Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/653 E. 2023/104 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/653 Esas
KARAR NO :2023/104 Karar

DAVAİtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/10/2022
KARAR TARİHİ:10/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının … plakalı aracı ile 11/12/2017-22/01/2018 tarihleri arasında ücret ödemeksizin işletme hakkı müvekkil şirkette olan … ve bağlı otoyolundan ihlalli geçişler gerçekleştirdiğini, davalının ihlalli geçiş yaptığı sırada OGS /HGS hesaplarının müsait olmadığını ve yapılan provizyon kontrollerinde “ürün kara listede, OGS de tanımlı olmayan plaka, ödeme talimatı bulunmuyor vb.” sonuçlara ulaştıklarını, harca esas değerin yasalara uygun olarak 10 katından 4 katına indirildiğini, bu alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını ancak borçlunun süresi içerisinde borca itiraz ettiğini, arabuluculuğa başvurduklarını ancak anlaşamadıklarını, davanın kabulü ile itirazın iptalini, %20’den aşağı olmamak koşulu ile icra inkar tazminatı ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevabi yazı içerikleri, beyan dilekçeleri, …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası mündericatı ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Dava; davacı tarafından işletilen köprü ve otoyolda davalıya ait araçların ihlali geçişleri nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş ücreti ile para cezası ve fer’ilerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkindir.
Davalı tarafın tacir olup olmadığına ilişkin kayıtlar İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünden ve Vergi dairesinden celp edilmiştir.
Ticaret Sicil Müdürlüğü müzekkere cevabına göre, davalı Pakize Kılıç’ın faal gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Vergi dairesi müzekkere cevabına göre, davalının ticari işletme esasına göre defter tuttuğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından da dosya kapsamına, davalının tacir olduğuna dair bir delil sunulmamıştır. Mahkememizce celp edilen ticaret sicil ve vergi dairesi kayıtlarına göre de davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 1. Maddesine göre, mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Mahkemece yargılamaın her aşamasında resen ele alınması gerekir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, genel görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Asliye Ticaret Mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir.
Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca da, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Bu kapsamda yapılan değerlendirmede; Davanın ihlalli geçişler nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, mutlak ticari davalardan olmadığı, davacı tacir ise de, davalının tacir olmadığı anlaşıldığından, mahkememizn görevsiz olduğu, davaya bakma görevinin genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç kanaatine ulaşılarak, Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin görevsizliğine, davanın HMK 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-6100 sayılı HMK 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/02/2023

Katip …

Hakim …