Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/559 E. 2023/930 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/559
KARAR NO :2023/930

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:07/09/2023
KARAR TARİHİ:30/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan şirketin ihyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin …Şirketi’nin ortağı ve müdürü olduğunu, …Şirketi’nin 15.07.2019 tarihinde tasfiyeye girdiğini ve tasfiye kararının 26.07.2019 tarihinde tescil edilerek şirketin terkin edildiğini, ancak şirket adına tescilli … marka numaralı “…” markasının tasfiye sürecinde ve öncesinde devredilmediğini, unutulduğunu ve tasfiyeye tabi tutulmadığını, tasfiye edilecek şirketin marka ve patent gibi tescilli fikri hakları olması halinde, bu değerlerin de tasfiye sürecinin başında envantere dahil edilmesi ve aktif mal varlığının bir parçası olarak değerlendirilmesi gerektiğini, şirketin tasfiye/ek tasfiyesi için karar vererek şirketle ile ilgili işlemlerin yapılabilmesi için yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan edilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle …Şirketi’nin tüzel kişiliğinin ihyasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili kurumun, TTK’nın 32. ve Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 34. maddesi hükümleri çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurunun iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili kurumun tespit etmesinin mümkün olmadığını, TTK’nın 545/1. maddesi gereğince müvekkili kurumun, tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yaptığını, bu kapsamda müvekkili kurumun herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, dava konusu şirketin ek tasfiyesine karar verilmesi durumunda tasfiye memuru atanmasının zorunlu olduğunu, müvekkili kurumun davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, tüm bu nedenlerle müvekkili kurum aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
Dava, Tasfiye Halinde …Şirketi’nin ihyası istemine ilişkin bulunmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, ihyası talep olunan Tasfiye Halinde …Şirketi’nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …-5 sicil numarasında kayıtlı bulunduğu, … ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin resmi websitelerinden mahkememiz dosyası arasına alınan sicil kayıtlarından, şirketin, 30/09/2020 tarihli ve 2020/01 sayılı genel kurul kararı gereğince şirketin tasfiyesinin sona erdiği hususunun 12/10/2020 tarihinde tescil edildiği ve şirket tüzel kişiliğinin son bulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Türk Patent Ve Marka Kurumu’ndan … sayılı markanın tescil belgesini de içerir dosyası dosyamız arasına alınmış, marka adının … olduğu ve ihyası talep olunan …Şirketi’nin başvurusu sonucunda kurum tarafından marka tescil belgesi düzenlenerek ihyası talep olunan şirket adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
6762 Sayılı TTK ve 6102 sayılı TTK’da yer alan bu konudaki düzenlemelere bakıldığında; 6762 Sayılı TTK 447. madde hükmü gereğince, tasfiye halinde bulunan şirketin tüm borçları ödendikten sonra, kalan mevcudu, esas sözleşmede aksine bir düzenleme mevcut değilse pay sahipleri arasında ödedikleri sermaye ve paylara bağlı imtiyaz hakları oranında dağıtılacağı öngörülmüştür. Keza terkin işlemi ve dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 543.maddesinde aynı yönde benzer ( borçlar ödendikten sonra önce ödenen pay bedellerinin iadesi yönündeki yeni hükmü dışında) benzer bir düzenleme yapılmıştır.
Yine dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ve 6762 Sayılı TTK’da doğrudan bir karşılığıda bulunmayan 6102 sayılı TTK’nun 547. maddesinde (Ek Tasfiye) başlığı ile; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlanıdırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebiyecekleri hükmüne yer verilmiştir. Anılan 547. madde hükmünün, eski TTK döneminde karşılığı bulunmayıp, ancak eski TTK döneminde uygulama ve içtihat yoluyla gerçekleştirilen ek tasfiye kararları yeni yasa ile yasal bir dayanakta kazanmıştır. Keza anılan hüküm ile şirket ortaklarının da ek tasfiye isteminde bulunabilecekleri açıkça hüküm altına alınmıştır. TTK 547. maddesinde ek tasfiyeye dair yer alan bu düzenleme bakımından, kanunun gerekçesi incelendiğinde ilk tesbit edilebilecek olan hususun; öncelikle ek tasfiye kararının geçici bir tedbir kararı olduğu ve yeni bir hukuki durum meydana getirmediği hususlarına yapılan vurgudur. Yine anılan madde gerekçelerinde ek tasfiyeyi gerektiren hallerin neler olabileceği, sınırlı sayıda olmaksızın gösterilmiş ve özellikli bu durumlar arasında şirketin bir davada davalı olarak bulunması veya aleyhine icra takibi yapılmış olması hali ek tasfiye kararı verilmesi için özellikli durumlar arasında sayılmıştır.
Tüm bu nedenlerle Tasfiye Halinde …Şirketi’nin tasfiyesinin sona erdiği hususu tescil edildiğinden ticaret sicil kaydının terkinine karar verilmişse de, söz konusu şirket adına tescilli … … markasının tasfiyeye tabi tutulmamış olması, 6102 Sayılı TTK’nun 547. maddesi gereğince bu halin şirketin ihyası için elzem bir neden olduğu anlaşılmakla, davacı tarafça açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı … Sicil Müdürlüğü, ihyası talep olunan şirketi resen terkin etmediğinden; şirketin genel kurul kararına dayalı olarak terkin işlemini gerçekleştirdiğinden ve açılan davada yasal hasım durumunda olduğundan, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın KABULÜ ile; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne …-5 sicil nosuyla kayıtlı iken, 6102 Sayılı TTK’nun 547. maddesi gereğince sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde …Şirketi’nin, adına tescilli … sayılı “…” markasının devri ve müteakip işlemlerinin yapılması ile sınırlı olmak kaydıyla İHYASINA,
2-Kararın İstanbul Ticaret Siciline tesciline ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilanına,
3-Şirkete tasfiye memuru olarak, şirketin son tasfiye memuru olan … T. C. Kimlik Nolu …’in atanmasına, kendisine ücret takdirine yer olmadığına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85-TL karar ve ilam harcı davacı taraftan peşin olarak alınmış olduğundan, yeniden harç alınmasına yer olmadığında,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin, davanın mahiyeti gereği kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının, kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair,. Davacı vekilinin yüzülen karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır