Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/77 E. 2022/466 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/77 Esas
KARAR NO : 2022/466

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 01/02/2022
KARAR TARİHİ : 19/07/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: müvekkili … A.Ş. ile dava dışı …Tic. A.Ş. (sigortalı) arasında sigorta sözleşmesi akdedildiğini, akdedilen sözleşme 20.09.2020 başlangıç tarihli, … no.lu poliçeye bağlandığını, müvekkilinin, söz konusu poliçe ile sigortalıya ait … plakalı araçta oluşabilecek riskleri sigorta himayesi altına aldığını, … plakalı aracın 16/03/2021 tarihinde … istikametinden … istikametinde seyir halinde iken Denizliköy mevkine geldiği esnada; yola aniden çıkan yabani hayvanın (tilki) ön kısmına çarpması üzerine, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, hasarın müvekkili şirkete ihbarı üzerine 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu uyarınca, bağımsız ve tarafsız nitelikteki bir sigorta eksperi görevlendirildiğini, eksper incelemesi sonucunda müvekkilinin, farklı tarihlerde toplam 12.588,32- TL hasar tazminatı ödediğini, bununla birlikte müvekkilinin sigortalısının halefi sıfatını kazandığını, ödenen hasar tazminatının rücuen tahsili için davalıya ihtar gönderildiğini, cevap alınamaması üzerine davalı aleyhine icra takipleri başlatıldığını, davalının her iki takibe de itiraz ettiğini, arabuluculuk yoluna başvurduklarını, ancak anlaşamadıklarını belirterek davalının, … 4. İcra Müdürlüğünün… E.-…E. sayılı dosyalarına yaptığı itirazların ayrı ayrı iptali ile takiplerin devamına, davalı aleyhine her iki icra dosyası üzerinden ayrı ayrı alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile dava ve arabuluculuk vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın her ne kadar zararlandırıcı vakıanın oluşumunda müvekkili şirkete kusur atfetmekte ise de zararın meydana geldiği iddia edilen otoyolda müvekkil şirket tarafından alınması gerekli tüm önlemlerin alındığını, bu önlemler kapsamında, yol çevresi tel çitlerle çevrilerek hayvanların yola çıkması engellenmekte ve Müvekkil şirketin trafik devriye ekipleri tarafından 7 gün 24 saat esası ile otoyol kontrol edildiğini, ayrıca, 7 gün ve 24 saat esası ile otoyol kesintisiz şekilde kamera sistemi ile izlendiğini, bahsi geçen önlemler kapsamında bir sorun tespit edilmesi halinde ilgili devriye ekiplerine bilgi verilerek derhal müdahale etmeleri sağlandığını, 16.03.2021 tarihinde düzenlenen Kaza Tespit Tutanağının ‘’Kazanın Özeti’’ başlıklı bölümünün 3. Paragrafında; “Kazanın oluşumunda sürücü …’in herhangi bir kusurunun olmadığı yolun yapım ve bakımından sorumlu …. md. 19 “İlgili kuruluşlar yapımı, bakımı, işletilmesi ile görevli ve sorumlu oldukları karayollarında karayolu yapısını, trafik işaretlerini trafik güvenliğini sağlayacak şekilde yapmak ve bulundurmakla yükümlüdürler” kuralını ihlal ettiği kanaatine varılmış olup” şeklinde tespitte bulunulduğunu, kaza tespit tutanağının soyut ve dayanaksız şekilde düzenlendiği gibi aynı zamanda eksik ve hatalı olduğunu, kaza tespit tutanağında iddia olunan kazaya ilişkin hava ve yol durumu belirtilmediği gibi; araç sürücüsünün hızının olaya etkisi, hayvanın sürücünün görüş alanı içinde bulunup bulunmadığı, fren izi bulunup bulunmadığı, sürücünün uymakla yükümlü olduğu kurallara riayet edip etmediği vb. hususların tespit edilmediğini, davacı tarafın eksik ve hatalı kaza tespit tutanağına dayanarak, dava dışı sigortalısının kusurlarının araştırılmasının önüne geçmek istediğini, nitekim, 18195 Sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu’nun “Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak” başlıklı 52. Maddesi gereğince kaza tespit tutanağında kazanın oluşumu hakkında değerlendirme yapılması gerekirken, yapılmadığını, ilgili düzenleme Kanunu; ” a) Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, b) Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, c) Diğer bir aracı izlerken yukarıdaki fıkrada belirlenen durumları göz önünde tutarak güvenli bir mesafe bırakmak, d) Kol ve grup halinde araç kullananlar, araçları arasında yönetmelikte belirtilen esaslara uygun olarak diğer araçların güvenle girebilecekleri açıklıklar bulundurmak zorundadırlar.” şeklinde olduğunu, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, iddia olunan kazaya istinaden davacı tarafından sigortalıya ödendiği iddia edilen ve iki ayrı icra takibi başlatılarak müvekkili şirketten talep edilen 12.588,32 TL fahiş olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirkete neden iki ayrı icra takibi başlattığına ilişkin dava dilekçesinde hiçbir açıklamada bulunmadığını, ekspertiz raporunda hasarlı olduğu belirlenen parça ve malzemelerin kaza ile ilişkisi olmadığının açık olduğunu, ayrıca davalı tarafça müvekkili şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğinin belirtildiği, hiçbir şekilde kusur kabul etmemek kaydıyla davacının bu talebinin de hukuki dayanağının bulunmadığını, ayrıca iddia edilen zarar miktarının ancak sayın mahkemece arz ettikleri itirazların değerIendirilmesi ve yapılacak araştırma, keşif, bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkabileceğini, buna ilişkin Yargıtay içtihatları bulunmakta olduğunu, bununla beraber, davacı tarafın aynı maddi vakıadan kaynaklı hasar tazminat tutarı bakımından iki farklı icra takibi başlatması ve bu icra takipleri kapsamında ayrı ayrı icra inkar tazminatına hükmedilmesi yönünde talepte bulunması haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zira davacı tarafın iddia edilen alacağını tek bir icra dosyası üzerinden talep etmesi mümkünken iki farklı dosyadan takip başlatmış olduğundan, iki icra dosyasından ayrı ayrı icra takibine itiraz edilmesi gerektiğini belirterek dava dilekçesinde iddia olunan vakıaya ilişkin müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, haksız ve dayanaksız işbu davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, davalı- borçlunun … 4. İcra Müdürlüğünün … E.- … Esas sayılı dosyalarına vaki itirazının iptali istemine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, icra dosyaları uyap üzerinden celp edilmiştir.
Dava konusu … 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı dava dışı … Tic. A.Ş.’ne ait … plakalı araçta oluşan hasar nedeniyle ödenen 12.178,61 TL toplam alacak üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 06.09.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 07.09.2021 tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği, bunun üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu … 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı dava dışı … Tic. A.Ş.’ne ait … plakalı araçta oluşan ek hasar nedeniyle ödenen 823,95 TL toplam alacak üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 10.01.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 12.01.2022 tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği, bunun üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 18/07/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili 19/07/2022 tarihli dilekçesi ile davacı tarafın davadan feragati nedeniyle yargılama masrafı ve vekalet ücreti noktasında herhangi bir taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olan davadan feragatin, 6100 sayılı HMK’nun 307, 309 ve 311 maddeleri gereğince maddi anlamda kesin hükmün sonuçlarını doğurması, davacı vekilinin davacı adına ibraz ettiği vekaletnamede davadan feragat yetkisinin bulunması, davanın da tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği bir uyuşmazlığa ilişkin olması nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken (80,70 TL 2/3) 53,80 TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin yatırılan 161,17 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 107,37 TL’nin karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının sarf eden davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirmiş ise de, davalı vekilince sunulan 19.07.2022 tarihli dilekçe ile davacı taraftan vekalet ücreti talepleri olmadığı bildirildiğinden, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-HMK 120 maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen yatıran yana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.19/07/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır