Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/360 E. 2023/827 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/360 Esas
KARAR NO :2023/827

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/05/2023
KARAR TARİHİ:07/11/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Sigorta Şirket’i nezdinde … numaralı zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı olan davalı … Mağazasına ait … plakalı araç 09.03.2023 tarihinde %100 kusurlu olarak, müvekkiline ait … plakalı araca çarptığını ve kazada kusursuz olan müvekkilin aracının hasar görmesine sebep olduğunu, … plakalı müvekkili aracının haksız fiil sonucu uğramış olduğu; 50 TL Değer Kaybı, 50 TL Kazanç Kaybı tazminatının kaza tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davacı müvekkiline ödenmesine, dava yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu alacağın miktarı davacı tarafından belirlenebilir olduğundan işbu dava hmk.m.107 uyarınca belirsiz alacak davasına konu olamayacağından davanın usulden reddi gerekmekte olduğunu, davanın görevsizlik nedeniyle reddine, davanın … Sigorta A.Ş.’ye, … Sigorta A.Ş.ye ihbar edilmesine, netice itibari ile de haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava konusu uyuşmazlık, 09/03/2023 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı aracının hasar gördüğünden bahisle değer kaybı ve kazanç kaybına ilişkin maddi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı ve miktarına ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, dava konusu aracın trafik tescil kayıtları ve tramer kayıtları ve hasar dosyası celp edilmiştir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, genel görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Asliye Ticaret Mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir.
Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca da, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Somut olayda; Uyuşmazlığın 09/03/2023 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı aracının hasar gördüğünden bahisle değer kaybı ve kazanç kaybına ilişkin maddi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı ve miktarına ilişkin olduğu, davanın haksız fiilden kaynaklandığı, bu sebeplerle eldeki davanın genel görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerekmektedir.
Bu nedenler ile, Mahkememizin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan, 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan, 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve süresi içerisinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 20. maddesi gereğince, karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde, DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLECEĞİNİN İHTARINA,
4-HMK’nun 331. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde, talep üzerine harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda MAHKEMEMİZCE KARAR OLUŞTURULMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/11/2023

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır