Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/195 E. 2021/89 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2012/195 Esas
KARAR NO:2021/89

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:07/08/2012
KARAR TARİHİ:09/02/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Bankası AŞ ile … Şirketi dava dişi Şirket arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve dava dışı Şirket’e kredi kullandırıldığını, borçluların kredi borçlarını ödemede temerrüde düşmeleri üzerine Banka tarafından Sözleşmenin ilgili maddeleri uyarınca borçluların kredi hesapları, …. Noterliği nin 20.07.2011 tarih … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi ile kat edilerek: kredi borcunun, esnek ticari hesap borcunun ve business kart borcunun Banka’ya ödenmesinin ve dava dışı Şirket nezdindeki 14 adet çek yaprağına karşılık depozito talebinin ihtar edildiğini, dava dışı Şirket ve kefiller tarafından bakiye borcun ödenmediğini, bunun üzerine, borçlular hakkında …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, takip borçlusu-davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, yapılan itirazın süresinde olmadığını, yetki itirazının yerinde olmadığını, sözleşmenin açık hükümleri, İİK m. 68/b uyarınca, ihtarname ile birlikte hesap özeti keşide edilerek, hesabın kat edildiğini, ihtarnamenin borçluların bankaya bildirdikleri adreslerine usulüne uygun olarak gönderildiğini, borçlunun kat ihtarnamesi ve hesap özetine herhangi bir itirazda bulunmadığından kat ihtarnamesi ve hesap özetinin kesinleştiğini, bu nedenle borca yapılan İtirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %40 tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava dışı şirketin ortağı olduğunu, 24/01/2011 tarihli karar ile dava dışı şirketi münferiden temsile yetkili olduğunu ve bankaya kredi müracaatında bulunduğunu, sözleşmenin tamamının dosyaya ibraz edilmediğini, ibraz edilen sözleşmenin 1 ve 57 sayfasındaki şirket ve şahıs imzalarının müvekkiline ait olduğunu, kredi müracaatı sonrasında bankanın kendisine değerlendirme yapılacağının söylendiğini, bankanın kredi işlemlerini yapan memurun kredi çıkmadığını söylemesi üzerine bir daha banka ile doğrudan hiçbir ilgi ve alakasının kalmadığını, müvekkilinin esnek ticari hesap üzerinden açılan krediyi kullanmadığını, business kartın müvekkiline verilmediğini, şirket adına düzenlenen çek karnesini de almadığını, bu hususlara ilişkin belgelerin banka tarafından sunulmasının talep edildiğini, olayın bankada çalışan ve kredi işlerini takip eden banka görevlisinin suiistimallerinden kaynaklandığını, bankanın ilgili görevlinin iş akdine son verdiğini, hesap kat ihtarnamesinin müvekkiline tebliğ edilmediğini belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Dava İ.İ.K.nun 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 74.176,06-TL asıl alacak + 6.612,18-TL faiz + 330,60-TL faizin %5 gider vergisi + 179,00-TL masraf olmak üzere toplam 81.297,84-TL için ilamsız icra takibi yapıldığı, itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Uyuşmazlığın banka ile dava dışı şirket arasında akdedildiği ileri sürülen sözleşme kapsamında ödenmeyen kredi borcuna ilişkin olduğu, davacı banka ile dava dışı şirket arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, talep edilen alacak kalemlerinden hangileri açısından taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi hükümlerinin cari olduğunun tespiti gerektiği, davacının dosyaya kredi sözleşmesi hükümlerinin cari olduğunun tespiti gerektiği, davacının dosyaya sunduğu genel kredi sözleşmesinin sadece iki sayfası mevcut olduğundan genel kredi sözleşmesinin muhtevasının tespit edilemediği, ancak genel kredi sözleşmesinin varlık amacı, iktisadi hayatın olağan akışı, dosya içerisindeki belgelerin sözleşme tarihinden sonraya ait olması sebeplerle söz konusu alacak kalemlerinin sözleşme kapsamında olabileceği, davalı …’ın geçerlilik koşulları tam bir kefalet sözleşmesi uyarınca 150.000-TL ye kadar müteselsil kefil sıfatı taşılığı, dosya içerisindeki hesap özeti, talimat yazıları ve kredi kartının şirketi temsil yetkilendirilmiş … tarafından teslim alındığı gözetildiğinden davalı vekilinin kredinin kullandırılmadığı ve kredi kartının müvekkiline verilmediğine dair iddiasının yerinde olmadığı, davacı bankanın …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyaya konu takip tarihi itibariyle davalı 74.176,06-TL alacaklı olduğu, müteselsil kefil sıfatıyla davalı yalnızca kendi temerrütünün sonuçlarından sorumlu tutulabileceğinden ve davalıya hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmediğinden takip öncesi temerrüt faizi talep edilemeyeceği, asıl alacağa takip tarihinden sonrası için TCMB avans faizi üzerinden değişen oranlarda temerrüt faizi uygulanması gerektiği, davalının asıl borçlu şirkete teslim edilen çek yaprakları sebebiyle sorumlu tutulamayacağı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlık, davacı tarafça kullandırıldığı iddia olunan kredilerin tahsiline yönelik başlatılan icra takibi sebebiyle açılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dava dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça, davalı aleyhine, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, 22.08.2011 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 21.01.2012 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, 26.01.2012 havale tarihli dilekçesi ile yetkiye, borca ve ferilerine itiraz edildiği, 07.08.2012 tarihinde de Yasal 1 yıllık süresi içerisinde Mahkememizde iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında taraf teşkili sağlanarak, taraflarca usulüne uygun olarak bildirilen deliller toplanılmış ve dosyamız bilirkişiye tevdii edilerek 05.03.2020 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafça davalı tarafa kullandırıldığı iddia edilen ticari kredilere ilişkin, ilgili genel kredi sözleşmesinin asıl veya onanmış örneklerinin tamamının dava dosyasına sunulamadığı, sadece 1. ve 51. Sayfalarının dava dosyasına sunulabildiği, ayrıca dava dosyasındaki kredi sözleşmesini de kapsayacak şekilde, kredinin kullanıldığı iddia olunan tarihte, bankada görevli ilgili personel hakkında …. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında kamu davasının açıldığı hususları nazara alındığında, davacı tarafın, alacağının varlığını ispatlar nitelikteki genel kredi sözleşmesinin tamamının dava dosyasına sunulamaması, bu sebeple de sözleşme içeriği ile tarafların hak ve borçlarının tam olarak belirlenememesi, davalı tarafın bu yöndeki itirazları ve o dönem ilgili banka personeli hakkında usulsüz kredi kullanımından kaynaklı olarak kamu davası açılması hususları birarada değerlendirildiğinde, basiretli bir tacir gibi davranamayan davacı tarafın, ispatlanamayan davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 59,30-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 755,00-TL harçtan fazla alınan 695,7‬0-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 11.368,72-TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 42,60-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
09/02/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı