Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/593 E. 2023/847 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/593
KARAR NO :2023/847

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:22/09/2023
KARAR TARİHİ:09/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan şirketin ihyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; daireleri ile genel kurul kararıyla terkin edilen …arasında görülmekte olan davalar neticesinde …. Vergi Mahkemesi’nin 22/02/2022 tarihli, … esas ve … karar sayılı ve aynı mahkemenin … esas ve … karar sayılı kararlarıyla davanın kısmen kabulü kısman reddine karar verildiğini, yerel mahkemece verilen kararlar neticesinde taraflarınca istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 4. Vergi Dava Dairesi’nin 31/01/2023 tarihli, … esas ve … karar sayılı ve … esas ve … karar sayılı kararları ile şirketin genel kurul kararı ile sicil kaydının terkinine karar verilmesi sebebiyle istinaf merciinin, istinaf başvuruları yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verdiğini, tüm bu nedenlerle sicil kaydının terkinine karar verilen … Şirketi’nin ihya edilerek tesciline kadar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili kurumun, TTK’nın 32. ve Ticaret Sİcili Yönetmeliği’nin 34. maddesi hükümleri çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, dava konusu şirketin ek tasfiyesine karar verilmesi durumunda tasfiye memuru atanmasının zorunlu olduğunu, müvekkili kurumun davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, tüm bu nedenlerle müvekkili kurum aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
Davalı …, kendisine usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.
Dava, Tasfiye Halinde … Şirketi’nin ihyası istemine ilişkin bulunmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, ihyası talep olunan Tasfiye Halinde … Şirketi’nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …-0 sicil numarasında kayıtlı bulunduğu, İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin resmi websitelerinden mahkememiz dosyası arasına alınan sicil kayıtlarından, şirketin tasfiyesinin sona erdiği hususunun 10/01/2023 tarihinde tescil edildiği ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilerek tasfiyenin sonlandırıldığı ve şirket tüzel kişiliğinin son bulduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça mahkememiz dosyasına sunulan…. Vergi Dava Dairesi’nin 31/01/2023 tarihli, … esas ve … karar sayılı ve … esas ve … karar sayılı kararları incelendiğinde, …. Vergi Mahkemesi’nin 22/02/2022 tarihli, … esas ve … karar sayılı ve aynı mahkemenin … esas ve … karar sayılı kararlarıyla davanın kısmen kabulü kısman reddi kararlarına karşı istinaf başvurusunda bulunulması neticesinde, Tasfiye Halinde … Şirketi’nin genel kurul kararı ile sicil kaydının terkinine karar verilmesi sebebiyle istinaf başvuruları yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verdiği anlaşılmıştır.
6762 Sayılı TTK ve 6102 sayılı TTK’da yer alan bu konudaki düzenlemelere bakıldığında; 6762 Sayılı TTK 447. madde hükmü gereğince, tasfiye halinde bulunan şirketin tüm borçları ödendikten sonra, kalan mevcudu, esas sözleşmede aksine bir düzenleme mevcut değilse pay sahipleri arasında ödedikleri sermaye ve paylara bağlı imtiyaz hakları oranında dağıtılacağı öngörülmüştür. Keza terkin işlemi ve dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 543.maddesinde aynı yönde benzer ( borçlar ödendikten sonra önce ödenen pay bedellerinin iadesi yönündeki yeni hükmü dışında) benzer bir düzenleme yapılmıştır.
Yine dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ve 6762 Sayılı TTK’da doğrudan bir karşılığıda bulunmayan 6102 sayılı TTK’nun 547. Maddesinde (Ek Tasfiye) başlığı ile; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlanıdırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebiyecekleri hükmüne yer verilmiştir. Anılan 547. madde hükmünün, eski TTK döneminde karşılığı bulunmayıp, ancak eski TTK döneminde uygulama ve içtihat yoluyla gerçekleştirilen ek tasfiye kararları yeni yasa ile yasal bir dayanakta kazanmıştır. Keza anılan hüküm ile şirket ortaklarının da ek tasfiye isteminde bulunabilecekleri açıkça hüküm altına alınmıştır. TTK 547. maddesinde ek tasfiyeye dair yer alan bu düzenleme bakımından, kanunun gerekçesi incelendiğinde ilk tesbit edilebilecek olan hususun; öncelikle ek tasfiye kararının geçici bir tedbir kararı olduğu ve yeni bir hukuki durum meydana getirmediği hususlarına yapılan vurgudur. Yine anılan madde gerekçelerinde ek tasfiyeyi gerektiren hallerin neler olabileceği, sınırlı sayıda olmaksızın gösterilmiş ve özellikli bu durumlar arasında şirketin bir davada davalı olarak bulunması veya aleyhine icra takibi yapılmış olması hali ek tasfiye kararı verilmesi için özellikli durumlar arasında sayılmıştır.
Tüm bu nedenlerle Tasfiye Halinde … Şirketi’nin tasfiyesinin sona erdiği hususu tescil edildiğinden ticaret sicil kaydının terkinine karar verilmişse de, söz konusu şirket hakkında …. Vergi Mahkemesi’nin 22/02/2022 tarihli, … esas ve … karar sayılı ve aynı mahkemenin … esas ve … karar sayılı kararlarıyla davanın kısmen kabulü kısman reddi kararlarının istinaf edilmesi neticesinde…. Vergi Dava Dairesi’nin 31/01/2023 tarihli, … esas ve … karar sayılı ve … esas ve … karar sayılı kararları ile Tasfiye Halinde … Şirketi’nin genel kurul kararı ile sicil kaydının terkinine karar verilmesi sebebiyle istinaf başvuruları yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi, bu anlamda mahkeme kararlarının kesinleşmemiş olması, 6102 Sayılı TTK’nun 547. maddesi gereğince bu halin şirketin ihyası için elzem bir neden olduğu anlaşılmakla, davacı tarafça açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım konumunda olduğundan aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş; ancak …. Vergi Mahkemesi’nin 22/02/2022 tarihli, … esas ve … karar sayılı ve aynı mahkemenin … esas ve … karar sayılı davalarının, tasfiye kararından çok önce açıldığı, tasfiyenin sonlandığı tarihte halen kesinleşmemiş olduğu, …. Vergi Mahkemesi dosyalarında taraf teşkili sağlanarak dosyalar kapsamında karar verilmiş olmasının anlaşılmasına göre, o dönemde de şirket yetkilisi olan tasfiye memurunun davadan haberdar olmasına rağmen tasfiyeyi tamamladığı ve iş bu davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın KABULÜ ile; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne …-0 sicil nosuyla kayıtlı iken, 6102 Sayılı TTK’nun 547. maddesi gereğince sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde … Şirketi’nin…. Vergi dava Dairesinin … E. Sayılı (…. Vergi Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasının istinafı üzerine ), yine İstanbul Bölge İdare MAhkemesinin 4. Vergi Dairesinin … E. Sayılı (…. Vergi Dairesinin … E.sayılı dosyasının istinafı üzerine ) dosyalarının görülmesi ve infazıyla ilgili müteakip işlemlerin yapılması ile sınırlı olmak kaydıyla İHYASINA,
2-Kararın İstanbul Ticaret Siciline tesciline ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilanına,
3-Şirkete tasfiye memuru olarak, şirketin son tasfiye memuru olan …’ın atanmasına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,80-TL karar ve ilam harcının, davalı …’dan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 38,40-TL vekalet harcı ve 145,5‬0-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 183,9‬0-TL yargılama giderinin, davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 17.900,00-TL vekâlet ücretinin, davalı davalı …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının, kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.09/11/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır