Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/98 Esas
KARAR NO : 2023/564
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/02/2023
KARAR TARİHİ : 05/07/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26.03.2021 tarihinde, … sevk ve idaresindeki “… ” plakalı aracın, yaya olan müvekkili … ‘e çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkili … … … kalıcı şekilde sakatlandığını ve sürekli iş göremez hale geldiğini, kazada yer alan ” …” plakalı araç, … Sigorta A.Ş. nezdinde Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olup, sigorta şirketi kaza tarihi olan 26.03.2021 tarihi itibari ile maluliyet halinde kişi başına 430.000,00 TL teminat sağlamakta olduğunu, müvekkili … … …’in meydana gelen kaza sonucu uğradığı zarar nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve HMK m.107 gereği zararımız tespit edildiğinde artırılmak üzere; sürekli iş göremezlik tazminatı tutarı olarak şimdilik 1.000,00 TL ve bakıma muhtaç kalması nedeni ile şimdilik 100,00 TL bakıcı giderinin, toplamda ise şimdilik 1.100,00 TL ‘nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte … Sigorta A.Ş.’nden tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı kazaya karışan araç müvekkili şirkete, 16.06.2020 – 16.06.2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı olduğunu, işbu poliçeden dolayı sorumluluğunun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda şahıs başına azami 410.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, poliçe limitini bildirmemiz davayı ve iddiaları kabul anlamında olmadığını, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, keza masraf ve vekâlet ücreti sorumluluğunun da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti maktuen ödenecek rakam olmadığını, başvurunun reddine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, 26.03.2021 tarihli trafik kazasında davacı … … …’in yaralanmasından dolayı maddi tazminat istemine ilişkin bulunmaktadır.
Davacı vekili 06/06/2023 tarihli duruşmadaki beyanı ile, davalı taraf ile sulh olduklarını, bu kapsamda ilgili belgeleri sunmak üzere süre talebinde bulunmuş, duruşma sonrası sunduğu 06/06/2023 tarihli beyan dilekçesi ile, davalı tarafa ile sulh olduklarını, karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden de anlaşıldığını, bu konuda mahkememizden bir talepleri olmadığını, davanın konusuz kaldığını, gereğinin yapılmasını talep etmiş beyanı ekinde de “İBRANAME, FERAGATNAME, MAKBUZ” başlıklı belgeyi sunmuştur.
Davacı vekili, 03.07.2023 tarihli mazeretini de içerir dilekçesi ile sulh dilekçeleri kapsamında karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilince sunulan “İBRANAME, FERAGATNAME, MAKBUZ” başlıklı belgenin incelenmesinde, tarafların tazminat miktarı, faizi, icra vekalet ücreti, dava vekalet ücreti ve yargılama giderleri konusunda anlaştıkları, davacı vekilinin davalı sigorta şirketini, sigortalıyı ve sigortalı araç sürücüsünü ibra ettiği anlaşılmıştır.
Bilindiği ve 6100 sayılı HMK’nın 313/1 maddesinde düzenlendiği üzere sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. HMK’nın 314. maddesinde sulhün hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir. HMK’nın 315/1 maddesi ise “Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükmünü amirdir.
Somut olayda, tarafların sulh oldukları eldeki davamızın konusuz kaldığı değerlendirilmiş ve davacı tarafça açılan davanın, konusuz kalmasından dolayı, esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Bu kapsamda aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle, ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yapılan yargılama giderlerinin, talebi doğrultusunda KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Davacı vekilince vekâlet ücreti talep edilmediğinden bu hususta HÜKÜM TESİSİNE YER OLMADIĞINA,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa iadesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00-TL arabuluculuk giderinin, davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/07/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır