Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/620
KARAR NO:2023/929
DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:04/10/2023
KARAR TARİHİ:30/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan şirketin ihyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin, dava dışı … Şirketi’ne karşı … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı, kira sözleşmesinden kaynaklanan borca itirazın iptali davasını ve yine … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı, kira sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasını açtığını, yapılan yargılama sürecinde … Şirketi’nin tasfiye olduğu ve ticaret sicili müdürlüğünden kaydının silindiğinin anlaşıldığını, … Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından, taraf teşkilinin sağlanması açısından bu ihya davasını açmak üzere taraflarına süre verildiğini, tüm bu nedenlerle terkin edilen … Şirketi’nin ihyasını ve şirkete tasfiye memuru atanmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili kurumun, TTK’nın 32. ve Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 34. maddesi hükümleri çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurunun iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili kurumun tespit etmesinin mümkün olmadığını, mahkememizin vereceği karara müvekkili kurumun uyacağını, TTK’nın 545/1. maddesi gereğince müvekkili kurumun, tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yaptığını, bu kapsamda müvekkili kurumun herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, dava konusu şirketin ek tasfiyesine karar verilmesi durumunda tasfiye memuru atanmasının zorunlu olduğunu, müvekkili kurumun davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, tüm bu nedenlerle müvekkili kurum aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
Davalı…, kendisine usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.
Dava, Tasfiye Halinde … Şirketi’nin ihyası istemine ilişkin bulunmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, ihyası talep olunan Tasfiye Halinde … Şirketi’nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı bulunduğu, … ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin resmi websitelerinden mahkememiz dosyası arasına alınan sicil kayıtlarından, şirketin tasfiye sürecine girdiğinin 16/03/2022; şirketin tasfiyesinin sona erdiği hususunun ise 18/07/2022 tarihinde tescil edildiği ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilerek tasfiyenin sonlandırıldığı ve şirket tüzel kişiliğinin son bulduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça mahkememiz dosyasına sunulan … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosya kapsamında 24/02/2023 tarihli duruşma tutanağından ve aynı mahkemenin … esas sayılı dosya kapsamında 12/05/2023 tarihli duruşma tutanağından mahkemenin davacı vekiline, davalı şirketin ihyası için dava açmak üzere süre ve yetki verildiği anlaşılmıştır.
6762 Sayılı TTK ve 6102 sayılı TTK’da yer alan bu konudaki düzenlemelere bakıldığında; 6762 Sayılı TTK 447. madde hükmü gereğince, tasfiye halinde bulunan şirketin tüm borçları ödendikten sonra, kalan mevcudu, esas sözleşmede aksine bir düzenleme mevcut değilse pay sahipleri arasında ödedikleri sermaye ve paylara bağlı imtiyaz hakları oranında dağıtılacağı öngörülmüştür. Keza terkin işlemi ve dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 543.maddesinde aynı yönde benzer ( borçlar ödendikten sonra önce ödenen pay bedellerinin iadesi yönündeki yeni hükmü dışında) benzer bir düzenleme yapılmıştır.
Yine dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ve 6762 Sayılı TTK’da doğrudan bir karşılığıda bulunmayan 6102 sayılı TTK’nun 547. maddesinde (Ek Tasfiye) başlığı ile; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlanıdırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebiyecekleri hükmüne yer verilmiştir. Anılan 547. madde hükmünün, eski TTK döneminde karşılığı bulunmayıp, ancak eski TTK döneminde uygulama ve içtihat yoluyla gerçekleştirilen ek tasfiye kararları yeni yasa ile yasal bir dayanakta kazanmıştır. Keza anılan hüküm ile şirket ortaklarının da ek tasfiye isteminde bulunabilecekleri açıkça hüküm altına alınmıştır. TTK 547. maddesinde ek tasfiyeye dair yer alan bu düzenleme bakımından, kanunun gerekçesi incelendiğinde ilk tesbit edilebilecek olan hususun; öncelikle ek tasfiye kararının geçici bir tedbir kararı olduğu ve yeni bir hukuki durum meydana getirmediği hususlarına yapılan vurgudur. Yine anılan madde gerekçelerinde ek tasfiyeyi gerektiren hallerin neler olabileceği, sınırlı sayıda olmaksızın gösterilmiş ve özellikli bu durumlar arasında şirketin bir davada davalı olarak bulunması veya aleyhine icra takibi yapılmış olması hali ek tasfiye kararı verilmesi için özellikli durumlar arasında sayılmıştır.
Tüm bu nedenlerle Tasfiye Halinde … Şirketi’nin tasfiyesinin sona erdiği hususu tescil edildiğinden ticaret sicil kaydının terkinine karar verilmişse de, söz konusu şirket hakkında … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı, kira sözleşmesinden kaynaklanan borca itirazın iptali davası ve yine … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı, kira sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davası açılmış olması, mahkemece … esas sayılı dosya kapsamında 24/02/2023 tarihli celsede ve aynı mahkemenin … esas sayılı dosya kapsamında 12/05/2023 tarihli celsede davacı vekiline, davalı şirketin terkin edilmiş olması nedeniyle taraf teşkilinin sağlanması amacıyla davalı şirketin ihyası için dava açmak üzere süre ve yetki verilmiş olması, 6102 Sayılı TTK’nun 547. maddesi gereğince bu halin şirketin ihyası için elzem bir neden olduğu anlaşılmakla, davacı tarafça açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün açılan davada yasal hasım durumunda olması ve davacı tarafça, her iki davalı aleyhine de yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi talep edilmediğinden, davalılar aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın KABULÜ ile; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne … sicil nosuyla kayıtlı iken, 6102 Sayılı TTK’nun 547. maddesi gereğince sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde … Şirketi’nin, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E. ve … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyalarının görülmesi ve infazıyla ilgili müteakip işlemlerin yapılması ile sınırlı olmak kaydıyla İHYASINA,
2-Kararın İstanbul Ticaret Siciline tesciline ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilanına,
3-Şirkete tasfiye memuru olarak, şirketin son tasfiye memuru olan … T. C. Kimlik Nolu…’un atanmasına, kendisine ücret takdirine yer olmadığına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,80-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 269,85-TL’den mahsubu ile, fazladan yatan 0,05-TL harcın, kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının, kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2023
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır