Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/766 E. 2022/215 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/967 Esas
KARAR NO :2022/141

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:05/10/2015
KARAR TARİHİ:01/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 15/08/2008 tarihinde plakası bilinmeyen bir araç tarafından, yaya olan 02/01/2003 doğumlu olan müvekkiline çarparak yaralamalı ve maddi hasarlı bir trafik kazasının meydana geldiğini, buna ilişkin … 2. Sulh Ceza Mahkemesinin … E. … karar nolu dosyasının Mahkememizce istenilmesi durumunda müvekkilinin trafik kazası mağduru olduğunun görüleceğini, işbu kazada davalı taraf olan … Hesabı’nın her ne kadar kusur oranını %70 olarak belirlemişse de müvekkilinin tamamen kusursuz olduğundan davalı tarafın belirlediği kusur oranını kabul etmemekte olduklarını, davacının bedensel zararı ve maddi tazminat isteğinin söz konusu trafik kazası nedeniyle yaya olan müvekkilinin … … ve Araştırma Hastanesinde (… Devlet Hastanesi) tedavi olduğunu, müvekkilinin kaza sonrası femur kırığı ile tibia kırığı oluşmuş olduğunu, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından verilen özürlü sağlık kurulu raporuna göre müvekkilinin %16,2 oranında sürekli iş göremez raporunun var olduğunu, ayrıca ilerde çalışma yaşamına atılamayacağı birilerinin yardımıyla ancak yaşamını sürdüreceği, bu nedenle “güç kaybı tazminatı” istemelerinin gerekmiş olduğunu, davalı tarafın, … no’lu ve 23/06/2015 tarihli yazısıyla birlikte kendilerinin belirlediği kusur oranına göre müvekkiline 39.885-TL ödeme yapmış olduğunu, ancak müvekkilinin özürlü sağlık kurulu raporunun %16,2 oranında olması ve tamamen kusursuz olması nedeniyle davalı tarafça eksik ödeme yapılmış olduğunu, bu sebeple davalı tarafça geriye kalan bakiyenin müvekkiline ödenmesini ve ibranamenin bu sebeple iptalini talep etmekte olduklarını, sunulan nedenlerle Trafik kazasında yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan davacı için, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi hükmünce belirlenecek maddi tazminat için şimdilik 1.000-TL maddi zararın müracaat tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının dayandığı ve dosyaya giren tüm yazılı delil, dosya, belge örneklerinin taraflarına tebliğ edilmesini aksi halde dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesini talep ettiklerini, HMK. uyarınca dava dilekçesi ekinde davaya ilişkin belgelerin taraflarına tebliğ edilmesi gerektiğinin hüküm altına alınmış olduğu halde, işbu dosyada davacı tarafından bu hususa uyulmamış olduğunu, taraflarına dava dilekçesinde belirtilen herhangi bir delilin tebliğ edilmemiş olduğunu, bu bakımdan, öncelikle, delillerin taraflarına tebliğine karar verilmesini, delillerin taraflarına tebliğine dek esasa ilişkin sair cevap haklarının saklı tutulmasını ve yargılama aşamasında ibraz edilen ve dosyaya giren tüm yazılı delil, dosya ve belgelerin birer örneklerinin taraflarına tebliğine karar verilmesini talep ettiklerini, bu konuda gerekli görülürse, yargılama aşamasında uygun görülecek posta masraflarını karşılamaya amade olduklarını beyan ettiklerini, bu nedenle, bu eksikliğin giderilmesini ve giderilmezse dava şartı yoksunluğundan davanın reddedilmesini talep ettiklerini, … hesabı yönetmeliği’nin 15. maddesi uyarınca davacıya yapılan ödeme ile hesabın borçtan ve yükümlülükten kurtulmuş olduğunu, davacı tarafından imzalanan ibranamenin geçerli olduğunu ve borcu ortadan kaldırmış olduğunu, davacının dava konusu kazadan kaynaklanan zararları, kamu kurumu niteliğinde olan müvekkili kurumca işin uzmanı olan sorumlu aktüer bilirkişilere usul ve yasalara uygun olarak tespit ettirilmiş olduğunu, davacıya 18/09/2015 tarihinde yapılan 39.885,00-TL maluliyet tazminatı ödemesi kapsamında davacı tarafından imzalanan ibraname ile Kurumun sorumluluğunun ortadan kalkmış olduğunu, davacıya yapılan işbu ödemede davacının %16,20 oranında malul kaldığı dikkate alınmış olduğunu, zira, kurum için önemli olan söz konusu kaza sonucu oluşan ve bu kaza ile illiyet içinde bulunan maluliyettir denildiğini, somut olayda, genel hükümlere göre, ibranamenin borcu ortadan kaldıran niteliğinin bulunmadığını, bir başka anlatımla ibranamenin geçersiz olduğunu gösterecek herhangi bir delil bulunmamakta olduğunu, zira, yapılacak hesaplama Yargıtay uygulaması mucibince kurum tarafından yapılan ödeme tarihindeki verilere göre yapıldığını ve ödeme ile hesaplanan arasında fahiş bir fark olmadığı tespit edilirse ibranamenin geçerli sayılmasını ve davanın reddedilmesi gerektiğini, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesapta ödenen ile hesaplanan arasında fahiş bir fark olduğunu hükmedilirse, yaptıkları ödemenin güncelleştirilmeli ve güncelleştirilen ödeme hesaplanandan düşülmesinin gerektiğini, bilirkişi incelemesinde özellikle bu hesaplama yöntemine dikkat edilmesini talep ettiklerini, kamu kurumu niteliğinde olan Hesap, şartları oluşmuşsa kişilerin gerçek zararlarını gidermeye çalışmakta olduğunu, ancak, bunu yaparken zenginleşme yasağı prensibine de yine diğer zarar görenler göz önüne alınarak dikkat edilmesi gerektiğini, kurumlarının, kuruluş felsefesine uygun olarak yapılan başvuruları titizlikle incelemekte, kişilerin gerçek zararlarını tamamen ve eksiksiz olarak ödemekte olduğunu, ancak, somut olayda, davacının haksız olarak gerçek zararından daha fazlasını kazanmayı talep etmekte olduğunu, buna hukuk yoluyla sebebiyet verilmesi diğer zarar görenlerin haklarının çiğnemesi anlamına geleceğinden mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili kurum zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, bu nedenle, kusur yönünden adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi nezdinde inceleme yapılmasını talep ettiklerini, davacınında kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, bu sebeple hesaplanacak tazminattan davacının kusuru oranında indirim yapılmasının gerekmekte olduğunu, maluliyet oranının adli tıp kanunu’na göre, vücut fonksiyon kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybı konusunda bilimsel ve teknik görüşlerini bildirmekle görevli olan adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesi’nden ya da adli tıp bölümü bulunan bir üniversite hastanesinden alınacak raporla işgöremezlik oranının belirlenmesi ve zararın buna göre hesaplanması gerektiği Yargıtay tarafından kabul edildiğinden, bu konudaki Yargıtay kararına göre denetime elverişli ve doyurucu bir rapor temin etmek üzere dosyanın ilgili kuruma gönderilmesini talep ettiklerini, davacının maddi zararı ancak aktüeryal inceleme sonucu tespit edilebilir olduğunu, bu hesap yerleşik Yargıtay uygulaması mucibince müvekkili kurum tarafından yapılan ödeme tarihindeki verilere göre yapılması gerektiğini, hesap edilen rakam ile ödenen arasında fahiş bir fark yoksa ibranamenin geçerli sayılmasını ve davanın reddedilmesi gerektiğini, ödeme tarihindeki verilere göre yeniden yapılan hesap sonucu bulunan rakam ile ödenen arasında fahiş bir fark varsa ödemenin güncelleştirilmeli ve güncel rakam hesaplanan tazminattan düşülmesi gerektiğini, geçici iş görmezlik dönemi tazminat hesabına dahil edilmemesi gerektiğini, çünkü, zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları’na göre dolaylı zararların teminat kapsamı dışında olduğunu, yapılacak hesapta bu hususun da dikkate alınması iş görülemeyen dönemin hesabında %100 üzerinden uygulanmamasını talep ettiklerini, bunun yanında, davacının SGK’dan geçici iş görmezlik ödeneği alıp almadığının da tespitini talep ettiklerin, zira, SGK ödediği bu ödenekleri kuruma rücu etmekte ve kurum mükerrer ödeme yapmak durumunda kalmakta olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, ancak ödeme tarihinden itibaren yasal temerrüt faizi işletilmesi gerektiğini, sair hususlar hakkındaki beyan hakları saklı kalmak kaydıyla, davaya cevaplarının sunumu ile davanın usul ve esasa ilişkin olarak sundukları gerekçeler dikkate alınarak reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… 2. Sulh Ceza Mah. … E. sayılı dosyası, trafik kayıtları, hastane kayıtları, kaza raporları, sağlık raporları, sigorta kayıtları, hasar dosyası ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ve inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davacı; kaza mahallinde yaya olarak bulunmakta iken,sürücüsü ve plakası belirlenemeyen bir aracın çarpması neticesinde, 15/08/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralandığını ve bedensel zarara uğradığını, kazaya yol açan aracın sürücüsü ve plakası bilinmediğinden, meydana gelen zarardan davalı … Hesabı’nın sorumlu olduğunu bu nedenle, bedensel zarar miktarının tespiti ile başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Hesabı’ndan tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten ile davalı sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve davalı sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Motorlu araç işleteninin 2918 sayılı yasanın 91/1 maddesi kapsamında Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS’ni yaptırmadan aracını işletmiş ve işletilme sırasında bir zarara sebep olmuş ise 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 maddesi gereği zorunlu sigortayı yaptırmadan motorlu aracı işleten kişilerin ve plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araçların sebep oldukları zararları karşılamak amacıyla Türkiye Sigorta Ve Reasürans Şirketleri bünyesinde … Hesabı oluşturulduğundan kaza tarihinde yürürlükte bulunan sigorta poliçesi için belirlenen limitle sınırlı olmak kaydıyla … Hesabı meydana gelen zarardan sorumludur. Bu manada … Hesabının statüsü ile sigorta şirketinin hukuki statüsü ve sorumluluğu paraleldir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
Adalet Bakanlığı İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 22/05/2020 tarihli maluliyet raporunda; “…Ali oğlu, 02/01/2003 doğumlu, …’in 15/08/2008 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:
-Gr1 XII (22Fa……… 25)A %29
-E cetveline göre %23,2 (yirmiüçnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
-İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 2,5 (ikibuçuk) aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/36 Talimat sayılı dosyasına, keşif yapılarak kusur raporu alınmak üzere gönderilen talimata istinaden, Trafik Polisi bilirkişi … tarafından hazırlanan 01/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…Kaza ile ilgili 26/06/2015 tarihinde hazırlanan bilirkişi raporu incelendiğinde bilirkişinin vermiş olduğu kusur ile yüzdelik oranının yerinde verilmiş bir oran olduğu tespit edilmiştir. Netice, bu kazanın oluşumunda Sürücüsü ve Plakası Tespit edilemeyen Araç Sürücüsü 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/1-B maddesini “Sürücüler Araçların hızlarını, aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol ve havanın, trafiğin durumuna göre ayarlamak zorundadırlar “kanun maddesini ihlal ettiği görüşüne varılmıştır.
Bu kazanın oluşumunda Yaya … 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun da yer alan YAYALARA ait Kusurlardan 68/1-C Maddesi “Yaya Yollarında geçitlerde veya zorunlu hallerde; taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda bulunmaları veya buraları saygısızca kullanmaları yasaktır” Kanun maddesinini ihlal ettiği…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından alınan, 06/04/2021 tarihli maluliyet raporunda; “… Ali oğlu, 02/01/2003 doğumlu …’in 15.08.2008 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:
-Gr1 XII (22Fa……… 25)A %29
-E cetveline göre %23,2 (yirmiüçnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
-2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 2,5 (ikibuçuk) aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden hesaplamaya ilişkin rapor alınmasına karar verilmiş, Aktüerya Hesap bilirkişisi … tarafından hazırlanan 17/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1-Olay: 15.08.2008 günü, saat 16:00 sıralarında, sürücüsü ve plakası tespit edilmeyen araç; … İli … İlçesine bağlı … … Mahallesi 218. Sokak 223. Sokak Kesişimi Üzeri Sosyal Meskenler Polis Lojmanları B3 Blok ile … Apt. Önünde davacı …’e çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği,
2- … Hesabı tarafından dosyaya sunulan Hasar Dosyası ekinde yer alan;
Makine Mühendisi / Trafik Uzmanı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 26.06.2015 tarihli Raporda;
-Trafik kazasında;
Plakası tespit edilmeyen araç sürücüsünün %70 oranında kusurlu olduğu, Kazazede Malul …’in %30 oranında kusurlu olduğu, ancak 5 yaşında çocuk olmasından dolayı Ebeveyninin bu kusurdan sorumlu olduğu kanaatine varıldığı,
3-Adli tıp Kurumu Başkalığının 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 2021/30622/4724 sayı, 22.03.2021 tarih ve … Karar nolu Raporunda; 02.01.2003 doğumlu …’in 15.08.2008 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle,
-E cetveline göre %23,2 (yüzde yirmi üç nokta iki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
-İyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 2,5 (iki buçuk) aya kadar uzayabileceğine oybirliği ile mütalaa olunduğu,
4-Davacı …’in 15.08.2008 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası, %23,2 maluliyet dönemi için sürekli iş göremezlik- efor kaybına ilişkin zararına Sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen Araç sürücüsünün %70 kusur oranının yansıtılmasıyla maddi zararının 328.687,99-TL olacağı,
5-Davacı için hesaplanan maddi tazminattan ödemenin güncel değerinin tenzili ile Bakiye Maddi Tazminatı: 266.950,38-TL olduğu,
6-2008 yılı için kişi başı teminat limiti 125.000-TL ve ödenen tutarının tenzili ile … Hesabı’nın Bakiye teminat limitinin 85.115-TL olacağı,
7-… Hesabı tarafından davacıya 18.09.2015 tarihinde ödeme yapıldığı,
8-Davacının başvuru dilekçesinin işleme alındığı tarihten sonraki 8 iş günün 04.09.2014 tarih olduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
… SGK İlçe Müdürlüğü’ne yazılan yazı ile davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması neticesinde bildirilen 17/03/2020 tarih – … sayılı cevapta rücuya tabi herhangi bir ödemenin yapılmadığı bildirilmiştir.
Davacı vekili, 03/11/2021 tarihli dilekçesi ile her ne kadar davasını ıslah ettiğini belirtmiş ise de, davanın HMK m.107 kapsamında miktarı belirsiz alacak davası olarak açmış bulunduğu davasında, bedel artırım dilekçesi olarak kabul edilen 03/11/2021 tarihli dilekçe ile 1.000-TL. olarak talep ettikleri, maddi tazminatı taleplerini arttırarak, toplamda 85.115-TL. tazminatın, 18/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ile harcını ikmal etmiştir.
Dosya kapsamı, düzenlenen kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, davacının 15/08/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalıdan maddi tazminatı talep hakkı mevcut olduğu, davalı … hesabının meydana gelen zarardan plakası belirlenemeyen araç sürücüsünün kusuru oranında sorumluluğu bulunduğu, aktüer bilirkişi tarafından bakiye tazminatın 266.950,38-TL. olarak hesaplandığı, kazanın meydana geldiği 2008 yılı için, Hazine Müsteşarlığı tarafından, ölüm/sakatlık için kişi başı teminat limitinin 125.000 -TL. olarak belirlendiği ve davalının nitelik ve miktar olarak teminat limiti kapsamında kalan 85.115-TL. den sorumlu olduğu kanaati oluştuğundan davacının davasının kabulü ile 85.115-TL. maddi tazminatın davalının ödeme tarihi olan 18/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile 85.115-TL. maddi tazminatın, 18/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 5.814,20-TL. harçtan peşin alınan 27.70-TL. + 300-TL. ıslah harcı toplamı olan 327,70-TL. harçtan mahsubu ile geriye kalan 5.486,50-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 11.864,95-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 27,70-TL. başvurma harcı + 27,70-TL. peşin harç + 300-TL. ıslah harcı + 419,90-TL. keşif harcı + 1.750-TL. bilirkişi ücreti + 1.507-TL. ATK fatura masrafları + 1.058,40-TL. tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 5.090,7-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça, fazla yatırılan 384,90-TL keşif harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
6-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır