Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/485 E. 2023/985 K. 13.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARA
ESAS NO:2023/485 Esas
KARAR NO :2023/985 Karar

DAVA:Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:31/07/2023
KARAR TARİHİ:13/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirketin dava dışı … Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne 4 adet gelinlik ve 16 adet nişanlık sattığını ve satmış olduğu ürünleri kargo ile göndermek için hazırladığını, müvekkili şirket bünyesinde çalışan … aracılığı ile … Müdürlüğü … … Şubesinden 08/05/2023 tarih ve … fatura numarası ile teslim ederek ürünleri gönderdiklerini, davalı kargo şirketi tarafından müvekkilin kargosunun da bulunduğu araca peynir yüklendiğini ve teslim ettikleri paketli gelinlik ve nişanlıklarına peynir ve peynir suyu döküldüğünü, ürünleri bu şekilde dava dışı … şirketine teslim etmek istediklerinde ise dava dışı şirketin ürünleri teslim almadığını, aralarındaki sözleşmeden caydıklarını, davalı şirket bünyesinde çalışan görevliler tarafından … Transfer Merkezinde tutanak tutulduğunu ve bu tutanakta ürünlerin ıslak biçimde kendilerine teslim edildiğini belirttiklerini ve yine … Transfer Merkezindeki görevliler tarafnıdan da tutanak tutulduğunu, bu tutanakta da koli içerisindeki muhtelif sayıdaki elbiselerin diğer kargodan zarar gördüğünün belirtildiğini, müvekkili şirketin davaya konu kargonun … Şubesine iadesi sonucu olaydan haberinin olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketten oluşan zararın tazminini talep ettiğini ancak karşılanmadığını, bunun üzerine davalı şirkete ihtarname keşide edildiğini ve yine zararın tazmin edilmediğini, arabuluculuğa başvurduklarını ancak anlaşamadıklarını, davanın kabulünü, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacını ürünün hak sahipliğini ispat etmesi gerektiğini, faturada göndericinin …, alıcının ise … Tekstil San. ve tic. Ltd. Şti. olduğunu, dolayısıyla davacının gönderinin tarafı olmadığını, dava değerinin belirlenmesinin davacıdan beklenebilecek bir nitelik olduğundan kısmi alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, kargo içeriğinin ürünün iddia edilen ürün olduğunun belgelendirilmeli ve davacı taleplerindeki çelişkilerin giderilmesi gerektiğini, davacı tarafın kargo içeriğindeki tüm ürünlerin hasarlandığını iddia ederek tüm ürünlerin bedelini talep ettiğini ancak söz konusu kargonun iki parçadan oluştuğunu ve hasar tespit formunda yalnızca 1 kolinin hasar aldığının belirtildiğini, kolinin içerisindeki ne miktarda ürünün hasar gördüğünün bilinmediğini ve davacının zarar gören ürünlerdeki hasarın tamir edilemeyeceği iddiasını kanıtlar bir belge de sunmadığını, ambalaj sorumluluğunun her ihtimalde gönderene ait olduğunu ve buna bağlı bir durumdan müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, davanın esasa girilmeksizin husumet yokluğu nedeniyle reddini, aksi halde esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; yurt içi kargo taşımacılığı esnasında emtiada meydana gelen zararın tazminine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından hasar tespit tutanakları, faturalar, arabuluculuk tutanakları; davalı vekili tarafından tazmin dilekçesi ve eksper raporu sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde dava değerinin belirlenmesi davacıdan beklenebilecek nitelikte olduğundan kısmi dava açılamasında hukuki yarar bulunmadığı belirtilmişse de, HMK’nın 109/2. fıkrasında talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamayacağı belirtilmiş iken söz konusu ikinci fıkra 11.04.2015 tarih ve 6644 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile yürürlükten kaldırılarak alacağın taraflar arasında tartışmasız ve belirli olup olmadığına bakılmaksızın kısmi dava açılması olanağı sağlandığı, mevcut yasal düzenlemeler karşısında zararın tazmini amacı ile ister kısmi, ister tam eda veya belirsiz alacak davası açılsın, dava açmakta her zaman hukuki yarar bulunduğu, iş bu dava kısmi dava olarak nitelendirilse bile dava tarihinde yürürlükte olan HMK’nın 109. maddesi uyarınca davacının kısmi dava açmasına yasal bir engel bulunmadığı anlaşılmıştır.”Yargıtay 11. H.D’nin 21.06.2022 tarih 2021/…18 E, 2022/… Karar”
Her ne kadar davacı şirket kargoda taşınan emtianın gerçek sahibinin kendisi olduğunu, dava dışı …’nun çalışanı olduğu için emtiaları kargo şubesine teslim ettiğini, bundan dolayı davacı şirketle kendisinin muhatap olduğunu beyan etmişse de, dosya kapsamına göre taşımacılık sözleşmesinin esasen dava dışı … ile davalı arasında akdedildiği, gönderici … adının bu şekilde barkodlu kargo fişinde, davalı kargo şirketi çalışanları tarafından düzenlenen durum tespit tutanağında, hasar başvuru formunda ve kargo hareketleri izleme ekran görüntüsünde belirtildiği, davacının fatura muhatabı olması ve hatta malın sahibi olması, taşıma sözleşmesinden doğacak tazminat davalarında davalı taşımacıya husumet yöneltebileceği anlamına gelmediği, temlik ve sair yazılı muvafakat bulunmadığı sürece taşıma sözleşmesinden doğan talepler yönünden sözleşmenin tarafı olmayan davacının davalı taşımacıya iş bu tazminat davasını yöneltemeyeceği re’sen gözetilmesi gerektiğinden öncelikle aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmek suretiyle mahkememizce aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
5-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 100,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00-TL arabuluculuk giderinin, davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
13/12/2023

Katip …

Hakim …