Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/795 E. 2023/363 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/795 Esas
KARAR NO :2023/363

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:18/07/2013
KARAR TARİHİ:03/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalandığını ve sözleşme kapsamında davalıya kredi kartı verilip kullandırıldığını, davalının borca ödemekte temerrüde düştüğünü, kat ihtarnamesinin sonuçsuz kaldığını ve bu nedenle davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını,. davalının borca haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, itiraz olunan kısım üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı yana, dava dilekçesinin ve tensip tutanağının usulüne uygun tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, temlik eden … Bank A.Ş. tarafından kredi kartı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyanın …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/10/2013 tarih, … sayılı görevsizlik ilamı üzerine Mahkememize tevzi edildiği ve işbu esası aldığı anlaşılmıştır.
Davalı müteveffa Hayati Ulaş ile akdolunan kredi kartı üyelik sözleşmesine istinaden kullandırılan uyuşmazlık konusu …**** ***** … nolu kredi kartına ilişkin olarak; akdolunan sözleşmenin bireysel mi ticari sözleşme mi olduğu, kredi kartı kullanımında tüketici sıfatını taşıyıp taşımadığı hususunda yazılan müzekkereye … Bank tarafından; …**** ***** … nolu kredi kartının bireysel ve ilgili kişinin tüketici sıfatında olduğu cevabı verilmiştir.
Bireysel kredi kartının hamili olan müteveffa Haytai Ulaş’ın tüketici sıfatında olması nedeniyle görev hususunun irdelenmesi gerekmiştir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/3. maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/1- k maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak; 3/1-l maddesine göre tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere, ticari veya mesleki amaçlarla hareket veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak ifade eder. Yine aynı Kanunun 73/1. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2. maddesi uyarınca ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Dosya kapsamında yapılan incelemeden, uyuşmazlığa konu kredi kartının bireysel kart olduğu, ticari kart olmadığı, kart sahibi müteveffanın tüketici sıfatında olduğu, bu bağlamda, davalının davacı banka karşısında “tüketici”, uyuşmazlık konusu işlemin de “tüketici işlemi”ne yönelik olduğu anlaşılmış; uyuşmazlığın 6502 Sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve anılan Kanun’un 73. ve 83. maddelerinin birlikte değerlendirilmesi sonucu tüketiciye yönelik uygulamalardan kaynaklı uyuşmazlığa ilişkin görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu sonucuna varılmış; mahkemenin görevine ilişkin dava şartının, davanın her aşamasında re’sen dikkate alınması zorunlu olup, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olması nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2. maddesi uyarınca Mahkememizin görevsizliğine, davanın görev yönünden usulden reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli olan İstanbul Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK’nun 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, dava değeri kesinlik sınırının altında kaldığından HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi. 03/05/2023

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .