Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/698 E. 2023/849 K. 13.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/698 Esas
KARAR NO :2023/849

DAVA:Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ:08/11/2023
KARAR TARİHİ:13/11/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … Şirketi ile davalı arasında 16/05/2013 tarihinde imzalanan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi’ne müteselsil kefil olduğunu, söz konusu şirketin batak olduğunu, şirketin yetkili temsilcilerinden olan müvekkili …’nun da tüm mal varlığını kaybetmiş olduğunu, davalı banka tarafından müvekkili … aleyhine 2014 yılında … 2. Genel İcra Müdürlüğünün … Esas (Eski esas;…) numaralı ilamsız icra takibinin başlatıldığını, müvekkilinin tebligattan sonradan haberdar olmasından dolayı takibin kesinleştiğini, takibin dayanağının ticari kredi olduğunu, icra dosyasındaki borç miktarının haksız ve taşkın olduğunu, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 13/02/2020 tarihli …. sayılı kararında; ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığını ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı kanaatine varıldığını iddia ederek, menfi tespit davalarının kabulüne, … 2. Genel İcra Müdürlüğünün … Esas (Eski esas;…) numaralı ilamsız icra takibine esas asıl borcun 23.113,56 TL olduğunun tespitine, icra takibindeki fazladan tutar nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin eski hale iadesine, icra takibine konu haksız alacağın %100’ü oranında tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
28/03/2023 tarihli ve 01/09/2023 tarihinde yürürlüğe giren 7445 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A. maddesine göre; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 18/A. maddesine göre; “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Yasal açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Davacı tarafça, ticari kredi alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebi ile 08.11.2023 tarihinde işbu davanın açıldığı anlaşılmakla, davacı vekilince dava dilekçesinde huzurdaki dava nedeniyle arabuluculuğun dava şartı olmadığına dair Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 13/02/2020 tarihli …. sayılı kararına atıf yapılmış ise de anılı karar tarihinden sonra ancak dava tarihinden önce yürürlüğe giren kanun değişikliği nedeniyle menfi tespit ve istirdat davalarında arabuluculuğun zorunlu dava şartı haline getirildiği, bu haliyle menfi tespit talebinin de bu kapsamda olduğu değerlendirilmekle davanın, dava şartı yokluğundan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A. maddesi ve 7155 sayılı Kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-2. maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın TTK’nın 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
4-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan ve bakiye kalan gider avansının, kararın kesinleşmesi sonrası ilgilisine İADESİNE,
Dair; tarafların yokluğunda, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/11/2023

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır