Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/287 E. 2019/529 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2013/287 Esas
KARAR NO : 2019/529
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 02/10/2013
KARAR TARİHİ: 09/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; şirketinin sigortalısı … Ltd. Şirketinin İstanbul’dan ithal ettiği 2.912.250 Mton sıcak çekilmiş nervürlü demir emteasının, İstanbul İtalya nakliyesi her türlü nakliye rizikolarına karşı … nolu nakliyat emtea sigorta poliçesi ile … şartları dairesinde sigorta güvencesi altına alındığını, 06/09/2001 tarihli konşimento ile …gemisine … on borard kaydı ile yüklenen demirlerin İtalya’nın… limanındaki tahliyesi sırasında, ruloların deniz suyuna maruz kalması sonucu paslanarak hasarlandığının görüldüğünü, Augusta limanında yapılan ve gemi tarafı adına atanan eksperin de imzası bulunan müşterek tutanakla paslanmanın tuzlu suyuyla temastan kaynaklandığı hususunun tesbit edildiğini, 11/09/2001 tarihli fatura muhteviyatı 2.912.25 Mton, 722.238 EUR değerindeki, 1526 bağ demir çubuktan, 40 bağ, 80 ton demir çubuğun paslanarak hasarlanması sonucu 7.638,4 EUR zarar meydana geldiğini, yapılan ekspertiz neticesinde, 7.368,4-EUR. Hasar tespiti yapıldığını, 9.817.757,734- TL. hasar tazninatının, 29.11.2001 tarihli ibraname ve makbuzla sigortalısına ödendiğini, TTK. 1361 ve müteakip maddeleri gereğince, kanuni halefiyete hak kazanıldığını, bu nedenle, 9.817.757,734- TL.’nın 29.11.2001 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi, masraf ve avukatlık ücretiyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ile dava açtıkları görülmüştür.
Davalı …donatanı …, ve davalı …. ‘e izafeten dava açılan …A.Ş.’ne usulüne uygun tebligat yapıldığı davaya cevap vermediği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin 01/04/2004 tarih, 2002/864 esas 2004/213 karar sayılı ilamında,”… Davacının dosyaya sunduğu sigorta poliçesi ekspertiz raporu, hasarla ilgili fotoğraflar, mal faturaları, survey raporu, ibraname ve bilirkişi kurulunun 07/04/2003 tarihli raporu ile davacı sigorta şirketinin her türlü nakliye rizikolarına karşı tazmin ettiği 257-…nolu poliçe ile demir emtiasının İstanbul dan İtalya’nın … limanına davalı Valeks gemisine yüklenmek sureti ile diğer advalı taşıma şirketi vasıtası ile taşınması esnasında emtianın ihtirazı kayıtsız tam ve sağlam olarak teslime alınıp yüklendiği ve varma limanında tahliye sırasında bizzat davalı ekspertizinin de hazır olduğu tespitte emtianın 80 tonluk kısmının yapılan nitrat testi ile deniz suyu paslanmasından hasarlandığı ve hasarlı mal bedelinin 7.638,4 EURO olduğu, bu hasarın sigorta poliçesi kapsamında bulunduğu, davacının sigortacı olarak hasar bedeli 20/09/2001 tarihinde kendi sigortalısına ödendiği, davalı donoton ve taşıma şirketinin meydana gelen hasardan tam kusurlu olmaları nedeniyle TTK ve CMR hükümleri uyarınca sorumlu oldukları sabit olduğundan talep tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte bu miktarın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline…” kararı verildiği görülmüştür.
Kararın davalılar vekili tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 01/07/2013 tarih, 2012/16703 esas, 2013/13859 karar sayılı ilamında,”… 1- dava, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısan ödenen …sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminatın TTK nın 1301 maddesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkindir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. HUMK nın 382 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belrtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle hükmün açık anlaşılır şüpheye yer vermeyecek şekilde infazıkabil olarak kuralması gerekir. Mahkemece kurulan hükümde davanın kabulüne karar verilmiş ise de açık olarak hangi tutara hükmedildiği belirtilmemiştir. Bu şekilde infazı kabil bulunayan hüküm kurulması doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozalması gerekmiştir. Bozma neden ve şekline göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazının incelenmesine şimdilike gerek görülmemiştir. 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA…” yönünde içtihadında bulunduğu,
bozma sonrası dosya mahkememize gelerek … Esas numarasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
…Sigorta poliçesi, ekspertiz raporları, hasar tespit tutanağı,mal faturaları, deniz konişmentosu, clean or board kaydı, ibraname, tazminat ödeme dekontu ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6762 sayılı TTK.1361. maddesi uyarınca açılan rücuen tazminat davası olup, uyuşmazlık konusu zararın meydana gelip gelmediğine, miktarına ve bunun poliçe kapsamında olup olmadığına ilişkindir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, tarafların delilleri toplandıktan sonra bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler İbrahim Ağsakal, Müjdat Mandal ve Safiye Nur Bağrıaçık’ın sunmuş olduğu 15.03.2019 tarihli raporda sonuç olarak,”…1- Söz konusu emtia … adlı gemiye sağlam ve eksiksiz (…-… Temiz) olarak yüklenerek teslim edilmiştir. 2-Yükün;… Varış limanı İtalya’nın Augusta limanına tahliye edilmesi esnasında uluslararası deniz yolu ile yapılan seyir-taşımada “deniz suyuna maruz katması sonucu paslanmak suretiyle” 40 bağ, 80 Mton emtianın hasara uğradığı,Hasarın gerek Durum Bildirim, gerekse Ekspertiz Raporu (varış yeri limanda tam tespit ile) ve Gemi Acentesinin yaptıkları müşterek tespitler İle sabit olduğu, Meydana gelen hasarda etken olan deniz suyunun, gemi ambar kapaklarının teknik donanım yetersizliği nedeniyle, geminin açık denizde seyir esnasında meydana gelen dalgaların ambar içerisine sızması suretiyle meydana gelmiş olabileceği, Dolayısıyla meydana gelen kısmi hasarda taşıyanın hata ve kusurlu olduğu yönünde kanaate varılmak suretiyle değerlendirilmektedir. …A,Ş. vermiş olduğu acentelik hizmeti sebebiyle kendisine karşı dava açılabileceği, ancak dava neticesinde hükmün İcrasının …donatanı …, ve …. şirketlerine yönetilmesi gerektiği,… A.Ş.’nin, taşıyan nam ve hesabına (kendi hesabına olmamak üzere) ve onun yetkili kıldığı gemi kaptanı adına, konşimento üzerinde “…: …” ibaresi konulmak suretiyle gemi acentesi sıfatıyla Denizyolu Konşimentosu/Bill Of Lading düzenlediği, dolayısıyla tasıvıcı sıfatına haiz olmadığı,Alacak yönünden değerlendirme yapıldığında ise, fiili taşıma esansında hasar sebebiyet veren geminin armatörü olan, … donatanı … ve …. şirketlerine rücu edilmesi gerektiği, Davalılardan … donatanı …’nın taşıyan sıfatına sahip olduğu ve konişmentodaki “clean on board” ibaresinde hareketle hasarsız aldığı kabul edilen yükü varma limanında hasarlı teslim etmiş olması sebebiyle sorumluluğunun bulunmasına bağlı olarak, davacı tarafından sigortalısına yapılan tazminat miktarında adı geçen davalıya karşı davacı sigortacının halefiyet hükümleri uyarınca talepte bulunma hakkının olacağı…….” görüş ve kanaatine varıldığını belirtmişlerdir.
Davacının sigorta poliçesine göre, davaya konu emtianın taşıma rizikolarına karşı satıcı adına sigorta ettirildiği ve satışın CİF satış şeklinde olduğu ihtilafsızdır. Taşıma sözleşmesinin kurulduğu tarihte yürürlükte olan 6762 sayılı TTK.nun 1139,1143 ve 1147. Madde hükümleri karşısında CIF kaydı satışta hasarın emtianın yükleme limanında gemiye yüklenmesi ile birlikte alıcıya geçtiğinden satıcının alıcı adına malları sigorta ettirmesi, sigorta bedelini ödemesi, rizikodan sonra sigortacının sigortalı konumundaki alıcıya ödemede bulunması halinde sigortacının halefiyet hakkı doğmaktadır.
Acente kavramı, davaya konu hasarın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan, mülga 6762 sayılı TTK 116. maddesine göre; “Bir mukaveleye dayanarak muayyen bir yer veya bölge içinde daimi bir surette ticari bir işletmeyi ilgilendiren akitlere aracılık etmeyi veya bunları o işletme adına yapmayı meslek edinen kimseye ACENTE denir” şeklinde tanımlanmıştır. Gemi Acenteleri de, deniz taşıt ve araçları ile yolcu ve yük taşımalarında gemi sahibi, kaptanı, işleticisi ve/veya kiracısı nam ve hesabına üçüncü kişi ve kuruluşlara karşı hak ve menfaatlerini tayin edilen bölge içinde koruyan ve bunun karşılığında ücret alan kişi ve kuruluşlardır.Gemi acentesi, aynı zamanda temsilci demektir. Türk limanlarına gelen ve bayrak taşıyan deniz taşıt ve araçlarının yolcu ve yük taşımalarında, gemi sahibi, kaptanı, işleticisi ve kiracısı nam ve hesabına, üçüncü kişi ve kuruluşlara karşı hak ve menfaatlerini o bayrak ülkesi adına temsil etme yetkisine sahiptir. Bu temsilcilik sırasıyla;gemi kaptanını, geminin kendisini,geminin armatörünü,geminin kiracısını,geminin işletmecisini,gemide bulunan yükün sahibini,geminin merkez acentesini,geminin bulunduğu ülkedeki ana acentesini,geminin taşıdığı Bayrak Ülkesini temsil eder.
Davalı …donatanı …, ve davalı …. izafeten dava açılan …A.Ş vekili müvekkiline izafeten de olsa dava açılamayacağını, belirtmiş ise de, …A.Ş. tarafından kaşelenip imzalanan deniz konişmentosu ve dosyada mevcut diğer belgelere göre, …A.Ş.’nin, …donatanı … ve ….’a ait geminin, yükleme limanı acentesi olduğu sabittir. Bu nedenle …A.Ş. hakkında, mülga 6762 sayılı TTK.nun 116 ve 117/3. maddelerine göre acente hükümlerinin uygulaması gerektiği ve mülga 6762 sayılı TTK.nun 119/2.maddesi gereğince de yurt dışında bulunan şirketlere izafeten kendisine dava açılabileceği mahkememizce kabul edilmiştir.
… donatanı …gemisinin İstanbul/Augusta arası seyrini takiben, emtianın gemiden tahliyesi sırasında, deniz suyuna maruz kalması sonucu paslanmak suretiyle hasarlandığı, hasarın A… Limanında müşterek tutanakla tespit edildiği sabittir. Davacı sigortacının … Sigortası kapsamında, meydana gelen hasar nedeniyle, sigortalısı dava dışı …’e toplam 9.817,75-TL. ödeme yaptığı ve ibraname düzenlendiği dosya içerisindeki belgelerden anlaşılmıştır.
Sorun sözkonusu hasarın, taşımanın hangi aşamasında gerçekleştiği ve hasarda sorumluluğun kime ait olduğu noktasında toplanmakta olup, mülga 6762 sayılı TTK. 1061 maddesi ile düzenlenen karineden hareket ile konişmentodaki, “clean on board” kaydıyla hasarsız alınan yüklerde meydana gelen hasarın, yükleri taşıyanın zilyetliğinde iken gerçekleştiğinin kabulü ile, meydana gelen hasardan da taşıyan sıfatına sahip …donatanı … ve mülga 6762 sayılı TTK. 946. Madde hükmü gereğince Gemi İşletme Şirketi ….’nin kusurlu olarak sorumlu bulunmalarına bağlı olarak, davacı tarafından sigortalısına yapılan tazminat tutarının davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen talep edilebileceği, ancak, her ne kadar davanın, davalılar … donatanı … ve ….’a izafeten …A.Ş.’ne açılabileceği kabul edilmiş ise de mülga 6762 sayılı TTK.nun 119/2.maddesine göre izafeten dava açılan durumlarda hükmün, sözleşmede taraf olan yurt dışındaki şirket hakkında verilmesi gerektiği, davalı acente hakkında hüküm verilemeyeceği göz önüne alınarak (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.02.1986 T. 11-582/135 E/K, Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 09.02.2005 T. 2004/3652 E, 2005/634 K. sayılı ilamları), davacının, davaya konu tazminat tutarını, …donatanı …, ve ….’den talep etme hakkı olduğu sonucuna varılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; …Sigorta poliçesi, ekspertiz raporları, hasar tespit tutanağı,mal faturaları, deniz konişmentosu, clean or board kaydı, ibraname, tazminat ödeme dekontu, dayanılan diğer deliller bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı sigorta şirketinin, hasar poliçesi kapsamında sigortalısına 20.09.2001 tarihinde ödediği hasar bedelini, mülga 6762 sayılı TTK.1361 maddesi halefiyet ve mülga 6762 sayılı TTK.nun 116, 117/3. ve 119/2. madde hükümleri gereği, davalılar …donatanı … ve ….’den müştereken ve müteselsilen talep etme hakkının mevcut olduğu sonucuna varılarak, davacının davasının kabulü ile, talep edilen, 9.817,76-TL. hasar tazminatı bedelinin, 29.11.2001 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılar … donatanı … ve ….’den alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 9.817,76-TL.’nın, 29.11.2001 tarihinden itibaren işleyecek, reeskont faizi ile birlikte, … donatanı … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 670,65-TL harçtan, peşin alınan 132,53 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 538,02 TL harcın davalılar … donatanı … ve…’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf lehine A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılar …donatanı … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 49,60 TL başvurma harcı + 445,52 peşin harç +148,65 TL tebligat-müzekkere + 3.225-TL bilirkişi giderleri olmak üzere toplam 3.868,77 TL yargılama giderlerinin davalılar …donatanı …ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile temyiz için Yargıtay’a başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır