Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/871 E. 2023/381 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/871 Esas
KARAR NO:2023/381

DAVA:Ticaret Sicil Memurluğu İşleminin İptali
DAVA TARİHİ:27/12/2022

BİRLEŞEN DOSYADA (…. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASI)

DAVA:Ticaret Sicil Memurluğu İşleminin İptali
DAVA TARİHİ:27/12/2022
KARAR TARİHİ:09/05/2023

Asıl dava ve birleşen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
ASIL D A V A DA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin talebi üzerinde, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından, 3102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun m 30. Maddesindeki hükme aykırı biçimde tescil isteme süresinden sonra tescil edilerek Ticaret Sicil Gazetesi’nin … tarih, … sayılı nüshasının … sayfası’nda yayınlanan … Ticaret Ltd. Şti. Esas sözleşme değişikliği tescil işleminin iptal edilmesi ve tescil işlemine konu esas sözleşme değişikliklerinin yürürlüğünün tedbirin durdurulmasını, dava konusu edilen işlem, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 20/12/2022 tarihinde gerçekleştirdiği … Ticaret Ltd. Şti. Esas sözleşme değişikliği tescil işlemi olduğunu, bu tescil işlemi, Ticaret Sicil Gazetesi’nin … tarih, … sayılı nüshasının …. Sayfasında ilan edildiğini. Tescile dayanak gösterilen genel kurul kararı 13/08/2021 tarihli olduğunu, kararın alınması tarihinden itibaren 16 ay sonra tescile konu edildiğini, tescil işlemi, TK m. 30 hükmüne açıkça aykırı olduğunu, iptal edilmesi gerektiğini ve kararın yürürlüğünün tedbiren durdurulmasına karar verilmesini gerektiğini, davanın kabulüne, …’nün 20/12/2022 tarihinde gerçekleştirdiği … Ticaret Ltd. Şti. Esas sözleşme değişikliği tescil işleminin kaldırılmasına ve iptaline, ilgili tescil işlemine konu esas sözleşme değişikliklerinin yürürlüğünün tedbiren durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili müdürlükçe verilmiş bir red kararı bulunmadığından 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/2 Maddesi Gereğince 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu M. 34 göre, HMK M. 115/2 gereğince davanın reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, nitekim yerleşik uygulamada bu yönde olduğunu, bir başka husus olarak da; tescil edilmiş hususların terkini ancak kesinleşmiş mahkeme kararı ile mümkün olduğundan bu itibarla da, huzurdaki davanın reddi gerekmekte olduğunu, huzurdaki davada, müvekkili müdürlükçe red kararı verilmediğinden dava şartı yokluğundan, müvekkili müdürlüğe husumet yöneltilemeyecek olması nedeniyle ve davacının, ilgili sıfatını haiz olmaması nedeniyle aktif husumet ehliyet bulunmaması nedeniyle davanın usûlden reddine karar verilmesini, dava konusu iptali ve kaldırılması talep edilen genel kurul kararı, davacı dâhil tüm ortakların oybirliği ile alınmış olduğunu, mevzuat gereğince genel kurula katılıp, muhalefet şerhini tutanağa geçirmeyen ortakların da alınan kararların iptalini isteme hakkı bulunmamakla; itiraz davası şeklinde açılmış olsa da huzurdaki davanın mahiyeti tescil edilen kararın iptaline ilişkin olduğundan davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacının aktif husumet ehliyetinin olmadığını, dolayısı ile davanın öncelikle husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacının davayı ikame etmekte hukuki yararı olmadığını, bununla birlikte davalı sıfatına sahip olamayacaklarından dolayı işbu davanın kendilerine yöneltilemeyeceğini, davanın 8 günlük hak düşürücü süre içerisinde ikame edilmediğini, davacının davasını gerçek dışı iddialara ve hatalı hukuksal değerlendirmelere dayandırmakta olduğunu, bu nedenle davanın esastan reddinin gerektiğini, davacının tedbir talebinin yasal koşullarının oluşmadığını savunarak davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN 21. ATM’NİN … ESAS SAYILI DAVADA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava dışı … Ticaret Ltd. Şti.’ de payı olduğunu, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 20/12/2022 tarihli tescil işlemi iptal edilmesinin hukuken zorunlu olduğunu, dava dışı şirketin yetkilisi … tarafından yapılan talep üzerine, şirketin 13/08/2021 tarihli genel kurul kararının tescili işlemi 6102 sayılı ticaret kanunun ilgili hükümlerine aykırı olduğunu, gerçekleştirilen tescil işleminin TK m. 34 hükmü uyarınca iptal edilmesi gerektiğini, zira tescil işleminin toplantı tarihinden yaklaşık 16 ay sonra gerçekleştirildiğini, İstanbul Ticaret Sicil Müdürülüğünün 20/12/2022 tarihinde gerçekleştirdiği dava dışı şirketin sözleşme değişikliği tescil işlemini dava konusu ettiklerini, bu tescil işleminin ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, tescile dayanak gösterilen genel kurul kararının karar alınması tarihinden yaklaşık 16 ay sonra tescile konu edildiğini, tescil işleminin iptal edilmesi gerektiğini, iptalini talep ettikleri tescil işlemine konu olan genel kurul kararı ile aynı kondua farklı yönde yeni tarihli bir genel kurul kararı bulunduğunu, esas sözleşmedeki hükmün amacının ortakların hepsinin menfaatinin korunması olduğunu, ortaklardan … Ticaret ve San. A.Ş. Temsilcisi …’ nun şirketi diğer ortakların menfaatine aykırı olacak şeklide yönettiklerini, diğer ortakların ortaklıktan doğan haklarını kullanmasını engellediklerini, bu nedenlerle öncelikle hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen esas sözleşme değişikliği tescil işleminin uygulanması tedbiren durdurulması gerektiğini ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DavaLı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili müdürlükçe verilmiş bir red kararı bulunmadığından 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/2 Maddesi Gereğince 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu M. 34 göre, HMK M. 115/2 gereğince davanın reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, nitekim yerleşik uygulamada bu yönde olduğunu, bir başka husus olarak da; tescil edilmiş hususların terkini ancak kesinleşmiş mahkeme kararı ile mümkün olduğundan bu itibarla da, huzurdaki davanın reddi gerekmekte olduğunu, huzurdaki davada, müvekkili müdürlükçe red kararı verilmediğinden dava şartı yokluğundan, müvekkili müdürlüğe husumet yöneltilemeyecek olması nedeniyle ve davacının, ilgili sıfatını haiz olmaması nedeniyle aktif husumet ehliyet bulunmaması nedeniyle davanın usûlden reddine karar verilmesini, dava konusu iptali ve kaldırılması talep edilen genel kurul kararı, davacı dâhil tüm ortakların oybirliği ile alınmış olduğunu, mevzuat gereğince genel kurula katılıp, muhalefet şerhini tutanağa geçirmeyen ortakların da alınan kararların iptalini isteme hakkı bulunmamakla; itiraz davası şeklinde açılmış olsa da huzurdaki davanın mahiyeti tescil edilen kararın iptaline ilişkin olduğundan davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Asıl ve birleşen dava, … Ticaret Ltd. Şti. Esas sözleşme değişikliği tescil işleminin iptali istemine ilişkindir.
…’nden davalı …’nin esas sözleşme değişikliği tescil işlemine ilişkin başvuru, verilen karar ve ilanlar dahil tümüyle birer örneği celp edilmiştir.
… Ticaret Ltd. Şti.’nin celp edilen ticaret sicil kayıtlarına göre, asıl davada davacı …’nin ve birleşen davada davacı …’ün … Turizm Ticaret Ltd. Şti.’nin ortakları, hissedarları olduğu anlaşılmıştır.
TTK’nın 28., 30. Ve 34. Maddeleri uyarınca, ticaret siciline yapılacak tescilleri ve terkinleri talep hakkı ilgililere aittir. İlgilerin kimler olduğu Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 22. Maddesinde ve Ticaret Sicil Tüzüğünün 31. Maddesinde sayılmış olup bu ilgililer, tacirin gerçek kişi olması halinde kendisi veya vekili yada sözleşme ile kendisine yetki verilmiş temsilci, tacirin tüzel kişi olması halinde ise onun yetkili organları veya yetkili temsilcileridir. Asıl ve birleşen dosya davacıları, sayılan bu ilgilerden değildir. Açılan herhangi bir davada veya itirazda, dava açan veya itiraz eden kişinin bu davayı açmaya veya itiraza yetkisi olup olmadığının, yani aktif dava veya itiraz ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunun mahkemece resen saptanması gerekir.
Asıl davada, davacı şirketin bu davayı açabilecek kişilerden olmadığından yani dava açmaya yetkisi olmadığından asıl davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Birleşen davada, davacı vekilince sunulan 18.04.2023 tarihli dilekçe ile davadan feragat edilmiştir.
Usulüne uygun vekaletname sunan birleşen dosyada davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde, davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Feragat yapıldığı andan itibaren maddi anlamda “kesin hükmün” tüm neticeleri ile doğuran ve davayı esastan sona erdiren bir hukuki işlemdir. Mahkemenin yaptığı ise bu durumun tespitinden ibarettir. Asıl ve birleşen dava dosyalarında, Davacı tarafların davasından feragat ettiği, davaların kamu düzenine ilişkin bir dava da olmadığı anlaşıldığından, 6100 Sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddeleri gereğince, birleşen davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenler ile asıl davanın aktif husumet yokluğundan reddine, birleşen davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl Davanın AKTİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
2-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
3-a- Asıl dosya yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70-TL’den mahsubu ile bakiye kalan 99,2‬0-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
b-Birleşen 21. ATM’nin … esas sayılı dosyasında Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 99,20 TL harcın birleşen dosya davacısından alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Asıl ve birleşen dosyalarda davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-a-Asıl dosyada davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
b-Birleşen 21. ATM’nin … esas sayılı dosyasında davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL ücreti vekaletin birleşen dosya davacısından tahsili ile bu davalıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından var ise kalan miktarın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, Asıl dosyada Davacı vekili, Asıl ve birleşen dosyada davalı … Sicil Müdürlüğü vekili, Asıl dosyada Davalı … … … Şirketi vekillerinin yüzüne karşı, birleşen dosya da davacı …’ün yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/05/2023

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır