Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/79 E. 2023/292 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/79
KARAR NO :2023/292

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:18/01/2022
KARAR TARİHİ:06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirket ile müvekkili bankanın … şubesi arasında bankacılık hizmetleri sözleşmesi ve genel nakdi ve gayrınakdi kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalı şahsın sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, bunun üzerine müvekkili banka şubesi tarafından borçlulara taksitli ticari kredi ve sair krediler kullandırıldığını, ödemelerin aksaması üzerine hesabın kat edilerek davalıya 04/02/2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edilerek borcun ödenmesinin talep edildiğini, ancak buna rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, borçlular aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından icra takibine itiraz edildiğini, davalı/borçluların yetkiye, borca, faizine ve ferilerine yönelik itirazlarının yerinde olmadığını, bu durumun yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde anlaşılacağını, takibe itirazın, sırf müvekkili bankanın alacağının tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu belirterek, tüm bu nedenlerle davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına itirazlarının iptali ile takibin devamına ve davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraflar, kendilerine usulüne uygun davetiyle tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davaya cevap vermemişlerdir.
Dava, davacı banka ile davalı şirket arasında akdedilen genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesine dayalı alacağın, davalı şirket ve sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalı şahıs tarafından ödenmediğinden bahisle, davacı tarafından başlatılan …. İcra Müdürlüğü’ne ait … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali istemine ilişkin bulunmaktadır.
Yargılamaya ilk olarak İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait … esas sayılı dosya üzerinden başlanmış olup, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/01/2022 tarihli, … esas ve … karar sayılı sayılı kararıyla dava dosyasının konusu itibariyle İstanbul 6., 7., 8., ve 9. Asliye Ticaret Finans İhtisas Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiş olup, dosyanın mahkememize tevzi edilmesi neticesinde yargılamaya mahkememizce devam olunmuştur.
Mahkememizce taraflar arasında akdedilen genel nakdi ve gayrınakdi kredi sözleşmesi, İstanbul 8. Noterliği’ne ait 22/01/2019 tarihli ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi, İstanbul 8. Noterliği’ne ait 04/02/2019 tarihli ve 01463 yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi ile tebliğ şerhi, …. İcra Müdürlüğü’ne ait … esas sayılı dosyası, hesap özetleri, … Card üyelik sözleşmesi, kredi kartı talep belgesi, borç bakiye tahsil talepnamesi, davalı şirket ticaret sicili kayıtları, ödeme planları, hesap ekstresi, kanuni takip ekstresi ve ödeme dekontları dosyamız arasına alınmış, bankacılık işlemleri uzmanı bilirkişiden rapor temin edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2019/47501 esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacı banka tarafından 21/02/2019 tarihinde davalı/borçlular aleyhine genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi, ihtarnameler ve hesap özetine dayalı alacağın tahsili talebiyle 1.518.860,46-TL asıl alacak, 69.179,48-TL işlemiş temerrüt faizi ve 3.458,97-TL BSMV olmak üzere toplam 1.591.498,91-TL alacağın; asıl borçlu şirket ve kefil için belirtilen tüm borçlardan ve sorumlu olduğu asıl alacak tutarlarına, takip tarihinden alacağın tamamen tahsiline kadar belirtilen oranlarda işleyecek temerrüt faizleri, faizlerin gider vergisi, avukatlık ücreti, icra harç ve masraflarıyla birlikte, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak, tahsilde tekerrür olmamak ve kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsup edileceği kaydıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin asıl borçluya 25/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekili tarafından 26/02/2019 tarihinde takibe, yetkiye, tebliğ çıkarılan ödeme emrine, takibe konu borca, anaparaya, faize, BSMV’ye, masrafa, faiz oranına, işleyecek ve işlemiş faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bankacılık işlemleri uzmanı bilirkişi …tarafından düzenlenerek mahkememiz dosyası kapsamına sunulan 09/02/2023 tarihli rapor ile; davacı banka ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmeyi davalı kefilin de müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın, davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, davalı kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limitleri toplamının 3.635.000,00-TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarının 1.516.310,77-TL’sinin kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin hem kendi ve hem de davalı kredi lehtarı asıl borçlu şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı kefalet limitiyle sınırlı olmaksızın borcun tamamından müteselsilen sorumlu sayılabileceği, davacı bankanın takip tarihiyle1.516.310,77-TL asıl alacak, 49.829,77-TL işlemiş faiz ve 2.491,49-TL BSMV olmak üzere toplam 1.568.632,03-TL alacaklı olduğu, mahkememizce raporun benimsenmesi halinde fazlaya ilişkin 22.866,88-TL’nin reddi durumunda takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 1.516.310,77-TL tamamen ödeninceye kadar yıllık %58,80 oranında işleyecek sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi ile birlikte istenebileceği, … Anonim Şirketi’nin kefaletiyle davalı asıl borçlu şirkete üç adet taksitli kredi kullandırıldığı, … Anonim Şirketi’nin dava tarihi olan 02/02/2022’den önce olmak üzere 12/11/2019 tarihinde davacı bankaya 234.938,00-TL; 12/09/2019 tarihinde 617.337,97-TL ve 12/09/2019 tarihinde 448.498,77-TL tutarında olmak üzere toplam 1.300.774,74-TL tazminat ödemesi yaptığı, Davacı bankanın, … Anonim Şirketi ile yapılan ek kefalet protokolü kapsamında, tazmin edilen işbu bedelin davalı şirket ile kefilden tahsil edilmesinde sözleşmesel olarak yetkili ve sorumlu pozisyonunda bulunduğu, yani davacı bankanın tazmin edilen işbu bedel (1.300.774,74-TL) bakımından takiplere aynen devam etme yükümlülüğü bulunmakta olduğu, bir başka deyişle davacı bankanın, … Anonim Şirketi ile imzalanan ek kefalet protokolünün D bendinin 1.2 ve 4 fıkraları ve Bakanlar Kurulu’nun 2009/15197-2015/7331 ve 2016/9538 kararları kapsamında, davalı asıl borçlu firma ve/veya davalı kefilden … Anonim Şirketi’nin kefaleti kapsamında kullandırılan kredilerden doğan alacaklarını tahsil etmek için açılan icra takiplerine aynen devam edilebileceğinin düşünüldüğü, çünkü bahse konu ödemeler/tazminatların davalı asıl borçlu firma ve/veya davalı kefil tarafından yapılmadığı, bu bakımdan gerek davacı banka ile dava dışı … Anonim Şirketi arasında akdedilen ek kefalet protokolü ve gerekse de Bakanlar Kurulu kararına atfen sanki hiç ödeme yapılmamış gibi takiplere aynen devam edilebilineceği nazara alındığında, … Anonim Şirketi’nden tazminat yoluyla tahsil edilen 1.300.774,74-TL’nin davalı firmanın kredi borcuna mahsup edilemeyeceği tespit edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davacı bankanın … şubesi ile davalı şirket arasında imzalanan genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesine istinaden davalı borçlu şirkete kredi kullandırıldığı, aynı zamanda davalı şirketin temsilcisi olan davalı…’ın kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, 6455 sayılı kanunun 77. maddesi ile TBK’nın 584. maddesinde yapılan değişiklikle ticari işletme sahibi, ortak veya yöneticisi tarafından işletme ya da şirketle ilgili verilecek kefalet için eş rızası aranmamakta olması ve kredi borcunun kefalet limiti olan 3.635.000,00-TL’nden daha düşük seviyede olması nedeniyle, kredi borcundan asıl borçlu gibi sorumlu olduğu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacı bankaca kredi hesaplarının kat edilerek, borçlulara İstanbul 8. Noterliği’ne ait 22/01/2019 tarihli ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi ve İstanbul 8. Noterliği’ne ait 04/02/2019 tarihli ve 01463 yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin gönderilerek borcun ödenmesinin talep edildiği, kredi borcunun verilen süreye rağmen ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davalılar hakkında genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalı borçlular tarafından icra takibine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Davalılar tarafından, davacı bankaya herhangi bir borçları bulunmadığı yönünde icra takibine itiraz edilmişse de, dosya kapsamında temin edilen bilirkişi raporu ile, davalıların, davacı bankaya bilirkişi raporu ile tespit edilen miktarda borçları bulunduğu anlaşılmış, davalılarca söz konusu borcun ödendiği veya başka bir nedenle sona erdiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı görülmüş, bu itibarla bilirkişi raporu doğrultusunda açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit(belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit(belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Eldeki dosyada, davacı alacaklı banka tarafından taraflar arasındaki kredi sözleşmesine dayalı alacak isteminde bulunulmuş, aynı zamanda borcun ödenmesi için davalılara noter aracılığıyla kat ihtarnamesi de gönderilmiştir. Bu durumda davalı/borçlular alacağın miktarını bilmektedir, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedirler. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, davalı borçluların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın 1.516.310,77-TL asıl alacak, 49.829,77-TL işlemiş faiz, 2.491,49-TL BSMV olmak üzere toplam 1.568.632,03-TL alacak talebi bakımından İPTALİNE, takibin, 1.516.310,77-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 58,80 oranında(bu oranın artması halinde artan oranlarda) temerrüt faizi ve faizin % 5’i gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin alacak talebinin REDDİNE,
2-2004 Sayılı İİK’nun 67/2. maddesi gereğince kabul edilen alacak miktarı üzerinden % 20 oranında belirlenen 313.726,40-TL icra inkâr tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 107.153,25-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 19.221,34-TL’nin mahsubu ile bakiye 87.931,91‬‬-TL harcın, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına; davacı tarafından peşin olarak yatırılan 19.221,34-TL harcın, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan …(4731)’e 1.600,00-TL ödemenin suçüstü ödeneğinden karşılanacağı anlaşıldığından 1.600,00-TL arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-11 ve 18/A-13’e göre davanın kabul-red oranına göre belirlenen 1.577,01-TL’sinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen, 22,99-TL’sinin davacı taraftan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvurma harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 483,75‬-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.575,95‬-TL yargılama giderinin, davanın kabul-ret oranına göre hesap edilen 2.538,94-TL’sinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine; kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden belirlenen 173.490,56-TL vekâlet ücretinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır