Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/256 E. 2021/87 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2010/256 Esas
KARAR NO:2021/87

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:30/03/2010
KARAR TARİHİ:09/02/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’nın …. Şti. ile ….A.Ş’nin temsile yetkili ortağı olduğunu, 30/11/2007 tarihinde meydana gelen uçak kazasında vefat eden davacı müvekkillerinin murisi …’nin ölmeden önce bu şirketlere davalı ile birlikte ortak olduklarını, borçlusu … olan 21/07/2005 tanzim ve 30/06/2008 ödeme tarihli 68.000,00-USD bedelli senedin düzenleme tarihinde davacıların murisi tarafından tanzim edilmediğini, bu senede ilişkin davalı … ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş , … K sayılı ve 24/11/2008 tarihli ihtiyati haciz kararı aldığını ve bu kararı ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla takibe koyduğunu bilhare mirasçılık belgesi ibraz etmeden müvekkilleri aleyhine aynı icra dosyasından esas takibe geçtiğini, ….İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasıyla takibin iptaline karar verildiğini, yine davalı ile davacıların murisinin ortak oldukları …. Ltd. Şti aleyhine ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile muris … ‘nin imzasını taşımayan 750.000,00-USD bedelli senede istinaden takip başlatıldığını, buna ilişkin şirket vekilinin şikayeti neticesinde davalı … hakkında ….Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından dava açıldığını belirterek öncelikle davanın kabulü ile davacıların borçlu olmadıklarının tespitine, senedin iptaline haksız ve kötü niyetli takipten dolayı davacı borçlular lehine takip konusu alacağın %40’dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın TTK’na göre kıymetli evrak vasfına haiz bona ya karşı açıldığını ,TTK 688. Madde hükmüne göre bonoda bulunması gereken mecburi şekil şartlarını tam olarak ihtiva ettiğini, davaya konu 68.000,00-USD bedelli ve 750.000,00-USD bedelli senetlerin … tarafından imzalandığını, senetlerin nakden verilen borç para karşılığında alındığını belirterek davacılar tarafından haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, %40 kötü niyet tazminatının davacılara yükletilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
Alınan Adli Tıp Kurumu raporunda sonuç olarak; inceleme konusu senedin mutad senetlerden olmadığı, alt ve üst kenarının forme kesim olmadığını, senedin sağ alt tarafında yer alan … isim yazısı ve altındaki imzanın mürekkepli kalem ile oluşturulmuş yazı ve imza olduğu ancak söz konusu senedin isim yazısı ve imzayı içeren bir belgenin boş kısımlarından faydalanılarak senet haline dönüşütürülüp dönüştürülmediği hususunda teknik bir saptamaya gidelemediği mütalaa edildiği anlaşıldı.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; bonodan kaynaklı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
Dava dosyasının incelenmesinde; borçlusu davacılar murisi …, alacaklısı davalı, 21.07.2005 tanzim, 30.06.2008 vade ve 68.000-USD bedelli bonoda, borçlu altındaki imzanan, 21.07.2005 tanzim, 30.06.2008 vade tarihli, 750.000-USD tutarlı ve borçlusu … Şti olan ( şirket yetkilisi davacılar murisi olan … ) bono tafrih edelirek, uyuşmazlığa konu 68.000-USD bedelli bononun oluşturulduğu iddiasıyla, 68.000-USD bedelli bono yönünden, Mahkememizdeki iş bu menfi tespit davasının açıldığı, davaya konu bono sebebiyle …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararı ile birlikte …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile haciz yoluyla takip yapıldığı, akabinde de 30.03.2010 tarihinde Mahkememizdeki iş bu menfi tespit davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında taraf teşkili sağlanarak taraflarca usulüne uygun olarak bildirilen deliller toplanmış, ceza dosyası incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlıkla ilgili olarak sahtecilik iddiasıyla açılan …. Ağır Ceza Mahkemesinin … K. Sayılı dosyasında, davalı-sanık …’nın beraatine karar verilmesi, söz konusu kararın, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 2019/15577 E. ve 2020/7412 k. Sayılyı kararı ile onanması, Borçlar Yasası hükümlerine göre ceza hakiminin mahkumiyet kararı ile hukuk hakiminin bağlılığı ilkesi, uyuşmazlıkla ilgili olarak Mahkememiz vasıtasıyla alınan … ATK’nın, 27.12.2012 tarihli raporunda, inceleme konusu yapılan senedin mutad senetlerden olmadığı, alt ve üst kenar kısmının forme kesim olmadığı, senedin sağ alt tarafında yer alan … isim yazısı ve altındaki imzanın, mürekkepli kalem ile oluşturulmuş yazı ve imza olduğu, ancak söz konusu senedin, isim yazısı ve imzayı içeren bir belgenin boş kısımlarından faydalanılarak senet haline dönüştürülüp dönüştürülmediği hususunda teknik bir saptamaya gidilemediği, uyuşmazlıkla ilgili olarak …. Ağır ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında yine … ATK’dan alınan 07.07.2010 tarihli ATK raporunun da aynı doğrultuda olması karşısında, davacı tarafın, uyuşmazlık konusu bononun, başka bir belgeden elde edilen verilerle birlikte tanzim olunduğu iddiası kanıtlamadığından, bono altındaki imzaya yönelik olarak da ayrıca bir sahtecilik iddiası bulunmadığından, davanın reddine dair ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 59,30-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 207,90 TL peşin harç + 1.336,50 TL bakiye karar harcı + 342,56 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.886,96-TL harçtan fazla alınan 1.827,66-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 13.830,00-TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4- Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde, kullanılmayan gider avansının, ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır