Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/73 E. 2022/689 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/73 Esas
KARAR NO:2022/689

DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/01/2022
KARAR TARİHİ:02/11/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin işletmeciliğini yaptığı otel ve restoran gibi bir kısım mekanları için müvekkilinden tabela, logo, stand vb. siparişi verdiğini ve bunları teslim alıp mekanlarında kullandığını, kullanmaya da devam ettiğini, bu ürünler için davalıya 11.06.2021 tarihli 11.800,00-TL bedelli, 24.06.2021 tarihli 22.644,20-TL bedelli ve 06.08.2021 tarihli 1.687,40-TL, bedelli faturalar kesildiğini ve bu faturaların hem müvekkili hem de davalı ticari defterlerine işlendiğini, bu faturalara itiraz da edilmemiş olup faturalar ve içeriklerinin kesinleştiğini, aradan geçen bunca zaman ve görüşmeye rağmen davalı şirket ve söz konusu fatura bedellerini
ödemediğini, bunun üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığını, beyan ederek, itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine, karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı tarafın müvekkiline ait otel işletmesinde kullanılmak üzere
çeşitli renk ve boyutlarda tabela ve logo yapılması hususunda anlaşma sağladıklarını, ancak davacı tarafın müvekkili şirkete karşı yerine getirilmesi gereken edimleri layıkıyla yerine getirmediğini, bu bağlamda, müvekkilinin davacı tarafa sipariş verdiği renk ve boyutlarda tabela ve logo üretimi yapılmadığını ve fiyat-performans açısından beklenen kalite standardı karşılanmadığını, davacı şirket tarafından hatalı şekilde imal edilerek müvekkilinin otel işletmesine gönderilen ürünler, müvekkili şirketin onayı alınmaksızın montajlandığını, montajlama işleminden evvel, müvekkili şirketten yetkili bir kimseye haber verilmediğini, dolayısıyla sözleşme konusu ürünlerin incelenip kontrol edilmesine fırsat bulunmadığını ve ürünleri teslim almaya yetkili kişinin imzası ile teslimat sağlanmadığını, müvekkili şirket yetkilisinin işbu durumdan daha sonraki süreçte bilgisi olduğunu, söz konusu durumun öğrenilmesiyle davacı şirkete, montajı yapılan ürünlerin sökülmesi ve devamında sipariş edilen nitelikte tabela ve logoların imalatı ile montaj işlemlerinin tamamlanması ve tabela ve logoların mevcut haliyle kabul edilmeyeceği, ürünlerin sökülerek götürülmesi hususlarında uyarılarda bulunulduğunu, ancak söz konusu uyarılar davacı tarafça dikkate alınmadığını ve gereği yerine getirilmediğini, davacı vekili tarafından her ne kadar, icra takibine konu
faturalara itiraz edilmediği ileri sürülmüş ise de, faturaya 8 gün içerisinde itiraz edilmemiş olması, faturanın düzenlenme sebebi olan iş ya da hizmetin gereği gibi yerine getirilmiş olduğu anlamını taşımadığını beyan ederek davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesinin talep edilmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçludan asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı olarak 38.722,16 TL alacağın tahsili talebinde bulunulduğu, ödeme emrinin tebliğ tarihine göre davalı borçlunun süresinde sunduğu borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihine nazaran davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yanca, düzenlenen faturalar ve arabuluculuk son oturum tutanağı ibraz olunmuş; dava konusu takip dosyasının uyap kayıtları ile taraf şirketlerinin ilişki dönemine ait BA/BS kayıtları celbedilmiştir.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiş, 6102 sayılı TTK’nun 83. maddesi hükmü de dikkate alınarak uyuşmazlığa konu alacağın dayanağı olan faturaların ve ödemelerin taraf şirketlerin ticari defterlerine yansıyış şeklini tespit noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesi bakımından 25/05/2022 tarihli celsede inceleme günü belirlenmiş, yasal ihtaratlar hazır bulunan davacı vekiline tefhim edilmiş, davalı vekiline de ihtar mahiyetinde duruşma zaptı tebliğ edilmiştir.
Davacı yanca ticari defterlerin yerinde incelenmesi talep edilmiş, davalı yanca yerinde inceleme talep edilmediği gibi belirlenen inceleme gününde defter ibrazında da bulunulmamıştır.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi tarafından tanzim olunan raporda bilirkişi; davacının ibraz olunan e-defterlerinin e-defter beratlarının süresinde oluşturulduğu, envanter defterinin noter tasdikinin tam olduğu, ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfında olduğu, davacının ticari defterlerine göre 25.11.2021 takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 36.131,60TL asıl alacağı olduğu, davacının takibe dayanak faturalarının davalı aleyhine borç doğurduğu, takipten önce temerrüt oluşmadığından işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu, davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda; Merkez Bankası
verilerinden, 25.11.2021 takip tarihi itibari ile temerrüt faizi oranının %16,75 olduğu anlaşıldığından davacının belirlenen asıl alacağına dava tarihinden itibaren %16,75 temerrüt faizi yürütülebileceği tespitlerinde bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun ve ayrıntılı olmakla Mahkememizce de benimsenmiş, davalı yanca defter ibrazından kaçınıldığından rapora yönelik itiraz sebepleri yerinde görülmeyerek, rapor, hükme elverişli kabul edilmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davalı şirketin yasal uyarılara rağmen defter ibrazında bulunmaması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmış sayıldığı; davacı şirket ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmuş olması nedeniyle sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, davacı alacağının lehine delil vasfına haiz ticari defterlerinde dayanak kayıtlarıyla mevcut olması ve davalı şirketin aksi yönde elverişli delil ibrazında bulunmaması nedeniyle davacı yanın faturaya ve ticari defterlerine dayalı alacak talebinin HMK’nun 222. maddesi kapsamında ispat olunduğu; takip konusu borca ilişkin olarak ödeme belgesi ibrazında da bulunulmaması karşısında davacının davalı şirkete yönelik itirazın iptali isteminin 36.131,60 TL asıl alacak yönüyle haklı ve yerinde olduğu; davalı şirketin takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne yönelik elverişli delil ibrazında bulunulmaması sebebiyle takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı; öte yandan hüküm altına alınan alacağın likit ve bu yöne ilişkin davalı itirazının haksız olması karşısında İİK’nun 67/2. maddesi kapsamında davacının icra inkar tazminatı istem koşullarının da oluştuğu sonucuna ulaşılmış, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 36.131,60 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin 36.131,60 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA, bu yöndeki fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Hükmolunan (36.131,60 TL) alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 7.226,32 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 2.468,14 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 819,72 TL’nın mahsubu ile bakiye ‭‭‭1.648,42‬ TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan ve karar ve ilam harcına mahsup edilen 819,72 TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 372,05‬ TL’nın davacıdan, 1.187,95 TL’nın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafça yapılan 80,70 TL dava açılış gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, ‭‭90,5‬0 TL tebligat posta gideri toplamı ‭‭‭1.371,2‬0 TL yargılama giderinin kabul ve reddolunan dava değerine nazaran 1.044,17 TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı vekille temsil olunduğundan, kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı vekille temsil olunduğundan, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın reddedilen miktarı üzerinden belirlenen 9.200,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
9-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2022

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .