Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/69 E. 2022/422 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/69
KARAR NO :2022/422

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:28/01/2022
KARAR TARİHİ:23/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan şirketin ihyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili idarece … İlçesi, … Köyü, 85 parsel sayılı taşınmazın orman vasfında olması sebebiyle, tapu kaydı üzerindeki şerhlerin terkini ile tapusunun iptali ve orman vasfi ile hazine ada tescili talebi ile İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, ihyası talep edilen … Limited Şirketi’nin de görülmekte olan davada davalı sıfatına haiz olduğunu, İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında davalı … Limited Şirketi’nin terkin edilmesi nedeniyle, şirketin ihyası yönünden 1 ay içerisinde dava açılarak mahkeme ve esas numarasının dosyaya bildirilmesi hususunda ara karar oluşturulduğunu, ticaret sicilinden terkin edilmiş şirket hakkında takip işlemlerine başlanması ve yürütülmesinin, tasfiye memuru ile ticaret sicile yöneltilecek dava sonucunda tüzel kişiliğin yeniden ihyası ile mümkün olduğunu belirterek, tüm bu nedenlerle İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün …-0 numaralı sicilinde kayıtlı … Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sicili Müdürlüğü ve davaya dahil edilen, şirketin son tasfiye memuru … adına usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davaya cevap vermemişlerdir.
Dava, sicilden terkin olunan … Limited Şirketi’nin ihyası istemine ilişkin bulunmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, ihyası talep olunan şirketin …’nün …-0 sicil numarasında kayıtlı bulunduğu, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden celp edilen sicil dosyasından; şirketin, tasfiyesinin sona erdiği 12/12/2019 tarihinde tescil edildiğinden, Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilerek tasfiyenin sonlandırıldığı ve şirket tüzel kişiliğinin son bulduğu anlaşılmıştır.
6762 Sayılı TTK ve 6102 sayılı TTK’da yer alan bu konudaki düzenlemelere bakıldığında; 6762 sayılı TTK’nın 447. madde hükmü gereğince, tasfiye halinde bulunan şirketin tüm borçları ödendikten sonra, kalan mevcudu, esas sözleşmede aksine bir düzenleme mevcut değilse pay sahipleri arasında ödedikleri sermaye ve paylara bağlı imtiyaz hakları oranında dağıtılacağı öngörülmüştür. Keza terkin işlemi ve dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 543. maddesinde aynı yönde benzer (borçlar ödendikten sonra önce ödenen pay bedellerinin iadesi yönündeki yeni hükmü dışında) benzer bir düzenleme yapılmıştır.
Yine dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ve 6762 Sayılı TTK’da doğrudan bir karşılığıda bulunmayan 6102 sayılı TTK’nın 547. Maddesinde (Ek Tasfiye) başlığı ile; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlanıdırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebiyecekleri hükmüne yer verilmiştir. Anılan 547. madde hükmünün, eski TTK döneminde karşılığı bulunmayıp, ancak eski TTK döneminde uygulama ve içtihat yoluyla gerçekleştirilen ek tasfiye kararları yeni yasa ile yasal bir dayanakta kazanmıştır. Keza anılan hüküm ile şirket ortaklarının da ek tasfiye isteminde bulunabilecekleri açıkça hüküm altına alınmıştır. TTK’nın 547. maddesinde ek tasfiyeye dair yer alan bu düzenleme bakımından, kanunun gerekçesi incelendiğinde ilk tesbit edilebilecek olan hususun; öncelikle ek tasfiye kararının geçici bir tedbir kararı olduğu ve yeni bir hukuki durum meydana getirmediği hususlarına yapılan vurgudur. Yine anılan madde gerekçelerinde ek tasfiyeyi gerektiren hallerin neler olabileceği, sınırlı sayıda olmaksızın gösterilmiş ve özellikli bu durumlar arasında şirketin bir davada davalı olarak bulunması veya aleyhine icra takibi yapılmış olması hali ek tasfiye kararı verilmesi için özellikli durumlar arasında sayılmıştır.
Tüm bu nedenlerle dava dışı … Limited Şirketi’nin tasfiyesinin sona erdiği hususu tescil edildiğinden ticaret sicil kaydının terkinine karar verilmişse de, söz konusu şirket hakkında İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile devam etmekte olan davasının bulunduğu, 6102 Sayılı TTK’nun 547. maddesi gereğince bu halin şirketin ihyası için elzem bir neden olduğu anlaşılmakla, davacı tarafça açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı … yasal hasım konumunda olduğundan aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş ancak şirket hakkında İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile devam etmekte olan davasının, tasfiye kararından çok önce açıldığı, tasfiyenin sonlandığı tarihte halen derdest olduğu, tasfiye memuru olan …’nun şirket yetkilisi olarak davadan haberdar olduğunun anlaşılmasına göre, haberdar olmasına rağmen tasfiyeyi tamamladığı ve iş bu davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın KABULÜ ile; …’ne …-0 sicil nosuyla kayıtlı iken, 6102 Sayılı TTK’nun 547. maddesi gereğince sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde …’nin İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ve müteakip işlemleri yönünden İHYASINA,
2-Kararın İstanbul Ticaret Siciline tesciline ve ilanına,
3-Şirkete tasfiye memuru olarak, şirketin son tasfiye memuru olan …’nun atanmasına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın, dahili davalı tasfiye memuru …’dan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan ve 51,00-TL yargılama giderinin, dahili davalı tasfiye memuru …’dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 5.100,00-TL vekâlet ücretinin dahili davalı tasfiye memuru …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.23/06/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır