Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/254 E. 2023/726 K. 09.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/559 Esas
KARAR NO:2023/694

DAVA:Menfi Tespit ve İstirdat
DAVA TARİHİ:25/08/2022
KARAR TARİHİ:04/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ve İstirdat (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında … Merkezinde yapılacak olan fuara katılım sağlamak amacıyla sözleşme akdedildiğini, davalı şirketin katılımcılara sormadan fuar alanını değiştirerek İstanbul’da yapılacak olan fuarın …’da yapılmasına karar verdiğini, müvekkili ile bir çok katılımcının fuara bu sebeple katılamayacağını, İstanbul’da yapılacak olan fuarın uluslararası olup …’da yapılacak olan fuarın ise ulusal nitelikte olduğunu, katılımcıların çoğunun fuara katılma sebebinin uluslararası olması olduğunu, bu nedenle …’da yapılacak olan fuara katılmanın gereksiz olduğunu, sayılan nedenlerin haklı bir fesih nedeni olduğunu, bu nedenle davalıya gönderilen ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, sözleşme gereği davalı yana yapılan ödemelerin ve bonoların iadesini istendiğini ancak iade edilmediğini, yapılan ödemelerin iadesi amacıyla arabuluculuğa başvurulduğunu, davalı yanın kendisine verilen 30.000,00-TL bedelli bono ile icra takibi başlattığını, takibe konunun bononun iptali amacıyla …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasının açıldığını, müvekkilinin sözleşmeyi haklı şekilde feshettiğini, takibe konu bono ve diğer bonolar yönüyle müvekkilinin davalı yana herhangi bir borcu bulunmadığını beyan ederek, davanın kabulünü ve başlatılan icra takibinin öncelikle durdurulması, aksi halde icra dosyasına yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi, icra takibine konu edilmeyen diğer bonolarla ilgili açılacak icra takiplerinin de önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin haklı nedenle feshediliğinin kabulü ile müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığının tespitine ve 30.04.2022 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli, 31.05.2022 vade tarihli 30.000,00 TL bedelli, 30.06.2022 vade tarihli 30.000,00 TL bedelli, 29.07.2022 vade tarihli 30.000,00 TL bedelli senetlerin hükümsüzlüğüne, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının üzerinden başlatılan takibin iptaline, alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı alacaklıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş ise de 04/10/2023 tarihli celsede davacı vekili bir kısım bonolardan kaynaklı ödemeler nedeni ile alacaklarının istirdata döndüğünü, menfi tespit talebine ek olarak istirdat talepleri olduğunu da beyan etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Holding bünyesinde yurt içi ve yurt dışında, dünya çapınca çeşitli fuarlar düzenleyen organizatör şirket olduğunu, davacı şirketin ise mobilya sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 26-30 Temmuz 2022 tarihleri arasında düzenlenecek … … Fuarına katılım için “Fuar Katılım Sözleşmesi” akdedildiğini, fuarın uluslararası bir fuar olması ve katılımcıların daha rahat koşullarda faaliyet gösterip tanıtım yapması adına 4-8 Kasım 2022 tarihine ertelendiğini, söz konusu fuar organizsyonu ile ilgili olarak yalnızca bir defa erteleme gerçekleştirilmiş olup bununla birlikte yapılan sözleşmede yer alan hükümler gereğince müvekkili şirketin fuarı erteleme hakkına sahip olduğunu, yapılan erteleme ile, katılımcıların hakları aynen korunacak olması, aynı şartlarda fuarın gerçekleştirilecek olması nedeniyle fuar katılım bedelinin iade edilemeyeceği hususu da kararlaştırıldığını, Yargıtayın müstakar kararlarının da bu yönde olduğunu, davacı yanın huzurdaki davasının haksız, kötüniyetli ve hukuki mesnetten yoksun olması nedeniyle davanın reddine, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki fuar katılım sözleşmesine konu 2 adet senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığına yönelik menfi tespit ve davalıya vermiş olduğu 2 adet senedin ciro edilmesi üzerine 3. Şahsa ödenen paranın 2004 sayılı İİK’nın 72/7. maddesi uyarınca istirdatı istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalı tarafından 15/08/2022 tarihinde davacı aleyhine toplam 31.393,22TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, dayanak belgenin 15/12/2021 tanzim tarih, 31/05/2022 vade tarih ve 30.000,00 TL bedelli senet olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yapılması bakımından dosya mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi 20/07/2023 tarihli raporunda; Davacının ödemiş olduğu 15.738,05 TL’yi ihtarnamenin tebliğini takip eden günden itibaren fazi işleyecek şekilde geri isteyebileceği, takibe konu senetten dolayı davalının alacağı bulunmadığı, sözleşme kapsamında verilen senetlerin iadesinin gerektiği, konu hukuki olmakla nihai takdirin bütünüyle Sayın Mahkemenize ait olduğu, Genel işlem koşulu mahiyetindeki sözleşme hükmüne rağmen tacirin basiretli davranması gerektiği ve sözleşme hükmünün davacıyı bağlayacağı görüşünün Sayın Mahkemece benimsenmesi durumunda ise fuarın tam kapasite ile gerçekleşmemiş olması koşuluyla davalının sözleşmede kararlaştırılan ücrete hak kazanabileceği sonucuna varıldığı yönünde tespitlerde bulunmuşlardır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Her ne kadar davacı tarafından mahkememize sunulmuş olan 22/08/2023 tarihli dilekçe ile dava konusu edilen bir kısım senetlerin ödenmesi nedeniyle işbu menfi tespit davasına İİK’nın 72. maddesi gereğince istirdat davası olarak devam edilmesi gerektiği ifade edilmiş ise de, dava konusu 4 adet bonodan 30/06/2022 ve 29/07/2022 tarihli bonoların davalı tarafından 3. Şahıslara ciro edildiği ardından bomoların icra takibine konu edilmesi üzerine, davacının 3. şahıslara protokol ile bonolar karşılığı ödemelerini yaptığı dolayısı ile davacının istirdata dönüşen talebinin 30/06/2022 vade tarihli 30.000,00 TL ve 29/07/2022 vade tarihli 30.000,00 TL bedelli bonolara ilişkin olduğu, davacı kısmi talebini istirdata dönüştürdüğü, dava dilekçesinde bahsettiği diğer bonolara ilişkin olarak da menfi tespit talebini devam ettirdiği bu hali ile istirdat talebin arabuluculuk dava şartına tabi olduğu ve beyan dilekçesinde arabuluculuğa başvurulduğuna dair açıklama yapmadığı görülmüştür.
06/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü gereğince davacının istirdata yönelik talebinin dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.

Davacının menfi tespit talebine yönelik yapılan değerlendirmede ise, dosya arasında mübrez ve taraflar arasında imzalanan bila tarihli Fuar Katılım Sözleşmesinin 2. maddesinde “Fuar Katılım Sözleşmesini imzalayarak işbu Form’da belirtilen Düzenleyici’nin organize ettiği sergi veya fuara katılmayı kabul eden katılımcı, bu imzadan sonra fuara katılmayı reddetse dahi Katılımcı’nın maddi ve manevi yükümlülükleri devam eder. Katılımcı, fuar katılım koşulları, sergi veya fuarın yeri, Katılımcı’nın fuar alanındaki yeri, düzenleme tarihleri, unvanı vb. hususlarda, Düzenleyici’nin, sektörün talebi, ekonomik durumu, organizasyon gerekleri veya kendi takdiri ile yapacağı değişiklikleri (fuarın kısmen veya tamamen iptali dahil) peşinen kabul eder. Bu durum sözleşmenin fesih sebebi değildir. Katılımcı’nın ücret ödeme yükümlülüğü devam eder. Katılımcı, ancak Düzenleyici’nin yazılı teyidi ile fuardan çekilme hakkına sahiptir. Düzenleyici, Fuardan 3 gün öncesine kadar, hiçbir sebep göstermeksizin yazılı bildirimde bulunarak sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir ve Katılımcı’yı fuardan çıkarabilir.” şeklinde düzenleme bulunduğu, sözleşme de düzenleyici olan davalıya, fuarın düzenleme tarihini değiştirme de dahil olmak üzere geniş yetkiler tanındığı, davacı/katılımcının, bu madde ile düzenleme tarihinde davalı/düzenleyici tarafından yapılabilecek değişiklikleri ve bunun sözleşmenin fesih sebebi olmayacağını kabul ettiği, her iki tarafın tacir olup, davacı tarafından imzalanan sözleşmenin davacı şirket açısından bağlayıcı olduğu, bu nedenle davacının fuar tarihinin ertelenmesi nedeniyle sözleşmeden dönme ve ediminin iadesi talebinin haklı olmadığı anlaşılmakla davacının menfi tespit talebi ile davacının, davalıya karşı yapmış olduğu icra takibinde yukarıda belirttiğimiz üzere haksız ve kötü niyetli olmadığı anlaşıldığından şartları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair mahkememizce aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının menfi tespite yönelik davasının REDDİNE,
2-Davacının istirdat talebine yönelik davasının dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
3-Davacının kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
4-Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 1.707,75 TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan ‭1.437,9‬0 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.900,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
10-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.04/10/2023

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .