Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/741 Esas
KARAR NO :2023/863 Karar
DAVA:6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ:08/11/2022
KARAR TARİHİ:15/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … nezdinde kurulan Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) faaliyet gösteren yatırım kuruluşu olduğunu, müvekkili ile davalı arasında 25/10/2018 tarihli Sermaye Piyasası Araçlarının Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesi akdedildiğini, davalı müvekkili ile imzaladığı sözleşme uyarınca alım satım işlemi gerçekleştirdiğini, müvekkili bu işlemlerde davalının alım satım emirlerini … nezdindeki ilgili piyasaya iletmekte ve gerçekleşen işlemlerden komisyon geliri elde ettiğini, davalıya, Sermaye Piyasası mevzuatının gereği olarak hesap açılışında tüm risk bildirimlerinin yapıldığını, davalı VİOP nezdinde almış olduğu alım ve satım pozisyonları ve pozisyonların dayanağını oluşturan varlıkların fiyatlarında yaşanan değişimler nedeniyle teminatın tamamını kaybettiğini, kayıpları yatırdığı teminatı aşarak eksi bakiye miktarı 41.472,82-TL olduğunu, davalıya müteaddit defalar teminat eksiğini tamamlama çağrısı yapıldığını, ancak borcu ödemekten imtina ettiğini, davalı yanın mevcut eski bakiye ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi üzerine, ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalı borçlunun takibe haksız yere itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafından yapılan haksız ve kötüniyetli itiraz sebebiyle asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalı yana tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde; davalı cevap dilekçesi sunmamış ve bu nedenle de münkir kabul edilmiştir ancak icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde takibe konu edilen borcun tamamına, istenen faize, faiz oranına ve sair talep edilen tüm tutarlara itiraz etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı yanca, taraflar arasında imzalanan tüm sözleşmeler, risk bildirim formları, hesap hareketleri, BİAŞ’a yapılan ödemeler ile arabuluculuk tutanağı ibraz olunmuş; dava konusu takip dosyası celbedilmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlulardan eksi bakiye alacağı ve diğer faiz olarak toplamda 42.526,40-TL alacağın tahsili talebinde bulunulduğu, davalı borçlu tarafından süresi içerisinde sunulan 13/06/2022 tarihli dilekçe takibe konu edilen borcun tamamına, istenen faize, faiz oranına ve sair talep edilen tüm tutarlara itiraz edildiği ve takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihlerine nazaran davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiş, uyuşmazlık konusu mahalde bilirkişilerin inceleme yapabilmeleri bakımından davacının itirazın iptali talebinin yerinde olup olmadığının tespiti noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi 29/05/2023 tarihli raporunda; davacının kendi karar ve iradesi ile elektronik yollarla gerçekleştirdiği işlemler sonucunda davacı aracı kurumun davalı müşterisi adına ve hesabına …’a yatırdığı 16.904,02-TL ve 16.696,63-TL eksi hesap bakiyesi için takip talebinde 41.457,03-TL olarak talep ettiği anapara alacağı için davalı müşteri tarafından davacı aracı kuruma ödenmesi gerektiğini bildirmiştir.
Davaya konu işlemiş faiz talebi bakımından değerlendirilme yapmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi 07/09/2023 tarihli raporda özetle; kök raporda belirtildiği üzere 22.12.2022 tarihinde oluşan eksi bakiye için uygulanacak faiz oranının davacı aracı kurumun internet sitesinden tespit edilemediğinden kanaatince uygulanan faiz oranının %15,75 olduğunu, davacının kendi karar ve iradesi ile elektronik yollarla gerçekleştirdiği işlemler sonucunda davacı aracı kurumun davalı müşterisi adına ve hesabına …’a yatırdığı davalı tarafından kendisine geri ödenmemiş net tutarın 41.472,82-TL olduğu ve bu tutara işlemiş faizin 961,65-TL olduğunu ve işbu tutarın davalı müşteri tarafından davacı aracı kuruma ödenmesi gerektiğini bildirmiştir.
Bilirkişi raporunun kısmen dosya kapsamına uygun, teknik ve ayrıntılı olarak hazırlanmış olması nedeniyle rapor Mahkememizce de benimsenmiş ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Sermaye piyasasında faaliyet gösteren aracı kurum olan davacı şirket ile davalı müşterisi arasında akdedilen 25/10/2018 taraflar arasındaki sermaye piyasası araçları alım satım aracılığı çerçeve sözleşmesine dayalı olarak davalı tarafın, vadeli işlem opsiyon borsasında işlem yaptığı, davalının davacı aracı kurumdaki hesabından işlemlerine, davacı aracı kurum sistemlerine elektronik kanallar üzerinden bağlanarak 30/10/2018 tarihinde başladığı, davacı tarafından verilen emirlerin …’a iletildiği, alış emirlerinin bulunduğunun log kayıtlarından anlaşıldığı, bu kapsamda davalının yaptığı işlemler ve aldığı yatırım pozisyonları nedeniyle hesabında 22/12/2021 tarihi itibarıyla 41.472,82 TL eksi bakiye oluştuğu, bu miktarın davacı kurum tarafından …’a yatırıldığı, davalı müşterisine hesabındaki pozisyonların o andaki fiyatlarına göre zarar miktarını; bu meblağın şirketlerine ödenmesi gerektiğini ve ödenmediği takdirde pozisyonların satılacağını ve buna göre oluşacak bakiyenin davalı tarafından şirketlerine ödenmesi gerekeceğinin bildirdiği
Davalı gibi yatırımcıların oluşan teminat eksiğini veya teminat eksiğini aşan hesap açığını kapatmaları ve bunun için teminat tamamlama çağrısı üzerine ödemek zorunda oldukları tutarı aracı kuruma ödemeleri gerekmektedir. Ancak aracı kurumun teminat eksiğini veya hesap açığını kapatma yükümlülüğü … Bankası Anonim Şirketi’ne karşı devam etmektedir.
Taraflarca akdedilen risk bildirim formunda davalıya, teminatın tümünü kaybedebileceği ve hatta kayıplarının, toplam teminatlarını dahi aşabileceğine ilişkin bilgilendirmenin yapılmış olduğu görülmektedir.
Bu kapsamda eldeki dosyada teminatın tamamlanmaması üzerine 21/12/2021 tarihinde VİOP nakit
hareket hesabı bakiyesinin -41.472,82-TL borçlu duruma geldiği, 21/12/2021 ve 22/12/2021 tarihinde davalıya eksiye düşen teminat açığını tamamlamasına yönelik e-postalar gönderildiği, müşterinin teminat tamamlama
çağrısına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği, davalı müşteri teminat hesabına 41.472,82 TL nakit teminat yatırılması sebebiyle davacının, davalıdan rücuen alacak talebinde bulunduğu, borcun ödenmemesi üzerine alacaklı davacı şirket tarafından, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, ancak borçlu tarafından 13/06/2022 tarihinde takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası davalısı tarafından davacı aracı kuruma herhangi bir borcu bulunmadığı belirtilerek icra takibine itiraz edilmişse de, dosya kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi raporu ile davalının, davacı aracı kuruma raporda belirtilen miktar kadar teminat borcu ile 22/12/2021 temerrüt tarihi itibari ile işlemiş faiz borcu bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı borçlu, söz konusu borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir delili dosyaya sunmuş da değildir. Bu itibarla davalı borçlunun, icra takibine itirazında haksız olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit(belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit(belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Eldeki dosyada, davacı alacaklı şirket tarafından taraflar arasındaki yatırım sözleşmesine dayalı alacak isteminde bulunulmuş, aynı zamanda borcun ödenmesi için davalıya farklı zaman dilimlerinde bildirimlerde de bulunmuştur. Bu durumda davalı/borçlu alacağın miktarını bilmektedir, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; Davalının dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 41.457,03 TL Asıl alacak ve 961,28 TL İşlemiş faiz olmak üzere toplam 42.418,31 TL alacak yönünden İPTALİNE, takibin toplam bu miktar üzerinden ve 41.457,03 TL Asıl alacağa 14/02/2022 takip tarihinden itibaren yıllık % 15,75 ve değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davalı tarafından takibe haksız olarak itiraz edildiğinden hükmolunan toplam 42.418,31 TL alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 38.483,66 TL icra inkar tazminatının İİK 67/2 maddesi gereğince davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gereken 2.831,93-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 513,62-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 2.318,31-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye GELİR YAZILMASINA,
Davacı tarafından yatırılan 2.831,93-TL harç parasının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden 80,70-TL başvuru harcı, 378,25-TL posta gideri ve 3.000,00-TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 3.458,95-TL yargılama giderinin; davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.371,78-TL’sinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacının üzerine BIRAKILMASINA,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.900,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00-TL Arabuluculuk giderinin, davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 3.041,37-TL’sinin davalıdan, 78,63-TL’sinin de davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
8-HMK Yönetmeliğinin 58/1. Maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
15/11/2023
Katip …
Hakim …
TASHİH ŞERHİDİR
Mahkememizin … Sayılı ve 15/11/2023 tarihli gerekçeli kararın 2. No’ lu bendinde yazılı hükmolunan alacağın (42.418,31 TL) %20 oranında yapılan hesaplamada daktilo hatası yapılarak 38.483,66 TL şeklinde yazıldığı anlaşıldığından; iş bu maddi hatanın 8.483,66 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, şeklinde düzeltilmesine.
2-) İş bu kararın gerekçeli kararın eki sayılmasına.
3-) İş bu kararın gerekçeli karar ile birlikte talep halinde taraflara tebliğine.
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2023
Katip …
Hakim …