Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/124 E. 2018/568 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2013/124 Esas
KARAR NO : 2018/568
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2013
KARAR TARİHİ : 17/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma çalışanı ile…ŞTİ yetkililerinin karıştığı suça konu haksız eylem neticesinde müvekkili firmaya ait bir takım çekler tedavüle çıkartıldığını, bu çeklerden bir tanesi olan… A.Ş … şubesine ait A-…seri numaralı 30/04/2013 keşide tarihli 50.000 TL lik keşide yeri İstanbul olan çek davalı adına düzenlendiği öğrenildiğini, dava konusu çekteki imza müvekkiline ait olmadığını, müvekkili firma söz konusu çekler nedeniyle ticari hayatını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya geldiğini, çeklerin tamamı ile ilgili olarak ekonomik nedenlerden dolayı dava bile açamayacak durumda olduğunu, bu nedenlerle teminat karşılığından çekin bankaya ibrazının durdurularak yasal takibe konu edilmesinin önlenmesi için ihtayit tedbir kararı verilmesini, davanın kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketten borcuna mahsuben …bank …şubesinin 30/04/2013 keşide tarihli ve 50.000 TL meblağlı çekini aldığını, davacı şirkete ait olduğuna dair banka davacı şirket yetkililerinden teyitte aldığını, çekin vadesi geldiğinde yani 30/04/2013 tarihinde müvekkili dava konusu çeki bankaya takasa ibraz ettiğinde banka tarafından çekin arkasına keşideci imzası muhatap banka kayıtlarındaki imza ile örtüşmediğinden üzerine herhangi bir işlem yapılamadığı şeklinde şerh düşüldüğünü, davacı şirket çalışanı ile … ŞTİ yetkililerinin karıştığı suça konu eylem neticesinde şirkete ait bir takım çeklerin tedavüle çıkarıldığını iddia etmiş ancak ismi bilinmeyen bu şirket çalışanı ile …ŞTİ aleyhinde herhangi bir suç dururusunda bulunmadığını, delilleri arasında böyle bir suç böyle bir suç duyurusu bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, davacı şirketin teminat yatırmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi …’dan 06/06/2014 tarihinde alınan raporda sonuç olarak; tetkik konusu 50.000 TL miktarlı çeke keşidecisi … ŞTİ’ye atfen atılmış imzanın, dosyada mevcut mukayese imzalara kıyasla keşideci şirket yetkilisi …’in ile ürünü olduğu kanaatine varıldığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Davacı vekilinin 01/07/2014 tarihinde itiraz dilekçesi doğrultusunda İstanbul Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasına karar verilmiş; 26/11/2014 tarihinde Adli Tıp Kurumundan alınan raporda sonuç olarak; İnceleme konusu çekte …Tic. adına atılı keşideci imzası ile …’e ait karşılaştırma imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı sonucuna varıldığını mütalaa edildiği anlaşıldı.
Davalı vekilinin 25/12/2014 tarihinde Adli Tıp Kurumu raporuna karşı itiraz dilekçesi doğrultusunda Adli Tıp Kurumu 7 kişilik uzmanlar kurulundan çelişkileri gideren yeniden rapor alınmasına karar verilmiş olup., 08/01/2018 tarihli raporda sonuç olarak;
İnceleme konusu çekte … Şti’ye atfen atılı imza ile şirket yetkilisi …’in mukayese imzaları arasında biçimsel benzerlikler görülmekle birlikte; söz konusu imzanın basit tersimli olması, önemli yazı ve tanı unsuru içermemesi nedeniyle daha ileri bir tespite gidilemediği mütalaa edildiği anlaşıldı.
İddia, savunma, bilirkişi raporu, alınan ATK raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tek uzmandan alınan bilirkişi raporu itiraz üzerine ATK Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge inceleme şubesinden alınan 26.11.2014 rapor ve bu iki rapor arasındaki çelişkilerin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu genişletilmiş uzmanlar kurulunca alınan 08.01.2018 tarihli rapor ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu 30.04.2013 keşide tarihli, 50.000-TL bedelli çekteki keşideci … ŞTİ. Adına atılan imzanın davacı tarafından inkar edilip sahteliğinin ileri sürüldüğü, yapılan bilirkişi incelemeleri sonucunda ATK genişletilmiş uzmanlar kurulunca düzenlenen raporlar arasındaki çelişkileri irdeleyen rapor gereği dava konusu çekteki …ŞTİ ne atfen atılan imzanın şirketin yetkili …’in eli ürünü olup olmadığının, söz konusu imzanın basit tersinde olması önemli yazı ve tanı unsuru içermemesi nedeniyle belirlenmesinin mümkün olmadığını, somut uyuşmazlığa konu dava çekteki imza sahteliğine dayalı İİK 72. Maddesi kapsamında menfi tespit davası olup, dayandığı dava konusu çekteki imzanın davacıya ait olduğu konusundaki ispat yükünün davalı tarafa ait olduğu, Yargıtayın kararlık kazanmış içtihatlarına göre kambiyo senedindeki imza inkar edildiğinde, bu imzanın somut uyuşmazlıktaki gibi davacı şirket yetkilisine ait olduğunun kesin delillerle ispat edilmesi gerekeceği, somut uyuşmazlıkta alınan ATK genişletilmiş uzmanlar kurulu doğrultusunda imzanın davacıya ait olup olmadığının tespit edilemediği, dolayısıyla imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğunu davalının kesin delillerle ispat edemediği, bu nedenle davalı tarafa davacıya yemin teklif etme hakkının Mahkememizce hatırlatıldığı, davalı tarafında yemin teklifi etmesi üzerine davacı şirket yetkilisinin duruşmada usulene uygun olarak yemininin yaptırıldığı, davacı şirket yetkilisinin dava konusu çekteki imzanın kendisine ait olmadığını yeminli beyanı ile belirttiği anlaşılmakla davacının dava konusu çekteki keşideci imzası kendisine ait olmadığı belirlendiğinden, bu çek dolayısıyla borçlu olmadığının kabulü gerektiği, sonuç ve vicdanı kanaatine varılarak aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulüne, davacının dava konusu 30/04/2013 keşide tarihli 50.000 TL bedelli, … nolu çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 3.415,15 TL harçtan, peşin alınan 853,90 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.561,25 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf lehine av asg üc tarifesi gereğince taktir olunan 5.850,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 24,30 TL başvurma harcı + 853,90 peşin harç + 210 TL ATK ücreti + 400 TL bilirkişi ücreti + 331,10 TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 1.819,30 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
E-imzalıdır
Hakim …
E-imzalıdır