Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/641 E. 2023/816 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/641
KARAR NO:2023/816

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:30/09/2022
KARAR TARİHİ:02/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili bankanın … şubesi ile davalı şirket arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı şahsın da sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, bunun üzerine borçlu firmaya çeşitli krediler kullandırıldığını, ancak bu alacaklarının ödemelerinin yapılmadığını, ödemelerin aksaması üzerine asıl borçlu ile kefile … 7. Noterliği’nin 08.11.2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek, borcun ödenmesinin talep edildiğini, ancak yine de herhangi bir ödeme yapılmadığını, hem borçlu ve hem de kefil tarafından ihtarnamelere itiraz da edilmediğinden, borçlular hakkında …. İcra Müdürlüğü’ne ait … esas sayılı dosya ile … garantili taksitli ticari krediden kaynaklanan alacaklar ile ilgili olarak haciz yoluyla icra takibi başlatıldığının, ancak borçluların icra takibine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, yetkiye, borca, faizine ve ferilerine yönelik hiçbir itirazın yerinde olmadığını, akabinde arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan icra takibine yönelik itirazların iptali ile takibin devamını ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar, kendilerine usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
Dava, davacı banka ile davalı şirket arasında akdedilen genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesine dayalı alacağın, asıl borçlu şirket ve müteselsil kefil olan diğer davalı şahıs tarafından ödenmediğinden bahisle, davacı tarafça …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce taraflar arasında akdedilen genel nakdi ve gayrınakdi kredi sözleşmesi ile ekleri, … 7. Noterliği’nin 08.11.2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tebliğ şerh ve mazbataları, davalı şirketin ticaret sicili kayıtları, hesap özetleri, tahsilat hareketleri, faiz oranları, dekontlar, ödeme planları, talimatnameler, muvafakatnameler, taahhütnameler, kefalet taahhütnamesi, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası vs. dosyamız arasına alınmış, bankacılık işlemleri uzmanı bilirkişiden rapor ve ek rapor temin edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacı banka tarafından 17/06/2020 tarihinde davalı/borçlular aleyhine … karton numaralı taksitli ticari krediye dayalı 640.932,94-TL asıl alacak, 589.667,65-TL temerrüt faizi ve 14.363,44-TL BSMV olmak üzere toplam 1.244.964,03-TL alacağın tahsili tarihine kadar %38,40 faizi, masraf ve vekalet ücreti ile bilirlikte ve kısmi ödemelerin BK’nın 100. maddesine göre yapılması kaydıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, 17/11/2020 tarihinde borçlular vekili tarafından borca, faize, ferilerine ve yetkiye itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bankacılık işlemleri uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenerek mahkememiz dosyası kapsamına sunulan 26/06/2023 tarihli ek rapor ile; davacı bananın, davalıdan 18/06/2020 tarihindeki icra takibi tarihi itibariyle 690.207,05-TL asıl alacak, 26.568,76-TL akdi faiz, 372.823,21-TL temerrüt faizi, 1.619,18-TL kısmi faiz ve 19.969,60-TL BSMV olmak üzere toplam 1.023.187,80-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davacı bankanın … Şubesi ile asıl borçlu …ve Dış Ticaret Limited Şirketi arasında 15/12/2016 tarihinde 2.500.000,00-TL bedelli genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi imzalandığı, şirket müdürü ve ortaklardan… ve …’in de kredi sözleşmesini müteselsil kefil olarak imzaladıkları, ancak 14/02/2018 tarihinde şirket ortak ve müdürü olan …’in tüm hisselerini davalı …’e devredip yetkisinin kalmaması nedeniyle 21/02/2018 tarihinde banka ile davalı arasında 3.200.000,00-TL tutarında yeni bir genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeyi …’in müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, 02/04/2018 tarihinde davalının müteselsil kefalet rakamının 300.000,00-TL arttırılarak 3.500.000,00-TL ye çıkarıldığı, sözleşmelere istinaden kullandırılan kredi borçlarının ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından hesabın kat edilerek borçlulara … 7. Noterliği’nin 08.11.2018 tarihli ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin gönderildiği, ihtarnameye rağmen borçluların borçlarını ödememeleri üzerine davacı banka tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Davalı borçlular tarafından her ne kadar icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş ise de, Genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinin 13.4. maddesi ile, sözleşmeden doğacak uyuşmazlıklarda İstanbul mahkeme ve icra müdürlüklerinin yetkili olacağı kararlaştırıldığından davalı tarafın, icra müdürlüğünün yetkisine yapmış olduğu itiraza itibar edilmemiştir. Davalı borçlunun kredi sözleşmelerin müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olması, kredi türü ve kefaletin türü dikkate alındığında, alacaklı tarafından asıl borçlu yerine müşterek borçlu ve müteselsil kefillerden de borcun ödenmesinin talep edilebilmesinin mümkün bulunması, kredi sözleşmesinin şekli bakımdan usulüne uygun olup, herhangi bir eksiklik içermemesi, davalı …’in şirket temsilcisi olması nedeniyle eş muvafakatına gerek bulunmaması dikkate alındığında, davalının ödenmeyen borçtan kefalet limitleri oranında sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır. Davalı borçlular tarafından borçları bulunmadığı gerekçesiyle icra takibine itiraz edilmişse de, dosya kapsamında bankacılık işlemleri uzmanı bilirkişiden temin edilen 03/04/2023 tarihli rapor ile davacı bankanın, davalı borçlulardan talep edebileceği miktarlar tespit edilmiş, mahkememizce taleple bağlılık ilkesi de göz önünde bulundurularak kabul edilebilecek miktarlar hesaplanmıştır. Davalı borçlular tarafından söz konusu borcun ödendiği veya başka bir nedenle sona erdiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır. Bu hususlar dikkate alınarak, temin edilen bilirkişi raporu ve taleple bağlılık ilkesi doğrultusunda davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit(belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit(belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Eldeki dosyada, davacı alacaklı banka tarafından davalı şirketle arasındaki arasındaki kredi sözleşmesine dayalı alacak isteminde bulunulmuş, aynı zamanda borcun ödenmesi için davalı/borçlulara noter aracılığıyla kat ihtarnamesi de gönderilmiştir. Bu durumda davalı/borçlular alacağın miktarını bilmektedirler, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedirler. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, davalı borçluların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın; 602.207,05-TL asıl alacak, 401.010,39-TL işlemiş faiz, 14.363,44-TL BSMV olmak üzere toplam 1.017.580,88-TL alacak talebi bakımından İPTALİNE, takibin, 602.207,05-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 38,40 oranında(bu oranın artması halinde artan oranlarda) temerrüt faizi ve faizin % 5’i gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin alacak talebinin REDDİNE,
2-2004 Sayılı İİK’nun 67/2. maddesi gereğince kabul edilen alacak miktarı üzerinden % 20 oranında belirlenen 203.516,17-TL icra inkâr tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 69.510,94-TL karar ve ilam harcından, davacı taraf.a peşin olarak yatırılan 15.047,97-TL’nin mahsubu ile bakiye 54.462,97‬-TL harcın, davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına; Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 15.047,97-TL harcın, davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan Figen ERTEKİN(15930)’e 1.600,00-TL ödemenin suçüstü ödeneğinden karşılandığı anlaşıldığından 1.600,00-TL arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13’e göre davanın kabul oranına göre belirlenen 1.307,77-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen; ret oranına göre belirlenen 292,23‬-TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvurma harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 629,5‬0-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.721,7‬0-TL yargılama giderinin, davanın kabul-ret oranına göre hesap edilen 2.224,60-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine; kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden belirlenen 141.933,90-TL vekâlet ücretinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır