Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/309 E. 2018/95 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2013/309 Esas
KARAR NO : 2018/95
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/10/2013
KARAR TARİHİ : 20/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkilinin davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMSS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araç içerisinde yolucu olarak bulunduğu esnada 08/07/2008 tarihinde meydana gelen kazada ağır şekilde yaralandığını , davalı şirket … A.Ş kazanın meydana geldiği alanda yol çalışması devam etmekte olmasına rağmen gerekli işaretlemeyi yapıp ilgili güvenlik tedbirlerini almadığı için kazanın meydana gelmesinde kusurlu bulunduğunu ,diğer davalı sigorta şirketi ise sigortalısı araç sürücüsünün kullanmakta olduğu aracı hava , yol ve yük durumuna uydurulmaması sebebiyle kusurlu bulunduğunu , araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkili atfı kabul herhangi bir kusuru bulunmadığını , Müvekkilinin kaza nedeniyle yaralandığını ve birkaç ameliyat geçirdiğini ve şu anda kolunu kullanamadığını , sakat kalmasına sebep olan kaza öncesi tarla ve fındık bahçelerinde 50 TL günlük ücretli çalıştığını , kaza sonrasında iş göremez durumda olduğunu , bu nedenle şimdilik 1.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi olmak üzere 51.000 TL tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihi olan 09/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte sigorta şirketi sadece maddi tazminattan ve poliçe limitleri ile sınırlı sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini , mahkeme masrafları ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesini talep ile dava ettiği anlaşıldı.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun police limiti ile sınırlı olduğunu bedeni zararlar halinde maddi tazminat talepleri için şahıs başına azami pilice teminatı limiti 175 . 000 TL ile sınırlı olduğunu , Müvekkili sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat talebinden doğan sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu söz konusu sorumluluk aynı zamanda gerçek zarar miktarı ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne kusur izafe edilemediği görülmüştür. Bu nedenle dava konusu olaya ilişkin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını , müvekkili şirket açısından davanın reddini , sürücünün kusur durumu, davacının sakat kalıp kalmadığı ve sakatlık oran hakkında ATK’un dan rapor olanmasını , zarar gören kişinin gereken belgeler tam ve eksiksiz bir şekilde kendilerine teslim etmesinden itibarın 8 iş günü içinde ödemeyi yapmadığı takdirde düşmüş olacağını müvekkilinin temerrüte düşmediğini, bu nedenle yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesini talep ile cevap verdiği anlaşıldı.
Davalı …A.Ş vekili cevap dilekçesinde ; Müvekkili şirketin İşveren… ile sigortalı olduğunu , Müvekkilinin açılan davayla ilgili herhangi bir sorumluluğu olmamakla birlikte dava sonucunda müvekkili şirketi herhangi bir tazminatla karşılaşma olasılığına karşı bu davanın … A.Ş ‘ye ihbar edilmesini , haksız fiilden kaynaklanan alacak davasında uygulanması gereken 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu , görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesinin olduğunu , davacının tacir olmamasından dolayı reddi gerektiğini , kazanın meydana gelişinde müvekkili şirketin herhangi bir kusuru bulunmadığını , ilgili yolda yapım işine başlanabilesi için kara yollarının kontrolüyle trafik işaretlemelerini yapılmasına bağlı olduğunu, işin yapımında sorumlu olan müvekkili şirket trafik işaretlerini kara yolları ve bilge trafik ekiplerini standartlarına göre yaptığını , açıklanan nedenler ile haksız ve yersiz açılan davanın reddini , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini, ihbar istemlerinin kabulünü talep ile cevap verdiği anlaşıldı.
İhbar olunan vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından yapılan sigorta ünçüncü şahıs hami sorumluluk sigortası olduğunu, ilgili poliçeden ötürü müvekkil şirkete ihbar yapılmasının sebebi poliçede üçüncü şahıs sorumluluk teminatının bulunması olduğunu, meydana gelen olayın poliçede belirtilen riziko adresinde ve sigortalının iştigal konusu işleri ile ilgili faaliyetleri esnasında gerçekleşmesi bu olayın gerçekleşmesinde sigortalımızın bir kusurunun olmaması gerektiğini, müvekkil şirketin poliçeden dolayı sorumluluğu sigortalınını kusurunun ve sorumluluğunun ispat edilmesi halinde başlayacak olup davacı tarafından sigortalının kusur ve sorumluluğunun ispatlanması gerektiğini, sigorta şirketlerinin aynı zarar gören kişi ile ilgili birden fazla ve teminatı aşacak şekilde tazminat ödemeye mahkum edilmesi mümkün olmadığını, bu nedenlerle davacılara SGK tarafından ödeme yapılmış ise tazminattan indirilmesi gerektiğini, kusur oranının tespitinde ceza dosyasında tespit edilen maddi vakıalar önemli olacağından dava konusu kazaya ilişkin ilgili eza dosyanın celbi gerektiğini, ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddini, vekalet ücretleri ve yargılama giderlerinin davacı yana yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş , bilirkişiler İTÜ Mak. Müh. … , Aktüeryal hesap uzmanı. Yük. Müh…. ve Nakiye ve Sigorta Hukuku Uzm. … tarafından hazırlanan 03/01/2017 Tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak “… Davalı yüklenici firma … A.Ş ‘NİN % 75 oranında kusurlu olduğu, sigortalı araç sürücüsü …’ın % 25 oranında kusurlu olduğu , Davacı… maluliyeti nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının ( 88.977,92 ) TL olduğu, davacının (88.977,92 ) TL tutarındaki nihai ve gerçek maddi zararı davalılardan müştereken ve müteselsilen sorumluluk esasına göre talep edilmiş olmakla birlikte , davalıların kusur sorumluluklarına göre , Davacı … davalı…A.Ş ‘nin %75 kusur sorumluluğuna isabet eden maddi zarar tutarının ( 66.733,44 ) TL olduğu , Davacı …davalı … A.Ş ‘nin % 25 kusur sorumluluğuna isabet eden maddi zarar tutarının ( 22.244,48 ) TL olduğu , temerrüt başlangıç tarihi davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi davalı … yönünden ise 08/07/2008 Kaza tarihi olduğu , temerrüt faizi nevinin yasal nevinden işleyecek faiz olduğu ” mütala edildiği anlaşıldı.
Davacı vekili tarafından dava değeri destekten yoksun kalma tazminat istemini ıslah edilerek 88.977,92 TL ye çıkarıldığı anlaşıldı.
Tarafların itirazları doğrultusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan ek raporda sonuç olarak ” Davalı yüklenici firma …A.Ş’ nin % 75 oranında kusurlu olduğu, Sigortalı araç sürücüsü …’ ın % 25 oranında kusurlu olduğu, Davacı …’ ın geçici işgöremezllk nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 85.786, hesaplanmış olmakla birlikte; geçici işgöremezlik maddi zaran yönünden talep bulunmadığı, Davacının sürekli İşgöremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 85.786,14 TL olduğu, davalılardan müştereken ve müteselsilen sorumluluk esasına göre talep edilmiş olmakla birlikti kusur sorumluluklarına göre , Davacı …’ın davalı …A.Ş’ nin %75 kusur sorumluluğuna isabet eden sürekli işgöremezlik maddi zararının 64,339,60 TL olduğu, Davacı …’ın davalı …A.Ş’ nin %25 kusur sorumluluğuna isabet eden maddi zarar tutarının 21.446,53 TL olduğu, Temerrüt başlangıç tarihinin davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi, davalı … A.Ş yönünden ise 08.07.2008 kaza tarihi olduğu, Temerrüt faizi nev’lnln yasal nevinden İşleyecek faiz olduğu ” mütala edildiği anlaşıldı.
Emsal nitelikteki Yargıtay … Hukuk Dairesi16/01/2017 tarih, … E., … K.sayılı ilamında “…trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne, asıl davada, çok araçlı kazada davalı …’nın kullandığı araçta yolcu olarak davacılar murisi İsmail’in öldüğünü, davalı sigorta şirketleri maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, davalılardan müteselsilen tahsilini, birleşen davada, çok araçlı kazada, davalı …’nın kullandığı araçta yolcu olarak bulunan davacı …’in ağır biçimde yaralanıp sakat kaldığını, davalı sigorta şirketleri sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, davacı … için 2.000 TL tedavi gideri, 2.000 TL maluliyet tazminatı ve diğer davacılardan her biri için 2.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının; ayrıca her bir davacı için 23.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden avans faiziyle müteselsilen tahsilini talep etmiş, mahekece asıl ve birleşen davada, davanın reddine; asıl davada, davacıların maddi tazminat taleplerini kısmen kabulü destekten yoksun kalma tazminatı cenaze gideri müteselsilen tahsiline, davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, müteselsilen tahsiline; birleşen davada, davacı …’in maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline, Birleşen dava, birden çok aracın karıştığı kazada, araçlardan biri içinde yolcu olarak bulunan davacı … için maluliyet tazminatı ve manevi tazminat ile diğer davacılar için tazminat istemine ilişkindir. Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesinde “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” düzenlenmesine; aynı yasanın 88.maddesinde ise “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” düzenlenmesine yer verilmiş olup; motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu ayrıca birden fazla kişinin zararı tazminat ile yükümlü olması durumunda zarar görene karşı müteselsil sorumlu oldukları belirtilmiştir. Bu haliyle Karayolları Trafik Kanunu, trafik kazaları neticesi doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esasını benimsemiştir. Yine 6098 sayılı TBK’nın 61.maddesinde “birden çok kişi birlikte bir zarar sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” demekle birden çok kişinin zarardan aynı sebeple ya da çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır. Bu durum iki veya daha çok kişinin şahsında sorumluluğun ya da herhangi bir tazminat yükümlülüğü şartlarının gerçekleşmesi halinde söz konusu olur. İşte bu tür durumlarda sorumlular hakkında müteselsil sorumluluk hükümleri uygulanacaktır. Müteselsil sorumluluk, kanundan doğan bir sorumluluk türüdür. Müteselsil sorumluluk ilkesi gereği, araç içinde yolcu olarak bulunan davacı kazada kusursuz olduğuna göre zararın tamamını isterse sorumluların tamamından isterse bi kısmından isteyebilir. Davacı, açıkça davalıların kusuru oranında sorumlu tutulmasını istemediğine göre, dava dışı kişinin de kusurunun bulunması davalıların müteselsil sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır. Somut olayda davacı taraf, kazaya karışan ve davacının yaralanmasına neden olan 3 ayrı aracın işleteni, sürücüsü trafik sigortacısına karşı dava açmış ve zararının davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş olup; davacı kazada, davalı …ŞTİ ait araç sürücüsü %50 kusurlu bulunmuştur. Davacı …’in maluliyetine ilişkin tazminattan, zarar sorumlularının müteselsil sorumlu tutulmasının talep edilmiş olmasına, ayrıca davacının kazaya karışan araçlardan birinde yolcu olarak bulunması ve kazada kusuru olmamasına göre; davacının maluliyet tazminatının hesaplanmasında kusur indirimi yapılmaması gerekirken; sadece dava içinde yer alan …ŞTİ ait araç sürücüsünün %50 kusuruna göre hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre, eksik incelemeyle ve KTK’nın 88.maddesi ile TBK’nın 61.maddesine aykırı olarak hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir…” şeklinde hüküm kurduğu görüldü.
Yargıtay … Hukuk Dairesi 13/02/2017 tarih, … E., … K.ilamında “…dava trafik kazasının kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayıyı Karayolları Trafik Kanununun 88.maddesinde; bir motorlu aracın karıştığı kazada, bir 3.kişinni uğradığı zarardan dolayı birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunların müteselsil sorumlu olarak tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Müteselsil sorumlulukta BK’nın 142.maddesi uyarınca zarar görenin borçluya başvurma hakkı vardır; dilerse sorumlulardan birine, dilerse hepsine veya bir kısmına karşı dava açabilir. Müteselsil sorumlulukta kural olarak borçlulardan her biri davacıya karşı borcun tamamından sorumlu olur. Somut olayda davacı vekili, dava dilekçesinde teselsül hükümlerine dayanmıştır. Davalı … A.Ş kazaya karışan aracın ZMMS şirketidir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı tarafın olayda %25 oranında kusurlu olduğu, dava dışı yayanın ise %75 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Olayda davalı şirkete sigortalı aracın sürücüsü ile dava dışı yayaya kusur izafe edilmiş ise de; davacı kazada tamamen kusursuz bulunduğundan davalı ve dava dışı yayanın kusur oranları birbirlerine karşı açılacak rücu davasında önem taşımakta olup, aralarındaki iç ilişkiyi ilgilendirmektedir. Bu durumda mahkemece müteselsil sorumluluk hükümleri saklı kalmak kaydıyla davalı tarafın zararın tamamından (poliçe limitine kadar) sorumlu tutulması gerekirken, davalı şirkete sigortalı aracın sürücüsünün kusur oranına (%25 isabet eden kısmından sorumlu tutulması bozmayı gerektirmiştir.)…” hükmünde bulunduğu görüldü.
Yargıtay …Hukuk Dairesi 15/04/2013 tarih, … E., … K.sayılı ilamında “…mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kusur raporunda olayın meydana gelmesinde işveren davalı şirketin %20, dava dışı karşı araç sürücüsünün %40, davacı işçinin %40 oranında kusurlu olduklarınnı belirtildiği anlaşılmaktadrı. Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen 818 sayılı BK.’nın 51.maddesi ve 6098 sayılı TBK’nın 60.maddesi (tam dayanışmalı sorumluluk) uyarınca davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açacağı tek bir dava ile de talep edebilir. Teselsül, ister yasadan, isten sözleşmeden doğmuş olsun, bu kuraldan yararlanmak için, zarara uğrayanın daha geniş bir deyimle alacaklının talebi gereklidir. Somut olayda; dava dilekçesinin içeriğinden yol genişletme çalışması sırasında karşı yönden gelen aracın kendisine çarpması ile trafik iş kazası geçirerek yaralanan davacının, seçimlilik hakkını kullanarak davalı işveren aleyhine müteselsil sorumluluk esasına dayanarak maddi ve manevi tazminat isteminde bulunduğu anlaşıldığından, davacının kusur oranı dışındaki toplum kusurun %60 olduğu gözetilerek maddi tazminat hesabı yapılması gerekirken, hüküm gerekçesinde sadece iş verenin kusuru esas alınarak hesaplama yapılması doğru olmamıştır…” şeklinde hüküm kurduğu görüldü.
Yargıtay … Hukuk Dairesi 02/03/2016 tarih, … E., … K.ilamında “…davacının dava dilekçesinde tedavi gideri talep etmeyip ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde talep etmediği bir kalemi talep edemeyeceğine göre…” şeklinde hüküm kurduğu görüldü.
Yargıtay …Hukuk Dairesi 12/12/2016 tarih, … E., … K.sayılı ilamında “…davacı taraf, davaya konu kazadaki yaralanması nedeniyle maluliyete uğradığını iddia ederek tazminat isteminde bulunmuş; maluliyet (işgöremezlik) iddiasının, geçici mi yoksa kalıcı maluliyete mi ilişkin olduğu konusunda açık bir beyanda bulunmamıştır.haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranını belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastaneleri’nin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir…”şeklinde hüküm kurduğu görüldü.
İddia, savunma, bilirkişi raporu, emsal nitelikteki yargıtay içtihatları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın trafik kazası nedeniyle yaralanmaya bağlı sürekli iş göremezliğe yönelik maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporuna göre, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat miktarının 85.786,14 TL olduğu, yukarıda ki yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere davacı dava dilekçesinde açıkça sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat talebinde bulunduğundan daha sonra ıslah yolu ile bilirkişilerce hesaplanan geçici iş göremezliğe yönelik tazminatı talep edemiyeceği, bu nedenle mahkememizce davacının davasının maddi tazminat yönünden sadece sürekli iş göremezliğe yönelik tazminat miktarı olan 85.786,14 TL bakımından kısmen kabul edilip, geçici iş göremezliğe yönelik ıslah ile istenen davacı talebinin reddine karar verildiği, yine yukarıda alıntılanan yargıtay kararlarında vurgulandığı üzere davacı taraf açıkça teselsül hükümlerine dayalı olarak müteselsil sorumlu her iki davalıdan talepte bulunduğundan maddi tazminatın davalıların kusurlarına göre değil, teselsül hükümlerine göre tamamına hükmedildiği, duruşmada karar verilip hüküm fıkrası oluşturulduktan sonra ancak gerekçeli karar yazılmadan önce hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde kabul edilen tazminat miktarı olarak 88.977,92 TL belirtilmiş ise de, bu miktarın 85.786,14 TL olması gerektiği, zira 88.977,92 TL bilirkişi raporunda geçici iş göremezliğe ilişkin tazminat kalemininde dahil edilerek bulunan ve davacı tarafça da ıslah ile artırılan toplam miktar olduğu, kısa kararda da açıkça anlaşıldığı üzere davanın kısmen kabulüne denilidiği halde, davacının talebinin tamamını içeren 88.977,92 TL’nin açık bir hesap hatası olduğu, bu hususa ilişkin mahkememizce HMK 304/1. maddesi gereği henüz hüküm taraflara tebliğ edilmediğinden, maddi hatanın düzeltilmesi(tashih şerhi) şerhi düzenlenerek, maddi hatanın düzeltildiği ve maddi hatanın düzeltilmesi şerhinin gerekçeli kararımızın eki sayıldığı, gerekçeli kararımızın “HÜKÜM” kısmında bir nolu bendinde maddi tazminat miktarının 85.786,14 TL olarak düzeltilerek “Davacının davasının kısmen kabulüne, 85.786,14 TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsili el davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, tarafların ekonomik sosyal durumu, yol yapım şirketi olan davalı … A.Ş’nin kusur oranı, davacının yolcu olup kusurunun bulunmaması ve maluliyet oranı ile hak ve mesafet kuralları gözetilerek ve yerleşik yargıtay ilamlarındaki manevi tazminat ölçüleride dikkate alınarak davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabul edilerek 40.000 TL’lik manevi tazminatın anılan … A.Ş’den alınarak davacı tarafa verilmesine yönelik aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulüne, 85.786,14 TL maddi tazminat davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 40.000 TL’nin davalı… A.Ş’den kaza tarihi olan 08/07/2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Kabul edilen maddi tazminata davalı sigorta şirketi bakımından dava tarihinden, davalı …A.Ş yönünden kaza tarihi olan 08/07/2008 tarihi itibariyle yasal faiz uygulanmasına,
4 -Yargıtay …Hukuk Dairesi Başkanlığının 17/03/2015 tarihli, … esas ve … karar sayılı içtihadı dikkate alınmak suretiyle;
4/a-MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
– 492 sayılı Harçlar Kanununun 15.maddesi gereğince; 0.06831 oran üzerinden hesaplanan; 5.860,05 TL nispi harçtan, peşin alınan 174,20 TL+300,50 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 474,70 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 5.385,35 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan tahsiline, Hazine adına İRAD KAYDEDİLMESİNE.
4/b-Davacı davasını vekille takip ettiğinden, Av.Asg.Üc.Tarifesinin 13/1.maddesi gereğince, III.kısımda belirtilen oranlar üzerinden hesaplanan 9.868,23 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınmasına, davacıya verilmesine.
4/c-Red edilen miktar yönünden; davalılar aleyhlerine açılan davayı vekille takip ettiklerinen, Av.Asg.Üc.Tarifesinin 13/1.maddesi gereğince, III.kısımda belirtilen oranlar üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücreti, maktu vekalet ücretinin altında kalması, red edilen miktar ise, maktu vekalet ücretinin üstünde olması sebebiyle, Av.Asg.Üc.Tarifesinin II.kısım, II.bölüm 9.bendde belirtilen 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınmasın,davalılara verilmesine.
5-MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
5/a-492 sayılı Harçlar Kanununun 15.maddesi gereğince; 0.06831 oran üzerinden hesaplanan 2.732,40 TL nispi karar ve ilam harcının davalı …A.Ş.den tahsiline, Hazine adına İRAD KAYDEDİLMESİNE.
5/b-Davacı davasını vekille takip ettiğinden, Av.Asg.Üc.Tarifesinin 13/1.maddesi ve 10/4.maddesi gereğince, III.kısımda belirtilen oranlar dikkate alındığında 4.750,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …A.Ş.den alınmasına, davacıya verilmesine,
5/c-Red edilen manevi tazminat miktarı yönünden; davalı …AŞ aleyhine açılan davayı vekille takip ettiğinden, Av.Asg.Üc.Tarifesinin III.kısımda belirtilen oranlar üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücreti, maktu vekalet ücretinin altında kalması red edilen miktar ise, maktu vekalet ücretinin üstünde olması sebebiyle, Av.Asg.Üc.Tarifesinin II.kısım, II.bölüm , 9 bendde belirtilen 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınmasına, işbu davalıya verilmesine.
6 – Davacı taraf lehine manevi tazminat yönünden 4.750,00 TL vekalet ücretinin davalılardan …A.Ş. den alınarak davacıya verilmesine,
7 – Manevi tazminat yönünden red edilen kısım üzerinden av.asgr.ücret tarifesi gereğince 2.180 TL vekalet ücretinin davalılardan …A.Ş den alınarak davacıya verilmesine,
8- Davacı tarafından dava açılırken peşin harç olarak yatırmış olduğu 24,30-TL, peşin harç olarak yatırdığı 174,20-TL ile ıslah harcı olarak yatırdığı 300,50-TL olmak üzere toplam 499,00-TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9 – Davacı tarafından işbu dava nedeni ile tebliğat+müzekkere posta gideri 528,50-TL ile bilirkişi ücreti olarak 2.250,00-TL olmak üzere yapmış olduğu toplam 2.778,50-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 2.578,57-TL (davalı sigorta şirketinin bu miktarın 1.778,88-TL’sinden sorumlu olması kaydıyla)’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, bakiye kısmının davacı uhdesinde bırakılmasına,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf’a kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır