sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, davacı vekilinin itirazlarını değerlendirir ek raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişi tarafından hazırlanan 24/05/2015 tarihli ek raporda sonuç olarak:”…dava konusu taşımada vaki zararın emtiada değil, ambalajda meydana gelmesine rağmen eşyanın özel sipariş niteliği nedeniyle sözleşmeye aykırılıktan dolayı reddedildiği, bundan taşıyıcının sorumlu tutalamayacağı, davalı tüm yük için zayi hükümlerine göre sorumlu tutulsa bile ancak 570 kg yük miktarı gözetilerek azami 13.731,00-TL’den sorumlu tutulabileceği şeklinde kök rapor sonuçlarınnı aynen devam ettiği…”sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Tüm deliller toplandıktan sonra, yeni bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Makine Mühendisi Prof. Dr. …, Lojistik ve Taşıma Uzmanı… ve Hukukçu Doç. Dr. … tarafından hazırlanan 26/08/2015 tarihli yeni bilirkişi heyeti raporunda,”… Eşya/Emtianın kargo şirketinin teslim tarihi olan 01.07.2013 itibariyle 1 SDR = 2,8919 TL dikkate alınara, 570 kg toplam 15 koli üzerinden ise, 570 kg X 8,33 = 4.748,10 Özel Çekme Hakkı (SDR) X 2,8919 TL = 13.731,00-TL üst sınırdan sorumlu olacağı…”sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, davalı vekilinin itirazlarını değerlendirir ek raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişi tarafından hazırlanan 05/01/2016 tarihli ek raporda sonuç olarak:”… Kök raporumuzda eksik kalan TTK md. 886’ya ilişkin inceleme ve değerlendirme davalının sorumluluk miktarı bakımından farkıl bir tutarın ortaya çıkması sonucunu doğurmuştur. Bir başka ifadeyle Mahkemenizin ek rapordaki TTK md. 886’ya ilişkin görüşümeze katılması halinde davalının sorumluluk tutarı kök raporumuzda belirtildiği üzere eşyanın tamamı hasarlı kabul edilmesi gerektiği için taşınan eşyanın değeri olan 42.480,00-TL’dir. Heyetimizde mali müşavir bulunmadığı için davacının temerrüd faizine ilişkin bir hesaplama yapılmamıştır…”sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili tarafından bilirkişi heyeti raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, davalı vekilinin itirazlarını değerlendirir yeni bilirkişi heyetinden ek raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişiler Y. Mali Müşavir …, Hukukçu/Öğr. Grv. … ve Makine Y. Mühendisi … tarafından hazırlanan 29/07/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunda sonuç olarak:”..daha önce rapor tanzim eden Bilirkişiler Prof.Dr. …, … ve Doç. Dr. …tarafından verilen 26/08/2016 tarihli kök raporda genel bir anlatımda bulunmak gerekirse, yeni ve olaya uygulanması sözkonusu olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) iç taşımalarda da, ülkemizin taraf olduğu ve uluslararası eşya taşımalarında taşıyıcının sorumluluğunun kapsamım belirleyen Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyat, için Mukavele Sözleşmesi (CMR) hükümlerinden İlhamdan bir sorumluluk yapısı belirlediği ve bu anlamda, kural olarak taşıyıcının sorumlu olduğu hallerde bu sorumluluğu sınırlandığını, ana çizgisi bakımından, TTK 882 hükmünde tanzim ettiğinin görüldüğünü, somut olayda, taşınan koli miktarı 15 ve toplam ağırlığı 570 kg olarak tecessüm ettiğini, TTK 858/2 hükmü kapsamında, taşmacak şeyler davalı yana teslim edildiğinde, davalı yanca dermeyan edilmiş bir çekince dosyadan anlaşılmamakla, çekişmeye temel olan eşyanın teslim alındığı sırada iyi durumda olduğunu, taşımaya konu olan paketlerin sayısının, işaretleri ile numaralarının, taşıma senedinde yer alan kayıtlara uygun olduğu yönündeki karinenin nazara alınması gerektiğini, dosyaya tek imzalı olarak sunulan ve 03/12/2013 havale tarihli tespit raporu esas alındığında cem’an 15 kutu olarak taşınması için davalıya teslim edilenlerden 7 tane kutunun sağlam ve hiç açılmamış, 8 tanesinin ise açılıp kapatılma ve ayrıca 2 torbada dökülen parçaların olduğuna dair bir saptamanın olduğu görüldüğünü, bu durumda, yukarıdaki toplam ifade yönünden bir daraltmaya gitmenin ve eylemli olarak 304 kg. eşyanın kutularının açılmış olarak sevk edildiği sonucuna varmanın ilk bakışta olanaklı olduğu anlaşıldığını, ancak, teknik perspektif ile ve sayın bilirkişiler …tarafından tanzim edilen 26/08/2015 düzenleme tarihli rapordaki görüşe iştirakle eşyanın değişik çeşitlerde dahi olsa tek bir taşıma mukavelesine konu olduğu da ayrıca gözetilerek-durumun özelliği icabı, stratejik mahiyete sahip olduğunun ve keyfiyetin salt alıcının unvanından bile istidlal olunabilecek mahiyette bulunduğunun anlaşılabileceği ve buna nazaran da somut durumda, taşınması için davalıya verilen eşyanın tamamının kullanım dışı kaldığının mütalaa edilebilmesinin mümkün bulunduğu gündeme gelerek bu durumun da “tam hasar” işaret eden bir hal olduğunu, TTK 885 hükmünde yer alan ve yukarıda davalıya teslim edilen eşyanın davalıya teslim tarihinde 01/07/2013 1 özel çekme hakkı=SDR 2.8919-TL’ye denk geldiğini, davalının davacıya karşı 570 kg x 2.8919 TL esasına göre 13.731-TL maksimum limit ile sorumlu olduğu sonucuna varıldığını, TTK 878/1/d hükmüne ise, davalının dayanma koşullarının olmadığını, hasarın mahiyetinin söze konu yasa hükmünün işletilmesine elverir nitelikte bulunmadığı teknik görüşüne varıldığını, buna karşılık, somut durumdaki işleyişin dosya kapsamına göre davalının sorumluluğu sınırlama imkanını ortadan kaldıran ve TTK 886 hükmünde ifadesini bulan halin uygulanmasını gerekli kıldığını, yine bilirkişilerin 05/01/2016 tarihli ek raporında göre davalının sorumluluğunun 42.480-TL olduğunu…”sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili tarafından bilirkişi heyeti raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, davalı vekilinin itirazlarını değerlendirir ek rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişiler İKÜ Fak. Öğr. Üyesi Y. Doç. Dr. …, Y. Mali Müşavir …, Hukukçu/Öğr. Grv. … ve Makine Y. Mühendisi … tarafından hazırlanan 04/06/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda sonuç olarak “…Davalının 13.731-TL ile sorumlu olduğunu, bilirkişiliklerinin tamamen muhterem mahkemenin değerlendirmesine bağlı olarak 2.heyetin ek rapor’unda yer bulan bir alternatifi de değerlendirildiğini ve o alternatifin benimsenmesinin teorik koşullarını ortaya koyduktan sonra ancak o alternatifin uygulama koşulları sayın Mahkemece somut olay açısından yerinde görülecek olursa, o varsayımda davalının sorumluluğunun 42.480- TL olabileceğini, süreç içinde davacı yanın 27/10/2016 tanzim tarihli dilekçesi ile başta 5.000-TL olarak ifade ettiği müddeabihi 42.480-TL’ye çıkardığını, davalının da hem kök raporlarına itiraz ederken hem de zamanaşımı anlatımı ile müddeabihin arttırılmasına karşı çıktığı kendisinin bilalarih dilekçesinden anlaşıldığını…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
6102 sayılı TTK’nın 875.maddesinde,” Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.”
6102 sayılı TTK’nın 880. Maddesi, “(1) Taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır. (2) Eşyanın hasara uğraması hâlinde, onun taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki fark tazmin edilir. Zararı azaltmak ve gidermek için yapılacak harcamaların birinci cümleye göre saptanacak değer farkını karşıladığı karine olarak kabul edilir. (3) Eşyanın değeri piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre tayin edilir. Eşya, taşımak üzere teslimden hemen önce satılmışsa, satıcının faturasında taşıma giderleri mahsup edilerek gösterilen satış bedelinin piyasa fiyatı olduğu varsayılır. “
6102 sayılı TTK’nın 882. Maddesi,” (1) Gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.” hükümlerine amirdir.
Davacı vekili, 27.10.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile 5.000-TL. olan talep sonucunu, 37.480-TL arttırarak 42.480-TL’nin işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Somut olayımızda, davacının davaya konu kolileri, Ankara’dan İstanbul’a taşınması için, davalı şirkete teslim ettiği, davalının gerekli özen ve dikkati göstermeyerek kolilerin bir kısmının hasarlanmasına yol açtığı, dava dışı alıcının, kolilerin tamamını teslim almayarak iade ettiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin, kargonun teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, 6102 sayılı TTK’nın 875.madde kapsamında sorumlu olduğu, kolilerin bir kısmı hasar görmüş olsa da, taşıma işinin tek bir taşıma sözleşmesine konu olduğu bu nedenle kısmi değil tam hasar oluşacağının kabulü ile davalının TTK. 875,880.maddeleri gereği, TTK.882. madde kapsamı ile yapılan hesaplama sonucu, 13.731-TL. maksimum limit ile sorumlu olduğu, davalının TTK. 878/1/b ve d hükümlerine dayanma koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Teslim formu, faturalar, sipariş emri, yazışmalar, ihtarname, mahkememizce yapılan delil tespitine ilişkin keşif, fotoğraflar ve tüm dosya kapsamına göre alınan son bilirkişi kök ve ek raporları hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, davalının taşıma sözleşmesinden kaynaklanan hasardan TTK. 875,880 ve 882. Maddeleri kapsamında, teknik bilirkişilerce hesaplanan 13.731-TL. maksimum limit ile sorumlu olduğu, davalının TTK. 878/1/b ve d hükümlerine dayanma koşullarının oluşmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile, 13.371-TL. ‘nın, temerrüt tarihi olan , 28.09.2013 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, 13.371-TL. ‘nın, temerrüt tarihi olan , 28.09.2013 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 913,37-TL harçtan peşin alınan 85,40-TL + 640,00-TL ıslah harcı toplamı olan 725,40-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 187,97-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf lehine …Ü.T. gereğince taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan …Ü.T. gereğince taktir olunan 3.493,08-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 24,30-TL başvurma harcı + 85,40 TL peşin + 640,00-TL ıslah harç toplamı olan 749,70-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 6.800-TL bilirkişi ücreti + 280,00-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 7.080,00-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre %31,47 oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 750,00-TL bilirkişi ücreti + 178,20-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 928,20-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre %68,52 oranında davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.