Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/611 E. 2023/709 K. 09.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2023/611 Esas
KARAR NO:2023/709

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ:31/05/2021
KARAR TARİHİ:09/10/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı banka tarafından müvekkilinin vasisi bulunduğu eşi …’a müvekkilinin bilgisi ve onayı bulunmaksızın kredi kartı ve kredi kullandırılmış ve borçlandırılmış olduğunu, tüketici kanununa aykırı işlemler yapıldığını ve bu bağlamda … ve eşi olan vasisinin mağdur olduğunu, davalı tarafından haksız şekilde icra takibi başlatıldığını ihtiyati haciz kararı alınarak icra tehdidi altında borç kısıtlı müvekkilinden tahsil edildiğini belirterek davanın kabulü ile hukuki açıdan sakat kredi sözleşmeleri nedeniyle kısıtlı …’ın davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası kapsamında cebri icra tehdidi altında tahsil edilen bedelin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL’sinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalı bankadan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce 2023/58 esas ve 2023/73 karar sayılı 01/02/2023 tarihli kararı ile, “Dosya davacısı … tarafındsan …’ın vasisi olarak dava açılmışsa da …’ın vesayet altına alındığına yönelik bir kayıt sunulmaması ve Uyap üzerinden temin edilen nüfus kayıtlarından da böyle bir durumun anlaşılamaması karşısında kanuni temsilin söz konusu olmadığı, bu bağlamda davacı …’ın da gerekli niteliğe sahip olmadığı, öte yandan dava dilekçesinde …’ın davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti talep edilmekle davacı …’ın şahsi olarak taraf ve dava ehliyetine de sahip olmadığı sonucuna ulaşılmış” gerekçesi ile davacı … tarafından davalı aleyhine açılan davanın HMK’nın 114/1-d, 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf talebi bulunması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2023/… esas ve 2023/… karar sayılı 14/09/2023 tarihli kararı ile “Dava ehliyeti olmayan bir kişi adına kanuni temsilcisi tarafından dava açılır. Bu halde dava dilekçesinde davacı (taraf)olarak dava ehliyeti bulunmayan kişinin (küçük veya mahcurun) temsilcisi olarak da ,kanuni temsilcinin adı ve soyadı ve adresi yazılır. Kanuni temsilci temsil ettiği kişinin adını yazmadan ve temsilci sıfatını bildirmeden )davayı kendi adına açarsa, böyle bir dava sıfat yokluğundan red edilir. Ancak, dava dilekçesinin tümünden davanın temsil edilen (dava ehliyeti bulunmayan) kişi adına açıldığı anlaşılabiliyorsa, o zaman dava red edilemez, davaya, dava ehliyeti bulunmayan adına, kanuni temsilci tarafından devam edilir.(Prof.Dr.Baki Kuru HUMK .1.cilt sahife: 1050)
HMK 114-d).maddesinde “taraf ve dava ehliyetine sahip olmak ..” dava şartları arasında sayılmış, 115/2 maddesinde “mahkemenin, dava şartı noksanlığını tespit etmesi durumunda davanın usulden reddine karar vereceği, ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre vereceği, noksanlığın giderilmemesi durumunda davayı, dava şartı yokluğu sebebi ile usulden red edeceği” düzenlenmiştir.
Eldeki davada; dava dilekçesinde davacı safında … vasisi …davacı olarak gösterilmiş, davacı vekili tarafından … ve …’a ait vekaletnameler ibraz edilmiştir.
Davanın konusu ve talep ise; davalı banka tarafından davacı …’ın Aile Mahkemesi tarafından borçlanmaması için verilen kısıtlılık kararı mevcut olmasına rağmen kredi ilişkisine girilerek adı geçenin borçlandırıldığı, hukuken geçersiz kredi sözleşmesine dayalı olarak kısıtlıya kullandırılan kredi borcunun icra takibiyle tahsil edildiği, istirdadı gerektiği ileri sürülerek tahsil olunan bedelin davalı bankadan tahsiliyle davacı …’a ödenmesi isteğine ilişkindir.
Davacı … vekilinin müvekkilinin taraf ehliyetini haiz olduğuna yönelik istinaf nedeni yerinde değildir. Ancak; olayları anlatmak taraflara, hukuki tavsif ve değerlendirme hakime aittir. Dava dilekçesindeki anlatıma göre; …’ın başvurusu ile …’ın borçlanma ehliyetinin kısıtlandığı vakıasına dayanılmaktadır. İlk derece mahkemesince davacı olarak kabul edilen …’ın davada davalıya yöneltilmiş bir talebi yoktur.Dava dilekçesinde; vasi olarak gösterilmiş ise de davacı …’a vasi atanmadığı da belirlenmiştir. …’ın vasi sıfatıyla …’ı temsile yetkili olmadığı, …’ın dava ehliyetini haiz olduğu anlaşıldığına göre adı geçenin; davacı …’ı temsile yetkisinin olmadığının bir ara kararla belirlenerek, davada …’ı temsil edemeyeceğinden duruşmalardan çıkartılmasına karar verilmesi gerekirken bağımsız bir talebi ve davası varmışçasına davanın tefrik edilerek; taraf ehliyeti yokluğundan davasının reddine karar verilerek aleyhine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; davanın … hakkındaki dava ile birleştirilerek, ara kararla davacıya temsil yetkisinin bulunmadığının tesbiti ile gereken ara karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına ,dava yeniden görülmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/02/2023 Tarih 2023/… Esas – 2023/… Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA, Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE karar verilmiştir.
Mahkememiz İstinaf Mahkemesi kararı ile bağlı olduğundan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2023/… esas ve 2023/… karar sayılı 14/09/2023 tarihli kararı doğrultusunda, Mahkememiz dava dosyasının, daha önceden tefrik edildiği Mahkememizin… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine dair aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememiz dava dosyasının, Mahkememizin… Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın Mahkememizin… esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Mahkememiz esasın bu şekilde kapatılmasına,
4-Birleştirme kararının, öncelikle adı geçen mahkemeye HMK 166/3. maddesi uyarınca bildirilmesine,
5-Yapılan yargılama giderleri, harç ve ücreti vekalet konusunun esas hüküm ile birlikte birleşen mahkemece karara bağlanmasına,
Dair; tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda esas hükümle birlikte istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/10/2023

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır