Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/633 E. 2023/725 K. 16.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/633 Esas
KARAR NO:2023/725 Karar

DAVA:6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (İstirdat), 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ:10/10/2023
KARAR TARİHİ:16/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (İstirdat), 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirket ile davalı … ile aralarında 09.01.2023 tarihli sözleşme imzalandığını ve bir takım inşaat malzemelerinin satın alınması konusunda anlaştıklarını, müvekkili şirketin bu sözleşme ve devamında düzenlenen 10.01.2023 tarihli sipariş formu gereği davalı şirkete 10.01.2023 tarihinde 550.000,00-TL ödeme yaptığını ve bu ödemeye ek olarak 420.000,00-TL bedelli çek verdiğini, davalı …’ın imzalanan sözleşme uyarınca teslim etmesi gereken malları zamanında teslim etmediğini, teslim edildiğine dair de hiçbir belgenin bulunmadığını, müvekkilinin teslim edilmeyen mallar dolayısıyla 3. Kişilere vermiş olduğu taahhütleri yerine getiremediğinden zarara girdiğini, müvekkili şirketin önceden yapmış olduğu 550.000,00-TL ödemeyi ve verdiği çeki geri istediğini ancak davalı … tarafından verilen paranın geri ödenmeyeceği ve çekin de davalı …’e temlik edildiğini bildirdiğini, dava konusu çekin bedelsiz kaldığını, huzurdaki davanın menfi tespit davası olduğunu ve çek istirdatını da içerdiğinden arabulucuya başvurmanın dava şartı olmadığını, müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitini, çekin taraflarına iadesini, çek bedelinin tahsili halinde çek bedelinin ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen taraflarına ödenmesini, yargılama sonuna kadar çek üzerine tadbiren ödeme yasağı konulmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacı ile davalı … arasında imzalanan sözleşme uyarınca davacı tarafından verilen çekin istirdatı ve tedbiren ödeme yasağı konulması istemine ilişkindir.
28/3/2023 tarihli ve 01/09/2023 tarihinde yürürlüğe giren 7445 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A. maddesine göre; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 18/A. maddesine göre; “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Yasal açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Dava; menfi tespit istemiyle birlikte çekin istirdatı talebine ilişkindir.
Dava dilekçesinin incelenmesinde; huzurdaki dava nedeniyle arabuluculuğun dava şartı olmadığına dair Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2019/… E. ve 2020/… K.ve 10/02/2020 tarihli kararına atıf yapılmış ise de anılı karar tarihinden sonra ancak dava tarihinden önce yürürlüğe giren kanun değişikliği nedeniyle menfi tespit ve istirdat davalarında arabuluculuğun zorunlu dava şartı haline getirildiği, istirdat davaları yönünden ayırıcı bir düzenlemenin bulunmadığı, bu haliyle çekin istirdatı talebinin de bu kapsamda olduğu değerlendirilmekle davanın, dava şartı yokluğundan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A. maddesi ve 7155 sayılı Kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-2. maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın TTK’nın 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 7.172,55-TL harçtan mahsubu ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, fazladan yatırılan ‭6.992,65‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
5-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan ve bakiye kalan gider avansının, kararın kesinleşmesi sonrası ilgilisine İADESİNE,
Dair; tarafların yokluğunda, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.16/10/2023

Katip …

Hakim …